İslamiyette Nişanlılık
İslamiyette Nişan Ve Nişanlılık Devresi
Evlenecek taraflar görüşüp, konuştuktan ve anlaştıktan sonra aralarında bir nişan merasimi düzenlenirNişan bir çeşit sözleşme sayıldığı için, talip olunan kızı artık bir başkası gelip isteyemez Nişanlanma memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, İslâmda da yeri olan bir husustur
Peygamberimiz, Hz Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır
Nişan merasiminden sonra, aileler arasında akrabalık bağı kurmanın ilk teşebbüslerine başlanır Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine hediye gönderirler ve artık yavaş yavaş düğün hazırlığına başlarlar Evlenecek kimselerin nişanlılıkları da bir yüzükle belli edilir Erkeğin altın ve diğer madenlerden yapılmış yüzük kullanması uygun olmadığı için, ancak gümüş yüzük takabilir
Çünkü, birtakım haklı sebeplerle nişanın bozulması, ileride vukuu muhtemel ve mümkün olan boşanma hadisesinden daha hafif düşmektedir Her ne kadar "dünürlük" devresinde her hususun enine boyuna konuşulması gerekse de, nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddî belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir
Nişan bozulduğu takdirde, taraflar birbirlerine verdikleri hediyeyi iade edebilirler Verilen şeyler telef olmuş veya kaybolmuşsa, bedeli istenebilirNişanlılık devresinde, zaman zaman ihmal edilen ve dikkat edilmeyen husus, tarafların birbirlerini evliymiş gibi zannedip aradaki mahremiyet sınırını ihlâl etmeleridir