Var olmak, ötekilerde yok olmak ya da kendi başına küllerinden doğmak cesareti arasındaki çizgi gibidir.
Kimler için kendimizden ne ödünler verdik ne kazandık, ne kaybettik, birçok şeye evet diyerek üzmemek için hep üzüldük.
Bugün değil, şu an diyebilmeli insan yarın hiç olmayabilir. Bazen çeşitli nedenlerden istemeden evet diyoruz, hayır demeyi öğrenebilirsek daha özgür ve mutlu olur, keşkelerimiz azalır, yaşamın daha çok farkına varabiliriz.
Birçok hata yaptık sırf hayır demediğimiz için. Kimseyi memnun edebildik mi? Hep başkaları için yaşadık değdi mi? Farkına vardığımızda ise kendimiz için yapacak fazla bir şey kalmadığını gördük. Hayat devam ediyor istemediğimiz hiçbir şeye evet dememeliyiz.
Yapılan iyilikler bir süre sonra görev haline geliyor, bunu fark ettiğiniz zaman nasıl sinsice kullanıldığınızı da görüyorsunuz, dozu iyi ayarlamak gerekiyor. İnsanların bütün hatalarını kabul ederseniz sonunda siz hatalı görünürsünüz. İnsanları mutlu etmek zordur, yağa da yatırsanız, bala da batırsanız yaranamazsınız. Kimseye fazla anlam yüklemeyin ki hayal kırıklıkları da fazla olmasın.
Bazı şeylerin farkına varmak insanın edindiği bilgilerin sonucudur. Özellikle çıkarlara ters olanların farkına çabuk varılır. Bu tersliklerin kendinden kaynaklı da olabileceğini fark edebilmek önemlidir. Krallık kendine hükmedebilmek, ilk kendini yenebilmektir.
Kendine değer vermemekten, ileri görüşlü olmamaktan kaynaklanan bir çok hata yapılıyor. Kişi gerektiğinde hayır diyebilmeli, başkalarını mutlu etmeye çalışmadan önce ben ne hissederim diye düşünmeyi öğrenebilmeli. Herkes huzur arıyor pürüzlü insanlardan uzak durmalı.
Bildiğini söyle, önemsediğini dinle kafan rahat olsun.
Hülya Çakıcı