Istiklal Marşı’nın Kabulü ile ilgili Oratoryo-2

1. SES:
Yenilmişti ordularımız,yıkılmıştı Anadolu,
Yıllarca süren savaşlarda göz yaşı dökmüştü analar,
Cephelerden dönmeyen kınalı kuzularının ardından.
Ve çocuklar…Babalarını sormaktan analarına,
Kaçırır olmuştu gözlerini analar çocuklarından.
Gelmiyordu cephelerden babalar,
Işımıyordu çocuk yüzlerdeki gözler

2.SES:
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş
Bütün tersanelerine girilmiş,bütün orduları dağıtılmış
Ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş

3.SES:
Ve sancak…
Ve al sancak…
Ve bu şafaklarda nazlı nazlı yüzen al sancak…
Ve korkuyordu bu şafaklarda yüzyıllardır
Nazlı nazlı yüzen al sancak
Korkuyordu… Korkuyordu… Korkuyordu
Bu şafaklarda,
Nazlı nazlı yüzen
Al sancak
Korkuyordu

KORO:
Korkma,sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

4.SES:
Dört bir yanından memleketimin,
Yakıp yıkarak,silip süpürerek gelen çekirge sürüleri
Şimdi Anadolu'daydı.
Türkün son kalesinde, son sığınağında
Harap olmuş bahçeler, viran olmuş bağlar
Bülbül ötmez güller açmaz olmuştu
Ve bayrak…
Kederliydi,düşünceliydi
Asıktı çehresi,çatıktı kaşları

KORO: Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

5.SES:
Nasıl tutsak olurdu bu vatan?
Nasıl tutsak olurdu bu gök?
Nasıl tutsak olurdu bu dağ, bu taş, bu ova?
Nasıl tutsak olurdu bu gök altında
Bu vatanda, dağda,taşta ,bu ovada yaşayan, bu millet?

6.SES:
Ve tutsak edeceğini sanarak Gafil
Bu vatanı bu milleti
Topuyla,tankıyla,tüfeğiyle, donanmasıyla geldi

7.SES:
Geldikleri gibi giderler

KORO:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

8.SES:
Çelik medeniyetinin, çelik ruhlu insanları
Çelikten silahlarıyla geldiler.
Kimi yamyam,kimi Hindu, kimi bilmem ne bela
Çelik ruhlarıyla ve çelik bedenleriyle
Ölüm yağdırdılar garbın afakından

9.SES:
Garbın mazlum evladının tek silahı, iman dolu göğsüydü.
Yoktu başka hiçbir silahı, doğruydu

10.SES:
Ama insandı daha
Kalbi taşlaşmamıştı göğüs kafesinde
Kendini yok etmek için gelmiş, canına kast eden
Düşman askeri için de göz yaşı dökebilir Ve ekmeğini de bölüşebilirdi

11.SES:
Çünkü insandı daha
Sömürmez,yağmalamaz,talan etmezdi
Ve bunlar için savaşmazdı
Yaşamasını da bilirdi adam gibi ölmesini de
Adalet,vatan ve istiklal
Yaşamak da ölmek de
Savaş da barış da bunlar içindi
Çünkü o garbın mazlum evladıydı

12.SES:
Çelik medeniyetinin, çelik ruhlu insanları,
Çelikten silahlarıyla geldiler.
Kimi yamyam,kimi Hindu, kimi bilmem ne bela
Çelik ruhlarıyla ve çelik bedenleriyle
Ölüm yağdırdılar garbın âfâkından

KORO:
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar?
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.

13:SES:
Namus ve şeref diyarıydı bu diyarlar.
Namuslu ve şerefli insanlar yaşardı bu diyarlarda.
Her kes içindi özgürlük adalet hürriyet.
Şimdiyse,dünyanın dört bir yanından,
Yurdumu kuşatmaya gelmişti alçaklar!

14:SES:
Yurdumu, kuşatmaya gelmişti, alçaklar!

KORO:
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

15:SES:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır!

16:SES:
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!

17.SES:
“Ben, size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum!”

18.SES:
İtiraz etmediler,
Hayatlarının baharında,
Tomurcuk bir gonca gibi düştüler toprağın kara bağrına.
Kanlarıyla suladılar zafer çiçeğini
Kana kana içtiler şehâdet şerbetini.

KORO:
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı;
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

19.SES.
Sanmıştı ki tek dişi kalmış canavar
Sahipsizdi bu topraklar.
Elini kolunu sallayarak gelecek
Şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara sahip olacak.
Sanmıştı ki kalmamıştı bu cennet vatanın uğruna feda olacak

KORO:
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı,cânanı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda

20.SES
Düşman çizmeleri mi çiğneyecek ti bu vatanı?
Nâmahrem eller mi dokunacaktı mabedimin göğsüne
Dinin temeli olan ezanlar susacak mıydı?
Memleketimin göğünde

KORO:
Ruhumun senden , İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli
Bu ezanlar -ki şahâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli

KORO:
O zaman bin secde eder-varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım

KORO
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl,
Ebediyen sana yok, ırkıma yok, izmihlâl:
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
 
Geri
Top