• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

japonya da geçiyor

Mavi Gül

ѕση_¢ıqℓıк
Özel üye
Bu oldukca ilginç bir yazıdır ve japon bir bayan tarafından açıklanmıştır. Doğruluğu tartışılır ama düşünmek gerekebilir.

KADININ ANLATIMI !
Birkac yil önce Temmuz ayinda Japonya'ya gittim.
Benim icin hazirlanan programa, 1890 yilinda Ertugrul faciasının Firkateyni yasandıgı ve 587 Osmanli askerinin sehit oldugu Kusimoto sehrini ziyaretde
dahil edilmisti. Japonya'da yasayan gazeteci bir arkadasim Kusimoto'ya ne zaman bir Turk gitse (yilin hangi mevsimi ya da hangi ayi olursa olsun)
yagmur yagdigini söyledi. Ona göre bu yagmur, orada yatan askerlerin
bir Turk gördugu icin aglamasindan kaynaklaniyordu. Buna bizzat kendisi de sahit olmus.Bu olayin tek istisnasi, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutani Guven Erkaya'nin ziyareti sirasinda yasanmis.Bunun nedenini de, "Asker komutaninin önunde aglamaz"diye aciklamisti. Acikcasi anlattiklarina gulup gecmistim. Ta ki asiri sicak ve gunesli bir gunde,sehitler icin dikilen anita cicek birakirken aniden
bastiran yagmurun altinda sırılsıklam olana kadar.Dusundukce hala tuylerim diken diken oluyor ve gözlerim doluyor

Biraz daha konuyu açarsak ;

Nara, Kyato ve Tokyo şehirlerinin sırasıyla başkentlik yaptığı Japonya, 6800"den fazla irili ufaklı adadan oluşuyor. Japonya"nın Kushimoto (Kuşimato) kıyılarındaki kayalıklar ise Türk denizcilik tarihinin en büyük facialarından birine sahne oldu 115 yıl önce.

Türk-Japon ilişkilerinin temelini atan Ertuğrul Firkateyni, şu an Kushimoto kayalıklarında 11-25 metre arası derinlikte yatıyor. 2005"in ocak ayında gerçekleştirilecek bir aylık ön araştırma sonucunda geminin enkazı denizin altından çıkarılacak. Ertuğrul Firkateyni"nin Türk-Japon işbirliği ile 115 yıl sonra gün ışığına kavuşması Japon televizyonları ve internetten yayınlanacak.

Abdülhamid"in emriyle gitmişti

Japonya"ya bir savaş gemisinin ziyaret yapması II. Abdülhamid tarafından bizzat emredilmişti. Çünkü bu bir iade-i ziyaretti. 1887 yılında Japon İmparatoru'nun amcası bir savaş gemisiyle İstanbul'a gelmişti. İstanbul tersanelerinde yapılmış olan Ertuğrul Firkateyni hem yelken hem de makine ile hareket etmekteydi ama üç direkli geminin ana hareket vasıtası yelkendi. 600 beygir gücündeki makinesi de yardımcı bir itici kuvvet oluşturmaktaydı. 2 bin 400 ton ağırlığında, ahşap bir gemiydi Ertuğrul. 25 yaşındaydı. Yaklaşık 1 sene önce ahşap kısımları tamir görmüştü; ancak, makina ve kazanların altına gelen kısımlara dokunulmamıştı. Kafile Başkanı Albay Osman Bey, gemi komutanı da Yarbay Ali Bey"di. Gemide seçme, boylu poslu 56"sı subay 607 kişi vardı. O yıl Bahriye Okulu"nu bitiren genç teğmenlerin hepsi de gemiye alınmıştı.

Gemi II. Abdülhamid"in Japon İmparatoruna armağanı murassa, mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürecek, bu vesile ile de o yıl Bahriye Mektebi yani Deniz Harp Okulu"ndan mezun olan teğmenler bu uzun gezide tecrübelerini artıracaklardı. Aynı zamanda Osmanlı Devleti"nin denizlerde bitmediği gösterilecek, sömürgeci devletlere karşı bayrağı okyanuslarda dalgalanacaktı. Geminin Japonya"ya kadar olan yolculuğunda uğradığı ülkelerdeki Müslüman halkların da sahipsiz olmadığı bu seyahatle vurgulanacak, Halifenin dünyanın her tarafındaki Müslümanlarla doğrudan ilgilendiği ilan edilecekti. Firkateyn yolculuğuna devam ederken Kafile Başkanı Albay Osman Bey amiralliğe terfi ettirilmişti.

14 Temmuz 1889"da İstanbul"dan yola çıkan Ertuğrul Firkateyni, limanlara uğraya uğraya seyahatine devam etmekteydi. Uğradığı ülkelerin halkları ve Müslümanlar tarafından görkemli sevgi gösterileriyle karşılanıyorlardı. Gemiyi kimi zaman binlerce kişiden müteşekkil gruplar ziyaret ediyordu. Tam 11 ay sonra firkateyn Japonya"ya ulaştı. Tarihler 7 Haziran 1890"ı göstermektedir Japonya"nın Yokohama limanına varıldığında. Bu, aynı zamanda Osmanlı"nın Japonya ile diplomatik ilişkilerinin başlangıcıydı.

Ertuğrul Firkateyni Tokyo"ya geldiğinde Japon İmparatoru, Türk amiralini ve heyetini çok görkemli karşıladı. Şehir halkı Türk amiralinin saray arabası ile imparatorun yanına gidişini müthiş bir sevgi gösterisi ile takip etti. Heyet Japon İmparatoru ile görüştükten sonra imparatoriçe tarafından kabul edildi ve Tokyo"da günlerce adından bahsettirdi.

Sonunda ayrılık zamanı gelmişti. 3 aylık Japonya ziyaretini tamamlayıp 16 Eylül 1890"da Yokohama limanından ayrılmasına ayrılmışlardı ama gemidekilerin, başlarına gelecek elim kazadan haberleri yoktu. Kushimoto açıklarında müthiş bir fırtınaya yakalanarak kayalara çarptılar. Amiral Osman Bey dahil 580 denizcimiz hayatını kaybetti.

Japonlar şehitlerimizi sahiplendi

Yöre halkı, kazadan kurtulanlara yardım ve yakınlık göstermiş. Torajiro Yamada isimli bir Japon tarafından şehit yakınları ve kazazedeler için kampanya düzenlenmiş. Toplanan para, aynı genç tarafından dönemin padişahına teslim edilmiş. Ertuğrul Firkateyni"nin yolculuğu, trajik bir faciayla bitse bile Türk-Japon ilişkilerinin başlangıç noktasını oluşturmuş.

Oşimo adasının içerisinde bir kasaba olan Kushimoto, bugün Mersin ve Yakakent ile kardeş şehir. Ada halkı aradan geçen yıllara rağmen üzücü olayı unutmamış. Türkiye"yi ve Türkleri çok seviyorlar. Halk üzerinde Ertuğrul Firkateyni"nin etkisi çok büyük.

Yöre halkından Hiroshi Fukushima, "Ertuğrul Gemisi, Japonya ile dostluk kurma amacıyla gelmişti. Dönüşte kayalıklara çarpıyorlar. Kurtarılanların sayısının 64-65 kişi olduğunu duymuştum. Sonra kurtulanları Kaşino koyundaki fenerin yanında evi olan Bay Takano fark edip hemen koy sakinlerine haber vermiş. Koy sakinleri yaralılara bakmış, yiyecek giyecek konusunda yardımcı olmuş. Türk-Japon dostluğunun bu tarihten itibaren başladığını, olayın anısına bir hatıra müzesi inşa edildiğini, ben de bu köyde olduğum için çocukluktan beri duyuyorum" diyor.

Aynı kasabada yaşayan Yoriyo Hamaguci ise şunları söylüyor: "Firkateynin burada batışı acı bir olay ama iki ülke arasında şu anki dostluk köprüsünü oluşturdu. Türkiye"den gelen çok sayıda misafirle tanışıyoruz."

Bölgedeki Şehitlik Anıtı, kazada ölenlerin anısına yapılmış. İlk anıt Japonlar tarafından 1891"de dikilmiş, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiş. Şehitler Anıtını 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru da ziyaret etmiş. 1937"de Türkiye tarafından restore edilen anıt önünde her yıl düzenli olarak yapılan anma törenlerine, Tokyo Büyükelçiliği Askeri Ataşesi de katılıyor.

Bugün Kushimato"da bir de müzemiz var. 1974 yılında inşa edilen "Türk Müzesi"nde Ertuğrul Firkateyni"nin maketi ve gemideki asker ve komutanların fotoğraflarıyla heykelleri bulunuyor. Müzeyi Türkiye"den gelen yüzlerce ziyaretçi ve çok sayıda Japon vatandaşı geziyor.

Kushimato"yu gezerken yöre insanının Türkiye"yi çok yakından tanıdığına ve sevdiğine şahit olduk. Türkiye"den geldiğimizi anlayınca Türkçe "Merhaba Türkiye" diye bağıran insanlara rastladık.

Ertuğrul"un batışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen firakteynimiz Japon donanmasında da unutulmamış. Donanmayı ziyaretimizde gemi komutanı bizi çok sıcak karşıladı. Gemiyle ilgili detaylı bilgilerden sonra Türk-Japon ilişkilerinin öneminden bahsedildi. Aradan geçen yıllara rağmen Ertuğrul Firkateyni vesilesiyle Japon donanmasına ait gemideydik. Gemi Komutanı Kojima Syouji gemiyi adım adım gezdirdi. Komutan Syouji Türkiye"yi de ziyaret etmiş. "Türkler bize çok nazik davrandı" diyor ve ekliyor: "İstanbul gezimiz mükemmeldi. Orada Boğazı gezdik ve şiş kebap yedik. Çok lezzetliydi. Karşılaştığımız insanların hepsi çok nazikti. İki milletin, kültürel olarak, birbirlerine çok benzediklerini ve birbirlerine yakın olduklarını düşünüyorum."

Donanmanın diğer komutanlarından Yukinori Togo da ülkemizde bir müddet kalmış. Bu yüzden dilimizi biliyor.

Yukinori Togo, "Ertuğrul Faciası her ne kadar kötü bir olay olsa da Türk-Japon dostluğunun bu olayla başladığını biliyoruz. Ben Kushimato"daki Ertuğrul Firkateyni Anıtına 2 kez gittim. Anıtın olduğu yerde her beş sene büyük bir tören yapılıyor. Ben iki ülkenin dostluğunun daha da gelişmesi için dua ediyorum. Türkiye ve Japonya her ne kadar birbirini tanısa da ben aslında birbirlerine ait bilmedikleri çok yönleri olduğunu düşünüyorum" diyor.

Alıntıdır.
 
Kushimato Sok. diyemeyip Kuşum Sok. dediğimi hatırladım birden... Kızıl_mavi yazıyı okuduktan bir süre sonra az da olsa görme bozukluğu çektiysem de tekrar hatırlamak güzel iyi yanlarını.
 
Geri
Top