Nüfusu Germen yoğunluklu olan Alsas-Loren, 18. yy boyunca Almanya ile Fransa arasında sürekli el değiştirdi.
1860’larda bir ara bölge Fransızların eline geçince, “tamam artık bu iş bitti, Alsas-Loren bizim oldu” diyen Fransızlar, zaferin anısına bir heykel yaptırmaya karar verir. Dönemin ünlü Fransız heykel traşları Isidore Bonheure ve T. Roulliard bu işle görevlendirilir.
Fransızların Almanları azgın bir boğa gibi ezip geçtiğini göstermek için yaptırılan Boğa Heykeli, büyük bir özgüvenle Alsas-Loren bölgesine yerleştirilir.
Almanya’nın “Demir Şansölye” lakaplı başbakanı Bismarck liderliğinde savaş ilan etmesi ve çetin bir mücadele ve on binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan savaştan sonra Alsas-Loren bölgeleri yeniden el değiştirerek Almanya’nın topraklarına katılır.
Almanlar, Boğa heykelini savaş ganimeti olarak Berlin’e götürür. 40 yıl Alman topraklarında ikamet eder Boğamız.
Güçlenen Osmanlı-Almanya ilişkileri ve Osmanlı’nın Almanya’nın yanında cihan harbine katılması hasebiyle, teşekkür mahiyetinde, Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından, dönemin iktidarı İttihat ve Terakki Partisi’nin başkanı Enver Paşa’ya 1917 yılında hediye edilen “Boğa Heykeli”, Enver Paşa’nın sarayında bir süre misafir edilir.
I. Dünya Savaşı yenilgimizle sonuçlanıp, Enver Paşa yurt dışına kaçınca kaderine terk edilen heykel, 1953 yılında Hilton Otel’in açılışına kadar unutulur. Bu tarihte Hilton Oteli’nin bahçesine konulan heykel, 1969'da Kadıköy’e getirilerek, eski kaymakamlık binası (bugünkü Kadıköy iskele başkanlık binası) önüne yerleştirilir. O dönemde boğa heykelinin Haydarpaşa koyunda yapılan parka konulması planlansa da bu plan hayata geçirilmez. En nihayetinde, Kadıköy Boğası, 1987 yılında bugünkü yeri olan Altıyol'a yerleştirilir.
Günümüzde Kadıköy’ün simgesi olarak kabul edilen Boğa Heykeli, asırlık tarihinden bihaber binlerce insanın buluşma noktası olarak kabul görmüş. Eğer Kadıköy'e yolunuz düşerse, çevresinde birilerini bekleyen insanları ve boğanın üstüne çıkmaya çalışan çocukları göreceksiniz.
1860’larda bir ara bölge Fransızların eline geçince, “tamam artık bu iş bitti, Alsas-Loren bizim oldu” diyen Fransızlar, zaferin anısına bir heykel yaptırmaya karar verir. Dönemin ünlü Fransız heykel traşları Isidore Bonheure ve T. Roulliard bu işle görevlendirilir.
Fransızların Almanları azgın bir boğa gibi ezip geçtiğini göstermek için yaptırılan Boğa Heykeli, büyük bir özgüvenle Alsas-Loren bölgesine yerleştirilir.
Almanya’nın “Demir Şansölye” lakaplı başbakanı Bismarck liderliğinde savaş ilan etmesi ve çetin bir mücadele ve on binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan savaştan sonra Alsas-Loren bölgeleri yeniden el değiştirerek Almanya’nın topraklarına katılır.
Almanlar, Boğa heykelini savaş ganimeti olarak Berlin’e götürür. 40 yıl Alman topraklarında ikamet eder Boğamız.
Güçlenen Osmanlı-Almanya ilişkileri ve Osmanlı’nın Almanya’nın yanında cihan harbine katılması hasebiyle, teşekkür mahiyetinde, Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından, dönemin iktidarı İttihat ve Terakki Partisi’nin başkanı Enver Paşa’ya 1917 yılında hediye edilen “Boğa Heykeli”, Enver Paşa’nın sarayında bir süre misafir edilir.
I. Dünya Savaşı yenilgimizle sonuçlanıp, Enver Paşa yurt dışına kaçınca kaderine terk edilen heykel, 1953 yılında Hilton Otel’in açılışına kadar unutulur. Bu tarihte Hilton Oteli’nin bahçesine konulan heykel, 1969'da Kadıköy’e getirilerek, eski kaymakamlık binası (bugünkü Kadıköy iskele başkanlık binası) önüne yerleştirilir. O dönemde boğa heykelinin Haydarpaşa koyunda yapılan parka konulması planlansa da bu plan hayata geçirilmez. En nihayetinde, Kadıköy Boğası, 1987 yılında bugünkü yeri olan Altıyol'a yerleştirilir.
Günümüzde Kadıköy’ün simgesi olarak kabul edilen Boğa Heykeli, asırlık tarihinden bihaber binlerce insanın buluşma noktası olarak kabul görmüş. Eğer Kadıköy'e yolunuz düşerse, çevresinde birilerini bekleyen insanları ve boğanın üstüne çıkmaya çalışan çocukları göreceksiniz.