Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletindeki Bückeburg
kentinde bulunan bir kışlada genç bir kadın asker tecavüze uğradı.
Savcılığın ve Alman Silahlı Kuvvetleri'nin sözcüleri, saldırganın kimliğinin
henüz belirlenmediğini, tecavüze uğrayan kadın askerin psikolojik tedavi
gördüğünü belirtti.
Sözcüler, soruşturmanın sürdüğünü, bu nedenle şimdilik ayrıntılı açıklama
yapamayacaklarını kaydetti.
KADIN ASKERLERİN EN BÜYÜK KORKUSU TECAVÜZ
Bazı ülkelerin ordularında kadınlar da görev alabiliyorlar. Orduda kendilerine yer bulan kadınların en büyük korkusu ile Almanya'da olduğu gibi tecavüze uğrama korkusu.
Tabi savaşta esir alınan kadın askerlerin cinsel istismara ve işkenceye maruz kalmasının daha olası olduğu dile getiriliyor. Ancak Irak'ta Amerikalı kadın askerler Lynndie England ve Sabrina Harman'ın Ebu Garip Hapishanesi'nde esirlere yaptıkları işkencenin savaş ortamında cinsiyet ayrımının ne kadar geçerli olduğu sorusunu gündeme getirdi.
Amerikalı Yarbay Dave Grossmani 'Öldürme Üzerine: Savaş ve Toplumda Öldürmeyi Öğrenmenin Psikolojik Bedeli' isimli kitabında İsrail'in 1948'de kadın askerlerin cepheye çıkmasını yasakladığını, gerekçesinin de kadınların kırılgan yapısından çok, erkek askerlerin yaralı kadınlara 'kontrolsüz bir korumacı içgüdüyle' görevi bırakıp yardım etmesinden kaynaklandığını yazıyor.
Ayrıca düşmanlarını canlı yakalayıp sorgulama taktiği güden İsrail'in özellikle İslam ülkelerinde 'erkeklerin kadınlara teslim olmayı reddetmesinden' dolayı kadınları kritik noktalarda bulundurmadığı öne sürülür. Kadınların ordudaki rolleri üzerine tartışmanın sonu gelmiyor ama değişen dünya dengelerinde artan güvenlik önlemleri kadınlara daha çok rol biçiyor.