Kadın Sağlığı :Menopoz -Menopoz hakkında

Suskun

V.I.P
V.I.P
Menopoz
Menopoz kısaca bir kadının 1 yıl süre ile adetten kesilmesi olarak tanımlanabilir. İnsanlarda yaşam süresinin uzaması ile birlikte kadınların menopozda geçirdikleri yaşam süreside artmaktadır. Bu nedenle bu dönemde görülebilecek yakınmalara yönelik koruyucu tedavi yöntemleri daha da önem kazanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kadın yaşamının 1/3’ünü menopoz dönemi oluşturmaktadır. Türkiye’de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada ortalama menopoz yaşı 51.3 yıl olarak bulunmuştur. İyi beslenemeyen, zayıf, vejeteryan, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken olabilmektedir. Ayrıca sigara içen kadınlar menopoza daha erken girmektedir.

Menopoz âdetlerin son olarak kesilmesi anlamına gelirse de, klimakterik kelimesiyle eş anlamlı kullanılmaktadır. Östrojen yetersizliği, genital yolda kızarmalara ve değişken bir atrofiye yol açar. Doğurganlık döneminin son bulmasına ve menopozun fizik semptomlarına karşı bir tepki olarak gelişen emosyonel bozukluğa sık rastlanır. Bu yaşta açık anksiete durumları (bkz.) vedepressif hastalıklarda yaygın olmakla birlikte, bunların doğrudan doğruya hormonal değişimlerden ileri geldiğine ilişkin hiçbir kanıt yoktur.

Menopoz sırasında ve sonrasında aktif bir cinsel yaşantı sürdürülmemesi için bir neden yoktur. Genital atrofi cinsel teması güçleştirebilirse de, östrojen tedavisiyle bu durum giderilebilir.

Menopoz durumundaki kadınlara açıklamalarda ve telkinde bulunularak yardım edilebilir, ama açık psikiyatrik bozukluklar uygun bir tedavi gerektirir. Ostrojenler yalnızca östrojen yetersizliğine işaret eden belirgin fizikbelirtiler mevcutsa endikedir. Bkz.Klimakterik

Menopozda Görülen Belirtiler

1. Vazomotor Belirtiler: Vazomotor belirtilerin en tipik örneği ateş basmasıdır. Ateş basmasında baş, boyun ve göğüs bölgesinde ani kızarıklık, vücut ısısında artış ve daha sonra aşırı bir terleme ile karakterizedir. Bu değişiklikler genellikle birkaç saniye sürmekle beraber, bazen bir saatte kadar uzayabilir. Genellikle 1-2 yıl sürmesine karşılık, kadınların % 25’inde 5 yıldan daha uzun sürebilir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, en önemli faktörün östrojen hormonu seviyesindeki düşme olduğu düşünülmektedir.
2. Atrofik Değişiklikler: Bu değişikliklere bağlı olarak vajina ve idrar yollarını örten epitel tabakasında incelme ve esneklik kaybı görülür. Ayrıca vajinada kuruluk yine görülen belirtilerden birisidir.
3. Psikofizyolojik Değişiklikler: Menopozda ruhsal problemlerin artığına dair genel bir kanı olmasına karşın, yapılan çalışmalar bunu desteklememektedir. Ayrıca menopozda depresyonun daha sık görüldüğü görüşüde artık kabul edilmemektedir. Ancak ateş basmalarına bağlı olarak hastanın uyku kalitesi ve dolayısı ile günlük yaşam kalitesinde bir bozulma görülebilir. Hormon replasmanı ile uykuya dalma zamanı azalmakta, uykunun REM dönemi uzamakta ve sonuç olarak uyku kalitesi artmaktadır. Bu nedenle kadınlar kendisini daha iyi hissetmektedir. Ayrıca depresyondaki menopozal hastalara depresyon ilaçlarına ek olarak hormon tedavisi verildiğinde daha iyi bir düzelme sağlanmaktadır.
4. Kalp-Damar hastalık riskinde artma
5. Osteoporoz (kemik erimesi)

Tedavi Yöntemleri

Menopozda görülen belirti ve değişikliklere yönelik olarak ençok tercih edilen yöntemi hormon replasman tedavisidir. Genel olarak östrojen ve progesteron hormonları birlikte verilmektedir. Progesteron verilmesinin ana amacı östrojene bağlı olarak artan rahim kanseri riskinin önlenmesidir. Hormon tedavisi birçok şekilde verilebilir. Bu yöntemlerin belli başlıları şunlardır:

1. Östrojen ve progesteron içeren hapların ardışık verilmesi
2. Östrojen ve progesteron içeren hapların hergün birlikte verilmesi
3. Östrojenin patch şeklinde cilde yapıştırılması ve ağızdan alınan progesteron ile kombine edilmesi
4. Bunların dışında pellet şeklinde ciltaltına uygulama, kas içine enjeksiyon ve vajinal uygulama gibi yöntemler nadiren kullanılmaktadır.

Bütün tedavi yöntemlerinde günde 500 mg kalsiyum verilmesi tedavi etkinliğini artırmaktadır. Ayrıca 70 yaşın üzerindeki hastalarda günde 800 mg/gün ve güneşin az olduğu yerlerde yaşayanlarda kış aylarında 400 mg/gün Vitamin D önerilmektedir.

Hormon Replasman Tedavisinin Amacı Nedir?

Hormon tedavsinin iki ana amacı menopozla birlikte artan osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp-damar hastalıkları riskinin azaltılmasıdır. Bununla birlikte bazı kadınlarda çok şiddetli olabilen ve günlük yaşamını etkileyebilecek hale gelen sıcak basması, terleme, çarpıntı ve yorgunluk gibi yakınmaların önlenmesidir.

Menopozda Hormon Tedavisi Kimlere Verilir?

Menopozda hormon replasman tedaviye engel oluşturacak bir hastalığı olmayan bütün kadınlara önerilmektedir. Tedavi süresi şu an için yaşam boyu olarak kabul edilmektedir. Tedaviye menopoza girdikten hemen sonra başlamak tedavi başarısı için en uygun dönemdir. Ancak hangi yaşta olursa olsun başlamanın yararlı olduğu gösterilmiştir.

Menopozda Hormon Tedavisinin Yararları

1. Menopoza bağlı kemik kaybını önler ve kemik kitlesini artırır. Buna bağlı olarak kırık riskinde azalma olur.
2. Kalp-Damar hastalıklarının riskini azaltır.
3. Vajina ve idrar yollarındaki atrofik değişiklikleri önler. Bunun sonucunda seksüel yaşam üzerindede olumlu etki gösterir.
4. Ateş basması, terleme ve çarpıntı gibi yakınmaları önler
5. Ağızda yanma, kuruma ve kötü tat gibi yakınmaları azaltır. Bir çalışmada diş çürüklerinde % 25 azalma saptanmıştır.
6. Menopozda kadınlarda normalde seste görülen kalınlaşma, östrojen kullananlarda daha az olmaktadır.
7. Görme üzerine olumlu etkileri olduğu bildirilmektedir. Ayrıca göziçi basıncında azalmaya neden olmaktadır.
8. İşitme fonksiyonlarındaki azalmayı önlediği düşünülmektedir.
9. Kalın barsak kanserlerini azaltığına dair veriler bulunmaktadır.
10. Alzheimer hastalığı riskini azaltığına dair veriler bulunmaktadır.
11. Uyku kalitesini artırmaktadır.

Kimlere Hormon Tedavisi Verilmez?

1. Rahim Kanseri Nedeniyle Tedavi Edilen Hastalar
2. : Bu hastaların bir bölümüne hormon tedavisi başlanabilir. Nüks olasılığı yüksek olan hastalarda tedavi sonrası 5 yıl beklendikten sonra eğer nüks yoksa hormon replasmanına başlanabilir. Hormona duyarlı olmayan tümörü olan hastalarda tedaviye hemen başlanabilir. Meme Kanseri Olan Hastalar
3. : Bu konuda henüz bir görüş birliği bulunmamaktadır. Kalp-Damar Hastalığı Olanlar
4. : Yapılan çalışmalarda östrojen tedavisinin koroner anjioplasti yapılan kadınlarda damarların yeniden tıkanma olasılığını azaltığını görülmüştür. Ayrıca östrojenin kandaki kolesterol düzeyleri damar duvarı üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle bu hastalarda östrojen başlamanın sakıncası yoktur. Diabetik Hastalar
5. : Bu hastalarda kalp hastalıklarının görülme riski artmaktadır. Östrojenin kalp hastalıkları riskini azaltması ve insüline karşı duyarlılığı artırması dolayısı ile bu hastalara başlanmasının yararlı olduğu düşünülmektedir. Karaciğer Hastalıkları
6. : Aktif karaciğer hastalığı olmayan hastalarda tedaviye başlanabilir. Eğer hastanın kronik bir karaciğer hastalığı var ise hormon tedavisine başlandıktan 1 ve 6 ay sonra karaciğer fonksiyon testlerine bakılması ve bir bozulma izlenmezse hormon tedavisine devam edilmesi önerilmektedir. Kontrol altındaki hipertansiyon, sigara kullanımı ve varis tedavi için bir engel oluşturmaz
7. . Migren
8. i olan hastalarda hormon seviyelerindeki değişikliklere bağlı olarak ağrı nöbetleri görülebilir. Bu nedenle hergün alınan devamlı tedavi yönteminin tercih edilmesi daha uygundur. Daha önce hiçibir neden olmaksızın tromboemboli (damarda kanın pıhtılaşması ve bunun diğer organlara pıhtı şeklinde atılması )geçiren veya aktif tromboembolisi olan, aktif karaciğer hastalığı olan hastalara kesin olarak önerilmemektedir.

Sık Sorulan Sorular

Hormon tedavisi rahim kanserine neden olur mu?

Hayır

Hormon Tedavisi Meme Kanserine Neden Olur mu?

Bu konu henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamıştır. Yapılan çalışmalarda en az beş yıl süre ile hormon tedavis alan hastalarda riskte bir artma olduğu görülmüştür. Ancak birçok çalışmada riskte bir artma bulunmamıştır. Ayrıca hormon tedavisi sırasında meme kanseri saptanan hastalarda yaşam süresi genellikle daha uzundur. Sonuç olarak yarar/zarar oranı gözönünde bulundurulduğunda hormon tedavisi almanın daha yararlı olduğu düşünülmektedir.

Ailesinde meme kanserli yakını olan kadınlar bu tedaviyi alabilirler mi?


Evet.

Myomu olan kadınlara hormon tedavisi başlanabilir mi?

Evet.

Hormon Tedavisi Kilo aldırır mı?

Hayır.

Tedaviye Başlamadan Önce Kemik Yoğunluğuna Bakılması gerekli midir?

Bütün menopozdaki kadınlarda gerekli değildir. Hastanın tedaviyi kabullenmesini kolaylaştırmak, Kemik kaybı için risk faktörü bulunan (örn. Yeme bozuklukları, sigara kullanımı) olan hastalarda tedavi yanıtını değerlendirmek, kemik kaybına yol açabilecek ilaç tedavisi alan hastalarda (tiroid hormonu, steroid ve heparin kullanımı gibi), osteoporozu olan hastalarda, vücudunda kırığı olan ve 65 yaşın üzerindeki hastalarda tedaviye başlamadan kemik yoğunluğuna bakılabilir.
 
Menapoz Sonrası Kanama
Son kanamanızdan 1 yıl veya çok daha sonra ortaya çıkan vajinal kanamadır. Menopozdan sonra ani bir kanamanız olursa, bunun birçok izahı bulunabilir. Vajinada bir enfeksiyon meydana gelmiş olabilir veya vajinanızın duvarları daha ince ve hassas bir hale geldiği için cinsel ilişkiden ya da vajinal temizlikten sonra biraz kanama olabilir. ilaç olarak alınan östrojen de kanamaya sebep olabilir. Endometrium kanseri de bir kanama nedeni olabilir. Hemen doktorunuzu görün.

Teşhis

Doktorunuz alt karın muayenesi yapacaktır. Öncelikle kanın nereden geldiğini tespit etmeye çalışacaktır. Çünkü, kanama üreme yolu üzerinde, rahimde veya onun alt kısmında, rahim ağzı ya da vajinada olabilir. Hatta idrar yolları veya rektumdan da gelebilir. Eğer kanamanın vajinadan geldiği belli olursa, doktorunuz muhtemel sebebi anlayabilmek için rahim ağzı biyopsisi isteyecektir. Ayrıca kanamanın sadece vajinadan geldiğine emin olmak için kürtaj da yapacaktır. Her ikisi de küçük operasyonlardır. biyopsi için rahim ağzından küçük bir parça alınır. Kürtajda ise rahimin iç duvarı kazınır. Doktorunuz kan ve idrar testleri de isteyebilir. Bazen, yoğun araştırmalardan sonra bile doktor, bir defalık adet sonrası kanamasına hiçbir açıklama bulamaz. Kanama bir daha hiç olmazsa endişelenmek için sebep yoktur. Ama tekrarlarsa sonunda sebebi bulunana kadar, tekrar muayene ve testleri yaptırmanız gerekecektir.

Kanama altında yatan sebebe bağlı olarak, çok önemsiz veya çok ciddi, ya da ikisinin arasında herhangi bir şey olabilir.

Tedavi

Tedavi olayın sebebine bağlıdır. Örneğin, vajinal duvarlardaki dokular incelmişse, doktorunuz östrojen içeren bir vajinal krem veya suprozituvar önerebilir. Vajinal enfeksiyonlar genellikle antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Kanserseniz, ameliyat, radyoterapi, kemoterapi veya bu tedavilerin birleşimine ihtiyacınız olabilir.
 
Menapoz Sonrası Vajiniti
Menopozdan sonra bütün östrojen seviyeniz düştüğü için vajina dokusu daha ince bir hale gelir. Buna vajinada atroji (gerileme) denmektedir. Dokununca acıyan küçük noktalar ve çatlaklar oluşur. Bunlar aşağıdaki bulguları ortaya çıkarabilir ve sizi enfeksiyonlara karşı daha dayanıksız hale getirir. Bir teşhis koyabilmek için doktorunuz gerekli incelemeleri yapacaktır, gerekirse, akıntı örneğini analiz ettirecektir.

Belirtiler

- Menopoz sonrası vajinada acıma, yanma ve kaşınma;

- Olağan dışı ince, sulu vajina akıntısı;

- Cinsel ilişkide acı duyma;

- Vulvanın şişmesi veya kızarması.

İlaç Tedavisi

Enfeksiyon varsa doktor muhtemelen antibiyotik verecektir. Vajinaya doğrudan (örneğin, dietilstilbestol krem veya fitili) uygulanacak östrojen, vajina duvarlarını kalınlaştıracak ve kayganlığı sağlayacaktır. Ancak bu, arada yeniden rahim kanamasına neden olabilir.
 
Geri
Top