Almanyanin 'en güzel köylerinden birinde yaşayan @yilmaz27 İstanbul'dan gelen torununu ağırlamak için büyük bir heyecan duyar. Torun şehir hayatından sıkılmış, dedesinin köyüne huzur bulmak için gelmiştir.
Bir gün @yilmaz27 torununu yanına alıp daglara tepelerine çıkar ve @yilmaz27 Manzaraya karşı oturmuş, horon tepmek için hazırlık yaparken torun merakla sorar:
Dede, bu kadar mı mutluyum? "Ne mutlu Türküm diyene" derler ya, ben herhalde en mutlu insanım dünyada!
@yilmaz27gülerek başını sallar:
@yilmaz27 Torunum, mutlu olmana sevindim ama daha mutluluğun ne olduğunu bilmiyorsun. Bak şimdi, sana bir şey anlatayım. Ben gençliğimde askere gittim. Kışın, karlar bir metreyi bulurdu dağlarda. Biz nöbet tutarken, karnımız aç, üşüsek de hep birbirimize destek olurduk. Bayrağımıza bakıp, 'Ne mutlu Türküm diyene' derdik. İşte o anki mutluluğumuzun yanında, şimdiki mutluluğun hiçbiri yanında sayılmaz.
Torun şaşkınlıkla dedesine bakar@yilmaz27 sözlerine devam eder:
Şimdi sen burada internetin, telefonun başında oturuyorsun. Ama biz o zamanlarda, yıldızlara bakıp hayaller kurardık. Şimdi sen sıcak evinde oturuyorsun, ama biz o zamanlarda, karlı dağlarda ateş yakıp ısınır, közde patates pişirirdik. İşte o anki mutluluğumuzun yanında, şimdiki mutluluğun hiçbiri yanında sayılmaz.
Torun bir süre sessiz kalır, sonra dedesine doğru dönerek sorar
Dede, o zamanlar daha mı mutluydunuz?
@yilmaz27 gülümser
Torunum, mutluluk parayla, pulla ölçülmez. Mutluluk, içinde hissettiğin bir duygu. Sen şimdi gençsin, hayatın tadını çıkar. Ama unutma, gerçek mutluluk, içindeki sevgiyle, dostlukla, vatan sevgisiyle ölçülür.
Bir gün @yilmaz27 torununu yanına alıp daglara tepelerine çıkar ve @yilmaz27 Manzaraya karşı oturmuş, horon tepmek için hazırlık yaparken torun merakla sorar:
Dede, bu kadar mı mutluyum? "Ne mutlu Türküm diyene" derler ya, ben herhalde en mutlu insanım dünyada!
@yilmaz27gülerek başını sallar:
@yilmaz27 Torunum, mutlu olmana sevindim ama daha mutluluğun ne olduğunu bilmiyorsun. Bak şimdi, sana bir şey anlatayım. Ben gençliğimde askere gittim. Kışın, karlar bir metreyi bulurdu dağlarda. Biz nöbet tutarken, karnımız aç, üşüsek de hep birbirimize destek olurduk. Bayrağımıza bakıp, 'Ne mutlu Türküm diyene' derdik. İşte o anki mutluluğumuzun yanında, şimdiki mutluluğun hiçbiri yanında sayılmaz.
Torun şaşkınlıkla dedesine bakar@yilmaz27 sözlerine devam eder:
Şimdi sen burada internetin, telefonun başında oturuyorsun. Ama biz o zamanlarda, yıldızlara bakıp hayaller kurardık. Şimdi sen sıcak evinde oturuyorsun, ama biz o zamanlarda, karlı dağlarda ateş yakıp ısınır, közde patates pişirirdik. İşte o anki mutluluğumuzun yanında, şimdiki mutluluğun hiçbiri yanında sayılmaz.
Torun bir süre sessiz kalır, sonra dedesine doğru dönerek sorar
Dede, o zamanlar daha mı mutluydunuz?
@yilmaz27 gülümser
Torunum, mutluluk parayla, pulla ölçülmez. Mutluluk, içinde hissettiğin bir duygu. Sen şimdi gençsin, hayatın tadını çıkar. Ama unutma, gerçek mutluluk, içindeki sevgiyle, dostlukla, vatan sevgisiyle ölçülür.