Karar verme ve seçim yapma/Kararsızlık/Seçenek bolluğu

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Karar Verme ve Seçim Yapma

Karar vermek sorun çözme, engeli aşmanın temel işlemidir ve her aşamada işlevi vardır.

Karar sözcüğü genel ve yalın olarak, bir sorun üzerinde düşünüp, taşınıp uygun olan çözümü bulmak ve bu çözümü eyleme geçirmek anlamına gelir.

Karar sözcüğünün karşılığı Fransızca ve İngilizcede «decisi- on» sözcüğüdür. Bu sözcüğün kökü, Latince «descisio» olup özgür, serbest hareket, eylem anlamını verir.

Karar sözcüğü dengeli, düzenli, ölçülü, uyumlu durumlan anlatmak için de kullanılır. «Her şey kararında gerek» deyimi dilimizde dengenin, düzenin, ölçünün önemini vurgulamaktadır. «Karannda bırakmak» başka bir anlatım biçimidir. «Yemeğin, suyu, tadı, tuzu karar» diyerek ağız zevkinde bile ölçünün önemi belirtilmektedir.

Havanın, ısının, nemin kararında olması huzur ve rahatlık veren bir dış ortamı anlatır. Dönüp dolaşıp yeniden belirli bir konuya, noktaya, yere gelmek «karar kılmak» deyimiyle anlatılır; denge ve düzen anlamına gelir.

Karar vermek zihinsel işlevlerin davranışı, eylemi oluşturan aşaması olup karşılaşılan engelin aşılması, sorunun çözülmesi için gereklidir. Bütün davranışların sonucu alınan kararlara bağlıdır. Bireyin yemesini, içmesini ilgilendiren besin maddelerinin, giyimini ilgilendiren çorabın, gömleğin, pantolonun seçilmesinden, tüm insanlığı ilgilendiren banş ya da savaş seçimine kadar

Oluşturulan davranış kalıbının, yapılacak eylemin niceliğine ve niteliğine göre kimi kez bir seçim yapabilmek için birbirini izleyen karariann alınması gerekli olabilir. Bir davranış kalıbının seçiminden, eylemin yapılmasından önce alınacak kararların sayısı bellek deposunda bulunan bilginin miktarıyla orantılıdır.

Sibernetik dilinde karar, bütün karmaşık işlemlerin, süreçlerin sonucunda ulaşılan «evet» ya da «hayır» cevabıyla verilir.

Kararlı davranış alışılagelen, süregelen iradeli davranış anlamına gelir. Kararsızlık insanın davranış ve eylemlerindeki dengeyi, düzeni, ölçüyü, uyumu bozar.

Kararsızlık


Kararsızlık sözcüğünün Fransızca karşılığı «indécis», İngilizce karşılığı «indecisiveness»dir. Bu sözcüğün kökü Latince «insta- bilitas» olup devamı, dengesi, düzeni, ölçüsü, uyumu olmayan bir durumu, kişiyi, nesneyi, olayı anlatmak için kullanılmıştır. Ayrıca Latince «indecisus» sözcüğü de biçimi, ölçüsü, sının, taslağı anlatılmamış, belirlenmemiş durumlarda, olaylarda kullanılmış ve yabancı dillerde kararsızlık anlamında kullanılan birçok sözcüğün kökünü oluşturmuştur.

Doğal koşullarda ortaya çıkan kararsızlıklar vardır. Açık-bulutlu, kuru-yağmurlu, sıcak-soğuk, durgun-rüzgârlı gibi kısa sürede değişen ve «kararsız hava» olarak adlandırılan ortam insanı tedirgin eder. Doğanın, havanın kararsızlığı ilk ve sonbahar aylarında yaşanır. Hava durumunun kararsızlığı insana hem haz, hem elem verir.
Birbirinden çabuk ye kolay ayrılan kimyasal yapılara «kararsız bileşikler» adı verilir. Böyle bileşiklerin doğada bulunma olasılığı azdır. Bir cismin ağırlık merkezi, yukardan aşağı inen dik eksenin dışına düşerse bu duruma fizikte «kararsız denge» adı verilir. Böyle bir cisim dikine duramaz.


Görüldüğü gibi, kararsızlık sadece İnsanın davranış kalıbını seçmesini, eyleme geçmesini engelleyen, önleyen bir durum olmayıp, doğal koşulların, fiziğin, kimyanın, toplumsal yapının da durumunu, dengesini, düzenini, ölçüsünü, uyumunu bozan durumlara yol açmaktadır.


Seçenek Bolluğu


Karar alınması, seçim yapılması yalnızca önemli durumlar için değil, günlük yaşamın her alanında, alışverişte ya da televizyon izlemede bile karar vermek, seçim yapmak gereklidir.

Örneğin, süpermarkette dolaşan bir ev kadını doğru karar vermez, iyi seçim yapamazsa harcadığı paraya karşılık gerekli malzemeyi değil, gereksiz tüketim mallarını almış otur. Bu nedenle süpermarkette alışveriş yapan bir insanın önce yapacağı alışverişin amacını saptaması, bu amaca uygun olan seçimi yapıp alacakianna ilişkin karar vermesi gereklidir.

Birbirinden farklı alışveriş amaçları olabilir. Amaç sadece et, meyva, sebze, sucuk, sosis, makarna gibi yiyecek maddelerini almak olabileceği gibi, temizleyici, parlatıcı, bulaşık ya da çamaşır tozu almak da olabilir. Bunun yanında ucuzlatılan mallardan ya da mutfak eşyalarından almak da alışverişin amacı olabilir, örneğin, ev kadını ucuzlatılan mallardan alarak evinin eksiğini gidermeyi amaç ediniyorsa, önce eksiklerini saptamak, süpermarketi dolaşırken bu eksikleri giderecek ucuzlatılmış mallara bakmak ve onlar arasından seçim yapmaya karar vermek durumundadır. Beyaz peynir, çiçek yağı, makama, sosis, süt, zeytinyağı almayı amaçlayan, bunları alırken ucuzluktan yararlanmak isteyen ev kadını bildiği markalar arasında indirim yapılmış olanları seçecektir.

Yüksek öğrenime başlayacak gençlerin ÖSYM sınavından önce yaptıktan fakülteleri tercih sıralaması büyük önem taşımakta, bütün yaşamı etkileyecek iyi ya da kötü sonuçlara yol açmaktadır. Sıralama yapılırken önce amacı doğru olarak belirlemek, buna göre karar verip seçim yapmak gereklidir. Bu durumda terdi edilen öğrenime uygun olarak seçilen fakültelerin istek sırasına ve puan durumuna göre yerleştirilmesine karar verilir. Tercihler yapılırken toplam tercih sayısı ve ÖSS, ÖYS puanları göz önünde tutulur.

Kötü saptanmış amaçlar ve hatalı sıralamalar sonucu geçerli puan almasına karşın yüksek öğrenime giremeyen gençler vardı.

Karar vermenin buna bağlı eyleme geçmenin önemi televizyon kanalları arasından izlenecek programın seçiminde bie ortaya çıkar. Ülkemizde on beş yerli kanal, yirmiye yakın yabancı kanal arasından izleyeceği programı seçemeyen, bu nedenle saatlerce kanaldan kanala atladığı için doğru dürüst televizyon izleyememekten yakınan insanların sayısı pek çoktur. Bu kararsızlık borçlanmaya, çatışmaya, çelişmeye yol açar, huzuru, rahatı kaçınr.

Çağımızda Amerika ve Avrupa’da yayın yapan bazı televizyon kanallan, her an izleyicilere seçimlik, bilgi kutularıyla «yeni seçenekler» sunuyorlar. Kendi seçtiği kanalda istediği programı izleyen kişi bir anda ekranda küçük bilgi kutulanyla karşılaşıyor. Kişi aynı anda çok seçenekli bilgi ortamında her seçeneğin sunduğu bilgiden yararlanmak istiyorsa, buna hazırsa, ekranda belirip kaybolan kutulara bakıp kendi seçeneği yanında yeni seçenekleri değerlendirerek karar vermek durumunda kalıyor.

Böylece beş duyumuzu bombardıman eden seçenek bolluğu içinde seçim yapmanın, karar vermenin önemi bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.

Özcan Köknel, Yaşamın Zaferi
 
Geri
Top