KARGANIN ÖZENTİSİ
Bir gün şu bizim karga,
Özenmiş tavusluğa.
Gitmiş tavus kuşuna,
Anlatmış yana yana.
Demiş: "Sana benzemek,
İstiyorum ben renk renk,
Tüyünden birkaç tane,
Bu garibe versene!"
Tavus kuşu şaşırmış,
Kafasını kaşırmış.
Demiş: "Olmaz böyle şey,
Kendi olmalı her şey."
Olsun, demiş bay karga,
"Ben pek özendim sana."
"Bak kapkara bir şeyim,
İyi değil hiç rengim."
Dil dökmüş, pek yalvarmış,
Ondan epey tüy almış.
Takmış her bir yanına,
Göğsüne, kanadına…
Görenler önce şaşmış,
Bu ne göz, bu ne kaşmış.
Karga olmuş bir tavus,
Hayvanlar olmuş sus, pus.
Demişler: "Sen kralsın,
Emrini rüzgâr salsın.
Dört bir yöne duyursun,
Haşmetmeab buyursun.
Karga şişmiş, kabarmış,
Ruhunu gurur sarmış.
Demiş: "Elbet kralım,
Rakibim kim bakalım!"
Demişler: "Hâşâ yoktur,
Senden çirkini çoktur."
Öyledir, demiş karga:
"Şaşmamalı bu farka…"
Tam bu sıra bir yönden,
Rüzgâr çıkmış aniden.
Savurmuş ne var ne yok,
Kargayı da etmiş şok.
Tutmuş tüylerini ya,
Kâr etmemiş bu ona.
Tüyler uçmuş bir yöne,
Havada döne döne.
Kalmış kapkara hâlde,
Hayvanlar infialde.
Demişler: "Ey sahtekâr,
Bizi aldattın zinhar.
Yalanın çıktı işte,
Krallık kaldı düşte!"
Karga demiş: "Affedin,
Ruhum gerçekten ezgin.
Utanıyorum sizden,
İnanın hepinizden.
Hatamı tam anladım,
Ben kimim hatırladım.
Ben tavusa özendim,
Kendi kendimi yendim.
Kimse düşmesin böyle,
Gülünç ve komik hâle."
Hayvanlar affetmişler,
Kargayı ve demişler:
"Biz seni seviyoruz,
Seni dost biliyoruz.
Senin değil şu rengin,
Bize ulaşan sevgin."
Yazar: Mehmet Erdoğan
Bir gün şu bizim karga,
Özenmiş tavusluğa.
Gitmiş tavus kuşuna,
Anlatmış yana yana.
Demiş: "Sana benzemek,
İstiyorum ben renk renk,
Tüyünden birkaç tane,
Bu garibe versene!"
Tavus kuşu şaşırmış,
Kafasını kaşırmış.
Demiş: "Olmaz böyle şey,
Kendi olmalı her şey."
Olsun, demiş bay karga,
"Ben pek özendim sana."
"Bak kapkara bir şeyim,
İyi değil hiç rengim."
Dil dökmüş, pek yalvarmış,
Ondan epey tüy almış.
Takmış her bir yanına,
Göğsüne, kanadına…
Görenler önce şaşmış,
Bu ne göz, bu ne kaşmış.
Karga olmuş bir tavus,
Hayvanlar olmuş sus, pus.
Demişler: "Sen kralsın,
Emrini rüzgâr salsın.
Dört bir yöne duyursun,
Haşmetmeab buyursun.
Karga şişmiş, kabarmış,
Ruhunu gurur sarmış.
Demiş: "Elbet kralım,
Rakibim kim bakalım!"
Demişler: "Hâşâ yoktur,
Senden çirkini çoktur."
Öyledir, demiş karga:
"Şaşmamalı bu farka…"
Tam bu sıra bir yönden,
Rüzgâr çıkmış aniden.
Savurmuş ne var ne yok,
Kargayı da etmiş şok.
Tutmuş tüylerini ya,
Kâr etmemiş bu ona.
Tüyler uçmuş bir yöne,
Havada döne döne.
Kalmış kapkara hâlde,
Hayvanlar infialde.
Demişler: "Ey sahtekâr,
Bizi aldattın zinhar.
Yalanın çıktı işte,
Krallık kaldı düşte!"
Karga demiş: "Affedin,
Ruhum gerçekten ezgin.
Utanıyorum sizden,
İnanın hepinizden.
Hatamı tam anladım,
Ben kimim hatırladım.
Ben tavusa özendim,
Kendi kendimi yendim.
Kimse düşmesin böyle,
Gülünç ve komik hâle."
Hayvanlar affetmişler,
Kargayı ve demişler:
"Biz seni seviyoruz,
Seni dost biliyoruz.
Senin değil şu rengin,
Bize ulaşan sevgin."
Yazar: Mehmet Erdoğan