Karşı Gelme Bozukluğu
Prof. Dr. Mustafa YILMAN
Birtakım araştırmacılar, karşı gelme bozukluğunu (KGB); davranış bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) bağlı duygusal ve davranışsal bir bozukluk olarak kabul ederken bazıları ise bir öncül olarak görür.
KGB1i Davranış Karakteristikleri
KGB özellikleri taşıyan bir öğrencide genellikle şu davranışlar görülür.
1.Sıkça sinirlenme
2. Yetişkinlerle sıkça tartışma, çekişme
3. Yetişkin kurallarına uymama veya isteklerini yerine getirmeyi reddetme
4. Kasıtlı olarak karşısındakini kızdırmaya yönelik davranışlar sergileme
5. Kendi yanlışları için başkalarını suçlama
6. Başkalarına kolayca sinirlenme
7. Çoğunlukla sinirli ve gücenmiş olma durumu
8. Kindar ve intikam peşinde olan hareketlerde bulunma
Davranış bozukluğu, DEHB veya KGB gibi yıkıcı davranıştan olan öğrenciler, şüphesiz eğitimi en zor olanlardır. Bu öğrencilerin akademik başarı yönünden genellikle okulda düşük performans gösterdikleri ve okulu terk etme oranlarının yüksek olduğu gözlenmektedir.
Çok sayıda olayın yer aldığı bir araştırmada KGB bozukluğunun nedenleri arasında etkisiz ebeveyn yaklaşımı, ilgisiz ve tutarsız denetim, ölçüsüz cezalandırma ve katı disiplin dikkat çekmektedir. Bu nedenle en çok önerilen tedavi şekli, belli bir dereceye kadar bu çocukların ebeveynlerini de kapsayan müdahalelerdir.
KGB'li çocuklar bütün öğretmenler için bir problemdir. Bunlar genelde narsisttirler ve dersin düzenini bozarlar. Sınıfta karşı gelme davranışı gösterirler, çünkü evde birikmiş gerilimlerini boşaltmak için, sınıf ortamında kendilerini daha güvende hissederler. Birçok öğretmenin aileleri gibi şiddet içerikli tepki ve tutarsız disiplin göstermeyeceğini bilirler.
KGB, yıkıcı davranış bozukluklarının en genel üç kategorisinden biri olup diğer ikisi DEHB ve DV' bozukluğudur. Karşı gelme ve davranış bozukluğunun ayırt edilebilir bozukluklar olup olmadığı tartışmalıdır ve genel bakış her ikisinin farklı bozukluklar olduğu yönündedir.
Teşhis Kriterleri
A.En az 6 ay devam eden olumsuz, düşmanca, karşı gelme davranış örneğinden 4 veya daha fazlası sergileniyorsa:
l.Sık sık hiddetlenme
2.Yetişkinlerle sıkça tartışmaya girme
3.Sürekli yetişkinlerin isteklerine uymayarak karşı gelme ve reddetme
4. Başka!arını kasıtlı olarak kızdırma
5. Kendi yaptığı olumsuz hareketler için başkalarını suçlama
6.Sık ve kolay sinirlenme
7.Aşırı alınganlık, hemen gücenme ve içerleme
A.Yoğun ve devamlı kin ve intikam isteği
B. Davranıştakİ bozukluk, klinik olarak kayda değer düzeyde sosyal, akademik ve mesleki bozulmaya neden oluyorsa;
C. Psikotik veya duygu durum bozukluğu seyrinde bu davranışlar gözlenmiyorsa;
D. Bu ölçütler, davranış bozukluğu için geçerli değildir. Eğer kişi, 18 yaşın üstündeyse söz konusu kriterler Anti-Soşyal Kişilik Bozukluğunu da karşılamaz.
KGB'dan DB'na ilerlemenin üç risk faktörüne bağlı olduğu görülmektedir. Bunlar çocuk ve ergenin kişisel özellikleri, ebeveyn yaklaşımı ve aile içi problemlerdir.
Yaygınlık
Yıkıcı davranış bozuklukları; genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde tanısı konulmuş zihinsel bozuklukların yaklaşık % 75'ni oluşturmaktadır. KGB'nin yaygınlık oranı % 2 ile 16 arasında değişiklik göstermektedir.
Bu geniş fark, KGB'nin hafif seyreden ve gelişimsel olarak normal sayılan davranışlardan (öfke nöbeti, ağlama,bağırma vb) ayırt edilmesinin zorluğundan ve kesin tanı konulmasındaki zorluklardan kaynaklanmaktadır. KGB erkeklerde kızlara göre 2 kat daha fazla görülür ve 6 yaş altı çocuklarda fazladır.
KGB tek başına nadiren seyreder ve hiperaktivite, kaygı ve duygu durum bozuklukları ile yüksek oranda ilişkilidir. Bu nedenle KGB teşhisi konulanların % 80'i DEHB'li olup bunların da % 60'ı KGB (karşı gelme bozukluğu) gösterir.
KEB'li Çocuk ve Ergenler
KGB'in belirgin özellikleri; gelişime uygun olmayan davranışlar, yüksek düzeyde olumsuzluk içeren hareketler, itaatsizlik, özellikle otorite figürlerine yönelik düşmanca tavırları izleyen karşı koyma ve meydan okuma eylemleridir.
Ani huysuzluk patlamaları, devamlı inatçılık, kurallara karşı direnme,uzlaşmaya karşı sürekli İsteksizlik, pes etme ya da yaşıtlarıyla, yetişkinlerle tartışma, kasıtlı veya ısrarlı şekilde sınırları zorlama ve sözel saldırganlığı içeren davranışlar KGB ile bağlantılıdır,
Bu davranışlar, çoğunlukla çocuğun evde ve okulda yakından tanıdığı Here karşı gerçekleşir ve düşük benlik saygısı, duygu durum değişikliği, hayal Sıklığına uğrama düzeyinin düşüklüğü ve küfür ile eş zamanlı olarak meydana gelir.
KGB'nun hiperaktivite ve davranım bozukluğundan farkı; davranışın yapılma amacında yatar. DEHB'li çocuklarda bu tür davranışlar acelecikten kaynaklanır ve kasıt yoktur. Oysa KGB'lî çocuklarda bu davranışlar kasıtlıdır. KGB'li çocukların, tarafsız çevresel uyaranlara karşı saldırgan bir tepki vermelerine sebep olan düşmanca bir eğilimleridir.
KGB ile ilişkili saldırganlık,genellikle tahrik ya da algılanmış bir tehdidin sonucudur.Tam tersi DB ile bağıntılı saldırganlıksa daha proaktif (planlı)tir. Bu da ocuk ya da ergenin sonunda ödül olduğunu tahmin etmesiyle ilgilidir. Ayrıca KGB'li kişilerin sosyal problemlerinin çoğunluğu otorite figürüyle ilgilidir. DEHB'li ve DB'li çocuk ve ergenlerin sosyal problemleri daha geneldir.
KGB'nin Nedenleri
KGB'nin gelişimindeki nedensel faktörler biyolojik, çocuk yetiştirme ve ailevi, çocuğun sosyo-bilişsel gelişimi şeklinde üçe ayrılır.
KGB'li Çocuk ve Ergenin Özellikleri
Uzmanlar; çocukların duygularını düzenleyebilme,sinirlenme ve engellenme toleransına ,uyum sağlama ve problem çözme becerilerine daha çok önem vermektedirler. Eğer kabul etme/itaat, sosyal-bilişsel becerilerin öğrenilmesinin sonucunda gelişiyorsa ,karşı gelme bozukluğu da itaat ve kabullenme için gerekli becerilerin öğrenilememesinden kaynaklanmaktadır.
KGB sorunu olan çocuklar ve ergenler, akranlarıyla ve kendileri için otorite oluşturan figürlerle iletişimde sorun yaşarlar. Öğretmenlerin tepkileri genelde bu tip çocukların yıkıcı eğilimlerini şiddetlendirir,
Karşı gelme bozukluğu, bulunan çocukların en büyük eksiklikleri, problem çözme becerilerindeki sorunlardır. KGB'li çocuklar alternatif çözümler bulmakta ve uygun tepkiyi vermede zorlanmaktadırlar. Onlar için problem çözmenin en iyi yolu saldırganlıktır. Çünkü bilişsel olarak onlar için geçerli tek yol budur.
Özetle karşı gelme bozukluğunun,nedenleri İki boyutta İncelenmektedir. Bunlar ebeveyn ve çocuğun kendi özellikleridir.
Okul Kaynaklı Müdahale
Öğretmenler açısından ilk adım, karşı gelme davranışının Işjeyfnf, davranışın amacını doğru saptamaktır. Böylece :
1. Davranışın ortaya çıkmasının yüksek olduğu koşullan
2. Davranışa katkı sağlayan temel etkenleri
3. Belli bir davranışın öğrenci için anlamı, sonucu, elde edilen yararian
4. Öğrencinin söz konusu davranışları en az sergilediği durumları
5. Davranışı destekleyen başka faktörleri bir bütün hafinde anaftz edebilme ve sağlıklı bir karara varabilme mümkün olabilir.
Prof. Dr. Mustafa YILMAN
Birtakım araştırmacılar, karşı gelme bozukluğunu (KGB); davranış bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) bağlı duygusal ve davranışsal bir bozukluk olarak kabul ederken bazıları ise bir öncül olarak görür.
KGB1i Davranış Karakteristikleri
KGB özellikleri taşıyan bir öğrencide genellikle şu davranışlar görülür.
1.Sıkça sinirlenme
2. Yetişkinlerle sıkça tartışma, çekişme
3. Yetişkin kurallarına uymama veya isteklerini yerine getirmeyi reddetme
4. Kasıtlı olarak karşısındakini kızdırmaya yönelik davranışlar sergileme
5. Kendi yanlışları için başkalarını suçlama
6. Başkalarına kolayca sinirlenme
7. Çoğunlukla sinirli ve gücenmiş olma durumu
8. Kindar ve intikam peşinde olan hareketlerde bulunma
Davranış bozukluğu, DEHB veya KGB gibi yıkıcı davranıştan olan öğrenciler, şüphesiz eğitimi en zor olanlardır. Bu öğrencilerin akademik başarı yönünden genellikle okulda düşük performans gösterdikleri ve okulu terk etme oranlarının yüksek olduğu gözlenmektedir.
Çok sayıda olayın yer aldığı bir araştırmada KGB bozukluğunun nedenleri arasında etkisiz ebeveyn yaklaşımı, ilgisiz ve tutarsız denetim, ölçüsüz cezalandırma ve katı disiplin dikkat çekmektedir. Bu nedenle en çok önerilen tedavi şekli, belli bir dereceye kadar bu çocukların ebeveynlerini de kapsayan müdahalelerdir.
KGB'li çocuklar bütün öğretmenler için bir problemdir. Bunlar genelde narsisttirler ve dersin düzenini bozarlar. Sınıfta karşı gelme davranışı gösterirler, çünkü evde birikmiş gerilimlerini boşaltmak için, sınıf ortamında kendilerini daha güvende hissederler. Birçok öğretmenin aileleri gibi şiddet içerikli tepki ve tutarsız disiplin göstermeyeceğini bilirler.
KGB, yıkıcı davranış bozukluklarının en genel üç kategorisinden biri olup diğer ikisi DEHB ve DV' bozukluğudur. Karşı gelme ve davranış bozukluğunun ayırt edilebilir bozukluklar olup olmadığı tartışmalıdır ve genel bakış her ikisinin farklı bozukluklar olduğu yönündedir.
Teşhis Kriterleri
A.En az 6 ay devam eden olumsuz, düşmanca, karşı gelme davranış örneğinden 4 veya daha fazlası sergileniyorsa:
l.Sık sık hiddetlenme
2.Yetişkinlerle sıkça tartışmaya girme
3.Sürekli yetişkinlerin isteklerine uymayarak karşı gelme ve reddetme
4. Başka!arını kasıtlı olarak kızdırma
5. Kendi yaptığı olumsuz hareketler için başkalarını suçlama
6.Sık ve kolay sinirlenme
7.Aşırı alınganlık, hemen gücenme ve içerleme
A.Yoğun ve devamlı kin ve intikam isteği
B. Davranıştakİ bozukluk, klinik olarak kayda değer düzeyde sosyal, akademik ve mesleki bozulmaya neden oluyorsa;
C. Psikotik veya duygu durum bozukluğu seyrinde bu davranışlar gözlenmiyorsa;
D. Bu ölçütler, davranış bozukluğu için geçerli değildir. Eğer kişi, 18 yaşın üstündeyse söz konusu kriterler Anti-Soşyal Kişilik Bozukluğunu da karşılamaz.
KGB'dan DB'na ilerlemenin üç risk faktörüne bağlı olduğu görülmektedir. Bunlar çocuk ve ergenin kişisel özellikleri, ebeveyn yaklaşımı ve aile içi problemlerdir.
Yaygınlık
Yıkıcı davranış bozuklukları; genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde tanısı konulmuş zihinsel bozuklukların yaklaşık % 75'ni oluşturmaktadır. KGB'nin yaygınlık oranı % 2 ile 16 arasında değişiklik göstermektedir.
Bu geniş fark, KGB'nin hafif seyreden ve gelişimsel olarak normal sayılan davranışlardan (öfke nöbeti, ağlama,bağırma vb) ayırt edilmesinin zorluğundan ve kesin tanı konulmasındaki zorluklardan kaynaklanmaktadır. KGB erkeklerde kızlara göre 2 kat daha fazla görülür ve 6 yaş altı çocuklarda fazladır.
KGB tek başına nadiren seyreder ve hiperaktivite, kaygı ve duygu durum bozuklukları ile yüksek oranda ilişkilidir. Bu nedenle KGB teşhisi konulanların % 80'i DEHB'li olup bunların da % 60'ı KGB (karşı gelme bozukluğu) gösterir.
KEB'li Çocuk ve Ergenler
KGB'in belirgin özellikleri; gelişime uygun olmayan davranışlar, yüksek düzeyde olumsuzluk içeren hareketler, itaatsizlik, özellikle otorite figürlerine yönelik düşmanca tavırları izleyen karşı koyma ve meydan okuma eylemleridir.
Ani huysuzluk patlamaları, devamlı inatçılık, kurallara karşı direnme,uzlaşmaya karşı sürekli İsteksizlik, pes etme ya da yaşıtlarıyla, yetişkinlerle tartışma, kasıtlı veya ısrarlı şekilde sınırları zorlama ve sözel saldırganlığı içeren davranışlar KGB ile bağlantılıdır,
Bu davranışlar, çoğunlukla çocuğun evde ve okulda yakından tanıdığı Here karşı gerçekleşir ve düşük benlik saygısı, duygu durum değişikliği, hayal Sıklığına uğrama düzeyinin düşüklüğü ve küfür ile eş zamanlı olarak meydana gelir.
KGB'nun hiperaktivite ve davranım bozukluğundan farkı; davranışın yapılma amacında yatar. DEHB'li çocuklarda bu tür davranışlar acelecikten kaynaklanır ve kasıt yoktur. Oysa KGB'lî çocuklarda bu davranışlar kasıtlıdır. KGB'li çocukların, tarafsız çevresel uyaranlara karşı saldırgan bir tepki vermelerine sebep olan düşmanca bir eğilimleridir.
KGB ile ilişkili saldırganlık,genellikle tahrik ya da algılanmış bir tehdidin sonucudur.Tam tersi DB ile bağıntılı saldırganlıksa daha proaktif (planlı)tir. Bu da ocuk ya da ergenin sonunda ödül olduğunu tahmin etmesiyle ilgilidir. Ayrıca KGB'li kişilerin sosyal problemlerinin çoğunluğu otorite figürüyle ilgilidir. DEHB'li ve DB'li çocuk ve ergenlerin sosyal problemleri daha geneldir.
KGB'nin Nedenleri
KGB'nin gelişimindeki nedensel faktörler biyolojik, çocuk yetiştirme ve ailevi, çocuğun sosyo-bilişsel gelişimi şeklinde üçe ayrılır.
KGB'li Çocuk ve Ergenin Özellikleri
Uzmanlar; çocukların duygularını düzenleyebilme,sinirlenme ve engellenme toleransına ,uyum sağlama ve problem çözme becerilerine daha çok önem vermektedirler. Eğer kabul etme/itaat, sosyal-bilişsel becerilerin öğrenilmesinin sonucunda gelişiyorsa ,karşı gelme bozukluğu da itaat ve kabullenme için gerekli becerilerin öğrenilememesinden kaynaklanmaktadır.
KGB sorunu olan çocuklar ve ergenler, akranlarıyla ve kendileri için otorite oluşturan figürlerle iletişimde sorun yaşarlar. Öğretmenlerin tepkileri genelde bu tip çocukların yıkıcı eğilimlerini şiddetlendirir,
Karşı gelme bozukluğu, bulunan çocukların en büyük eksiklikleri, problem çözme becerilerindeki sorunlardır. KGB'li çocuklar alternatif çözümler bulmakta ve uygun tepkiyi vermede zorlanmaktadırlar. Onlar için problem çözmenin en iyi yolu saldırganlıktır. Çünkü bilişsel olarak onlar için geçerli tek yol budur.
Özetle karşı gelme bozukluğunun,nedenleri İki boyutta İncelenmektedir. Bunlar ebeveyn ve çocuğun kendi özellikleridir.
Okul Kaynaklı Müdahale
Öğretmenler açısından ilk adım, karşı gelme davranışının Işjeyfnf, davranışın amacını doğru saptamaktır. Böylece :
1. Davranışın ortaya çıkmasının yüksek olduğu koşullan
2. Davranışa katkı sağlayan temel etkenleri
3. Belli bir davranışın öğrenci için anlamı, sonucu, elde edilen yararian
4. Öğrencinin söz konusu davranışları en az sergilediği durumları
5. Davranışı destekleyen başka faktörleri bir bütün hafinde anaftz edebilme ve sağlıklı bir karara varabilme mümkün olabilir.