~meLek~
GalataSaray'ım
Türkiye'deki göz hekimlerini bünyesinde barındıran Türk Oftalmoloji Derneği'nin başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak Türkiye'de 5 yıl önce yıllık 70-80 bin civarında olan katarakt ameliyatı sayısının bugün en az 400-450 binlere ulaştığını belirtti.
Prof. Dr. Kaynak yaptığı açıklamada kataraktın göz bebeği arkasında yer alan saydam bir tabaka olduğunu ve doğumdan itibaren yavaş yavaş sararmaya başladığını anlattı. İleri yaşlarda mercekteki bulanıklık ve sararmanın artık görmeyi etkileyecek ölçüye ulaştığını dile getiren Kaynak “Biz buna katarakt diyoruz ve ameliyatla tedavi ediyoruz. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fako dediğimiz ameliyat tekniğiyle göz içerisine konulan çok kaliteli mercekle katarakt tedavisi başarılıyor” diye konuştu.
-Katarakt 75 yaş üzerinde yüzde 40 görülüyor-
Son 60 yılda insanların ömrünün 25-30 yıl uzadığını yaşlanmayla birlikte de daha fazla sağlık sorunlarının görülmeye başlandığını anlatan Prof. Dr. Kaynak şöyle konuştu:
“Katarakt 75 yaş ve üzerinde yüzde 40 oranda görülüyor. Dünyada en çok yapılan ameliyatlardan birisi katarakt ameliyatıdır. Yılda yaklaşık 30-35 milyon kişiye bu ameliyat yapılıyor. Türkiye'de de bu rakamlar çok hızlı artıyor. Türkiye'de 5 yıl önce yılda 70-80 bin civarındaki ameliyat sayısı bugün en az 400-450 binlere ulaştı. Rakamın artmasının nedeni yaşam süresinin artmasıyla birlikte hastaların hekime ulaşmasının kolaylaşması doktorların da bu ameliyatı son derece nitelikli ve yaygın yapabilmesidir.”
-”Sigara iyi beslenmeme katarakt riskini artırıyor”-
Katarakt hastalığında en önemli risk faktörünün yaş olduğunu bunun yanında genetik yapının da rahatsızlıkta etken rol oynadığına işaret eden Kaynak şöyle devam etti:
“Uzun yaşam sigara iyi ve dengeli beslenememe katarakt riskini arttırıyor. Bitkisel beslenme çok önemli. Bunların yanı sıra küresel ısınmaya bağlı olarak dünyada ultraviyole miktarı giderek artıyor. 450 nanometre dediğimiz yani mavi veya mor ötesi kısa dalga boyu ışığın hücrelere olumsuz etkisi var. Ultraviyole dalga boyları katarakt açısından önemlirisk faktörüdür. Bu risk faktörüyle baş etmekte güneş gözlüğü çok etkilidir. Hele de Türkiye gibi güneşi bol ülkelerde bu çok önemli.”
AA
Prof. Dr. Kaynak yaptığı açıklamada kataraktın göz bebeği arkasında yer alan saydam bir tabaka olduğunu ve doğumdan itibaren yavaş yavaş sararmaya başladığını anlattı. İleri yaşlarda mercekteki bulanıklık ve sararmanın artık görmeyi etkileyecek ölçüye ulaştığını dile getiren Kaynak “Biz buna katarakt diyoruz ve ameliyatla tedavi ediyoruz. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fako dediğimiz ameliyat tekniğiyle göz içerisine konulan çok kaliteli mercekle katarakt tedavisi başarılıyor” diye konuştu.
-Katarakt 75 yaş üzerinde yüzde 40 görülüyor-
Son 60 yılda insanların ömrünün 25-30 yıl uzadığını yaşlanmayla birlikte de daha fazla sağlık sorunlarının görülmeye başlandığını anlatan Prof. Dr. Kaynak şöyle konuştu:
“Katarakt 75 yaş ve üzerinde yüzde 40 oranda görülüyor. Dünyada en çok yapılan ameliyatlardan birisi katarakt ameliyatıdır. Yılda yaklaşık 30-35 milyon kişiye bu ameliyat yapılıyor. Türkiye'de de bu rakamlar çok hızlı artıyor. Türkiye'de 5 yıl önce yılda 70-80 bin civarındaki ameliyat sayısı bugün en az 400-450 binlere ulaştı. Rakamın artmasının nedeni yaşam süresinin artmasıyla birlikte hastaların hekime ulaşmasının kolaylaşması doktorların da bu ameliyatı son derece nitelikli ve yaygın yapabilmesidir.”
-”Sigara iyi beslenmeme katarakt riskini artırıyor”-
Katarakt hastalığında en önemli risk faktörünün yaş olduğunu bunun yanında genetik yapının da rahatsızlıkta etken rol oynadığına işaret eden Kaynak şöyle devam etti:
“Uzun yaşam sigara iyi ve dengeli beslenememe katarakt riskini arttırıyor. Bitkisel beslenme çok önemli. Bunların yanı sıra küresel ısınmaya bağlı olarak dünyada ultraviyole miktarı giderek artıyor. 450 nanometre dediğimiz yani mavi veya mor ötesi kısa dalga boyu ışığın hücrelere olumsuz etkisi var. Ultraviyole dalga boyları katarakt açısından önemlirisk faktörüdür. Bu risk faktörüyle baş etmekte güneş gözlüğü çok etkilidir. Hele de Türkiye gibi güneşi bol ülkelerde bu çok önemli.”
AA