• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Kayip Şehİr İstanbul

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Benim sevgili İstanbul’um,

en başta söylemeliyim ki, bana aşka ve kayba dair çok şey öğrettin. Bu ikisi birbirinden ayrı yaşayamayan ikiz gibidirler. Hayatım boyunca terk ettiğim yerler arasında en zoru sana veda etmekti.

Sendeyken seni özlemeye başladım. Olabildiğince seni ezberlemeye çalıştım. Kokularını, seslerini, tatlarını ve resimlerini. Senin parçalarından kendime daha büyük arşivler kurararak, daha çok fotoğraf çekerek, sensiz yaşamanın daha kolay olacağını zannettim. Ne kadar aptalmışım!
Vapurlarını özledim. Onları takip eden kuşlarını. Vapurun kıyıdan her ayrılışında beni güldürürdü. Aralıkta gelen ani baharını özledim, ve sonra tekrardan Ocakta. Alçalan güneşi yakaladığımız Kadıköy binalarının damlarını.

Adalarını özledim. Gecelerin sessizliğini. Bizi koruyan başıboş köpekleri. Sahillerdeki güzel atları.

Müziğini özledim. Daha önce hiç duymadığım Doğu´dan sesleri. Hakim olmadığım dillerde. „Hüzünlü bir parça mı?“, diye sorardım genellikle. Her zaman öyleydiler.

Yemeklerini özledim. Sokak köşelerinden kapabileceğimiz türden. Pişirip de birbirimizle paylaştığımız türden. Hayat senin şekerlemelerin olmadan daha tatsız.

Kedilerini özledim. Hayatım boyunca İstanbul kedileri gibi herkes tarafından bu derece sevilen ve bir o kadar da özgür olan bir şey ile karşılaşmadım.

Dolunayını özledim. Eksiksiz her birini hatırlıyorum. Onlara değişiklik getiren gecelerdi.

Henüz yeni bulduğum ailemi özledim. Onların sıcak kucakları bana daima güven verirdi, şehrin sokakları ve insanların kalpleri korku ile dolduğunda bile.

Ne zaman gözlerimi kapatsam, sana doğru koşuyorum. Hatırladığım hemen hemen her rüyamda tekrar oradayım. Ama acı gerçek şu ki, bıraktığım İstanbul’u hiç bir zaman tekrar bulamayacağım.
 
Geri
Top