'katniss'
Üstat
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezinde görevli diyetisyen Serpil Uçar Yiğitcan, kayısının, lifli yapısı ve içeriğindeki potasyum dolayısıyla insana tokluk hissi verdiğini belirterek, orucun kuru kayısıyla açılmasını önerdi.
Yiğitcan, iftarda hızlı yemek yenilmemesi ve besin tüketiminin geceye yayılması gerektiğini belirtti. Oruç tutulan sürenin uzun olduğuna işaret eden Yiğitcan, bu nedenle vücudun direncini artırmak için sahura kalkılmasının şart olduğunu, sahurla iftar arasına da iki ara öğün yapılabileceğini söyledi.
POTASYUM KAYNAĞI, TOK TUTUYOR
İnsanların ramazan dışında gün içinde çok fazla beslendiğini ifade eden Yiğitcan, oruçtaysa insan vücudunun dinlendiğini aktardı. Ramazan ayında çok sık yaşanan kabızlık probleminin giderilmesi için kayısı tüketilmesini tavsiye eden Yiğitcan, şunları kaydetti:
"Kayısının laksatif özelliği var. Bu özelliği bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar. Bu yüzden de kayısı tüketerek bağırsak tembelliğini giderebiliriz. Kayısının, hem posalı yiyecek grubuna girdiği hem de çok fazla potasyum içerdiği için kalp sağlığını korumada yardımcı olacağını düşünüyoruz. İnancımız gereği, orucumuzu hurmayla açıyoruz ama biz bunu değiştirebiliriz, kuru kayısıyla da açabiliriz. Kayısı, lifli yapısı ve içeriğindeki potasyum dolayısıyla tokluk hissi verdiği için iftarda daha az yemek yenilmesini sağlayacak, kan şekerimizi düzenleyecektir."
KOLESTEROLÜ ÖNLÜYOR
Yağlı yiyeceklerin ve bal-reçel gibi aşırı tatlı gıdaların tüketimine bağlı olarak kolestrolün yükseldiğine değinen Yiğitcan, kayısının kolestrolü önleyici etkisi bulunduğunu belirterek, bu nedenle ramazanda bol tüketilmesini önerdiklerini söyledi.
Malatyalılara ramazan ayında il dışındaki yakınlarına ve dostlarına kayısı göndermelerini tavsiye eden Yiğitcan, böylelikle hem ekonomiye hem de sağlıklı beslenmeye katkı sunulacağını dile getirdi.
Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Yiğitcan, kan yağlarını yükseltecek beslenme tarzından uzak durulmasını önererek, aşırı yağlı, kızartılmış ve kavrulmuş yiyecekler tüketilmemesi gerektiğini belirtti.
Yiğitcan, iftarda hızlı yemek yenilmemesi ve besin tüketiminin geceye yayılması gerektiğini belirtti. Oruç tutulan sürenin uzun olduğuna işaret eden Yiğitcan, bu nedenle vücudun direncini artırmak için sahura kalkılmasının şart olduğunu, sahurla iftar arasına da iki ara öğün yapılabileceğini söyledi.
POTASYUM KAYNAĞI, TOK TUTUYOR
İnsanların ramazan dışında gün içinde çok fazla beslendiğini ifade eden Yiğitcan, oruçtaysa insan vücudunun dinlendiğini aktardı. Ramazan ayında çok sık yaşanan kabızlık probleminin giderilmesi için kayısı tüketilmesini tavsiye eden Yiğitcan, şunları kaydetti:
"Kayısının laksatif özelliği var. Bu özelliği bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar. Bu yüzden de kayısı tüketerek bağırsak tembelliğini giderebiliriz. Kayısının, hem posalı yiyecek grubuna girdiği hem de çok fazla potasyum içerdiği için kalp sağlığını korumada yardımcı olacağını düşünüyoruz. İnancımız gereği, orucumuzu hurmayla açıyoruz ama biz bunu değiştirebiliriz, kuru kayısıyla da açabiliriz. Kayısı, lifli yapısı ve içeriğindeki potasyum dolayısıyla tokluk hissi verdiği için iftarda daha az yemek yenilmesini sağlayacak, kan şekerimizi düzenleyecektir."
KOLESTEROLÜ ÖNLÜYOR
Yağlı yiyeceklerin ve bal-reçel gibi aşırı tatlı gıdaların tüketimine bağlı olarak kolestrolün yükseldiğine değinen Yiğitcan, kayısının kolestrolü önleyici etkisi bulunduğunu belirterek, bu nedenle ramazanda bol tüketilmesini önerdiklerini söyledi.
Malatyalılara ramazan ayında il dışındaki yakınlarına ve dostlarına kayısı göndermelerini tavsiye eden Yiğitcan, böylelikle hem ekonomiye hem de sağlıklı beslenmeye katkı sunulacağını dile getirdi.
Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Yiğitcan, kan yağlarını yükseltecek beslenme tarzından uzak durulmasını önererek, aşırı yağlı, kızartılmış ve kavrulmuş yiyecekler tüketilmemesi gerektiğini belirtti.