Bilindiği üzere kediler, hayvanlar alemindeki en farklı gözlerden birine sahip. Bizler gibi dairesel bir gözbebeği yerine, kedilerin gözbebekleri dikey bir elips şeklinde. Hızlı şekilde ortama uyum sağlayan bu gözbebeklerinin, ilginç bir getirisi var.
Kedilerin de gözbebeklerinin sırrını ortaya çıkaran bir çalışmada, araştırmacılar 214 farklı kara hayvanını inceleyerek canlıların gözbebeklerinin şekliyle günü nasıl geçirdikleri arasında bir bağlantı bulunduğunu ortaya çıkarmış.
Gözbebeğinin şekli ve büyüklüğü, göze ne miktarda ışık geldiğini belirliyor ve beynimizde, etrafımızdaki dünyayı en efektif şekilde anlayabilmemizi sağlıyor.
Hava karanlıkken gözbebeklerimiz büyüyerek daha fazla ışığın göze erişmesini hedefliyor ve görüşü iyileştiriyor. Hava aydınlıkken gözbebeklerimiz küçülerek gözün çok fazla ışığa maruz kalmasını engelliyor. Kedilerin gözleri de aynı özelliğe sahip, hem de insan gözlerinden daha efektif bir şekilde bunu gerçekleştirebiliyor.
Örneğin kedilerin dikey elips şeklindeki gözbebeklerinin en küçük haliyle en büyük hali arasında yaklaşık 200 kat fark oluşabilirken, insanların gözbebeklerinde bu fark 15 kattan fazla olamıyor.
Kediler gece avlanan hayvanlar oldukları için, bu gözbebeği büyümesi onlara büyük avantaj sağlıyor. Geceleri gözbebekleri iyice büyüdüğünde, çok az miktarda ışık olsa bile etraflarını net şekilde görebiliyor. Gündüz hava aydınlıkken son derece küçük hale gelen gözbebekleri de, yüksek miktardaki aydınlıktan etkilenmemelerini sağlıyor. Ayrıca bu dikey elips şeklindeki gözbebekleri sayesinde kediler, avlarının uzaklıklarını da çok daha net anlayabiliyor.
İnsanlar ise gündüzleri aktif olduğundan ve gece hava karanlıkken uyuduğundan, gözbebeklerimiz farklı ışık miktarlarına kedilerin gözleri kadar adapte olmuş durumda değil.
Kedilerin de gözbebeklerinin sırrını ortaya çıkaran bir çalışmada, araştırmacılar 214 farklı kara hayvanını inceleyerek canlıların gözbebeklerinin şekliyle günü nasıl geçirdikleri arasında bir bağlantı bulunduğunu ortaya çıkarmış.
Gözbebeğinin şekli ve büyüklüğü, göze ne miktarda ışık geldiğini belirliyor ve beynimizde, etrafımızdaki dünyayı en efektif şekilde anlayabilmemizi sağlıyor.
Hava karanlıkken gözbebeklerimiz büyüyerek daha fazla ışığın göze erişmesini hedefliyor ve görüşü iyileştiriyor. Hava aydınlıkken gözbebeklerimiz küçülerek gözün çok fazla ışığa maruz kalmasını engelliyor. Kedilerin gözleri de aynı özelliğe sahip, hem de insan gözlerinden daha efektif bir şekilde bunu gerçekleştirebiliyor.
Örneğin kedilerin dikey elips şeklindeki gözbebeklerinin en küçük haliyle en büyük hali arasında yaklaşık 200 kat fark oluşabilirken, insanların gözbebeklerinde bu fark 15 kattan fazla olamıyor.
Kediler gece avlanan hayvanlar oldukları için, bu gözbebeği büyümesi onlara büyük avantaj sağlıyor. Geceleri gözbebekleri iyice büyüdüğünde, çok az miktarda ışık olsa bile etraflarını net şekilde görebiliyor. Gündüz hava aydınlıkken son derece küçük hale gelen gözbebekleri de, yüksek miktardaki aydınlıktan etkilenmemelerini sağlıyor. Ayrıca bu dikey elips şeklindeki gözbebekleri sayesinde kediler, avlarının uzaklıklarını da çok daha net anlayabiliyor.
İnsanlar ise gündüzleri aktif olduğundan ve gece hava karanlıkken uyuduğundan, gözbebeklerimiz farklı ışık miktarlarına kedilerin gözleri kadar adapte olmuş durumda değil.