Bir zamanlar, çiçeklerle dolu, güneşin sıcak ışınlarının öptüğü bir çayırda minik bir kelebek yaşarmış. Renkli kanatlarıyla uçuşup durur, çiçekten çiçeğe konar, tatlı nektarını emerek gününü geçirirdi. Bir gün, çayırın bir köşesinde kırmızı benekli, yuvarlak bir uğur böceğiyle karşılaştı.
Uğur böceği, yavaş adımlarla yaprak üzerinde yürüyordu. Kelebek, ona doğru süzülerek, “Merhaba, ben Kelebek. Sen kimsin?” diye sordu.
Uğur böceği gülümsedi, “Ben Uğur Böceği. Seni gördüğüme çok sevindim.” dedi.
İkisi de birbirlerini çok beğendi. Kelebek’in renkli kanatları, uğur böceğinin kırmızı benekleri güneş ışığında parlıyordu. Birden kelebek, “Uğur Böceği, dans etmek ister misin?” diye sordu.
Uğur böceği heyecanla başını salladı. “Tabii ki isterim!” dedi.
O anda, çayırda harika bir dans başladı. Kelebek, havada süzülerek zarif hareketler yaparken, uğur böceği de yaprak üzerinde zıplayarak ona eşlik etti. Güneş ışınları, onların dansını altın rengine boyadı. Çiçekler onları alkışlar gibi sallandı, rüzgar da onlara eşlik eden bir melodi çaldı.
Dansları o kadar güzeldi ki, diğer böcekler de onlara katılmak için geldi. Arılar, karıncalar, sinekler hepsi birlikte dans etmeye başladılar. Çayır, rengarenk bir dans pistine dönüşmüştü.
Dans bittiğinde, kelebek ve uğur böceği birbirlerine bakarak güldüler. O günden sonra, ikisi en iyi arkadaş oldular. Her gün birlikte oynar, dans eder ve çayırın güzelliklerini keşfederlerdi.
Uğur böceği, yavaş adımlarla yaprak üzerinde yürüyordu. Kelebek, ona doğru süzülerek, “Merhaba, ben Kelebek. Sen kimsin?” diye sordu.
Uğur böceği gülümsedi, “Ben Uğur Böceği. Seni gördüğüme çok sevindim.” dedi.
İkisi de birbirlerini çok beğendi. Kelebek’in renkli kanatları, uğur böceğinin kırmızı benekleri güneş ışığında parlıyordu. Birden kelebek, “Uğur Böceği, dans etmek ister misin?” diye sordu.
Uğur böceği heyecanla başını salladı. “Tabii ki isterim!” dedi.
O anda, çayırda harika bir dans başladı. Kelebek, havada süzülerek zarif hareketler yaparken, uğur böceği de yaprak üzerinde zıplayarak ona eşlik etti. Güneş ışınları, onların dansını altın rengine boyadı. Çiçekler onları alkışlar gibi sallandı, rüzgar da onlara eşlik eden bir melodi çaldı.
Dansları o kadar güzeldi ki, diğer böcekler de onlara katılmak için geldi. Arılar, karıncalar, sinekler hepsi birlikte dans etmeye başladılar. Çayır, rengarenk bir dans pistine dönüşmüştü.
Dans bittiğinde, kelebek ve uğur böceği birbirlerine bakarak güldüler. O günden sonra, ikisi en iyi arkadaş oldular. Her gün birlikte oynar, dans eder ve çayırın güzelliklerini keşfederlerdi.