Kilolu çocuğa bunları söylemeyin
Kilo fazlalığı sorunu, çocukların ve gençlerin de sağlığını tehdit ediyor. Ergenliğe girmeden önce kilo alanlarda, bu kiloları erişkinliğe taşıma riski yüzde 20-50 arasındayken ergenlikten itibaren kilo alanlarda bu oran yüzde 50-70'e yükselmektedir. Tip II diyabet, yüksek tansiyon, damar sertliği gibi birçok sağlık sorunu ile karşılaşmamaları için önlem almak her ebeveynin görevidir. Ancak çocuklarla ve ergenlerle kilo sorununu paylaşmak incelik isteyen bir konudur. Özellikle ergenlikte gençler ebeveynlerinin kendilerini anlamadıklarını düşündüklerinden içlerini dökmek için yakın buldukları akrabaları ya da arkadaşlarının ebeveynleri ile duygu ve düşüncelerini paylaşırlar. Bu noktada daha profesyonelce bir yaklaşım açısından bir psikolog ile iş birliği yararlı olabilir. Uzmanın temel işlevi çocuğun ya da gencin kendisini vücut yapısı olarak değil, kişilik olarak farklı algılamasını sağlamaktır.
Ebeveyn ne yapmalı?
Konuşurken içinde fazla, çok, yeterince değil ya da yetersiz sözlerinin geçtiği tümceler kurulmamalıdır; Örneğin Yeterince cesaretin yok. ya da Çok atıştırıyorsun. gibi saptamalar uygun olmayan yaklaşımlardır. Göze görünmese de çocuk kilo sorunu ile ilgili çaba harcar. Ebeveyninin gözündeki kötü imajı silmeye çalışır.
Aynı derecede olumsuz olan bir başka yaklaşım da Sen o kadar şişman değilsin. tarzıdır. Durumunu yadsımaya yönelik bu tutum yüzünden fazla kilolarıyla savaşma motivasyonunu yitirebilir. Oysa hakkındaki gerçeklerin farkında olması cesaret ister ama aynı zamanda ona güç de verir.
Sofrada
Kilo sorunu olan bir çocuk ya da ergenle sofrada kilo ve beslenme dışında her şey konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Bu iki konu mutlaka yemek dışı zamanlarda gündeme getirilmelidir. Gelecek gençlerin; onlarda sağlık bilincini yerleştirme sorumluluğu da bizim.
DR. EVREN ALTINEL
Kilo fazlalığı sorunu, çocukların ve gençlerin de sağlığını tehdit ediyor. Ergenliğe girmeden önce kilo alanlarda, bu kiloları erişkinliğe taşıma riski yüzde 20-50 arasındayken ergenlikten itibaren kilo alanlarda bu oran yüzde 50-70'e yükselmektedir. Tip II diyabet, yüksek tansiyon, damar sertliği gibi birçok sağlık sorunu ile karşılaşmamaları için önlem almak her ebeveynin görevidir. Ancak çocuklarla ve ergenlerle kilo sorununu paylaşmak incelik isteyen bir konudur. Özellikle ergenlikte gençler ebeveynlerinin kendilerini anlamadıklarını düşündüklerinden içlerini dökmek için yakın buldukları akrabaları ya da arkadaşlarının ebeveynleri ile duygu ve düşüncelerini paylaşırlar. Bu noktada daha profesyonelce bir yaklaşım açısından bir psikolog ile iş birliği yararlı olabilir. Uzmanın temel işlevi çocuğun ya da gencin kendisini vücut yapısı olarak değil, kişilik olarak farklı algılamasını sağlamaktır.
Ebeveyn ne yapmalı?
Konuşurken içinde fazla, çok, yeterince değil ya da yetersiz sözlerinin geçtiği tümceler kurulmamalıdır; Örneğin Yeterince cesaretin yok. ya da Çok atıştırıyorsun. gibi saptamalar uygun olmayan yaklaşımlardır. Göze görünmese de çocuk kilo sorunu ile ilgili çaba harcar. Ebeveyninin gözündeki kötü imajı silmeye çalışır.
Aynı derecede olumsuz olan bir başka yaklaşım da Sen o kadar şişman değilsin. tarzıdır. Durumunu yadsımaya yönelik bu tutum yüzünden fazla kilolarıyla savaşma motivasyonunu yitirebilir. Oysa hakkındaki gerçeklerin farkında olması cesaret ister ama aynı zamanda ona güç de verir.
Sofrada
Kilo sorunu olan bir çocuk ya da ergenle sofrada kilo ve beslenme dışında her şey konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Bu iki konu mutlaka yemek dışı zamanlarda gündeme getirilmelidir. Gelecek gençlerin; onlarda sağlık bilincini yerleştirme sorumluluğu da bizim.
DR. EVREN ALTINEL