Kimlik Statüleri ( Başarılı Kimlik, Bekleme, Erken Bağlanma, Dağınık Kimlik)
Erikson’un psikolojik yapı modeline ilişkin araştırmalar, 1960’larda artış gösterir. Bunlar içinde James Marcia’nın çalışmaları öne çıkmaktadır. Marcia’nın kuramı Erikson’nun kuramından üretilmiş olan şu 3 sayıltı üzerine kurulmuştur (Marcia, 1966, 1976, 1989):
Kimlik statülerinden biri, başarılı kimlik statüsüdür. Bu döneme ulaşmış birey, seçenekleri irdelediği bir dönemi geçmiş ve belirli yönelimleri gerçekleştirmiş demektir. Yönelimlerin belirsizce ortraya çıkmaya başladığı statü beklemestatüsüdür ve bir irdeleme dönemidir. Bu statüde , kesin yönelimlerin yapılmasından önceki seçeneklerin araştırıldığı dönemdir. Bekleme kavramı, ergenliğin bu özelliğini belirtmek üzere kullanılmaktadır. Bazen ergenlik dönemi başlı başına bekleme gönemi olarak görünmektedir.
Üçüncü bir kimlik statüsü de erken bağlanmadır. Erken bağlanma, başka seçeneklere hiçbir araştırma yapmaksızın ya da başka seçeneklere ilişkin çok az araştırmayla çocukluk yıllarındaki eğerlerine sıkıca bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenler, sıkıca bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenler, herhangi bir kriz yaşamdan çeşitli meslek ve ideolojilerine bağlamakta ancak bu bağlanmalar, ergenin kendi araştırmaları sonunda gerçekleştirdiği seçmelere değil, genellikle anne babanın sunduğu seçimlere dayanan bağlanmalara olmaktadır.
Marcia’nın geliştirdiği dördüncü kimlik statüsü dağınık kimlik statüsü adını almaktadır. Bu statü en az gelişmiş statüdür. Bu kimlik statüsüne sahip olan kişiler çeşitli seçenekleri irdelemiş olsalar bile yaşamlarında belli bir yönelme yamamış kimselerdir. Dağınık kimlik statüsünde sahip olan kişiler çeşitli seçenekleri irdelemiş olsalar bile yaşamlarında belli bir yönelme yapmamış kimselerdir. Dağınık kimlik statüsünde olan bireyler herhangi bir din, politika, felsefe, cinsiyet rolüne ya da mesleksel veya kişisel davranış ölçütlerine bağlanmamışlardır. Söz konusu bireyler yönlenebilecekleri bu alanlara ilişkin bir kimlik krizi yaşantısı geçirmemiş, araştırama dönemi yaşamamış, yeniden değerlendirme yapmamış ve seçenekleri değerlendirmemişlerdir. En az gelişmiş olan dağınık kimlik statüsü, genellikle erken ergenlik döneminde görülmektedir.
Yaşamın erken dönemlerinde kişiliğini kazanmış bir kişi daha sonra yeniden bekleme ya da kimlik karmaşası dönemi yaşayıp yeni bir kimlik kazanabilmektir.
Erikson’un psikolojik yapı modeline ilişkin araştırmalar, 1960’larda artış gösterir. Bunlar içinde James Marcia’nın çalışmaları öne çıkmaktadır. Marcia’nın kuramı Erikson’nun kuramından üretilmiş olan şu 3 sayıltı üzerine kurulmuştur (Marcia, 1966, 1976, 1989):
- Ego kimliğinin oluşmasında meslek veya eş seçimi gibi temel kimlik alanlarıyla ilgili güçlü bir bağlanım söz konusudur.
- Kimlik oluşturma görevi; bir irdeleme, sorgulama ve karar verme sürecini gerektirir. Bu süreci içeren döneme kimlik karmaşası dönemi adı verilmektedir.
- Özellikle batı toplumları psikososyal bekleme dönemini desteklemektedir.
Kimlik statülerinden biri, başarılı kimlik statüsüdür. Bu döneme ulaşmış birey, seçenekleri irdelediği bir dönemi geçmiş ve belirli yönelimleri gerçekleştirmiş demektir. Yönelimlerin belirsizce ortraya çıkmaya başladığı statü beklemestatüsüdür ve bir irdeleme dönemidir. Bu statüde , kesin yönelimlerin yapılmasından önceki seçeneklerin araştırıldığı dönemdir. Bekleme kavramı, ergenliğin bu özelliğini belirtmek üzere kullanılmaktadır. Bazen ergenlik dönemi başlı başına bekleme gönemi olarak görünmektedir.
Üçüncü bir kimlik statüsü de erken bağlanmadır. Erken bağlanma, başka seçeneklere hiçbir araştırma yapmaksızın ya da başka seçeneklere ilişkin çok az araştırmayla çocukluk yıllarındaki eğerlerine sıkıca bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenler, sıkıca bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenleri tanımlamaktadır. Erken bağlanan ergenler, herhangi bir kriz yaşamdan çeşitli meslek ve ideolojilerine bağlamakta ancak bu bağlanmalar, ergenin kendi araştırmaları sonunda gerçekleştirdiği seçmelere değil, genellikle anne babanın sunduğu seçimlere dayanan bağlanmalara olmaktadır.
Marcia’nın geliştirdiği dördüncü kimlik statüsü dağınık kimlik statüsü adını almaktadır. Bu statü en az gelişmiş statüdür. Bu kimlik statüsüne sahip olan kişiler çeşitli seçenekleri irdelemiş olsalar bile yaşamlarında belli bir yönelme yamamış kimselerdir. Dağınık kimlik statüsünde sahip olan kişiler çeşitli seçenekleri irdelemiş olsalar bile yaşamlarında belli bir yönelme yapmamış kimselerdir. Dağınık kimlik statüsünde olan bireyler herhangi bir din, politika, felsefe, cinsiyet rolüne ya da mesleksel veya kişisel davranış ölçütlerine bağlanmamışlardır. Söz konusu bireyler yönlenebilecekleri bu alanlara ilişkin bir kimlik krizi yaşantısı geçirmemiş, araştırama dönemi yaşamamış, yeniden değerlendirme yapmamış ve seçenekleri değerlendirmemişlerdir. En az gelişmiş olan dağınık kimlik statüsü, genellikle erken ergenlik döneminde görülmektedir.
Yaşamın erken dönemlerinde kişiliğini kazanmış bir kişi daha sonra yeniden bekleme ya da kimlik karmaşası dönemi yaşayıp yeni bir kimlik kazanabilmektir.