• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Kökü yenen sebzelerin ekimi hakkında (havuç-turp-kereviz-soğan-sarımsak)

Suskun

V.I.P
V.I.P
Köklerini Yediğimiz Bitkiler

HAVUÇ
Havuç, kökleri çiğ veya pişirilerek yenen iki yıllık bir sebze türüdür. Birinci yıl yenilen kök kısmı teşekkül eder, ikinci yıl çiçek açıp, tohum bağlar. Havuç, özellikle A vitamini bakımından çok zengindir, ayrıca B~ ve B2 vitaminlerince de zengindir. Son yıllarda uzun, sivri uçlu çeşitlerin yerini Nantes tipi dediğimiz küt, uçlu, odun kısmı denilen özü az ve yumuşak dokulu, ıslah edilmiş çeşitler almıştır.

DÜŞÜK SICAKLIK YETERLI NEM
Havuç kısa gün bitkisidir. Bu nedenle az ışık, düşük sıcaklık ve toprak rutubeti yeterli yerlerde en iyi gelişmeyi gösterir. Yüksek sıcaklıklarda havuçların boyları kısalmakta düşük sıcaklıklarda uzamaktadır. Serin iklim sebzesi olan havuç için en iyi sıcaklık derecesi 15-20°C' dir. Bu sıcaklık derecesinde renk maddelerinin oluşumu en yüksek düzeydedir.

ZENGİN TOPRAK
Havuç derin, gevşek bünyeli, geçirgen, organik maddelerce zengin topraklarda en iyi ürün verir. Yüksek toprak asitliğine karşı oldukça hassastır. En uygun toprak reaksiyonu pH 6,5-7,5 arasıdır. Havuç yetiştirilecek topraklarda drenajında çok iyi yapılması gerekir.

ÇOK İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI
Havuçlarda üretim tohum ile olur. Küçük yapılı havuç tohumları çevre koşullarından fazla etkilendiğinden toprak 2 defa işlenmelidir. Birinci işlemede toprak 30-40 cm derinlikte işlenmelidir. Birinci işlemeden sonra dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi verilip, ikinci toprak işlemesi yapılır.

YABANCI OTLARA DİKKAT
Havuç üretiminde yabancı ot mücadelesi de çok önemlidir. Yabancı ot kontrolü 2 devrede yapılır.
- Birincisi ekim öncesi, toprak hazırlığı sırasında, suda karışmış ot ilacı olarak toprağa püskürtülür. İlaçtan sonra toprak 5-8 cm derinliğinde karıştırılmalıdır. bundan sonra toprak tırmıklanıp, iri tezekler kırılır, yabancı maddeler ayıklanır ve hemen ekime geçilir.
- Tohumlar çimlendikten sonra bitkiler 2-4 yapraklı devrede ikinci yabancı ot ilaçlaması uygulanır.

MÜNAVEBE ŞART
Havuç yetiştirilen tarlalarda en az 3 yıl havuç, kereviz, maydanoz, dereotu yetiştiriciliği yapılmamış olması gerekir. Havuç ile münavebeye girmesi en uygun olan sebzeler; ıspanak, marul, fasulye ve bezelyedir.

TOPRAK TAHLILİNE GÖRE GÜBRE
Havuç tarımında en uygun gübreleme toprak analiz sonuçlarına göre yapılan gübrelemedir. Toprak yapısına göre değişmekle beraber genelde dekara 30-40 kg Amonyum nitrat, 40-50 kg Süper fosfat ve 25-35 kg Potasyum sülfat verilmelidir.

NE ZAMAN ? HANGI GÜBRE ?
Azotlu gübrenin 2-3, Potasyumlu gübrenin 1-2 seferde atılması uygun olur. Fosforlu ve potasyumlu gübreler ekimden 8nce, Azotlu gübrenin yarısı ekimden önce, diğer yarısı fideler kurşun kalem kalınlığını aldığında verilir. Havuç bitkisi azot ve potasyumdan çok hoşlanır. Her iki gübrede verimin artmasına ve kalitesinin yükselmesine etki eder. Potasyum, havuçta şeker miktarını ve depolama gücünü arttırır.

KADEMELİ TOHUM EKİMİ
Havuç tohumlarının ekim zamanı belgelere ve çeşitlere göre değişmekle beraber, şubattan kasım ayına kadar yapılabilir. İklim koşullarının uygun olduğu yerlerde, devamlı havuç hasatı sağlayabilmek amacıyla bu tarihler arasında 2-3 hafta ara ile tohum ekilebilir. Dekara ortalama 0,5-1 kg tohum gider.

SIRAYA EKIM EN IYISİ
Havuçta en iyi üretim şekli sıraya ekimdir. Tarlada 105-110 cm genişlik ve 15-20 cm yükseklik ve aralarında 45 cm'lik su yolu bulunan tahtalar ekim için hazırlanır. Bu tahtalar üzerine 25-30 cm aralıklara açılan çizilere belli aralıklarla tohum ekilir. Böylece her tahta üzerinde 4 sıra bulunur.

EL İLE VEYA MİBZERLE EKİM
Ekim elle yapılabildiği gibi mibzerle de gerçekleştirilebilir. Ekilen tohumların üzerine 1-2 cm kalınlığında harç atılır ve tahta tokmaklarla bastırılıp, süzgeçli kovalarla can suyu verilir.

3 HAFTADA ÇİMLENME
Havuç tohumları çeşit özelliğine, çevre koşullarına, ekim derinliğine göre değişmekle birlikte ekimden 3 hafta sonra çimlenirler.

ÇAPA + SEYRELTME BERABER
Körpe fideler, birkaç yapraklı olduklarında birinci çapa ve seyreltme yapılır. Seyreltme ile bitkiler arasında 5-10 cm aralık bırakılır. tohum ekiminden yaklaşık 4 ay sonra havuçlar hasat edilecek duruma gelirler.

DÜZENLİ SU
Pratik olarak, her çapadan sonra yağış durumuna g6re sulama yapılmalıdır. Suyun yeteri kadar olmaması halinde havuçlar gelişemez, suyun devamlı aynı düzeyde olmasında yarar vardır. Kurak bir devreden sonra yağmur yağacak veya sulama yapılacak olursa havuçlarda yarılma ve çatlama meydana gelir.

ÇATALLANMA - KIRILMA VE YARILMAYA DIKKAT
Havuç köklerinde görülen bozukluklar, çatallanma, eğri uçluluk, enine ve boyuna yarılma, yan kök gelişmesi, kırılma gibi durumlardır. Bu bozukluklar; toprak özelliği, toprağın işlenme durumu, sulama şekli ve zamanı, gübreleme durumu, yetiştirme mevsimi, tohumların sık veya seyrek ekilişi ve topraktaki kireç miktarı ile yakından ilgilidir.

TARIM TEŞKILATINA DANIŞ
Havuçta hastalık ve zararlılar ile mücadele konusunda zirai Mücadele teşkilatlarının önerileri dikkate alınmalıdır.

DİKKATLI HASAT
Havuçlar normal iriliklerini aldıkları vakit, köklerin fazla sertleşmesine meydan bırakmadan hasat edilmelidir. Havuçların kolayca topraktan çıkarılabilmesi için bir gün önceden sulanması çok faydalıdır. Havuçlar çatal veya kürek bel veya çapa ile toprak kazılarak hasat edilirler. Yapraklar kesilir, atılır, çıkan havuç kökleri topraklı olduklarından bol suda yıkanır, iriliklerine göre demet yapılarak pazara gönderilir.



 
KEREVİZ
Kereviz, ülkemizde üretim ve tüketim alışkanlığı çok fazla olmayan bir sebze türüdür. İki yıllık bir bitki olup, birinci yıl kök kerevizin yumru şeklindeki patatesi andıran kökü teşekkül eder, ikinci yılda çiçeklenip tohum bağlar. Ancak bu tür içinde yer alan ikinci grup olan sap yada yaprak kerevizlerinde yumru meydana gelmez.

ÖNEMLI BİR TIBBİ BITKIDİR
Yüzyıllarca tıbbi bitki olarak yetiştirilen kerevizin sebze olarak kültüre alınması diğer sebzelerden oldukça sonraya rastlanmaktadır. Bugün hem halk arasında hem de modern tıpta, kerevizin yapısında bulunan vitamin ve diğer maddeler nedeniyle iştah açma, sinirleri yatıştırma böbrek ve mafsal hastalıklarında kullanılabilen şifalı bir bitki olduğunda birleşilmektedir.

KENDİNE HAS KOKUSU İLE TANINIR
Kerevizin bünyesindeki eterik yağlardan dolayı yaprak, kök ve tohumunda kendine has bir koku vardır. Bu koku bazı tüketicilerin beğenisini toplarken, bazıları bu kokuyu beğenmemektedir.

NEMLİ DENİZ KIYILARINI SEVER
Kereviz bitkisi ılık ve serin iklimleri sever. Nemli deniz kıyılarında ve kuvvetli topraklarda bol mahsul verir. soğuklara karşı oldukça dayanıklı olduğu halde sıcak ve kurak şartlardan hoşlanmaz. En iyi geliştiği iklim, nispeten serin ve yağışın gelişme periyodu içinde muntazam dağıldığı iklimlerdir.

TINLI-KUMLU TOPRAK İSTER
Kerevizin tercih ettiği topraklar, derin ve süzek, humus ve besin maddelerince zengin, tınlı-kumlu topraklardır. Bunun yanı sıra iyi drene edilmiş turbiyer topraklar da kereviz ziraatı için elverişlidir.

İYI BIR TOPRAK HAZIRLIĞI
Kereviz ziraatında toprak altındaki yumru şeklindeki kökler ile toprak üstü aksamın iyi bir gelişme gösterebilmesi için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir. Bu bakımdan toprak oldukça derin işlenmeli taş, tezek ve diğer yabancı maddeler temizlenerek iyi tesviye edilmelidir.

BİRAZ FAZLA GÜBRE İSTER
Kereviz toprakta uzun müddet kaldığından ve oldukça fazla besin maddesi kaldırdığından, yetiştirilen yerin organik madde ve diğer besinlerce zengin olması gerekir. Bu nedenle dekar başına 3-4 ton kadar iyi yanmış çiftlik gübresini fidelerinin dikiminden önce toprağa yaymak gerekir. Buna ek olarak, toprak analizi yapılmamışsa yine dekar başına 30 kg süperfosfat, 20 kg amonyum sülfat, 25-30 kg da potasyum sülfat gübreleri verilir. İyi bir kök gelişimi için azotlu gübrenin gereğinden fazla verilmemesine dikkat edilmelidir.

FİDE YETİŞTİRMEK ÖZEN İSTER
Yetiştirme işi fide üretimi ile başlar. Bölge iklimine göre Şubat ile Nisan arasındaki dönemde hazırlanan soğuk yastıklara m2 ye 1 gram hesabı ile serpme ya da çizgiye ekim yapılır. Ekim yüze olup, kapak atılmaz, tırmıkla çok hafif karıştırmak yeterlidir. Tahta tokmakla bastırılıp süzgeçli kova ile sulanır. 15-20 günde çimlenen tohumlarda gerekli bakım işleri yapılır.

FIDELER MASURALARA DIKİLİR
Fideler yastıkla gelişirken bir taraftan da esas yetiştirilme yerleri hazırlanır. bunun için dikim yapılacak parsel gübrelenip bel veya pullukla derin olarak işlenir. kesekler dağıtılır, yabancı maddeler temizlenir, tırmıkla yüzü düzlenir. Çift sıralı yetiştirilecekse 50-60 cm genişliğinde, tek sıralı yetiştirme yapılacaksa 30 cm genişliğinde masuralar hazırlanır.

FİDELER 4-5 YAPRAKLI OLUNCA DİKİLİR
Masuraların hazırlanmasını takiben Haziran-Temmuz aylarında yastıklarda 4-5 yapraklı olan gelişmiş fideler yerlerinden sökülür. Fidelerin sökümden zarar görmemesi için bir gün önce bol su ile sulanmalıdır. Dikimi yapılacak fidelerin kök ve yaprakları makas veya bıçakla budanır. Dikimler 30 cm sıra üzeri mesafe ile çepinlerle yapılıp, toprak hafif sıkıştırılır ve hemen can suyu verilir.

KARIŞIK SEBZECILIK ŞEKLINDE ÜRETILEBILIR
Yazlık hıyar, domates, biber ve patlıcan bitkilerinin arasına kereviz fidelerini dikmek mümkündür. Ancak bu yöntem daha çok amatör üreticilere tavsiye edilebilir. Dikimden 3-4 hafta sonra yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak maksadıyla ilk çapa yapılır. Çapalama ot yoğunluğuna göre 2 veya 3 kez daha yapılır. Yaz boyunca düzenli sulamaya devam edilir.

6-7 AY SONRA HASAT
Kök kerevizlerinde uygun şartlarda tohum ekiminden itibarın 6-7 ay sonra hasada başlanır. Faydalanılan kısım yumru şeklindeki kökler olduğundan bu köklerin koflaşmadan hasat edilmesi gerekir.
Kerevizler çapa ile gevşetilip, elle çekmek suretiyle çıkarılır. Boğaz kısımları kesilir, iyice yıkanır, alt ve yan kısımdaki ince kökler de temizlenir. Naylon torba, kasa ya da küçük çuvallarla satışı yapılır.

DEKARA 2-3 TON KEREVİZ
Kış mevsimi ılık geçen yerlerde kök kereviz parti parti topraktan çıkarılır. Kışı şiddetli ve donlu geçen yerlerde ise, kerevizlerin hepsi sökülür; ya toprak altındaki silolarda veya mahzenlerde saklanır. lyi bir tohum ve uygun yetiştirme şartlarında dekardan 2500-3000 kg kök kereviz alınabilir.

SAP KEREVİZ
Ülkemizde yaygın üretimi olmayan sap kereviz veya yaprak kereviz sadece yaprak ve sapları için üretilir ve kök oluşturmaz. Yetiştirme şekli kök kerevizinde olduğu gibidir.





 
SARIMSAK
Kültür sebzeleri arasında yemeklik ve ilaç olarak kullanılan sarımsak çok eski zamanlardan beri bilinen bizde ve diğer Akdeniz memleketlerinde bol miktarda tüketilen bir sebzedir.

ILIK İKLİMİ SEVER
Sarımsak ılımlı iklimden hoşlanır. Sıcaklığın 15-20°C olması yeterlidir. Bilindiği gibi sarımsak tohum bağlamaz.


OPTİMUM 15-20°C İSTER
Bitkinin yeşil aksamı, 15°C üzerindeki sıcaklıkta iyi gelişme gösterir. 25°C den sonraki sıcaklıklar gelişmeyi yavaşlatır. Sarımsak diş halinde iken -10°C kadar düşük sıcaklıklara dayanabilir. Bitki halinde ancak -3, -4°C sıcaklığa karşı kendini korur. Düşük sıcaklıklar uzun süre devam ederse 0°C nin hemen altında donmaya başlarlar.
Sarımsak uzun gün bitkisidir. Diş verimini arttırmak için sıcaklığın biraz yüksek olması, sulamanın az olması ya da hiç yapılmaması, yeteri kadar gübre verilmesi gerekmektedir. Belirtilen sıcaklık için ülkemizin iklimi uygun olup, suyun kontrollü verilmesi ve düzenli gübreleme üreticilerimizi ilgilendirmektedir.

ORGANİK MADDELİ TOPRAK
Fazla ağır, killi ve su tutan topraklarda, başlar güzel oluşamaz. Bitki gelişmesi yavaşlar. Sarımsak yetişmesi sırasında organik gübrelenmeden hoşlanmaz. Ama toprakta organik maddenin bulunmasını ister. Bu yüzden % 5 humus içeren kumlu-tınlı topraklarda iyi yetişir. Toprakta fazla nem bulunmamalıdır. Asitliğin nötr olması gereklidir. Fazla asit ve bazik topraklarda gelişme yavaşlar.

TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE
Sarımsak ticaret gübresinden hoşlanan bir sebzedir. Organik gübreler bir önceki ürüne atılırsa daha iyi sonuç alınır. Sarımsağın. azot, potasyum ve fosfora ihtiyacı fazladır.
- Gelişmenin başlangıcında azot isteği fazla olup giderek azalır. Baş bağladıktan sonra özellikle hasata yakın azot miktarı azaltılmalıdır.
- Bu dönemde potasyuma olan ihtiyaç artmıştır. Potasyum ilerde başın depolanma gücünü arttırır. lyi bir ürün için tınlı-kumlu bir toprağa 20 kg/da azot, 25 kg/da potasyum ve 10 kg/da fosforlu gübre atılmalıdır.

GÜBRE YETERSİZ OLURSA!

Besin maddesi oranı düştüğü zaman, dişler küçük ve cılız kalır, bir baştaki diş adeti çoğalır, başlar depolama sırasında çabuk koflaşır, saklama müddeti kısalır.

ÜRETİM SADECE DIŞ İLE YAPILIR
Sarımsak, sadece dişlerle üretilir. Dişler gövde üzerinde veya çiçek sürgünü üzerinde oluşmuştur. Üretimde daha çok gövde üzerinde oluşan ve sarımsağın başını meydana getiren esas dişler kullanılır.

DİŞLER NORMAL İRİLİKTE OLMALI
Üretimde kullanılacak sarımsak dişleri belli bir büyüklükte olmalıdır. Dişler fazla dolgun ve fazla küçük ve zayıf olursa istenen ürün elde edilmez. Fazla büyük dişler çabuk çiçek sapı meydana getirir. Zayıf ve küçük dişler ise, iyi bir bitki oluşturmaz ve verim düşüklüğü meydana getirir.

DİŞLER 18-20°C DE DEPOLANMALI
Bir başta 10-15 adet diş bulunması, arzu edilen bir durumdur. Bu tip sarımsak 20-25 gr büyüklüktedir. Üretimde kullanılacak dişler 18- 20°C sıcaklıkta depolanmış olmalıdır.

TEK VEYA ÇİFT SIRA EKİM
Sarımsak dişleri tek veya çok sıralı ekilir. Tek sıra 20-40 cm sıra arası ve 5-10 cm sıra üzeri mesafelerde, şayet makinalı tarım yapılıyorsa çok sıralı ve 120-150 cm genişlikteki tahtalar üzerine sıra üzeri ve sıra arası mesafeler 10'ar cm olmak üzere 12-15 sıra yapılır.

DEKARA 60-90 KG DİŞ
Çok sıralı ekimde birim sahadan daha fazla ürün elde edilir. 1 dekar yere orta büyüklükte diş kullanıldığı zaman tek sıraya 55-60 kg, çok sıraya 75-90 kg diş hesaplanır. Dişler tek tek dikilir. Sivri kısmı yukarı, yassı kısmı aşağıya gelecek şekilde, diklemesine dikilir. Dikim derinliği 3-4 cm dir. Kuru topraklarda derinlik 5 cm ye kadar indirilebilir.

DİKİM NE ZAMAN?
Sarımsaklar ılımlı iklimlerde Kasım ayından itibaren, soğuk ve toprakta don yapan yerlerde Nisan'dan sonra dikilir.

ANCAK GEREKİRSE SU VERILIR

Ülkemizde kıraçta yetiştiricilik yapıldığından, sadece yağmur suyundan yararlanılır. Şayet sulama yapılacaksa o zaman, tahtalar 80- 100 cm genişlikte ve her tahtaya 20-40 cm derinlikte bir ark hesaplanır. Su sızdırma olarak verilir. Tek sıra dikim yapıldığında 20-40 cm sıra arasında bitkiler büyüyüp 10-15 cm boy aldığında boğaz doldurma yaparak 10-15 cm derinlikte çizgiler açılır.Su bu çizgilere verilir.

ÇAPA VE YABANCIOT

Kurak yetiştiricilikte 2-3 çapa yeterlidir. Bitkiler toprak yüzünü kapatıncaya kadar, yabancı otlarla mücadele ve birde yağmur yağdıktan sonra kaymak tabakası için çapa yapılır. Sulu şartlarda her sulamadan sonra bir çapa yapılmalıdır. Sarımsakta ilk çapa önemlidir.Genç devrede yabancı ot bulundurulmamalı ve kaymak tabakası oluşturulmamalıdır.

HASAT ZAMANI EKİM ZAMANINA BAĞLIDIR
Başların olgunluğu ekim zamanına bağlı olarak değişir. Normalde en erken olgunlaşma taze yeşil sarımsak için Şubat sonu ve geç ekimde ise Haziran başıdır. Başların olgunlaşması ve hasatı en erken Mayıs sonu, Haziran başı, geç ekimde ise Temmuz sonu ve Ağustos başıdır.
Sarımsak çeşitlerine göre ya toprak içinde 2/3 kısmı kalacak şekilde veya toprak üstünde baş oluşturur. Seyrek dişli başların hasatı oldukça güçtür. Yalnız bu tipler genelde toprak üstünde ba; oluşturur. Sık başlı olanlar daha kolay hasat edilir.

ÇAPA ILE SOKELIM

Toprak içinde baş oluşturanlar elle çekilmemeli, çapa ile çıkartılmalıdır. Hasat öncesi sarımsak sapları aynen soğanda olduğu gibi yatırılır. Böylece dişlerin daha fazla olgunlaşması sağlanır. Saplar iyice kuruyunca güneşli ve kum havada hasat yapılır.
 
TURP
Turplar, çeşitli şekil, renk ve büyüklükteki yumruları yenilen yıllık ve iki yıllık kültür sebzeleridir. Ülkemizde turplar, Fındık turpu (Ay turpu), kestane turpu ve bayır turpu olarak üçe ayrılırlar.

FINDIK TURPU
Fındık turpları, yuvarlak, hafifi basık, uzunca ve topaç şekilli ve kırmızı, beyaz veya yarı yarıya kırmızı-beyaz renkte ve değişik irilikte olan genellikle küçük turplardır.

KESTANE TURPU
Kestane turpları; yuvarlak, hafif veya hafifçe uzun şekilli, kabuk ve et rengi beyaz yazlık çeşitlerdir.

BAYIR TURPU
Bayır turpları ise; yuvarlak, basık veya dip kısmı hafif sivrice olmak üzere değişik şekilli, kabuğu siyah, eti beyaz kışlık çeşitlerdir. Fındık turpları yıllık, kestane ve bayır turpları ise 2 yıllık sebzelerdir.

NE ÇOK SOĞUK NE DE ÇOK SICAK
Turplar ılık ve serin iklim sebzeleridir. Fazla soğuklardan etkilendikleri gibi, fazla sıcaklardan da hoşlanmazlar. Yetişme döneminde sıcaklığın 14-16°C de olması uygundur. Yüksek sıcaklıklarda turplar çabuk koflaşır ve tadında acılık başlar. turp bitkileri genç devrelerinde düşük sıcaklıklardâ kaldıklarında bazen küçük bir yumru meydana getirerek, bitkiler sapa kalkar, hemen çiçeklenmeye başlar.

AĞIR TOPRAKTA ŞEKİL BOZULUR
Turplar genellikle derin, geçirgen, serin ve besin maddelerince zengin topraklardan hoşlanırlar. Genellikle fındık turpları için hafif tınlı- kumlu topraklar, kestane ve bayır turpları için tınlı-killi topraklar tercih edilmelidir. Tamamen kumlu ve ağır karakterli topraklar turp yetiştiriciliği için uygun değildir. Toprak bünyesi ağırlaştıkça, yumruda belirgin şekil bozuklukları, çatallaşmalar yanında tatta kesifleşme ve acılaşma olur. Kumlu topraklarda ise yumrularda koflaşma meydana gelir. Turp yetiştirilen topraklarda pH 6-7,4 civarında olmalıdır.

TOHUMA UYGUN TOPRAK HAZIRLIĞI
Turplar tarlaya direk tohum ekimi ile üretilir. Turp tohumlarının ekimi için tarlanın çok güzel hazırlanması, toprağın ufalanarak düzeltilmesi gerekir. Bunun için tarlaya dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi verilerek 20 cm derinlikte pullukla sürülür ve arkasından diskaro geçirilir. Daha sonra rotavatör ve tırmıkla toprak düzeltilerek ekime hazırlanır.
Tohum ekiminden önce yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.

KADEMELI GÜBRELEME YAP
- Turp yetiştirilecek tarlalara verilecek gübre miktarı en uygun olarak toprak tahliline göre saptanırsa da genel olarak dekara-50 kg Amonyum sülfat, 35 kg Süper fosfat, 25 kg Potasyum sülfat verilmelidir.
- Fındık turpları gibi yetiştirme dönemi kısa turplarda gübrenin tamamı ekim öncesi toprağın 10-15 cm derinliğine verilmelidir.
- Kestane ve bayır turplarında ise Azotlu gübre 2 seferde verilmelidir. Birincisi, ekim öncesi toprağın 10-15 cm derinliğine, ikinci parti ise yumru oluşmasından sonra verilir.

SIRAYA EKIM YAPALIM
Turplar masuralar üzerine veya düze ekilir. Tohum ekiminde en uygun yöntem sıraya ekimdir.

EKIM MESAFELERİMIZ
- Tarlada fındık turplarında 25 cm,
- Kestane ve bayır turplarında 30-40 cm ara ile açılan çizgilere elle veya mibzerle tohum ekimi yapılır, daha sonra sıra üzerinde bitkiler arasında,
- Fındık turplarında 4-6 cm, kestane ve bayır turplarında ise çeşit iriliğine göre 10-20 cm aralık bırakılır.

DERİN VE SIK EKİM YAPMA
Ekim derinliği ve sıklığının, yumrunun şekli üzerine etkisi vardır. Derin ekim ve sık ekimlerde, yumrular uzamakta ve çeşidin özelliği kaybolmaktadır. Ekimden sonra tohumların üzeri 2 cm kalınlıkta harç tabakası ile kapatılır ve hafifçe bastırılır, süzgeçli kovalarla sulanır.

BÜTÜN YIL TOHUM EKİLEBİLİR
Turplarda tohum ekimi bölgenin iklim koşullarına ve pazara çıkarılma zamanına göre değişmekle birlikte fındık turplarında, Ağustostan Mayısa kadar ve çoğunlukla 15 gün ara ile yazlık kestane turplarında Mart, Mayıs, kışlık bayır turplarında ise, Temmuz-Ağustos ayları içinde yapılmalıdır.

SU KALİTEYİ ARTIRIR
Turplarda sulamanın yumru kalitesi üzerine büyük etkisi vardır. Yetişme mevsimleri dikkate alınarak belirli aralıklarla sulama yapılmalıdır.

ÇAPA VE OT TEMİZLİĞI

Fındık turplarında yetişme süresi çok kısa olduğundan çapa yapmak gerekmez. Kestane ve bayır turpların da ise, yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak amacıyla 2-3 defa çapa yapmak çok faydalıdır.
- Turplarda hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Zirai Mücadele teşkilatlarının önerileri dikkate alınmalıdır.

KISA SÜREDE HASAT
Fındık turpları, ekimden 3-4 hafta sonra, kestane ve bayır turpları ise, yaklaşık 3 ay sonra hasat büyüklüğüne gelirler.

HASAT ZAMANI GECİKMESIN
Turplarda hasatın tam zamanında yapılması şarttır. Aksi takdirde içleri koflaşarak, selülozlaşır ve yeme kalitesini kaybeder. Hasata gelmiş yumrular elle çekilerek veya çapalarla topraktan çıkarılırlar. Çıkarılan turpların yaprak ve ince kök kısımları temizlenerek yıkanır, fındık turpları 5-10'u bir arada, kestane ve bayır turpları 3-5 adedi bir arada demetler yapılarak pazara çıkarılırlar.

ATASÖZÜ
Atalarımız demiş ki: -En az yılda bir defada olsun Turp ye!
-Yemezsen de bir defa olsun turp tarlasından geç!
 
SOGAN​
Soğan bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok tüketilen sebzelerin başında gelip, besin değeri oldukça yüksektir. Yemeklere lezzet vermesi bakımından vazgeçilmeyen sebze olan soğanın insan sağlığına metabolizmada düzenleyici, mikrobik hastalıklarda bağışıklılığı arttırmak gibi fonksiyonları vardır.

ANNELERİN EN İYİ GIDASI
Ayrıca büyüme çağındaki çocuklar için bir enerji kaynağı, bol süt yapıcı özelliğinden dolayı bebekli anneler için iyi bir gıda olarak vasıflandırılır.

GENELDE 2 YILLIKTIR
Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl başlar, ikinci yıl tohum oluşur. Ancak ülkemizde de geniş miktarda üretildiği gibi, bazı soğanlar üç yıllık olup, birinci yıl tohum ekimiyle arpacık haline gelmektedir. Bu durum çeşitlere has genetik bir karakterdir.

SERİN İKLİM VE IŞIK ISTER
Soğan yetiştiriciliğinde özellikle sıcaklık ve gün uzunluğu önemlidir. Geniş bir sıcaklık toleransı olmasına karşılık kök ve yaprakların gelişmesi sırasında iklimi serin olan yerlerde üretim daha verimli olur. Başların gelişiminin son devrelerinde ise daha yüksek sıcaklık ve düşük rutubeti severler.
Yumrunun yeterli gelişimi için gerekli diğer bir iklim faktörü de gün uzunluğu yani ışıklanmadır. Yumru bağlama döneminde yazlık çeşitler 1 2, kışlık çeşitler de 15 saatlik gün uzunluğu isterler.

HAFIF TOPRAK SEVER
Soğan yeterli seviyede besin maddesi ihtiva eden, hafif toprakları sever. Kumlu-tınlı topraklar yanında, humusça zengin killi-kumlu topraklarda da iyi ürün alınır. Ancak soğan yüksek asitliğe karşı hassas olup, uygun toprak asitliği pH 6,0-6,5'dur.

ÇOK ZENGİN ÇEŞİTLERE SAHİPTİR
Soğan çeşitleri şekil, kabuk rengi, baş bağlama eğilimleri, acılık ve depolanmaya dayanıklılık yönünden farklılıklar gösterirler. Sofralık çeşit olarak en çok hafif omuzlu, alt kısmı hafif konik, yuvarlağa oldukça yakın soğanlar aranmaktadır. Dış kabuk renklerine göre sarı, solgun kırmızı, tunç renkli, koyu kırmızı, mor ve beyaz soğanlar üretilmektedir.

YAZLIK VE KIŞLIK SOĞANLAR
Ülkemizde yetiştirilen soğan çeşitleri yazlık ve kışlık olmak üzere iki gruba ayrılır. Kışlık çeşitlere örnek olarak Yalova-12, Yalova-15 ve Çorum soğanı sayılabilir. Yazlık çeşitler içinde de Yalova-3 ve Mor soğan sayılabilir.

FAZLA KABUK İÇEREN KIŞLIK SOĞAN
Kışlık soğanlarda etli doku ince ve sıkı, acılık hissedilir derecede ve sayısı daha fazladır.

AZ KABUK IÇEREN YAZLIK SOĞAN
Yazlık çeşitler ise tatlı, hafif kokulu, gevrek, sulu etli ve dış kabuk sayısı daha azdır.

MÜNAVEBE ŞART
Soğan yetiştiriciliğinde münavebe, toprak hazırlığı ve gübreleme öncelikli konulardır. İki yıl üst üste aynı tarlada kesinlikle soğan yetiştirmemek gerekir.


BILINEN TOPRAK HAZIRLIĞI
Soğan ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki defa orta derinlikte sürülüp, tezekli olarak bırakılmalıdır. Dikim mevsiminde ve toprak tava geldiği zaman diskaro veya tırmık geçirilerek kışın yağış ve donlarıyla dağılan tezekler düzlenmeli ve dikim yapılmalıdır.

BIR YIL ÖNCE ÇİFTLİK GÜBRESİ
Soğan yetiştirilecek tarlaya o yıl çiftlik gübresi verilmez, bir yıl önce çiftlik gübresi verilmiş tarlalara soğan ekilebilir. Ortalama bir gübreleme uygulama istenirse; dekara 20-25 kg süperfosfat, 40 kg amonyum sülfat ile 20 kg potasyum sülfat gübreleri yeterlidir. Tarlanın besin durumu biliniyorsa ve zenginse bu değerlerde % 50 kadar indirim yapılabilir. İzlenecek en doğru yol, toprak analizi yaptırmaktır.
- KISACA
Ülkemizde soğan 2 şekilde üretilir;
l.Yıl 2.Yıl
1 - Tohum Arpacık Yemeklik soğan ........................... (2 yıl gereklidir)
l.Yıl
2- Tohum Yemeklik soğan (Doğrudan tohum ekimi) ... (1 yıl gereklidir)

ÖNCE ARPACIK YETİŞTİRELİM
Seçilen toprak bu işe uygun olmalı, tohum ekiminden 3-4 ay önce derince işlenmelidir. Bir süre sonra yapılan ikinci toprak işlemeyi müteakip tırmıkla toprak düzlenir. Genellikle 120 cm genişlikte, tahtalar yapılır.

ŞUBAT-MART AYLARINDA TOHUM EKİLİR
Havaların durumu ve yağışlar izlenerek Şubat ile Nisan ayları arasında ekim yapılır. Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir, ya da çiziye ekilir. Eğer eken kimsenin bu konuda tecrübesi yetersiz ise çiziye ekim tavsiye edilir. Çiziler arası 5-6 cm yeterlidir. Çiziler üzerinde her cm'ye 1-2 tohum bırakılır, tırmıkla hafifçe kapatılır ve bastırılır.

DEKARA 2-3 kg TOHUM
1 dekara 2-3 kg tohum sarfedilir. Tohumların zamanında çimlenebilmeleri için ekimden sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar sulanır. 10-15 günde tohumlar çimlenir, bundan sonra sürekli ot temizliği yapılır.

5-6 AY SONRA ARPACIK SÖKÜMÜ
Uygun şartlarda tohum ekiminden 5-6 ay sonra arpacıklar söküme gelir. Arpacık hasadının zamanı daha çok yaprakların sararmasından anlaşılır. Arpacık hasadı kuru bir havada yapılır. Toplanan arpacıklar 2-3 gün kurutulur, uygun şartlarda depolanır. Bir dekardan iyi şartlarda 1 ,0-1 ,5 ton arpacık elde edilir.

ARPACIKTAN BAŞ SOĞANA
Ülkemiz üreticilerinin ve amatörlerinin en çok bildiği ve uyguladığı yöntemdir. Dikim sıravari ve elle yapılır. Arpacık dikiminde en uygun mesafe sıra arası 25 cm, sıra üzerleri de 10-12 cm'dir. Dikilen arpacıkların çok iri olmaması ve yuvarlak şekilli olması istenir.

ARPACIK İRILİĞİ ÖNEMLİDİR
Çapları 1.0-1.5 cm olan arpacıklar baş soğan üretimine uygundur. Çapları daha büyük arpacıklar yeşil soğan üretiminde kullanılırlar.

SADECE ÇAPA
Yapılacak bakım işlerinin başında çapa gelir. Bitkilerin yâbani otlardan kurtarılması ve toprağı gevşetmek bakımından 2 veya 3 kez çapa mutlaka gereklidir.

AZ SU İSTER
Soğan bitkisinin su ihtiyacı fazla değildir. Şubat ve Mart aylarında dikilen soğanlar kışın toprakta biriken sudan uzun süre faydalanırlar. Ancak başların irileştiği Haziran-Temmuz aylarında soğanların 1-2 defa sulanması gerekmektedir. Halk arasında yaygın bulunan, sulanan soğanların dayanıksız olduğu düşüncesi doğru değildir.

AŞIRI SU VE GÜBRE VERME!
Ancak aşırı sulama ve fazla azotlu gübre kullanımının soğanı gevşek yapılı ve dayanıksız hale getirdiği de bilinmektedir.

ARPACIK ÜRETİM MASRAFINDAN KURTULALIM DİREKT TOHUM EKİMİ YAPALIM
ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde yıllardır uygulanan bu yöntem son 10 yılda ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu yöntemi uygulamak için alüvyonlu veya tınlı-kumlu kolay işlenebilir, besin maddelerince zengin topraklarla uygun bir çeşit seçimi gerekmektedir. Uygun yabancı çeşitlerin yanısıra Yalova-3 ve Çorum gibi yerli çeşitler tohum ekimine uygun çeşitlerdir.

ŞUBAT-MART AYLARINDA EKELIM
Bu metodun uygulanması, şubat ayı içinde veya Mart ayı başlarında iyi hazırlanmış tarlalara mibzerle tohum ekimi ile başlar. Uygun sıra arası mesafeleri 20-25 cm'dir. Ekim derinliği 1 cm'yi geçmemelidir. Bu tür ekimde dekara ortalama 600-750 gram tohum sarfedilir. Diğer bakım işleri aynıdır.

HASAT ZAMANINI IYI TESPİT ET!
Soğanın yaprakları gelişmelerini tamamlayıp, önce sararır daha sonra boyun kısmı yumuşayıp yana yatar. Hasat zamanının tespiti en pratik olarak toprak üstü aksamının 2/3'sinin kurumuş olması ve tarladaki bitkilerin % 80'inin bu duruma gelmesinden anlaşılır. Hasat hafif topraklarda elle, daha ağır topraklarda ise çapa veya çepinlerle yapılır.

TURFANDA SOĞAN
Mayıs-Haziran aylarındaki turfanda soğan hasadı yaprak kısımları kurumadan ,yapılır. Bunlar baş bağlamış soğanlar olup, yaprak kısımları da yeşildir.

HASAT SONRASI IYICE KURUT
Temmuz-Eylül ayları arasında hasada gelen soğanlar toplandıktan sonra ya tarlada, ya da özel kurutma odalarında kurutulur. Kurutma yığınlarının yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli ve sık sık havalandırılmalıdır. Kurutmanın süresi ise 20-30 gündür. Yağışlı bölgelerde kurutma kapalı yerlerde yapılmalıdır.

DEPO YA DA PAZARA
Kuruyan soğanlar tarlada temizlenerek depoya hazırlanır. Kuruyan yapraklar boynun 2-4 cm üzerinden ve kurumuş kökler bıçakla kesilir. Ayrıca çatlamış kabuklar temizlenir. Bundan sonra çuvallara doldurulan soğanlar depoya gönderilir.
 
Soframızda hazırca bulduğumuz ve vazgeçemediğimi,z bu besinlerin yetiştirilmesi ne kadar zahmetliymiş, bu kadar ayrıntıyı bilmiyordum. RABBİM yetiştirene de, ürünlere de zeval vermesin. Teşekkürler Suskun.
 
Geri
Top