Kötü Ruh Halinin Üstesinden Gelmek

Papatya

V.I.P
V.I.P
İnsanları dinleriz, onlarla ilgilendiğimizi gösteririz ve onları neşelendirmek için elimizden geleni yaparız.

Psikolog ve The Truth: Im a Girl, Im Smart, and I Know Everything adlı kitabın yazarı psikolog Barbara Holstein, diğerlerine karşı olan bu duyarlılığın, bizi olumsuzluklara (örneğin saati saatine uymayan bir iş arkadaşı ya da yabancıdan gelen kaba sözlere) karşı daha duyarlı hale getirebileceğini de söylemektedir!

Dr. Holstein, başka birilerinin kötü ruh halinin size bulaştığını fark ederseniz, bu olumsuzluğa tepki verme şeklinize odaklanarak bu olumsuzluğu başınızdan def etmeniz gerektiğini söylemektedir. Şu ipuçlarını deneyin:

1. Onları kibarlıkla dövün.

Çocuklarınıza hoş bir şeyler söyleme ya da hiçbir şey söylememe ile ilgili verdiğiniz dersi hatırlıyor musunuz? Artık bu kavramı değiştirmenin zamanı geldi. Bir daha asık suratlı birilerini gördüğünüzde, sessiz kalmak yerine bir komplimanda bulunun. Patronunuza saç kesimi ile ilgili komplimanda bulunun ya da Okul Aile Birliğindeki asık suratlı bir annenin yaptığı çalışmaları övün. Nazik bir yorum, sizi başınızın üzerinde gezen kara bulutlara karşı, dudaklarınızı mühürlemenizden daha iyi korur. Bu diğer insanların üzerindeki bulutların dağılmasına bile yardımcı olabilir.

2. Başkalarına Size Davranılmasını İstediğiniz Gibi Davranın.

Otobanda size makas atan pisliğe sinirlenmek işin kolay tarafı. Sinirlenmeye alternatif mutlu kalma yöntemi: Dr Holstein, siz o pisliğin yapmış olmasını dilediğiniz şeyi yapın önerisinde bulunmaktadır. Bir sonraki arabaya yeterince alan bırakın ve dostça el sallayın. Dr. Holstein, araştırmaların kendiniz için bir şeyler yapmakla kıyaslandığında, başka birileri için iyi bir şeyler yapmanın moralinizi daha fazla artırabileceğini gösterdiğini söylemektedir.

3. Mutlu olana kadar, mutluymuş gibi görünün.

Kendinizi sinirli hissettiğinizde, en son istediğiniz şey gülümsemektir. Dr. Holstein, mutluymuş gibi davranmanın bile, istenmeyen düşüncelerin akıldan atılmasını sağladığını; çünkü aynı anda sadece tek bir şeye konsantre olabildiğimizi söylemektedir. Aslına bakılırsa, yüz ifadeleri konusunda çalışmalar yapan ve Revealing Emotions adlı kitabın yazarı olan psikolog Paul Ekman'ın yaptığı bir araştırma, gülümsemenin beyninizin mutluluktan sorumlu bölümünü etkinleştirdiğini ve olup bitenleri daha olumlu görebilmenizi sağlayabileceğini ortaya çıkarmıştır.

5. Sabah haberlerini geçin.

Diğerlerine olan duyarlılığınız, sadece çevrenizdeki insanlarla sınırlı değildir. Günün can sıkıcı haberlerini okumak, sizi depresyona sokabilir. Çözüm: Her sabah haberlere göz atmak gibi bir alışkanlığınız varsa, bunu esneme hareketleri yapmak, köpeği yürütmek ya da kitap okumak gibi, canlandırıcı bir etkinlikle değiştirin. Güncel olaylara hala ayak uydurabilirsiniz. Dr. Holstein olumsuz haberlere daha az duyarlı olduğunuz, akşamüzeri saatlerine kadar beklemenizi önermektedir.

6. Bardağı yarısı dolu olarak görün.

Birçok grupta, genellikle hiçbir şeyde olumlu yan göremeyen birileri vardır. Bu kişinin olumsuzluğunun sizi hayal kırıklığına uğratmaması için, bakış açısını kabul edin ve daha olumlu bir bakış açısı sunun. Arkadaşınız bir restorandaki servisin yavaş olmasından şikayet ediyorsa, servisin daha hızlı olabileceğini kabul edin ama uzun bir aradan sonra, onunla görüştüğünüze ne kadar memnun olduğunuzu da söyleyin. Kendinizi işin olumlu taraflarına bakmaya zorlamak, herhangi bir durumun olumsuz tarafına odaklanmanızı önler.

7. Her şeyi bir bütün olarak ele alın.

Yaşam yüreğinizi ağzınıza getirdiğinde, resmin geneline bakmaya çalışın ve her şeyi bir bütün olarak ele alın. Durumunuzla ilgili olabildiğince mantıklı düşünmeye çalışın. Kendinize şu soruyu sorun: Yıllık tatilinizi iptal etmek, çocuklarınızın üzerinde kalıcı bir iz bırakır mı? Hayır, bırakmaz. (Kendilerini rahatlamış bile hissedebilirler.) Dr. Holstein, olumsuz duygular ve düşünceler her yanınızı sarmaya devam ediyorsa, tarafsız bir arkadaşınızı aramanızı ve ondan size gerçekleri anımsatmasını istemenizi önermektedir.
 
Geri
Top