işletim sisteminin virüs saldırılarına karşı açıkları
Biyolojik virüsler ile bilgisayar virüslerinin birçok yönden benzeştikleri bilindiktir. Bir topluluk içerisinde genetik çeşitlilik ne kadar fazla ise, herhangi bir hastalık virüsünün o canlı topluluğunu yok etmesi o derece zorlaşmaktadır. Aynı şekilde bir ağ üzerindeki yazılım sistemlerinin çeşitliliği, virüslerin tahrip ediciciliğini sınırlamaktadır.
Microsoft'un masaüstü işletim sistemleri ve ofis yazılım paketleri pazarında üstünlük sağladığı 1990'larda bu durum özel bir ilgi yarattı. Microsoft yazılımları kullanıcıları (özellikle Microsoft Outlook ve Internet Explorer gibi ağ yazılımları kullanıcıları) virüslerin yayılımı karşısında savunmasızdırlar. Microsoft yazılımları, şirketin masaüstü işletim sistemlerindeki nicelik olarak üstünlüğünden ötürü birçok virüs yazıcısının hedefidir ve virüs yazıcılar tarafından suistimal edilen birçok hata (bug) ve açıkları bünyelerinde bulundurduklarından sık sık eleştiri almaktadırlar. Gömülü (entegre) yazılımlar , dosya sistemlerine erişim imkânı tanıyan betik dillerini içerir uygulamalar (örneğin VBScript ve ağ oluşturma uygulamaları ) da saldırıya açıktır.
Her ne kadar Windows virüs yazıcılar için en gözde işletim sistemi olsa da bazı virüsler diğer platformlarda da gözlenmektedir. Üçüncü parti yazılımları yürüten herhangi bir işletim sisteminde teorik olarak virüsler çalışabilir. Bazı işletim sistemleri diğerlerine nispeten daha az güvenlidir. Unix temelli işletim sistemleri (ve Windows NT temelli platformalar) kullanıcıların yürütülebilir uygulamaları sadece kendilerine ait sınırlandırılmış alanda çalıştırmalarına izin verirler.
2006 yılı olarak Unix tabanlı işletim sistemlerinden biri olan Mac OS X'i hedef alan açık suistimali (exploit)[4] oldukça azdır. Bilinen güvenlik açıkları ise solucanların ve truva atlarının suistimal ettikleri açık sınıflandırmalarına dahil edilmektedirler. Apple'in Mac OS Classic olarak bilinen eski işletim sistemlerine yönelik virüslerin sayısı, bilgi kaynaklarına göre değişiklik arz etmekte. Apple sadece 4 , bağımsız kaynaklar ise 63 kadar virüsün işletim sistemine bulaşabileceğini belirtmekte. Kesin olarak söylenebilir ki Unix tabanlı olmasından ötürü Mac Os işletim sistemlerinin güvenlik açıklarından suistimal edilmeleri diğer işletim sistemlerine nispeten daha güçtür . Macintosh bilgisayarların sayıca az olmasından ötürü Mac virüsleri sadece bir kısım bilgisayarı etkileyebilir ki bu durum virüs yazıcılarını pek cezbetmemektedir. Virüslerden etkilenme nitelikleri ,çoğu kez Apple ve Microsoft arasındaki karşılaştırmaların temelini oluşturmaktdır.
Windows ve Unix benzer betik yeteneklerine sahiptir, ancak Unix normal kullanıcıların işletim sistemi ortamına erişimini engelleyerek olası değiştirmelerin önüne geçerken , Windows bunu yapmaz. 1997'de Bliss olarak bilinen Linux'a yönelik virüs ortaya çıktığında, önde gelen antivirüs şirketleri Unix benzeri işletim sistemlerinin (Linux da Unix tabanlıdır) Windows gibi virüslerin esareti altına girebileceği öngörüsünde bulundu.[5] Bliss, Unix sistemlere yönelik tipik bir virustür. Bliss, kullanıcının kendisini çalıştırması ile aktif hale gelir ve sadece kullanıcının erişim haklarının olduğu alanları (ya da programları) enfekte eder. Windows kullanıcılarının aksine birçok Unix kullanıcısı, program yüklemek ve yazılım ayarlarını yapmak gibi durumlar haricinde yönetici hesabıyla oturum açmazlar , dolayısıyla kullanıcı virüsü çalıştırsa bile virüs işletim sistemi dosyalarına bulaşamayacağı için sisteme zarar veremez . Bliss virüsü hiçbir zaman çok yaygınlaşmadı ve daha çok araştırma merakı aracı olarak kaldı. Daha sonra kaynak kodu , yaratıcısı tarafından araştırmacıların nasıl çalıştığını inceleyebilmeleri adına Usenete postalandı.[6]
Yazılım geliştirmenin rolü
Yazılımlar sistem kaynaklarının izinsiz kullanımını engelleyecek güvenlik özellikleri ile tasarlandıklarından , birçok virüs sistem ya da uygulamalardaki yazılım hatalarını (bug) suistimal ederek yayılırlar. Yazılımlarda çok sayıda hata (bug) yaratan yazılım geliştirme stratejilerinde diretmek, aynı zamanda birçok potansiyel suistimalin de temel kaynağı olacaktır.
Microsoft ve patentli yazılım üreten şirketlerin tercih ettikleri kapalı kaynak yazılım geliştirme süreci birçokları tarafından güvenlik zafiyetinin temel kaynağı olarak görülür. Açık kaynak yazılımlar (GNU Derneği Yazılımları vb.) kullanıcıların uygulama kodlarını incelemesine olanak tanır ve güvenlik problemlerini çözmek için sadece tek bir kuruma bağlı kalınmak zorunluluğunu ortadan kaldırır.
Diğer taraftan bazıları açık kaynak yazılım geliştirmenin, virüs yazıcılarının kullanabilecekleri potansiyel güvenlik problemlerini açığa çıkardığını ve dolayısıyla suistimallerin görülme sıklığının artacağını iddia etmekte. Bu kişiler ,ayrıca, Microsoft gibi popüler kapalı kaynak yazılımların çok fazla kullanıcısı olmasından ötürü süistimal edildiklerini ve yazılımın çokça kullanılması nedeniyle suistimal etkisinin geniş alanlara yayılmasının doğal karşılanması gerektiğini iddia etmekteler.
Antedbirler tivirüs yazılımları ve diğer önleyici
Antivirüs yazılımlarının virüsleri tespit etmekte kullandığı iki metod bulunmaktadır. İlki ve en yaygın kullanılanı, virüs imza tanımlarını kullanmaktır. Bu yöntemin mahzuru , kullanıcının virüs imza listelerinin sadece tespit edilmiş virüslere ait imzaları içermesinden ötürü yeni türeyen tehditlere karşı savunmasız kalmasıdır. İkinci method ise virüslerin genel davranışlarına odaklanarak tespiti gerçekleştiren buluşsal algoritmaları kullanmaktır. Bu method sayesinde antivirüs şirketlerinin henüz tespit edemedikleri virüslerin sisteminizde var olduklarını bulabilirsiniz.
Birçok kullanıcı virüslere ait yürütülebilir dosyalar bilgisayara indirilmesi durumunda tespiti gerçekleştirecek ve dosyaları sistemden temizleyebilecek antivirüs programları kullanmaktadır. Antivirüs yazılımları bilgisayar hafızasını (RAM ve önyükleme sektörleri), sabit ya da çıkarılabilir sürücülerin (sabit diskler ve disketler) dosyalarını inceleyerek ve virüs imzaları veritabanı ile karşılaştırarak çalışırlar. Bazı antivirüs yazılımları aynı usul ile dosyalar açılırken hatta eposta alıp gönderirken tarama yapabilmektedir. Bu uygulamaya on access tarama denilmektedir. Antivirüs yazılımı, konak programların virüsleri yayma zaafiyetlerini (açıklarını) düzeltmezler. Bunu gerçekleştirecek birkaç adım atıldı ancak bu türden antivirüs çözümlerini benimsemek konak yazılımların garantilerini geçersiz kılabilmektedir. Dolayısıyla kullanıcılar sık sık güncelleme yaparak yazılımlara ait güvenlik açıklarını yamamalıdır.
Kişi, ek olarak önemli verilerin ve hatta işletim sisteminin düzenli yedeklerini alarak virüslerin neden olacakları muhtemel zararları engelleyebilir. Yedeklerin sisteme sabit bağlanmamış, sadece okunabilir ya da erişim engelli (faklı dosya sistemleri ile formatlanmış) ortamlarda saklanması ise çok önemlidir. Bu yol ile , eğer virüs nedeniyle veri kaybı yaşanırsa en son alınmış yedek kullanılarak zarar telafi edilir. Aynı şekilde bir çalışan disk (livecd) işletim sistemi, asıl işletim sistemi kullanılamaz hale geldiğinde bilgisayarı açmak için kullanılabilir. Bir başka yöntem ise farklı işletim sistemlerine ait yedekleri farklı dosya sistemleri üzerinde saklamak. Bir virüsün tüm dosya sistemlerini etkilemesi pek mümkün değildir. Bu nedenle alınan veri yedeklerinin farklı tipte dosya sistemlerine aktarılması uygundur. Örneğin Linux , NTFS bölümlerine yazabilmek için özel yazılım kullanmak durumundadır, dolayısyla kişi bu türde yazılımı kurmaz ve yedeğin aktarılacağı NTFS bölümünü yaratmak amacıyla MS Windows kurulumu gerçekleştirir ise , Linux yedeği virüslerinden korunmuş olacaktır. Benzer şekilde, MS Windows Ext3 dosya sistemini okuyamaz ve dolayısıyla Linux kurulumu ile elde edilecek bir Ext3 bölümüne yedeklerin aktarılması yedeği tehditlerden uzak kılacaktır.
Toparlama yöntemleri
Bir bilgisayar, virüsün zararlı etkileri altındaysa , işletim sistemini yeniden kurmadan bilgisayarı kullanmaya devam etmek güvenli olmayacaktır. Bununla birlikte, bir bilgisayar virüs kaptığında tercih edilebilecek birçok toparlama seçeneği bulunmaktadır. Uygun olan uygulama virüs tipinin ciddiyetine bağlı olarak seçilir.
Virüs temizleme
1. yöntem: Windows Xp üzerindeki bir olasılık, önemli kayıt ve sistem dosyalarını önceden kaydı yapılmış bir denetim noktasına geri döndürecek sistem geri yükleme aracını kulanmaktır.
2. yöntem: AntiVirüs ve AntiSpyware'ler ile silmektir.Bedava Antivirüs olarak Avast, Bedava AntiSpyware olarakta Avg AntiSpyware'dirAvast Download Avg AntiSpyware Download
İşletim sisteminin tekrar kurulumu
Aşırı ciddi durumlarda işletim sistemini tekrar kurmak gerekebilir. Bunu yapmak için tüm diski silmek ve virus bulaşmamış temiz bir ortam aracılığıyla kurulumu gerçekleştirmek gerekir.
Bu metin GNU Özgür Belgeleme Lisansı ile lisanslandırılmıştır (bu lisansın gayrı-resmi bir Türkçe çevirisi mecuttur). "Computer Virus" adlı Wikipedia maddesinden alıntı yapmaktadır.
Bilgisayar virüsleri kendilerini yasal programlara yamayan ve bu programların normal işleyişlerini bozan kod parçalarıdır. Değiş tokuş edilen disklerde, internette, yerel ağlarda dolaşabilirler. Kendileri bir program olan, genelde ağlarda dolaşan ve ‘solucanlar’ adı verilen programlardan teknik olarak farklıdırlar. Daha değişik bir tür, ‘Truva atları’, yıkıcı programların üçüncü üyesidir. Kendilerini kopyalamazlar fakat insanların onları pornografik veya diğer türlü çekici içerikleri yüzünden kopyalaması ilkesine dayanırlar. Virüs ve solucan programlarının ikisi de aslında bilgisayar dilinde ‘İkileştir Beni’ diyen programlardır. Her iki tür de varlıklarını hissettirecek ve belki de yazarlarının önemsiz kendini beğenmişlik duygularını tatmin edecek diğer işler yapabilirler. Yan etkileri ‘gülünç’ olabilir (Macintosh bilgisayarın dâhili hoparlöründen ‘Panik Yapmayın’ ifadesini seslendiren ve tahmin edilebileceği gibi bunun tersi bir etki yapan virüsler gibi); kötü niyetli olabilir (az sonra gerçekleşecek felaketi kıs kıs gülen bir ekranla haber verdikten sonra hard diski silen virüsler gibi); politik olabilir (İspanyol Telekom ve Pekin virüsleri sırasıyla telefon ücretlerini ve öğrencilerin katledilmelerini protesto ederler); ya da sadece beceriksiz olabilir (programcı etkili bir virüs ya da solucan yazmak için gerekli düşük seviye sistem çağrılarını idare etme konusunda beceriksizdir). 2 Kasım 1988’de ABD’nin bilgisayar gücünün büyük çoğunluğunu felç eden en ünlü İnternet Solucanı (çok) kötü niyetle yazılmamıştı fakat kontrolden çıktı ve 24 saat içerisinde yaklaşık 6000 bilgisayarın hafızasını işgal ederek, gittikçe artan bir hızda kendini kopyalamaya başladı.[ZL][/ZL]