Bir varmış, bir yokmuş. Çok büyük bir ülkede, çok zengin bir kralın mutsuz bir kızı varmış. Kralın kızı istediği her şeye sahipmiş ancak hiçbir zaman mutlu olamıyormuş. Kral bu duruma daha fazla dayanamayıp kızına mutsuzluğunun sebebini sormuş. Kızı ise çok yalnız olduğunu söylemiş ve babasından bu duruma bir çare bulmasını istemiş.
Kral dünyanın en değerli, en güzel yiyeceklerini, giyeceklerini ve dahasını kızına getirtmiş ama kız yine mutlu olmamış. Ardından kral kızını başka bir ülkeye amcasının yanına göndermiş. Küçük prenses amcasının yanında da mutluluğu yakalayamamış. Kız, amcasından onu tekrar kendi ülkesine göndermesini istemiş. Amcası onun yanında kalmasını istiyormuş ve göndermek istememiş. Ardından küçük kız amcasının yanından kaçmış ve kocaman bir ormanda kaybolmuş. Üzgün ve yaptıklarına pişman bir şekilde, bilmediği bir yöne doğru yürüyormuş. Tam o sırada küçük bir oduncu kızının kendisine doğru yürüdüğünü görmüş. Oduncu kızı prensesin yanına yaklaşarak:
- Sende kimsin? diye sormuş.
Prenses ağlamayı keserek:
- Ben büyük kralın kızı, küçük prensesim. demiş
Oduncunun kızı şaşkın bir ifadeyle:
- Küçük prensesin ormanda ne işi olabilirki? demiş - Ben çok mutsuzdum ve bu sebepten saraydan kaçtım, şimdi ise kayboldum ve çok korkuyorum demiş küçük prenses.
Oduncunun kızı, küçük prensese kendisi ile küçük dağ evlerine gelebileceğini söylemiş. Prenses bu duruma çok sevinmiş ve vakit kaybetmeden eve gitmişler.
Oduncu kızı ve annesi onlar için yemek hazırlarken, küçük prenses de dağ evini gezedurmuş.
Oduncu kızının odasına girince gözlerine inanamamış. Kocaman kocaman raflarda yüzlerce kitap. Fakat prenses kralın kızı olmasına rağmen bunlara sahip değilmiş ve oduncu kızının yanına giderek kitaplarından birini alabilir miyim diye sormuş. Oduncu kızı ise bunu kabul etmiş ve en çok sevdiği kitaplardan birini küçük prensese vermiş.
Küçük prenses kitabı okuduktan sonra kendisine sunulan diğer tüm güzelliklerin bu kitap kadar tad vermediğini görmüş ve anlamış ki mutsuzluğunun tek sebebi şimdiye kadar bir kitabının olmamasıymış.
Sonraki gün oduncu küçük prensesi sarayına götürmüş. Kızını gören kral çok sevinmiş ve onu kendisine getiren oduncuyu ödüllendirmiş.
Ardından kızının çok mutlu olduğunu görmüş ve bunun sebebini sormuş, kızı ise kitap okumanın onu çok mutlu ettiğini söylemiş.
Kral kızının bu mutluluğunun sona ermemesi için dünyanın tüm kitaplarını ülkesinde toplattırmışşşş. Ve prenses ömrünün sonuna kadar mutlu ve mesut yaşamış...
Ayhan BAYOĞLU
Kral dünyanın en değerli, en güzel yiyeceklerini, giyeceklerini ve dahasını kızına getirtmiş ama kız yine mutlu olmamış. Ardından kral kızını başka bir ülkeye amcasının yanına göndermiş. Küçük prenses amcasının yanında da mutluluğu yakalayamamış. Kız, amcasından onu tekrar kendi ülkesine göndermesini istemiş. Amcası onun yanında kalmasını istiyormuş ve göndermek istememiş. Ardından küçük kız amcasının yanından kaçmış ve kocaman bir ormanda kaybolmuş. Üzgün ve yaptıklarına pişman bir şekilde, bilmediği bir yöne doğru yürüyormuş. Tam o sırada küçük bir oduncu kızının kendisine doğru yürüdüğünü görmüş. Oduncu kızı prensesin yanına yaklaşarak:
- Sende kimsin? diye sormuş.
Prenses ağlamayı keserek:
- Ben büyük kralın kızı, küçük prensesim. demiş
Oduncunun kızı şaşkın bir ifadeyle:
- Küçük prensesin ormanda ne işi olabilirki? demiş - Ben çok mutsuzdum ve bu sebepten saraydan kaçtım, şimdi ise kayboldum ve çok korkuyorum demiş küçük prenses.
Oduncunun kızı, küçük prensese kendisi ile küçük dağ evlerine gelebileceğini söylemiş. Prenses bu duruma çok sevinmiş ve vakit kaybetmeden eve gitmişler.
Oduncu kızı ve annesi onlar için yemek hazırlarken, küçük prenses de dağ evini gezedurmuş.
Oduncu kızının odasına girince gözlerine inanamamış. Kocaman kocaman raflarda yüzlerce kitap. Fakat prenses kralın kızı olmasına rağmen bunlara sahip değilmiş ve oduncu kızının yanına giderek kitaplarından birini alabilir miyim diye sormuş. Oduncu kızı ise bunu kabul etmiş ve en çok sevdiği kitaplardan birini küçük prensese vermiş.
Küçük prenses kitabı okuduktan sonra kendisine sunulan diğer tüm güzelliklerin bu kitap kadar tad vermediğini görmüş ve anlamış ki mutsuzluğunun tek sebebi şimdiye kadar bir kitabının olmamasıymış.
Sonraki gün oduncu küçük prensesi sarayına götürmüş. Kızını gören kral çok sevinmiş ve onu kendisine getiren oduncuyu ödüllendirmiş.
Ardından kızının çok mutlu olduğunu görmüş ve bunun sebebini sormuş, kızı ise kitap okumanın onu çok mutlu ettiğini söylemiş.
Kral kızının bu mutluluğunun sona ermemesi için dünyanın tüm kitaplarını ülkesinde toplattırmışşşş. Ve prenses ömrünün sonuna kadar mutlu ve mesut yaşamış...
Ayhan BAYOĞLU