Ses olarak birbirine çok benzeyen naif ve nahif kelimelerini Türkçede genelde yanlış kullanıyoruz. Gelin, bu yanlışa artık bir son verelim.
konuşmalarda sürekli denk geliyorum, kimseye de bunu izâh etmenin hoş olmayacağını düşündüğüm için açıklama yapmadım. eminim ki burada ilk defa görenler olacak, onlar için yazma gereği duydum.
naif ve nahif, ses olarak birbirine çok yakın kelimelerdir. birbiriyle sıkça karıştırılır.
kibar davranan birine, “ne kadar naif” denilir. hâlbuki “naif”; tecrübesi olmayan, acemi, toy, deneyimsiz anlamına gelir.
nahif ise ince, hassas, kibar anlamına gelir. yani bir insana sıfat olarak kibar demek için bunu kullanmamız gerekir.
naif insan biraz daha fevrîdir, muhâsebe yapmadan, aklına gelen ilk şeyi söyler; ancak nahif insan sık dokur, karşısındakini kırmaz.
tdk'de nahif
“sıfat eskimiş arapça nahif”
1. sıfat ince, duygulu, hassas
2. zayıf, cılız, çelimsiz
"elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." - peyâmi safa
tdk'de naif
“sıfat fransızca naïf”
1. sıfat saf, deneyimsiz
"kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi." - r. mağden
2. isim güzel sanatların özellikle resim alanında kendi kendini yetiştirmiş sanatçısı veya onun yapıtı
3. isim kendi kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı
4. acemice yapılan
"bu özbeöz istanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi." - hâldun taner
konuşmalarda sürekli denk geliyorum, kimseye de bunu izâh etmenin hoş olmayacağını düşündüğüm için açıklama yapmadım. eminim ki burada ilk defa görenler olacak, onlar için yazma gereği duydum.
naif ve nahif, ses olarak birbirine çok yakın kelimelerdir. birbiriyle sıkça karıştırılır.
kibar davranan birine, “ne kadar naif” denilir. hâlbuki “naif”; tecrübesi olmayan, acemi, toy, deneyimsiz anlamına gelir.
nahif ise ince, hassas, kibar anlamına gelir. yani bir insana sıfat olarak kibar demek için bunu kullanmamız gerekir.
naif insan biraz daha fevrîdir, muhâsebe yapmadan, aklına gelen ilk şeyi söyler; ancak nahif insan sık dokur, karşısındakini kırmaz.
tdk'de nahif
“sıfat eskimiş arapça nahif”
1. sıfat ince, duygulu, hassas
2. zayıf, cılız, çelimsiz
"elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." - peyâmi safa
tdk'de naif
“sıfat fransızca naïf”
1. sıfat saf, deneyimsiz
"kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi." - r. mağden
2. isim güzel sanatların özellikle resim alanında kendi kendini yetiştirmiş sanatçısı veya onun yapıtı
3. isim kendi kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı
4. acemice yapılan
"bu özbeöz istanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi." - hâldun taner