MÜMİN KİMDİR?
Sadece Allah’a kulluk ederler
Biz (yalnızca) O’na kulluk edenleriz. (BAKARA SURESİ / 138)
-Sadece Allah’tan korkarlar
Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (RA’D SURESİ / 21)
-Sadece Allah’a şükrederler
(yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin. (BAKARA SURESİ / 152)
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. (22/35)
-Sadece Allah’a güvenirler
Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, ‘güven duygusu ve huzur’ indiren O’dur… (FETİH SURESİ / 4)
-Sadece Allah’a teslim olmuşlardır
“Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin.” (BAKARA SURESİ / 128)
-Allah’a karşı acizliklerini bilirler
“Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamıyacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiç bir şekilde aciz bırakamıyacağımızı anladık.” (CİN SURESİ / 12)
-Adaletten taviz vermezler
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (NİSA SURESİ / 58)
-Hakkı söylemekten çekinmezler
Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar [nisa suresi 55]
Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam’a uygun) olanı emreder……… (AL-İ İMRAN SURESİ / 110)
-İyiliği anlatmaya, kötülükten sakındırmaya çalışırlar
Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. (HAC SURESİ / 30)
-Fikirlerini zorla değil, konuşup anlatırlar
De ki: “Ey kafirler.” (1)
“Ben sizin taptıklarınıza tapmam.” (2)
“Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz.” (3)
“Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim.” (4)
“Siz de benim taptıklarıma tapacak değilsiniz” (5)
“Sizin dininiz size, benim dinim bana.” (6)
(KAFİRUN SURESİ)
-Güvenilir ve cesurdurlar
Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin söz (misak) almıştı. Onlardan oniki güvenilir- gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: “Gerçekten ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah’a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır.” (MAİDE SURESİ / 12)
-Sabırlıdırlar, zorluklardan yılmazlar
Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. (ANKEBUT SURESİ / 59)
-Davalarına bağlıdırlar
“Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.” NUH SURESİ / 9
“Bundan böyle” dedim. “Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır (10)
-Daima toplu halde ve beraberdirler
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır. A’RAF SURESİ / 181
-Sözlerine sadıktırlar
….. ahidlerine riayet edenlerdir. MÜ’MİNUN SURESİ -8
Allah’ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (BAKARA SURESİ / 109)
-Yaptıklarında çıkar gözetmezler
Sana iyilikten her ne gelirse Allah’tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. NİSA SURESİ / 79
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz. FATİHA SURESİ / 4
-Kimsenin hakkını yemezler
Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir ….. . (AL-İ İMRAN SURESİ / 75)
(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. (MÜ’MİNUN SURESİ -8)
-Suçlulara arka çıkmazlar
Şahidliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık şüphesiz, onun kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı bilendir. (BAKARA SURESİ / 284)
-Münafıklarla mücadele ederler
….Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın…..(BAKARA SURESİ / 191)
-Suçlamalara karşı kendilerini savunurlar
Şüphesiz, Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için biz sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma. (NİSA SURESİ / 105)
-Hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar
* Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (NUR SURESİ / 22)
* Ey iman edenler, gerçek şu ki, sizin eşlerinizden ve çocuklarınızdan bir kısmı sizler için (birer) düşmandırlar. Şu halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (TEĞABÜN SURESİ / 14 )
-Merhametli ve yumuşak huyludurlar
Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak. (BELED SURESİ / 17)
-Tağuta kulluk etmezler
Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. (ZÜMER SURESİ / 17 )
-Boş şeylerden yüz çevirirler
“Tamam-kabul” derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA SURESİ / 81)
Ayetlerimiz konusunda ‘alaylı tartışmalara dalanlar:’ -onlar bir başka söze geçinceye kadar- onlardan yüz çevir.
(EN’AM SURESİ / 68)
-Tevazu sahipleridir
O Rahman’ın kulları yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman “Selam” derler. (Furkan, 63)
-Allah’a İnanırlar
Kullarım Beni sana soracak olursa muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (bakara/186)
De ki: O Allah, birdir. (112/1
-Peygamberlere, Meleklere ve indirilen kitaplarına İnanırlar
Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. “O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır” dediler. (BAKARA SURESİ / 286)
-Ahirete (Yakinen) İnanırlar
Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (bakara/4)
-Gayba İnanırlar
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (2/3)
-Namazı dosdoğru kılarlar
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz. (7/170)
-Zekatı verirler
İman edip güzel amellerde bulunanlar namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/277)
-Haccederler
İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler. (22/27)
-Oruçlarını tutarlar
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi oruç size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız. (2/183)
-Allah yolunda harcarlar (İnfak ederler)
Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever. (2/195)
-Hayırlı İşlerde yarışırlar
Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/274)
-Ana Babaya iyilik ederler
Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir.” (2/215)
-Akrabalarını gözetirler
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı). (2/180)
-Yoksulları gözetirler
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah’ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır. (30/38)
-Komşu haklarını gözetirler
Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (4/36)
-Sadaka verirler
Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve ‘kerim (üstün ve onurlu)’ olan ecir de onlarındır. (57/18)
-İyiliği emrederler
Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır. (2/263)
-Kötülükten uzak dururlar
Yoksa kötülükleri yapanlar bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar? (29/4)
-Kötülüğü iyilikle defederler
İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (41/34)
-Yararlı işler yaparlar
… Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (4/95)
-Tatlı söz söylerler
….Yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar.” (20/44)
Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir? (41/33)
-Öfkelerini yenerler
Onlar bollukta da darlıkta da infak edenler öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah iyilik yapanları sever. (3/134)
-Zandan sakınırlar
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.’ (6/116)
-Cömerttirler
Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir. (49/15)
-Selamlaşırlar
Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır. (4/86)
-Tevekkül ederler
Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. (29/59)
-Emaneti ehline verirler
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (4/58)
-Adaletle hükmederler
De ki: “Rabbim adaletle davranmayı emretti (7/29)
-Ölçüyü ve tartıyı tam tutarlar
“Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir.” (17/35)
Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın. (55/9)
-Irzlarını korurlar
Mü’minlere söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdârdır. (24/30)
Ve onlar ırzlarını koruyanlardır; (23/5)
-Haksızlık yapmazlar
Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın. (2/188)
-Anlaşmalarına riayet ederler
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever. (3/76)
Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. (23/8)
-Aşırı gitmezler
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez. (LOKMAN SURESİ / 32)
-Hile yapmazlar
Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu, daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir. (17/35)
-Allah düşmanlarını dost edinmezler
Mü’minler mü’minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa Allah’tan hiçbir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah sizi kendisinden sakındırır. Varış Allah’adır. (3/28)
MÜNAFIK KİMDİR?
İnanmadıkları halde, Allah’a ve ahiret gününe inandık diyen insanlardır. (2/8-9) Kalplerinde hastalık vardır ve yalancıdırlar. (2/10) Yeryüzünde fesat çıkaran (2/11), inanan insanlarla onların gıyabında sürekli alay eden (2/15), hidayetin ne olduğunu bildikleri halde sapıklığı tercih eden (2/16) sağır, dilsiz ve kör kimselerdir (2/17). İnanıyor gibi gözüküp şüphe içerisinde yaşayanlardır (2/23).
MÜNAFIKLARIN KARAKTER YAPISI:
1-Allah’a söz verirler fakat bu sözlerinden geri cayarlar. Yeryüzünde sürekli bozgunculuk çıkararak sinsi sinsi hareket ederler (2/26-27.)
2-Allah’ın kelamını dinleyip anlarlar fakat bile bile tahrif ederler. Yalancıdırlar, inanır gibi gözükürler ama inanmazlar. (2/75-76).
3-Allah’ın ayetlerine karşı hep bahane üretirler ve ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylerler (3/167).
4-Tağutu reddetmeleri gerektiği halde onun hükmüne başvurmak isterler. Kuran’a davet edildiklerinde hemen oradan uzaklaşırlar (4/61-62).
5-Sır tutmazlar, kendilerine önemli bir şey söylense onu hemen yayarlar. (4/83).
6-Fitneye her çağrıldıklarında koşarak giderler (4/91).
7-Haindirler, sürekli ihanet ederler (4/107).
8-Önce inanırlar sonra inkar ederler, yine inanırlar ve tekrar inkar ederler ve inkarcılıklarında ısrar ederler (4/137-138).
9- Mü’min’leri bırakıp kafirleri veli (dost) edinirler. İzzeti ve şerefi kafirlerin yanında ararlar (40/139).
10-Allah’ı aldatmaya çalışırlar, namaza üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı çok az anarlar (4/142).
11-Ne inanırlar ne de inkar ederler. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar. Bocalar dururlar (4/143).
12-Allah’a ve ahiret gününe inandıklarına dair sürekli yemin ederler ve yeminlerini kalkan yaparlar. Ama mümin değildirler (9/56).
13-Kalplerinde gizlediklerinin açığa çıkmasından korkarlar (9/64).
14-Münkeri emreder, marufu engellerler ve cimrilik ederler. Allah’ı terk etmişlerdir, Allah da onları terk etmiştir. Münafıklar birer fasıktırlar (9/67).
15-Pazarlıklı bir inanç anlayışına sahiptirler. Allah’a verdikleri sözden sürekli cayarlar ve kalplerinde nifak vardır (9/75/77).
16-Cömert müminleri kınarlar, gücü az olup buna rağmen infak eden müminleri ise alaya alırlar (9/79).
17-Allah yolunda canlarını ve mallarını ortaya koymazlar (9/81).
18-Müşrikler gibi birer pisliktirler (9/95).
19-İnanan insanların aralarına nifak sokmak için var güçleriyle savaşırlar. Bunu da kılıfına uydurarak “biz sadece iyilik yapıyoruz” diyerek yine yalan söylerler ((9/107).
20-Akıllarını ve basiretlerini kullanamazlar. (10/42-43).
21-Allah’a tereddüt içinde kulluk ederler, kendisine nimet verildiğinde mutlu olur, sıkıntıya düştüğünde ise yüz çevirirler (Hac/11).
22-Allah yolunda bir eziyete uğradıklarında, insanların eziyetini Allah’ın azabıyla bir tutarlar. (29/10).
23-Zorluklara göğüs geremezler, herhangi bir felaketle (savaş gibi) karşılaştıklarında Allah hakkında bile kötü zanda bulunmaktan çekinmezler. (33/12-13).
24-Dilleriyle zor ve meşakkatli şeylere göğüs gereceklerini iddia ederler. Fakat başlarına bu tür şeyler geldiğinde ise gerisin geriye dönerler. (47/20.)
25-İktidara gelseler, yeryüzünde güç ve kudret sahibi olsalar, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarırlar, akrabalık bağlarını gözetmezler. (47/22).
26-Allah’ın indirdiğinin yanı sıra bazı konularda inkarcılarla birlikte hareket ederler. Allah’ı öfkelendirecek şeylere uyarlar ve O’nun rızasını kazanmak için çaba sarfetmezler (47/28.)
27-Allah yolunda infak etmeye çağrıldıklarında cimrilik ederler (47/38 ).
28-Allah hakkında sürekli kötü zanda bulunurlar (48/6).
29-Bağışlanma paranoyası içerisinde bocalayıp dururlar. Hep bağışlanacaklarına garanti gözüyle bakarlar. Kendilerini aldatırlar. Şeytanın onları Allah hakkında aldatmalarına aldanırlar (57/14).
30-İnkarcılarla sürekli diyalog halindedirler ve inkarcılarla birlikte hareket ettiklerini inkarcılara söylerler. İnkarcıların başına bir felaket gelirse onlarla birlikte olacaklarına dair yemin ederler. Ama felaket geldiğinde ise arkalarını dönüp kaçarlar. Allah’tan çok insanlardan korkarlar. Bu onların anlamaz kimseler olduklarından dolayıdır. Birlik ve beraberlik halinde gibi gözükürler fakat en ufak bir rüzgarda darmadağın olurlar. Bu da aklını kullanamadıklarından dolayıdır (59/12-13-14).
31-Onlar ALLAH’ı unutmuşlardır. Allah’da onları unutmuştur (59/19).
32-Yeminleriyle gerçek yüzlerini gizleyerek, insanları ALLAH yolundan alıkoymaya çalışırlar. (63/2).
33-Önce iman edip sonra küfrettikleri için kalpleri mühürlüdür (63/3).
34-Giyim kuşama özenirler, güzel konuşurlar, insanları bu şekilde etkilemeye çalışırlar. Fakat hurma kütükleri gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar. (63/4).
35-İnanan insanları cimriliğe teşvik ederler (63/7).
36-Allah’ın öğüt ve ibret alınması için vermiş olduğu örneklere kör ve sağır kesilerek, bu örneklerin anlamlarını değiştirmeye çalışırlar (74/31).
Sadece Allah’a kulluk ederler
Biz (yalnızca) O’na kulluk edenleriz. (BAKARA SURESİ / 138)
-Sadece Allah’tan korkarlar
Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (RA’D SURESİ / 21)
-Sadece Allah’a şükrederler
(yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin. (BAKARA SURESİ / 152)
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. (22/35)
-Sadece Allah’a güvenirler
Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, ‘güven duygusu ve huzur’ indiren O’dur… (FETİH SURESİ / 4)
-Sadece Allah’a teslim olmuşlardır
“Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin.” (BAKARA SURESİ / 128)
-Allah’a karşı acizliklerini bilirler
“Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamıyacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiç bir şekilde aciz bırakamıyacağımızı anladık.” (CİN SURESİ / 12)
-Adaletten taviz vermezler
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (NİSA SURESİ / 58)
-Hakkı söylemekten çekinmezler
Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar [nisa suresi 55]
Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam’a uygun) olanı emreder……… (AL-İ İMRAN SURESİ / 110)
-İyiliği anlatmaya, kötülükten sakındırmaya çalışırlar
Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. (HAC SURESİ / 30)
-Fikirlerini zorla değil, konuşup anlatırlar
De ki: “Ey kafirler.” (1)
“Ben sizin taptıklarınıza tapmam.” (2)
“Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz.” (3)
“Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim.” (4)
“Siz de benim taptıklarıma tapacak değilsiniz” (5)
“Sizin dininiz size, benim dinim bana.” (6)
(KAFİRUN SURESİ)
-Güvenilir ve cesurdurlar
Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin söz (misak) almıştı. Onlardan oniki güvenilir- gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: “Gerçekten ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah’a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır.” (MAİDE SURESİ / 12)
-Sabırlıdırlar, zorluklardan yılmazlar
Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. (ANKEBUT SURESİ / 59)
-Davalarına bağlıdırlar
“Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.” NUH SURESİ / 9
“Bundan böyle” dedim. “Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır (10)
-Daima toplu halde ve beraberdirler
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır. A’RAF SURESİ / 181
-Sözlerine sadıktırlar
….. ahidlerine riayet edenlerdir. MÜ’MİNUN SURESİ -8
Allah’ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (BAKARA SURESİ / 109)
-Yaptıklarında çıkar gözetmezler
Sana iyilikten her ne gelirse Allah’tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. NİSA SURESİ / 79
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz. FATİHA SURESİ / 4
-Kimsenin hakkını yemezler
Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir ….. . (AL-İ İMRAN SURESİ / 75)
(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. (MÜ’MİNUN SURESİ -8)
-Suçlulara arka çıkmazlar
Şahidliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık şüphesiz, onun kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı bilendir. (BAKARA SURESİ / 284)
-Münafıklarla mücadele ederler
….Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın…..(BAKARA SURESİ / 191)
-Suçlamalara karşı kendilerini savunurlar
Şüphesiz, Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için biz sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma. (NİSA SURESİ / 105)
-Hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar
* Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (NUR SURESİ / 22)
* Ey iman edenler, gerçek şu ki, sizin eşlerinizden ve çocuklarınızdan bir kısmı sizler için (birer) düşmandırlar. Şu halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (TEĞABÜN SURESİ / 14 )
-Merhametli ve yumuşak huyludurlar
Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak. (BELED SURESİ / 17)
-Tağuta kulluk etmezler
Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. (ZÜMER SURESİ / 17 )
-Boş şeylerden yüz çevirirler
“Tamam-kabul” derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup, karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar. Allah, karanlıklarda kurduklarını yazıyor. Sen de onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA SURESİ / 81)
Ayetlerimiz konusunda ‘alaylı tartışmalara dalanlar:’ -onlar bir başka söze geçinceye kadar- onlardan yüz çevir.
(EN’AM SURESİ / 68)
-Tevazu sahipleridir
O Rahman’ın kulları yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman “Selam” derler. (Furkan, 63)
-Allah’a İnanırlar
Kullarım Beni sana soracak olursa muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (bakara/186)
De ki: O Allah, birdir. (112/1
-Peygamberlere, Meleklere ve indirilen kitaplarına İnanırlar
Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. “O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır” dediler. (BAKARA SURESİ / 286)
-Ahirete (Yakinen) İnanırlar
Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (bakara/4)
-Gayba İnanırlar
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (2/3)
-Namazı dosdoğru kılarlar
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz. (7/170)
-Zekatı verirler
İman edip güzel amellerde bulunanlar namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/277)
-Haccederler
İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler. (22/27)
-Oruçlarını tutarlar
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi oruç size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız. (2/183)
-Allah yolunda harcarlar (İnfak ederler)
Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever. (2/195)
-Hayırlı İşlerde yarışırlar
Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/274)
-Ana Babaya iyilik ederler
Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir.” (2/215)
-Akrabalarını gözetirler
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı). (2/180)
-Yoksulları gözetirler
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah’ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır. (30/38)
-Komşu haklarını gözetirler
Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (4/36)
-Sadaka verirler
Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve ‘kerim (üstün ve onurlu)’ olan ecir de onlarındır. (57/18)
-İyiliği emrederler
Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır. (2/263)
-Kötülükten uzak dururlar
Yoksa kötülükleri yapanlar bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar? (29/4)
-Kötülüğü iyilikle defederler
İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (41/34)
-Yararlı işler yaparlar
… Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (4/95)
-Tatlı söz söylerler
….Yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar.” (20/44)
Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir? (41/33)
-Öfkelerini yenerler
Onlar bollukta da darlıkta da infak edenler öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah iyilik yapanları sever. (3/134)
-Zandan sakınırlar
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.’ (6/116)
-Cömerttirler
Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir. (49/15)
-Selamlaşırlar
Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır. (4/86)
-Tevekkül ederler
Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir. (29/59)
-Emaneti ehline verirler
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (4/58)
-Adaletle hükmederler
De ki: “Rabbim adaletle davranmayı emretti (7/29)
-Ölçüyü ve tartıyı tam tutarlar
“Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir.” (17/35)
Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın. (55/9)
-Irzlarını korurlar
Mü’minlere söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdârdır. (24/30)
Ve onlar ırzlarını koruyanlardır; (23/5)
-Haksızlık yapmazlar
Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın. (2/188)
-Anlaşmalarına riayet ederler
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever. (3/76)
Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. (23/8)
-Aşırı gitmezler
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez. (LOKMAN SURESİ / 32)
-Hile yapmazlar
Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu, daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir. (17/35)
-Allah düşmanlarını dost edinmezler
Mü’minler mü’minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa Allah’tan hiçbir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah sizi kendisinden sakındırır. Varış Allah’adır. (3/28)
MÜNAFIK KİMDİR?
İnanmadıkları halde, Allah’a ve ahiret gününe inandık diyen insanlardır. (2/8-9) Kalplerinde hastalık vardır ve yalancıdırlar. (2/10) Yeryüzünde fesat çıkaran (2/11), inanan insanlarla onların gıyabında sürekli alay eden (2/15), hidayetin ne olduğunu bildikleri halde sapıklığı tercih eden (2/16) sağır, dilsiz ve kör kimselerdir (2/17). İnanıyor gibi gözüküp şüphe içerisinde yaşayanlardır (2/23).
MÜNAFIKLARIN KARAKTER YAPISI:
1-Allah’a söz verirler fakat bu sözlerinden geri cayarlar. Yeryüzünde sürekli bozgunculuk çıkararak sinsi sinsi hareket ederler (2/26-27.)
2-Allah’ın kelamını dinleyip anlarlar fakat bile bile tahrif ederler. Yalancıdırlar, inanır gibi gözükürler ama inanmazlar. (2/75-76).
3-Allah’ın ayetlerine karşı hep bahane üretirler ve ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylerler (3/167).
4-Tağutu reddetmeleri gerektiği halde onun hükmüne başvurmak isterler. Kuran’a davet edildiklerinde hemen oradan uzaklaşırlar (4/61-62).
5-Sır tutmazlar, kendilerine önemli bir şey söylense onu hemen yayarlar. (4/83).
6-Fitneye her çağrıldıklarında koşarak giderler (4/91).
7-Haindirler, sürekli ihanet ederler (4/107).
8-Önce inanırlar sonra inkar ederler, yine inanırlar ve tekrar inkar ederler ve inkarcılıklarında ısrar ederler (4/137-138).
9- Mü’min’leri bırakıp kafirleri veli (dost) edinirler. İzzeti ve şerefi kafirlerin yanında ararlar (40/139).
10-Allah’ı aldatmaya çalışırlar, namaza üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı çok az anarlar (4/142).
11-Ne inanırlar ne de inkar ederler. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar. Bocalar dururlar (4/143).
12-Allah’a ve ahiret gününe inandıklarına dair sürekli yemin ederler ve yeminlerini kalkan yaparlar. Ama mümin değildirler (9/56).
13-Kalplerinde gizlediklerinin açığa çıkmasından korkarlar (9/64).
14-Münkeri emreder, marufu engellerler ve cimrilik ederler. Allah’ı terk etmişlerdir, Allah da onları terk etmiştir. Münafıklar birer fasıktırlar (9/67).
15-Pazarlıklı bir inanç anlayışına sahiptirler. Allah’a verdikleri sözden sürekli cayarlar ve kalplerinde nifak vardır (9/75/77).
16-Cömert müminleri kınarlar, gücü az olup buna rağmen infak eden müminleri ise alaya alırlar (9/79).
17-Allah yolunda canlarını ve mallarını ortaya koymazlar (9/81).
18-Müşrikler gibi birer pisliktirler (9/95).
19-İnanan insanların aralarına nifak sokmak için var güçleriyle savaşırlar. Bunu da kılıfına uydurarak “biz sadece iyilik yapıyoruz” diyerek yine yalan söylerler ((9/107).
20-Akıllarını ve basiretlerini kullanamazlar. (10/42-43).
21-Allah’a tereddüt içinde kulluk ederler, kendisine nimet verildiğinde mutlu olur, sıkıntıya düştüğünde ise yüz çevirirler (Hac/11).
22-Allah yolunda bir eziyete uğradıklarında, insanların eziyetini Allah’ın azabıyla bir tutarlar. (29/10).
23-Zorluklara göğüs geremezler, herhangi bir felaketle (savaş gibi) karşılaştıklarında Allah hakkında bile kötü zanda bulunmaktan çekinmezler. (33/12-13).
24-Dilleriyle zor ve meşakkatli şeylere göğüs gereceklerini iddia ederler. Fakat başlarına bu tür şeyler geldiğinde ise gerisin geriye dönerler. (47/20.)
25-İktidara gelseler, yeryüzünde güç ve kudret sahibi olsalar, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarırlar, akrabalık bağlarını gözetmezler. (47/22).
26-Allah’ın indirdiğinin yanı sıra bazı konularda inkarcılarla birlikte hareket ederler. Allah’ı öfkelendirecek şeylere uyarlar ve O’nun rızasını kazanmak için çaba sarfetmezler (47/28.)
27-Allah yolunda infak etmeye çağrıldıklarında cimrilik ederler (47/38 ).
28-Allah hakkında sürekli kötü zanda bulunurlar (48/6).
29-Bağışlanma paranoyası içerisinde bocalayıp dururlar. Hep bağışlanacaklarına garanti gözüyle bakarlar. Kendilerini aldatırlar. Şeytanın onları Allah hakkında aldatmalarına aldanırlar (57/14).
30-İnkarcılarla sürekli diyalog halindedirler ve inkarcılarla birlikte hareket ettiklerini inkarcılara söylerler. İnkarcıların başına bir felaket gelirse onlarla birlikte olacaklarına dair yemin ederler. Ama felaket geldiğinde ise arkalarını dönüp kaçarlar. Allah’tan çok insanlardan korkarlar. Bu onların anlamaz kimseler olduklarından dolayıdır. Birlik ve beraberlik halinde gibi gözükürler fakat en ufak bir rüzgarda darmadağın olurlar. Bu da aklını kullanamadıklarından dolayıdır (59/12-13-14).
31-Onlar ALLAH’ı unutmuşlardır. Allah’da onları unutmuştur (59/19).
32-Yeminleriyle gerçek yüzlerini gizleyerek, insanları ALLAH yolundan alıkoymaya çalışırlar. (63/2).
33-Önce iman edip sonra küfrettikleri için kalpleri mühürlüdür (63/3).
34-Giyim kuşama özenirler, güzel konuşurlar, insanları bu şekilde etkilemeye çalışırlar. Fakat hurma kütükleri gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar. (63/4).
35-İnanan insanları cimriliğe teşvik ederler (63/7).
36-Allah’ın öğüt ve ibret alınması için vermiş olduğu örneklere kör ve sağır kesilerek, bu örneklerin anlamlarını değiştirmeye çalışırlar (74/31).