Öldükten sonra insana ne olacağı konusu üzerinde çokça düşünülen ve maalesef Kurani olmayan tasvirler ve açıklamalardan dolayı aslında bir yandan düşünürken bir yandan da korkulan bir konudur. Korkularımız camilerde din görevlilerinin, okullarda din öğretmenlerinin ve sözde âlim-ulema diye bilinen kişilerin anlattıkları, münker-nekir adlı sorgu meleklerinin kabirdeyken yanımıza gelmeleri ile başlar. Ve sonra Kuran'da hiçbir yerde geçmeyen, tamamen uydurma hadislere dayanan türlü işkencelerle dolu kabir azabıyla devam eder.
Kuran'da daha birçok ayette kabirlerden bahsedilmekte ve bunların hiçbirinde kabir azabı gibi bir ifade yer almamaktadır. Yukarıdaki ayetlerde insanların kabirlerden nasıl kalkacağı bile belirtilirken, eğer kabir azabı olsaydı Allah bunu öğüt, hatırlatıcı ve rehber olarak gönderdiği yüce kitabında belirtmez miydi? Kur'an ayetlerinden bir hüküm çıkarmak için örneğin kabir azabı konusunda şu şekilde net ve açık ifadelerin yer alması gerekir. "Onlar kabirlerinde azap görürler" "kabirlerde azap vardır" vs. Ancak 10'dan fazla ayette kabirler ile ilgili ifadeler kullanılmasına rağmen kabirle ilgili bir azaptan bahsedilmemektedir.
Not: Çalışma Arkadaşı olan Müdürümüz Sn Nurettin ŞAHİN Beyden aldıgım kesitler Doğrultusunda Yazdığım Makaledir
Araştirmacı Yazar
Emre GÜR
Kaymış olarak gözleri, çıkarlar kabirlerden. Sanki çekirgelerdir,
çıvgın mı çıvgın. Kamer Suresi 7
Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın
gidiyorlar. Yasin Suresi 51
çıvgın mı çıvgın. Kamer Suresi 7
Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın
gidiyorlar. Yasin Suresi 51
Kuran'da daha birçok ayette kabirlerden bahsedilmekte ve bunların hiçbirinde kabir azabı gibi bir ifade yer almamaktadır. Yukarıdaki ayetlerde insanların kabirlerden nasıl kalkacağı bile belirtilirken, eğer kabir azabı olsaydı Allah bunu öğüt, hatırlatıcı ve rehber olarak gönderdiği yüce kitabında belirtmez miydi? Kur'an ayetlerinden bir hüküm çıkarmak için örneğin kabir azabı konusunda şu şekilde net ve açık ifadelerin yer alması gerekir. "Onlar kabirlerinde azap görürler" "kabirlerde azap vardır" vs. Ancak 10'dan fazla ayette kabirler ile ilgili ifadeler kullanılmasına rağmen kabirle ilgili bir azaptan bahsedilmemektedir.
Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin! Fatır Suresi 22
Ayrıca Allah Fatır Suresi 22. ayetinde kabirdekilere işittiremezsin dediği halde "Ölü mezarda oturur. Kendisini defnedip dağılanların ayak şamatasını bile duyar." şeklindeki uydurma bir hadise inanmak ve Allah'ın dediğine tamamen zıt bir söylemi Peygamberimize atfetmek gibi bir yanlışa ancak Kuran'dan uzaklaşmakla düşülebilir.
Zamanın izafiliği geçtiğimiz yüzyıllarda fark edilmiş bir gerçekliktir. Bunu bilmeyen kişiler öldükten sonra ruhların nerede beklediğini anlayamamış ve kötülerin kabirde azap gördüğü iyilerin ise mükâfatlandırıldığı inancını uydurmuşlardır. Oysaki kıyamet kopmadan din günü yani hesap günü gerçekleşmeyeceği için hesaba çekilmeden insanların azap ya da mükâfat görmeleri mümkün değildir. Bununla birlikte Yasin Suresinde:
Şeklinde buyurulmakta ve kabirdeyken ruhların hiçbir şeyden habersiz bir uyku halinde oldukları ifade edilmektedir.
Dünya bir imtihan yeridir ve mutlaka burada kazandıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğiz. Hatta Allah kitabında hesap görülecek yer olarak ahiretten bahsederken, bir kısım cezalandırmaların dünyada olacağından bahseder. Fakat ne kabirdeki yedi başlı yılandan, ne sorgu-sualden ne de kabre has bir azaptan bahseder. Bu da birçok konu gibi uydurma hadislerle din diye dayatılan hurafelerdendir. Aslında Kuran'a bakıldığında çok net anlaşılabilecek benzeri birçok mesele gibi, insanların zihinleri gereksiz bilgi ve korkularla doldurulmuş ve ne yazık ki birçoklarının dinden uzaklaşmasına sebep olmuştur.
Ayrıca Allah Fatır Suresi 22. ayetinde kabirdekilere işittiremezsin dediği halde "Ölü mezarda oturur. Kendisini defnedip dağılanların ayak şamatasını bile duyar." şeklindeki uydurma bir hadise inanmak ve Allah'ın dediğine tamamen zıt bir söylemi Peygamberimize atfetmek gibi bir yanlışa ancak Kuran'dan uzaklaşmakla düşülebilir.
Zamanın izafiliği geçtiğimiz yüzyıllarda fark edilmiş bir gerçekliktir. Bunu bilmeyen kişiler öldükten sonra ruhların nerede beklediğini anlayamamış ve kötülerin kabirde azap gördüğü iyilerin ise mükâfatlandırıldığı inancını uydurmuşlardır. Oysaki kıyamet kopmadan din günü yani hesap günü gerçekleşmeyeceği için hesaba çekilmeden insanların azap ya da mükâfat görmeleri mümkün değildir. Bununla birlikte Yasin Suresinde:
- Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
- Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler."
Şeklinde buyurulmakta ve kabirdeyken ruhların hiçbir şeyden habersiz bir uyku halinde oldukları ifade edilmektedir.
Dünya bir imtihan yeridir ve mutlaka burada kazandıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğiz. Hatta Allah kitabında hesap görülecek yer olarak ahiretten bahsederken, bir kısım cezalandırmaların dünyada olacağından bahseder. Fakat ne kabirdeki yedi başlı yılandan, ne sorgu-sualden ne de kabre has bir azaptan bahseder. Bu da birçok konu gibi uydurma hadislerle din diye dayatılan hurafelerdendir. Aslında Kuran'a bakıldığında çok net anlaşılabilecek benzeri birçok mesele gibi, insanların zihinleri gereksiz bilgi ve korkularla doldurulmuş ve ne yazık ki birçoklarının dinden uzaklaşmasına sebep olmuştur.
Not: Çalışma Arkadaşı olan Müdürümüz Sn Nurettin ŞAHİN Beyden aldıgım kesitler Doğrultusunda Yazdığım Makaledir
Araştirmacı Yazar
Emre GÜR