halukgta
Aktif
Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, günümüzde çok tartışılan ve Allah ın Elçisinin sağlığında Kur’an ın yanında, hadisleri kayda aldırıp aldırmadığı konusu ve KUR’AN IN BİR MÜSLÜMAN İÇİN YETERLİ OLUP OLMADIĞI üzerine olacak. İslam toplumlarının genel çoğunluğu, İslam ı yaşayabilmemiz için, KUR’AN IN BİZLERE YETMEYECEĞİNE İNANDIRILMIŞ ve Kur’an ın özet bilgiler verdiğini, hükümlerini açıklamadığına, Peygamberimizin rivayet hadislerinin açıkladığına inanılmaktadır. Düşünen, Aklı başında hiçbir insanın bunu kabul etmesi mümkün olmaması gerekirken, nasıl olur da genel çoğunluk Müslümanların, buna itiraz etmemesi ve kabul etmesi, aklın devreden çıkartılması ve ellerinden Kur’an ı alınması ile ancak açıklanabilir.
Günümüzde ilmin ve iletişimin getirdiği kolaylık, toplumun Kur’an a ve onun apaçık bilgilerine ulaşılabilirliğin getirdiği ışık/aydınlık sayesinde toplumun bir kısmı Kur’an ile buluşmuş ve özgür düşüncenin önündeki perdeyi kaldıranların da çoğalması ile tüm gerçekler ortaya çıkmıştır. YÜZLERCE YILDIR SAKLANAN KUR’AN GERÇEKLERİ, ALLAH IN ELÇİSİNİN HEMEN ÖLÜMÜYLE BAŞLAYAN KUR’AN DAN SAPMA VE O GÜNÜN BASKICI YÖNETİMLERİNİN ETKİSİYLE KUR’AN IN AÇIK HÜKÜMLERİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLMÜŞ AMA ALLAH IN KORUMASIYLA YOK EDİLEMEMİŞTİR.
Günümüzde adına, modernist diye küçümsenen Müslümanlar, KUR’AN GERÇEKLERİNİN ORTAYA ÇIKMASINDAN SONRA, DİNİMİZİ VE İMANIMIZI YAŞAMAK VE BİZLERE YOL GÖSTERİCİ OLARAK, KUR’AN BİZLERE YETER SÖYLEMLERİNİ ARTIK HAYKIRMAKTA VE ALLAH IN ELÇİSİNİN, ÜMMETİNE KUR’AN I TEBLİĞ ETTİĞİ ZAMANIN GÖRKEMLİ İSLAMININ, TEKRAR FARK EDİLMESİNE NEDEN OLMUŞTUR.
Günümüzde, bizlere Kur’an yeter diyenleri küçümseyenlerin, bu akım son 100-150 yılın modernist akımıdır diyenler, İslam tarihini gizleyen, hatta Allah ın ayetlerini saptıranların bir iftirasıdır. Bizlere Kur’an ın yeteceğini söyleyen Allah tır. Ankebut 51. ayetinde Allah, Kur’an ın yanında atalarının rivayet inançlarını da yaşamak istediklerinde, indirdiği ayet bile tek başına bizlere Kur’an ın yeteceğine kanıttır. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?”. (Ankebut 51) Allah ın bu uyarısına, yetmiyor Allah ım diyerek kendilerine bahaneler uyduranlar, hesap günü Allah a nasıl hesap vereceklerini, şimdiden düşünmelidirler.
Kur’an ın terk edilişi, toplumun rivayetlere yönelmesi, aslında Allah ın Elçisinin vefatından neredeyse 40–50 yıl sonra başladığını anlıyoruz. Daha erken sinyallerini verdiği, ama Dört halifenin bunları ellerinden geldiğince engellemeye çalıştıklarını, tarihi kayıtlardan biliyoruz. Doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet hadisleri, dinin asli unsuru yaparak, bu hadisler olmasaydı namazımızı bile kılamazdık diyen bugünkü İslam anlayışının, aslında ne kadar eski olduğunu, adeta Allah ın Elçisinin vefatıyla kısa bir zaman sonra Kur’an dan sapmanın, aynı söylemlerle ne derece hızlı olduğunu, bu kişilerin kitaplarından anlıyoruz. Sizlere çok düşündürücü bir örnek vermek istiyorum. Kamil Çakının, Hadis İnkârcıları kitabından alıntıdır.
“Bu konudaki en eski misallerden biri, sahabi İmran B. Husayn (Ö.H. 52) in KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR KİŞİ İLE HADİS ÜZERİNE TARTIŞMASIDIR. Bu rivayete göre İmran, B. Husayn bir gün Mescitte hadis rivayet ederken, orada bulunanlardan birisi ileri atılarak, “ EY EBANU CEYD BIRAK ŞU HADİSLERİ, BİZE KUR’AN DAN HABER VER DER. İmran ın buna cevabı şu olur. Sen ve arkadaşların Kur’an ı okuyorsunuz, BANA NAMAZDAN NAMAZIN ŞARTLARINDAN, REKÂTLARINDAN HABER VEREBİLİR MİSİN? YATSI NAMAZININ DÖRT, AKŞAMIN ÜÇ, SABAHIN İKİ, ÖĞLENİN İKİ, İKİNDİ NAMAZININ DÖRT REKÂT OLDUĞUNU KUR’AN DA BULUYOR MUSUNUZ?”
İlginçtir, namazın rekât sayılarından örnek veren, öğle namazının 2 rekât olduğundan bahsediyor. Görüyor musunuz aynı düşünce ve aynı taktik devam ediyor. Hadisler olmasaydı namazlarımızı bile kılamayacağımız topluma anlatılıyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? HÂŞÂ, RİVAYET HADİSLER OLMASAYDI KUR’AN İŞİMİZE YARAMAZDI. Zaten günümüzde öylede söylüyorlar korkmadan, Rivayet hadisler olmasaydı Kur’an kapalı kalırdı, anlaşılamazdı diyorlar. SANIRIM BU CAHİL CESARETİ OLSA GEREK. Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlerin kaynaklarında bile, Allah ın Elçisinin vefatından yaklaşık 40 yıl sonra, BIRAKIN ŞU RİVAYETLERİ, BANA KUR’AN DAN BAHSEDİN diyenler varmış. HANİ KUR’AN BİZE YETER DİYEN ORYANTALİSTLER, YAKIN ZAMANDA TÜREMİŞTİ, NE OLDU BU DÜŞÜNCE? Demek ki Kur’an ın bizlere yeteceği düşüncesi yeni değil, Peygamberimizin zamanında Kur’an ile inancını yaşayan tüm Müslümanların inancıydı. AMA BU İNSANLAR AZINLIKTA KALDILAR VE ÖYLE BİR BASKIYA MARUZ KALDILAR Kİ, DÜŞÜNCE VE İNANÇLARINI TOPLUMA ANLATAMAZ OLDULAR. Günümüzde de bu düşüncede olanlara neler neler söyleniyor, lütfen hatırlayınız. Ne dinsizlikleri kalıyor nede Yahudi ajanlıkları. Hâlbuki inancımızı yaşayabilmek adına, Allah ın kitabının yetmeyeceğine inandıranlar ve inancımıza fitne sokan YAHUDİLERDİR. Ama farkında bile değiller.
Kur’an ı inancımızı ve imanımız yaşayabilmek adına yeterli görmeyenler, dinin ikinci kaynağı olarak gördükleri rivayet hadislerin toplandığı ve çok önemsedikleri Kütüb-i sitte de geçen hadislerden iki örnek vermek istiyorum.
6468 – Ubey İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “RESULULLAH ALEYHİSSALATU VESSELAM İLE BERABERKEN BİZ ASHABIN HEDEF VE GAYESİ TEK İDİ. O VEFAT EDİNCE, KİMİMİZ ŞÖYLE, KİMİMİZ BÖYLE BAKTI (hedefler ayrıldı).”
4106 – El-Muttalib İbnu Abdillah İbni Hantab radıyallahu anh anlatıyor: “Zeyd İbnu Sabit Hz. Muaviye radıyallahu anhüma’nın yanına girmişti. Hz. Mu’aviye ona bir hadisten sual etti. Zeyd de hadisi ona söyledi. Hz. Muaviye (orada hazır bulunan bir adama) hadisi yazmasını emretti. ZEYD MÜDAHALEDE BULUNARAK RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM, HADİSLERİNDEN HİÇ BİR ŞEY YAZMAMAMIZI EMRETMİŞTİ” dedi. Bunun üzerine Hz. Muaviye yazılanı derhal imha etti.” Ebu Davud, İlm 3, (3647).
“BENDEN KUR’AN DIŞINDA BİR ŞEY YAZMAYIN. KİM, BENDEN KUR’AN DIŞINDA BİR ŞEY YAZMIŞSA, ONU İMHA ETSİN.” Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3.12.21.39 Darimi-Mukaddime/42
Çok ilginç değil mi? Kendilerinin dinin asli unsuru yaktıkları, Kur’an dan sonra ikinci kaynak gösterdikleri kitaplarda bile, bizlere Kur’an ın yeteceğini, YALNIZ KUR’AN İLE İNANCIMIZA YÖN VERMEMİZ GEREKTİĞİ YAZIYOR. Bu sözlerimi okuyan ve Kur’an ı inancımızı yaşayabilmek adına yeterli görmeyen ve Peygamberimizin hadisleri olmasaydı namazımızı bile kılamazdık diyenlerden şöyle bir itiraz gelecektir. Ama Kütübü-i sitede bunun tam tersi hadislerde var. Evet çok doğru, tam tersi yani hadisler olmasaydı inancımızı yaşayamazdık düşüncesine kanıt bulabilirsiniz. DİN ŞAKAYA GELMEZ. BİR KAYNAKTA BİRBİRİNİN TAM TERSİ BİR İNANÇ ANLATILIYORSA, O KAYNAK ŞEYTAN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN ETSİNDE DEMEKTİR. ONUN İÇİNDE DİYORUZ Kİ, ALLAH IN UYARDIĞI GİBİ ALLAH IN KORUMASINDA, DİNDE TEK KANIT KUR’AN DIR. KUR’AN IN DIŞINDAN HİÇ BİR KAYNAĞA BİLGİYE GÜVENEMEYİZ. BUNU ALLAH SÖYLÜYOR. Sizlere bu konunun daha iyi anlaşılması için, Kur’an dan sapmanın, Allah ın indirdiği Kur’an dan uzaklaşmanın, adeta Peygamberimizin vefatıyla başladığına ve kendi nefislerinin yarattığı bir inancı yaşamaya çalıştıklarına, çok dikkat çekici ve düşündürücü bir hadis örneği vermek istiyorum. HADİSLER BİLE, KUR’AN I YETERLİ GÖRMEYENLERİN NE DERECE YOLDAN SAPTIKLARINA, GÜZEL ÖRNEKLER VERİYOR.
5478 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: “Birinizin hanımı mescide gitmek için izin talep ederse ona mani olmasın (izin versin)” dediğini haber vermişti. Bilâl İbnu Abdillah:
“ALLAH’A YEMİN OLSUN, BİZ ONLARA MANİ OLACAĞIZ” dedi. Bunun üzerine Abdullah radıyallahu anh, ona yaklaşıp öyle hakâretâmiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi:
“BEN SANA RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM’DAN HABER VERİYORUM; SEN İSE DURMUŞ, “VALLAHİ MANİ OLACAĞIZ” DİYORSUN!”
Buhari, Cum’a 12, Ezân 162, 166, Nikâh 116; Müslim, Salât 134, (442); Muvatta, Kıble 12, (1, 197); Ebu Dâvud, Salat 53, (566, 567, 568); Tirmizi, Salât 400, (570).
Allah ı Elçisinin vefatıyla, Kur’an ı terk edilişe, sanırım güzel bir örnek. Bu tür insanların Peygamberimizin vefatıyla ortaya çıkarak, CESARETLE BUNLARI SÖYLEYE BİLDİLERSE, DAHA SONRA İSLAM NASIL VE HANGİ BİLGİLER IŞIĞINDA YAŞANMIŞTIR, ONU DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM. Ben makalemde rivayet hadisleri, dini kanıt olarak göstermedim, sakın yanlış anlaşılmasın. Tüm rivayet hadisler gibi, bunlarında doğruluğunu kanıtlayamayız. Örnek göstermemdeki amacım, dinde kanıt diye bu hadisleri gösterenleri bile, kendi kaynakları doğrulamıyor, okuyanları çelişkide bırakıyor. DİNDE TEK KANIT KUR’AN DIR. ONUN İÇİN ALLAH EMİN OLDUĞUNUZ BİLGİLERİN ARDINDAN GİDİN, ÇÜNKÜ SİZLERİ KUR’ANDAN HESABA ÇEKECEĞİM DİYOR. Bakın Allah, Elçisini hesap günü şahit olarak çağırdığında, Kur’an ı neden indirdiğini söyleyeceğini, şimdiden bizlere bildiriyor. Düşünene bu ayet yeter.
Nahl 89: (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. SANA BU KİTABI; HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, DOĞRU YOLU GÖSTEREN BİR REHBER, BİR RAHMET VE MÜSLÜMANLAR İÇİN BİR MÜJDE OLARAK İNDİRDİK. (Diyanet meali)
Allah boşuna Kur’an dan sorgulanacaksınız demiyor. Mahşer günü Allah ın Elçisi şahit olarak çağrıldığında, sorguya çekileceğimiz kitabın, rivayetler değil, yalnız Kur’an olduğuna, bu ayet sizce yetmiyor mu? ALLAH A GÜVENENE YETER. Aklını Kur’an ile kullanıp, kafasındaki batıldan kurtulup, kendisini Kur’an a teslim edenlere, Kur’an dan bu konuda yani bizlere Kur’an ın yeteceğine dair, çok fazla örnek vermeye gerek yok. KUR’AN İLE BULUŞAN, BU GERÇEĞİN FARKINDA OLUR. BULUŞA MAYANA ZATEN, NE SÖYLERSEK KAR ETMEYECEKTİR. DİLERİM KUR’AN IN NURU İLE AYDINLANAN, GÖZLERİ PERDELENMEMİŞ KALBİ MÜHÜRLENMEYEN, BATIL VE HURAFEDEN UZAK İSLAM I ALLAH IN VAHYİ İLE YAŞAYAN, ALLAH IN AZINLIK MUTLU KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Günümüzde ilmin ve iletişimin getirdiği kolaylık, toplumun Kur’an a ve onun apaçık bilgilerine ulaşılabilirliğin getirdiği ışık/aydınlık sayesinde toplumun bir kısmı Kur’an ile buluşmuş ve özgür düşüncenin önündeki perdeyi kaldıranların da çoğalması ile tüm gerçekler ortaya çıkmıştır. YÜZLERCE YILDIR SAKLANAN KUR’AN GERÇEKLERİ, ALLAH IN ELÇİSİNİN HEMEN ÖLÜMÜYLE BAŞLAYAN KUR’AN DAN SAPMA VE O GÜNÜN BASKICI YÖNETİMLERİNİN ETKİSİYLE KUR’AN IN AÇIK HÜKÜMLERİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLMÜŞ AMA ALLAH IN KORUMASIYLA YOK EDİLEMEMİŞTİR.
Günümüzde adına, modernist diye küçümsenen Müslümanlar, KUR’AN GERÇEKLERİNİN ORTAYA ÇIKMASINDAN SONRA, DİNİMİZİ VE İMANIMIZI YAŞAMAK VE BİZLERE YOL GÖSTERİCİ OLARAK, KUR’AN BİZLERE YETER SÖYLEMLERİNİ ARTIK HAYKIRMAKTA VE ALLAH IN ELÇİSİNİN, ÜMMETİNE KUR’AN I TEBLİĞ ETTİĞİ ZAMANIN GÖRKEMLİ İSLAMININ, TEKRAR FARK EDİLMESİNE NEDEN OLMUŞTUR.
Günümüzde, bizlere Kur’an yeter diyenleri küçümseyenlerin, bu akım son 100-150 yılın modernist akımıdır diyenler, İslam tarihini gizleyen, hatta Allah ın ayetlerini saptıranların bir iftirasıdır. Bizlere Kur’an ın yeteceğini söyleyen Allah tır. Ankebut 51. ayetinde Allah, Kur’an ın yanında atalarının rivayet inançlarını da yaşamak istediklerinde, indirdiği ayet bile tek başına bizlere Kur’an ın yeteceğine kanıttır. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?”. (Ankebut 51) Allah ın bu uyarısına, yetmiyor Allah ım diyerek kendilerine bahaneler uyduranlar, hesap günü Allah a nasıl hesap vereceklerini, şimdiden düşünmelidirler.
Kur’an ın terk edilişi, toplumun rivayetlere yönelmesi, aslında Allah ın Elçisinin vefatından neredeyse 40–50 yıl sonra başladığını anlıyoruz. Daha erken sinyallerini verdiği, ama Dört halifenin bunları ellerinden geldiğince engellemeye çalıştıklarını, tarihi kayıtlardan biliyoruz. Doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet hadisleri, dinin asli unsuru yaparak, bu hadisler olmasaydı namazımızı bile kılamazdık diyen bugünkü İslam anlayışının, aslında ne kadar eski olduğunu, adeta Allah ın Elçisinin vefatıyla kısa bir zaman sonra Kur’an dan sapmanın, aynı söylemlerle ne derece hızlı olduğunu, bu kişilerin kitaplarından anlıyoruz. Sizlere çok düşündürücü bir örnek vermek istiyorum. Kamil Çakının, Hadis İnkârcıları kitabından alıntıdır.
“Bu konudaki en eski misallerden biri, sahabi İmran B. Husayn (Ö.H. 52) in KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR KİŞİ İLE HADİS ÜZERİNE TARTIŞMASIDIR. Bu rivayete göre İmran, B. Husayn bir gün Mescitte hadis rivayet ederken, orada bulunanlardan birisi ileri atılarak, “ EY EBANU CEYD BIRAK ŞU HADİSLERİ, BİZE KUR’AN DAN HABER VER DER. İmran ın buna cevabı şu olur. Sen ve arkadaşların Kur’an ı okuyorsunuz, BANA NAMAZDAN NAMAZIN ŞARTLARINDAN, REKÂTLARINDAN HABER VEREBİLİR MİSİN? YATSI NAMAZININ DÖRT, AKŞAMIN ÜÇ, SABAHIN İKİ, ÖĞLENİN İKİ, İKİNDİ NAMAZININ DÖRT REKÂT OLDUĞUNU KUR’AN DA BULUYOR MUSUNUZ?”
İlginçtir, namazın rekât sayılarından örnek veren, öğle namazının 2 rekât olduğundan bahsediyor. Görüyor musunuz aynı düşünce ve aynı taktik devam ediyor. Hadisler olmasaydı namazlarımızı bile kılamayacağımız topluma anlatılıyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? HÂŞÂ, RİVAYET HADİSLER OLMASAYDI KUR’AN İŞİMİZE YARAMAZDI. Zaten günümüzde öylede söylüyorlar korkmadan, Rivayet hadisler olmasaydı Kur’an kapalı kalırdı, anlaşılamazdı diyorlar. SANIRIM BU CAHİL CESARETİ OLSA GEREK. Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlerin kaynaklarında bile, Allah ın Elçisinin vefatından yaklaşık 40 yıl sonra, BIRAKIN ŞU RİVAYETLERİ, BANA KUR’AN DAN BAHSEDİN diyenler varmış. HANİ KUR’AN BİZE YETER DİYEN ORYANTALİSTLER, YAKIN ZAMANDA TÜREMİŞTİ, NE OLDU BU DÜŞÜNCE? Demek ki Kur’an ın bizlere yeteceği düşüncesi yeni değil, Peygamberimizin zamanında Kur’an ile inancını yaşayan tüm Müslümanların inancıydı. AMA BU İNSANLAR AZINLIKTA KALDILAR VE ÖYLE BİR BASKIYA MARUZ KALDILAR Kİ, DÜŞÜNCE VE İNANÇLARINI TOPLUMA ANLATAMAZ OLDULAR. Günümüzde de bu düşüncede olanlara neler neler söyleniyor, lütfen hatırlayınız. Ne dinsizlikleri kalıyor nede Yahudi ajanlıkları. Hâlbuki inancımızı yaşayabilmek adına, Allah ın kitabının yetmeyeceğine inandıranlar ve inancımıza fitne sokan YAHUDİLERDİR. Ama farkında bile değiller.
Kur’an ı inancımızı ve imanımız yaşayabilmek adına yeterli görmeyenler, dinin ikinci kaynağı olarak gördükleri rivayet hadislerin toplandığı ve çok önemsedikleri Kütüb-i sitte de geçen hadislerden iki örnek vermek istiyorum.
6468 – Ubey İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “RESULULLAH ALEYHİSSALATU VESSELAM İLE BERABERKEN BİZ ASHABIN HEDEF VE GAYESİ TEK İDİ. O VEFAT EDİNCE, KİMİMİZ ŞÖYLE, KİMİMİZ BÖYLE BAKTI (hedefler ayrıldı).”
4106 – El-Muttalib İbnu Abdillah İbni Hantab radıyallahu anh anlatıyor: “Zeyd İbnu Sabit Hz. Muaviye radıyallahu anhüma’nın yanına girmişti. Hz. Mu’aviye ona bir hadisten sual etti. Zeyd de hadisi ona söyledi. Hz. Muaviye (orada hazır bulunan bir adama) hadisi yazmasını emretti. ZEYD MÜDAHALEDE BULUNARAK RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM, HADİSLERİNDEN HİÇ BİR ŞEY YAZMAMAMIZI EMRETMİŞTİ” dedi. Bunun üzerine Hz. Muaviye yazılanı derhal imha etti.” Ebu Davud, İlm 3, (3647).
“BENDEN KUR’AN DIŞINDA BİR ŞEY YAZMAYIN. KİM, BENDEN KUR’AN DIŞINDA BİR ŞEY YAZMIŞSA, ONU İMHA ETSİN.” Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3.12.21.39 Darimi-Mukaddime/42
Çok ilginç değil mi? Kendilerinin dinin asli unsuru yaktıkları, Kur’an dan sonra ikinci kaynak gösterdikleri kitaplarda bile, bizlere Kur’an ın yeteceğini, YALNIZ KUR’AN İLE İNANCIMIZA YÖN VERMEMİZ GEREKTİĞİ YAZIYOR. Bu sözlerimi okuyan ve Kur’an ı inancımızı yaşayabilmek adına yeterli görmeyen ve Peygamberimizin hadisleri olmasaydı namazımızı bile kılamazdık diyenlerden şöyle bir itiraz gelecektir. Ama Kütübü-i sitede bunun tam tersi hadislerde var. Evet çok doğru, tam tersi yani hadisler olmasaydı inancımızı yaşayamazdık düşüncesine kanıt bulabilirsiniz. DİN ŞAKAYA GELMEZ. BİR KAYNAKTA BİRBİRİNİN TAM TERSİ BİR İNANÇ ANLATILIYORSA, O KAYNAK ŞEYTAN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN ETSİNDE DEMEKTİR. ONUN İÇİNDE DİYORUZ Kİ, ALLAH IN UYARDIĞI GİBİ ALLAH IN KORUMASINDA, DİNDE TEK KANIT KUR’AN DIR. KUR’AN IN DIŞINDAN HİÇ BİR KAYNAĞA BİLGİYE GÜVENEMEYİZ. BUNU ALLAH SÖYLÜYOR. Sizlere bu konunun daha iyi anlaşılması için, Kur’an dan sapmanın, Allah ın indirdiği Kur’an dan uzaklaşmanın, adeta Peygamberimizin vefatıyla başladığına ve kendi nefislerinin yarattığı bir inancı yaşamaya çalıştıklarına, çok dikkat çekici ve düşündürücü bir hadis örneği vermek istiyorum. HADİSLER BİLE, KUR’AN I YETERLİ GÖRMEYENLERİN NE DERECE YOLDAN SAPTIKLARINA, GÜZEL ÖRNEKLER VERİYOR.
5478 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: “Birinizin hanımı mescide gitmek için izin talep ederse ona mani olmasın (izin versin)” dediğini haber vermişti. Bilâl İbnu Abdillah:
“ALLAH’A YEMİN OLSUN, BİZ ONLARA MANİ OLACAĞIZ” dedi. Bunun üzerine Abdullah radıyallahu anh, ona yaklaşıp öyle hakâretâmiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi:
“BEN SANA RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM’DAN HABER VERİYORUM; SEN İSE DURMUŞ, “VALLAHİ MANİ OLACAĞIZ” DİYORSUN!”
Buhari, Cum’a 12, Ezân 162, 166, Nikâh 116; Müslim, Salât 134, (442); Muvatta, Kıble 12, (1, 197); Ebu Dâvud, Salat 53, (566, 567, 568); Tirmizi, Salât 400, (570).
Allah ı Elçisinin vefatıyla, Kur’an ı terk edilişe, sanırım güzel bir örnek. Bu tür insanların Peygamberimizin vefatıyla ortaya çıkarak, CESARETLE BUNLARI SÖYLEYE BİLDİLERSE, DAHA SONRA İSLAM NASIL VE HANGİ BİLGİLER IŞIĞINDA YAŞANMIŞTIR, ONU DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM. Ben makalemde rivayet hadisleri, dini kanıt olarak göstermedim, sakın yanlış anlaşılmasın. Tüm rivayet hadisler gibi, bunlarında doğruluğunu kanıtlayamayız. Örnek göstermemdeki amacım, dinde kanıt diye bu hadisleri gösterenleri bile, kendi kaynakları doğrulamıyor, okuyanları çelişkide bırakıyor. DİNDE TEK KANIT KUR’AN DIR. ONUN İÇİN ALLAH EMİN OLDUĞUNUZ BİLGİLERİN ARDINDAN GİDİN, ÇÜNKÜ SİZLERİ KUR’ANDAN HESABA ÇEKECEĞİM DİYOR. Bakın Allah, Elçisini hesap günü şahit olarak çağırdığında, Kur’an ı neden indirdiğini söyleyeceğini, şimdiden bizlere bildiriyor. Düşünene bu ayet yeter.
Nahl 89: (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. SANA BU KİTABI; HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, DOĞRU YOLU GÖSTEREN BİR REHBER, BİR RAHMET VE MÜSLÜMANLAR İÇİN BİR MÜJDE OLARAK İNDİRDİK. (Diyanet meali)
Allah boşuna Kur’an dan sorgulanacaksınız demiyor. Mahşer günü Allah ın Elçisi şahit olarak çağrıldığında, sorguya çekileceğimiz kitabın, rivayetler değil, yalnız Kur’an olduğuna, bu ayet sizce yetmiyor mu? ALLAH A GÜVENENE YETER. Aklını Kur’an ile kullanıp, kafasındaki batıldan kurtulup, kendisini Kur’an a teslim edenlere, Kur’an dan bu konuda yani bizlere Kur’an ın yeteceğine dair, çok fazla örnek vermeye gerek yok. KUR’AN İLE BULUŞAN, BU GERÇEĞİN FARKINDA OLUR. BULUŞA MAYANA ZATEN, NE SÖYLERSEK KAR ETMEYECEKTİR. DİLERİM KUR’AN IN NURU İLE AYDINLANAN, GÖZLERİ PERDELENMEMİŞ KALBİ MÜHÜRLENMEYEN, BATIL VE HURAFEDEN UZAK İSLAM I ALLAH IN VAHYİ İLE YAŞAYAN, ALLAH IN AZINLIK MUTLU KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK