Kutsal Topraklar | Mekke & Medine Resimleri

yaren*

Herşey olması gerektiği gibi ;)
Özel üye
İSLAMİYETİN DOĞDUĞU, HER GÜN YÜZMİLYONLARCA İNANANIN YÖNÜNÜ DÖNÜP, BİR GÜN GÖRMEYİ DİLEDİKLERİ İKİ KUTSAL KENT: MEKKE VE MEDİNE.

Arap Yarımadası’nın kuzeyinde, Hicaz Bölgesi’nde yer alan Mekke ve Medine İslam’ın kalbinin attığı, İslam tarihinin en değerli şahsiyetlerinin bulunduğu şehirler. Müslümanların kalplerinde yaşattıkları, ziyaret edip hac ve umre ibadetlerini yerine getirdikleri kutsal toprakların her köşesi İslamiyet’in ilk dönemlerinden kalan hatıralarla ve eserlerle dolu.


ŞEHİRLERİN ANASI MEKKE

Mekke, Kâbe’nin bulunduğu şehir. Kuran-ı Kerim’de Allah’ın şehirlerin anası olarak nitelediği Mekke İslam’ın en kutsal ve en önde gelen kenti. Yeryüzünde yaratıcının adının anılıp, yüceltilmesi amacıyla inşa edilen ilk yapı olan Kâbe’nin geçmişi ilk insan Hz.Adem’e ve ardından tüm semavi dinlerin büyük bir saygı ve sevgiyle yücelttikleri İbrahim peygambere kadar uzanıyor. İbrahim peygamber, kendisi gibi peygamber olan oğlu İsmail ile birlikte Kâbe’yi temellerinden yükselterek inşa ederler. Zamanla İbrahim ve İsmail peygamberlerin getirdiği tek Allah inancının yerini çok tanrılı inanışların aldığı bir dönem yaşandı. İslam tarihinde cahiliye dönemi olarak adlandırılan bu dönem, Hz. Muhammed’in önderliğinde gelişip, yayılan İslam ile birlikte yeniden asıl kimliğine, sadece Allah’ın adının anılıp yüceltileceği günlerine geri döndü.

İSLAMIN DOĞDUĞU KENT

Hz. Muhammed’in doğduğu kent Mekke aynı zamanda İslamiyet’in doğduğu, Allah’tan ilk vahyin indiği kent. Mekke’nin doğusunda, Kâbe’den ise beş kilometre uzakta bulunan Sevr Dağı’ndaki Hira Mağarası’nda “Oku” emriyle gelen ilk vahiy İslam dininin başlangıcı oldu. Mekke Allah’ın harem olarak belirlediği, yani insanların can ve mallarından emin olduğu, bitkilerin koparılmasının, hayvanların incitilmesinin, her türlü olumsuz, kötü düşüncelerin sakındırıldığı korunmuş kent. Dağların arasında, insanlığın karanlıklardan aydınlığa çıkarıldığı en çok özlenen ve kalplerde yaşatılan şehir.

SAFA VE MERVE TEPELERİ

Hac ve Umre ibadeti için Mekke’ye gelenler Kâbe tavafının ardından Sa’y ibadeti için Mescid-i Haram içinde yer alan Safa Tepesi’ne yönelirler. Safa’dan başlayarak Merve Tepesi’nde son bulan toplam yedi yürüyüş olan Sa’y; İsmail peygamberin annesi Hacer’in su bulma çabasının da bir hatırasıdır. Hacer’in bu gayretine bahşedilen su ise meşhur Zemzem suyudur. Dur anlamına gelen zem sözcüğü suyun kıymetine işaret eder. Suyun zem olması, yani durması o kadar gönülden istenmiştir ki binlerce yıldır kurumadan gelir Zemzem ve ziyaretçileri suya doyurur.

ARAFAT

Hac ibadetinin en önemli mekânlarının yer aldığı Arafat Meydanı Mekke’ye 20 kilometre uzaklıkta. Hz. Muhammed’in “Hac Arafat’tır” sözüyle önemine değindiği, Veda Hutbesi’ni irad ettiği rahmet tepesi Cebel-i Rahme’nin de bulunduğu Arafat Meydanı her yıl milyonlarca hacıyı ağırlar. Kurban Bayramı öncesinde, Arefe gününde meydanı ve Cebel-i Rahme’yi dolduran hacılar burada güneş batıncaya kadar sürecek olan vakfeye dururlar.


MİNA VE MÜZDELİFE

Hacıların Arafat Vakfesi’nin ardından, şeytan taşlamak üzere gidecekleri Mina öncesinde taşları toplayıp, ibadet edecekleri Müzdelife alanında toplanırlar. Müzdelife’de bir gece konaklamanın ardından Mina’ya doğru yola konma zamanı gelir. Mina’da kalınan üç gün boyunca şeytan taşlama yerine getirilir.

NURLU KENT MEDİNE

İslam daveti esnasında Mekke’de karşılaştığı güçlükler nedeniyle Hz. Muhammed, Mekke’nin 440 kilometre uzağındaki Medine kentine göç etti. Hicret adı verilen bu göç İslam takviminin de miladı oldu. Hicret öncesi kentin adı hoş olmayan yer anlamına gelen Yesrib’di. Ancak Hz. Muhammed’in gelişiyle birlikte kent aydınlanıp, nurlandı ve Medine-i Münevvere oldu. Yesrib adı da bir daha kullanılmamak üzere, bizzat Hz. Muhammed tarafından kaldırıldı. İslamiyet’in ilk mescidi olan, ilk ezanın okunduğu ve inşasında Hz. Muhammed’in de taş taşıyarak çalıştığı Kuba Mescidi Medine’dedir. Kentin merkezinde ise ışıl ışıl parıldayan, Mekke’deki Mescid-i Haram ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın ardından İslam dünyasının en kutsal üçüncü mescidi olan Mescid-i Nebevi yani peygamber mescidi ziyaretçilerini kucaklamaya hazırdır.


KIBLETEYN MESCİDİ

İslamiyet’in başlarında müslümanlar namazlarını Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelerek kılıyorlardı. Hicretin 16. ayında Hz. Muhammed’in kıldırmakta olduğu bir namaz esnasında gelen vahiyle kıble yönü Mekke’deki Kâbe olarak değiştirildi. Namazın yarısı Mescid-i Aksa’ya, diğer yarısı ise Mescid-i Haram’a yönelinerek kılındı. Bu değişikliğin olduğu yere hatıra olarak inşa edilen mescide ise iki kıbleli mescid anlamına gelen Mescid-i Kıbleteyn adı verildi.

UHUD MEYDANI

Müslümanlarla Mekkeliler arasında meydan gelen; Hz. Muhammed’in yaralandığı ve aralarında amcası Hamza’nın da bulunduğu yetmiş müslümanın şehit olduğu Uhud Savaşı’nın gerçekleştiği bu meydan adını Uhud Dağları’ndan alıyor. Uhud ve alandaki şehitlik Medine’ye çok yakın. Meydanda bulunan ve Okçular Tepesi olarak adlandırılan tepeden Mescid-i Nebevi görünüyor.

MEDİNE-HİCAZ TREN GARI

Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid tarafından 1 Eylül 1900’de başlatılan demiryolu projesi İstanbul’dan Şam’a ve Şam’dan da Medine’ye uzanan bir güzergâh izliyordu. 1908 yılında tamamlanarak ulaşıma açılan demiryolu, bölgeye gidecek hacılar için büyük kolaylıklar sağlıyordu.

TAVAF:Kâbe’nin etrafında Hacer’ül Esved hizasından başlanarak bir tur dolaşılmasına şavt, yedi şavta ise tavaf denilmekte.

HACER’ÜL ESVED: Kâbe’nin unsurlarından olan ve siyah taş anlamına gelen Hacer’ül Esved’e ziyaretçiler öperek ya da uzaktan el ile selamlayarak hürmet gösterir.

Hz. Muhammed’in, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in kabirlerinin de bulunduğu Mescid-i Nebevi günün her saati ibadet edenlerle dolu.

1 Hz. Muhammed’in dünyaya teşrif ettiği ve günümüzde kütüphane olarak değerlendirilen ev, Kâbe’ye çok yakın.
2 Sevr Dağı.
3 Medine garının bahçesinde duran lokomotif ve vagonlar bir zamanlar Medine’ye ziyaretçileri taşıyordu.
 
Geri
Top