İmdat edecek söyle kim var
Şahit olduğum zan
etrafımı neden sarar evet, ruhum bizar
Emanetinesadık kalan,
edebin lahzasında kendini bulan nefes,
ne ülfetli bir ar
Sığındığın yaylalar,
temaşa ettiğim suskun dağlar,
yüreğimi burkan anılar, ağlatıyor yar
Nebir gül kopardım,
ne de koklamayı başardım
İçinden çıkılmaz figanları içime attım,
bir tebessüm olsun hasretinde yaşadım
Sinemi kime kapattım,
derdi gamımla nefeslenmeyi amaçladım,
sancıdan kurtulamadım
Nedenbu halvet üzere karar kıldım,
hiç şikâyet etmeden
boyun bükmeyi bir çare sandım
Görebilmek için
bakıyorum, fakat şaşırıyorum
Farkıfark ettiren
idrakin fukaralığını çok yaşıyorum,
kalbi inşirahı anıyorum
Ruhumunsessiz
sancılarından utanıyorum,
aklıma gelen sualleri
kimselere soramıyorum
Sessizve kuytu köşemde
bilmem ki ne kadar anlamlı olacaktır
kalbime düşeni yazıyorum
Bazen sıkıntı duyanları,
rahatlıkla anlıyorum
İlgive yakınlık adına suçlanıyorum
evet, hiç dikkate almamakla kınanıyorum
Kimi zaman kırılan,
kimi vakit ikazıyla çalım satan
nefeslere sadece tebessüm ediyorum
Asla alınmıyorum,
tahammül etmekle iktifa ediyorum
bekleyen canlara eyvallah diyorum
Elbetteki bir edip değilim,
şair ise hiç değilim
Gönlüme düşün katreleri hasreden
bir aciz nefesim,
kendi halimle bedelleşirim
Hiç tanımadığım,
aşina edayla anmadığım,
temaşa etmeye fırsat bulamadığıma ne derim
Vefa adına nasıl bir yola çıkarım,
yâd edemediğim o nefeslerin,
figanlarını kime söylerim
Her halinde yavaş
yavaş öteye giden biriyim
Hak ve hakikat sevdasıyla ağlamayı
ne kadar isterdim,
kurak bir gönül sahibiyim
Edebe muhtaç bir hal içindeyim,
zarif olmayı nasıl becerir
ve tevazuu ile hasrederim
Ne gönül zenginiyim
ve ne de ehl-i hal zadeyim,
her yâdımda niyaz ederek serinlerim
Mustafa CİLASUN
Şahit olduğum zan
etrafımı neden sarar evet, ruhum bizar
Emanetinesadık kalan,
edebin lahzasında kendini bulan nefes,
ne ülfetli bir ar
Sığındığın yaylalar,
temaşa ettiğim suskun dağlar,
yüreğimi burkan anılar, ağlatıyor yar
Nebir gül kopardım,
ne de koklamayı başardım
İçinden çıkılmaz figanları içime attım,
bir tebessüm olsun hasretinde yaşadım
Sinemi kime kapattım,
derdi gamımla nefeslenmeyi amaçladım,
sancıdan kurtulamadım
Nedenbu halvet üzere karar kıldım,
hiç şikâyet etmeden
boyun bükmeyi bir çare sandım
Görebilmek için
bakıyorum, fakat şaşırıyorum
Farkıfark ettiren
idrakin fukaralığını çok yaşıyorum,
kalbi inşirahı anıyorum
Ruhumunsessiz
sancılarından utanıyorum,
aklıma gelen sualleri
kimselere soramıyorum
Sessizve kuytu köşemde
bilmem ki ne kadar anlamlı olacaktır
kalbime düşeni yazıyorum
Bazen sıkıntı duyanları,
rahatlıkla anlıyorum
İlgive yakınlık adına suçlanıyorum
evet, hiç dikkate almamakla kınanıyorum
Kimi zaman kırılan,
kimi vakit ikazıyla çalım satan
nefeslere sadece tebessüm ediyorum
Asla alınmıyorum,
tahammül etmekle iktifa ediyorum
bekleyen canlara eyvallah diyorum
Elbetteki bir edip değilim,
şair ise hiç değilim
Gönlüme düşün katreleri hasreden
bir aciz nefesim,
kendi halimle bedelleşirim
Hiç tanımadığım,
aşina edayla anmadığım,
temaşa etmeye fırsat bulamadığıma ne derim
Vefa adına nasıl bir yola çıkarım,
yâd edemediğim o nefeslerin,
figanlarını kime söylerim
Her halinde yavaş
yavaş öteye giden biriyim
Hak ve hakikat sevdasıyla ağlamayı
ne kadar isterdim,
kurak bir gönül sahibiyim
Edebe muhtaç bir hal içindeyim,
zarif olmayı nasıl becerir
ve tevazuu ile hasrederim
Ne gönül zenginiyim
ve ne de ehl-i hal zadeyim,
her yâdımda niyaz ederek serinlerim
Mustafa CİLASUN