MALİYE POLİTİKASI
Maliye politikasında klasik görüşten sapmalar
özellikle 1930 yılından sonra önem kazanmaya
başlamıştır.
Para arzı, IS-LM eğrileri analizinde LM eğrisini
hareket ettiren bir değişkendir.
Gelir düzeyini artırmak için para arzının artırılması
gerektiğini savunan yaklaşım Monetarist
yaklaşımdır.
Otomatik istikrar sağlayıcımaliye politikasına
yöneltilen en önemli eleştiri Ekonomik büyümenin
otomatik frenlenmesini ortaya çıkarmasıdır.
Enerji, hammadde veya nitelikli eleman kıtlığıgibi
nedenlerle üretim artmadan fiyatların yükselmesine
Yapısal enflasyon denir.
Artan kamu harcamalarıhipotezini savunan iktisatçı
Wagner'dir.
Gelişmekte olan ülkelerde genişletici maliye
politikasının etkin olamamasının nedeni Yapısal
darboğaz ve kapasite eksikliğidir.
Stagflasyon tanımıiçinde yer alanlar: Kullanılmayan
üretim kapasiteleri, Yüksek bir fiyat artışı, Yetersiz
iktisadi büyüme, İşsizlik
Bir ekonomide bütçe açığıve vergilemenin ekonomi
üzerindeki etkisinin aynıolduğu görüşünü savunan
yaklaşım Ricardian yaklaşımıdır.
Keynesyen maliye politikasının gelişmekte olan
ülkelerde uygulanabilirliğini yitirebilmesinin nedeni
Gözlemlenen ekonomik dalgalanmaların yapısının ve
kaynağının farklıolmasıdır.
Genel bir harcama vergisi öneren ve gelir vergisinin
böyle bir vergi ile ikame edilmesi halinde iktisadi
büyümenin hızlandırılacağınıileri süren iktisatçı
Kaldor'dur.
Ani amortisman, otofinansman olanağınıen fazla
artırır.
Gelişmekte olan bir ekonomide geleneksel
yöntemlerin hakim olduğu tarım kesiminde
gözlemlenen durumlar: Paralıdeğişimin azlığı,
Düşük verimlilik, Hızlınüfus artışı, Düşük gelir
düzeyi
Ekonomide net bir yararın oluşmadığı, fakat
bölgelerarasıve kişilerarasırant aktarımının ortaya
çıktığıyarar tipi Parasal yarardır.
Ortalama oranın yüksek, marjinal oranın düşük
uygulandığıdolaysız vergilerde Gelir etkisi, ikame
etkisine ağır basarak faktör arzıartar.
Borç faiz ödemeleri, Türkiye'de 1990'lıyıllarda
kamu transfer harcamalarının önemli bir miktarını
oluşturmuştur.
Fonksiyonel gelir dağılımı, çeşitli üretim
faktörlerinin üretime katılmalarıkarşılığında milli
gelirden aldıklarıpaylarıgösterir.
Bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik
mali araçların etkisiz kalmasına yol açan en önemli
faktör Olumsuz iktisadi ve sosyal koşullardır.
Bölgesel dengesizliği gidermeye yönelik olarak
altyapıyatırımlarının getirdiği en önemli yarar
Maliyet tasarrufu sağlamasıdır.
Bir ekonomide, üretim ve istihdam hacminin, toplam
talebe bağlıolduğunu savunan iktisatçıKeynes'tir.
Bütçe açığıveya fazlasıölçüsünün maliye politikası
işlemlerinin ekonomik etkilerini ölçmede sakıncalı
olmasının nedeni Ekonomik faaliyet düzeyindeki
değişiklikler tarafından etkilenmesidir.
Keynes'e göre, bir ekonomide üretim ve istihdam
düzeyi Toplam talep düzeyine bağlıdır.
Gelir düzeyini artırmak için para arzının artırılması
gerektiğini savunan yaklaşım Arz ekonomisi
yaklaşımıdır.
Gider vergisi türlerinden Kişisel bir harcama
vergisinin konjonktürel esnekliği en fazladır.
IMF kökenli istikrar programlarına yöneltilen
eleştiriler:
Yapısal sorunlara gereken önemi göstermemesi
Gerçek gelirleri azaltması
Ekonomik büyümeye önem vermemesi
Gelir dağılımında eşitsizliklere neden olması
1980 öncesi dönemdeki ekonomik istikrarsızlığın
nedenleri:
Tarımsal üretimin doğa koşullarına bağlıolması
Şehirleşmenin hızlıolması
Değişen talebe karşıüretim yapısının değişmemesi
Sanayi sektörünün dışpiyasalarla rekabet
edebilmeolanağının olmaması
Tüketim mallarıüzerine salınan dolaylıvergilerin
tasarrufu artırmasının nedeni Tüketimi kısmasıdır.
Türkiye'de 5 yıllık kalkınma planlarının ilk üçünde
özellikle, sanayi sektöründeki üretimin niteliğive
üretim teknolojisi gibi konularda herhangi bir
düzenleme bulunmamasının sonuçları:
İthal girdilere bağlıkalması, Teknolojik etkinliğin
sağlanamaması, Üretimin yüksek maliyetle
gerçekleşmesi, Sanayi sektörünün kendi kaynaklarını
yaratamaması
Bir ekonomide vergilerin kişisel gelir dağılımı
üzerindeki etkilerini gösteren yöntem Lorenz eğrisi
yöntemidir.
Kışaylarında hava kirliliğini azaltmak için tek
plakalıaraçlarla, çift plakalıaraçların trafiğe
çıkışlarına farklıgünlerde izin vermek İdari önleme
bir örnektir.
Bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik
mali araçların etkisiz kalmasına yol açan en önemli
faktör Olumsuz iktisadi ve sosyal koşullardır.
Bölgesel dengesizliği gidermeye yönelik olarak
altyapıyatırımlarının getirdiği en önemli yarar
Maliyet tasarrufu sağlamasıdır.
Y.Müh. Naim Uygun tarafından hazırlanmıştır.
Tarafsız maliye, klasik yaklaşımın savunduğu bir
görüştür.
Bir ekonomide devletin önemli bir vergi azaltması
programıyürütmesinin arzulanan mal ve hizmetleri
üretmek açısından gerekli teşviki sağlayabileceğini ve
böylece gerçek gelirde hızlıbir gelişme yaratacağını
savunan yaklaşım Arz ekonomisi yaklaşımı'dır.
IS-LM analizine göre Vergilerde yapılan bir azalışIS
eğrisini sağa doğru kaydırır.
Ekonomi eksik istihdamda dengede iken Merkez
Bankasının Pm (para arzı) artırmasıkarşısında Gelir
artar , Yatırımlar artar , Tahvil fiyatlarıyükselir ,
LM eğrisi sağa kayar .
Enflasyonun sonuçları: Faiz oranlarıyükselir
yatırımlar düşer Gelir dağılımısabit gelirlerin lehine
bozulur Kısa vadeli ve spekülatif yatırımlarıartırır
Göstermelik tüketim artar ve tasarruflar azalır.
Transfer harcamalarıTransfer geliri elde edenlerin
marjinal tüketim eğilimi 1 olduğunda , cari ve
yatırım harcamalarıkadar gelir artırıcıetkiye sahip
olur.
Stagflasyonla mücadelede alınacak önlemlerden biri
Genişletici maliye politikasıile daraltıcıpara
politikasının optimal bileşimi oluşturulmalıve
uygulanmalıdır.
Büyük bütçe açıklarısonucunda ortaya çıkan
olgular: Yüksek fiyat düzeyi Yüksek faiz Yüksek
borç servisi Yüksek dışticaret
Genel olarak gelişmekte olan bir ekonomiye özgü
istikrarsızlık kaynakları: İhracat miktarında
değişmeler Bütçe açıklarındaki değişmeler
UluslararasıTicaret hacmindeki değişiklikler
Tarımsal üretimdeki değişmeler
Türkiye'de ocak 1980'de uygulanmaya başlanan
ekonomik istikrar politikasıönlemleri: İhracatın
artması, Yüksek faiz oranları, Ücretlerin
sınırlandırılması, Kamu harcamalarının azaltılması
Türkiye'de 5 Nisan 1994 kararlarının alınmasını
gerektiren nedenler: Dövize olan talebin artması, İç
borç faizlerinin artması, Dışticaret açığının
artması, Kamu açıklarının artması
Tasarruf eğilimi, ekonomik büyümenin temel
öğelerinden biridir.
Gelişmekte olan bir ekonomide vergi kapasitesini
belirleyen etkenler: Nüfus artışhızı, Bozuk gelir
dağılımı, Fert başına düşen gelir düzeyi , vergi
denetiminin etkinliği
Gelişmekte olan ülkelerde vergi yönetiminin zayıf
olmasıGümrük vergisini ön plana çıkarmaktadır.
Yüksek faiz oranıile yatırımların getiri süresi
arasındaki ilişki: Kısa sürede getiri sağlayan
yatırımlar tercih edilir.
Gelişmekte olan ülkelerde özellikle artan oranlı
vergilerin kullanıldığıdurumda kamu ve özel
yatırımların birbirine rakip olduğu iddia edilebilir.
Bu mantık Kamu yatırımları, teşvik edici olduğunda
genel verimlilik artışısağlayacağıgerekçesi ile
reddedilebir.
Kamu kesimi projeler değerlendirilirken dikkate
alınanlar: Dışsal maliyetler , Doğrudan faydalar ,
DolaylıFayda , Doğrudan maliyetler
Gerçek gelir üzerinden alınan dolaysız vergilerin yol
açabileceği en önemli sakınca Toplam birikim
düzeyinin azalmasıdır.
Bir ekonomide gelişmenin ilk aşamalarında Gider
vergisi ağırlıklıolarak uygulanır.
Ortalama vergi oranıyüksek , marjinal vergi oranı
düşük olan bir vergi sisteminde Gelir etkisi en
fazladır.
Dolaylıvergilerin özellikleri: Tüketim üzerine
salınır , Malların fiyatınıyükseltir , Uyarılmış
yatırımlarıartırır , Tüketim harcamalarının
azalmasına neden olur .
Türkiye'de 1980'li yıllarda uygulanan ekonomi
politikasıİhracatın artırılmasına bağlıbir kalkınma
anlayışına dayanır.
Türkiyede 1970'lilerden sonra Türkiye'yi
istikrarsızlığa iten ve 28 Ocak 1980 kararlarına
sürükleyen unsurlar: Üretim niteliği ve üretim
teknolojisinin geri kalması, Fiyatların hızla
yükselmesi , İthal girdilere aşırıbağlıkalınması,
Spekülatif faaliyetlere ağırlık verilmesi
1980'li yıllarda izlenen ekonomi politikasının
uygulama sonuçlarıincelendiğinde İhracatın
artırılmasıamacının öne çıktığıgörülmektedir.
Devlet depresyonla mücadele etmek için bütçe açığı
verir bunu borçlanmayla finanse etmek isterse
konjonktür politikasına ters düşmemek için
borçlanmanın Merkez Bankasından yapılması
gerekir.
Vergilerin kişisel gelir dağılımıüzerindeki etkilerini
gösteren yönteme Lorenz eğrisi yöntemi denir.
Gerçek gelir üzerine salınan dolaysız vergilerden
vergi kaçırma kanallarının fazla olmasının sonuçları:
Kamu kesimine aktarılan fonların az olması,
Tasarruf kanallarının özel birimlerce verilmesi ,
Sermaye birikiminin özel sektörde oluşması,
Vergilemede adalet ilkesinin sarsılması
Yeniden gelir dağılımıdeğiştirilmesi maliye
politikasının temel amaçlarından biri değildir.
Yerel yönetimlerin kendi gelir kaynakları: Emlak
vergisi , Bazımeslek vergileri , İşyeri kurma izin
rüsumları, Hemşehrilik mükellefiyetleri
Ani amortismanın getirisi ilk yıllarda elde edilen
yatırımlarıdaha avantajlıhale getiren bir teşvik
aracıdır.
Klasik yaklaşımın temel varsayımları: Her arzın
kendi talebini yaratması, Bütün piyasalarda tam
rekabetin geçerli olması, Ekonominin tam
istihdamda olduğu , Miktar kuramının geçerli olması
Keynesyen Yaklaşıma göre Kamu harcamalarının
arttırılmasıtoplam talebi doğrudan doğruya ve
kesinlikle artırır.
Post Keynesyen beklentilerin ekonomik davranışa
hakim olduğunu ve bir ekonomide yatırımların temel
belirleyicisi olduğunu savunur.
Philips Eğrisi analizi Tam istihdam - Fiyat istikrarı
arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla
kullanılmaktadır.
Tam istihdam bütçe fazlasında bir değişikliğe yol
açabilen öğeler: Vergi oranları, Kamu harcamaları,
Fiyat düzeyi , Potansiyel gayrisafi milli hasıla
Maliye politikasının araçları: Kamu cari
harcamaları, Kamu yatırım harcamaları, Katma
Değer Vergisi hasılatı, Gelir vergisi oranı
Transfer harcamalarındaki değişikliklerin, milli gelir
üzerinde aynımiktardaki reel harcamalara oranla
daha az bir etkiye sahip olmasının temel nedeni
Transfer harcamalarından yararlananların
gelirlerinin bir kısmınıtasarruf etmeleridir.
Kamu harcamalarında gerçekleştirilecek bir artış
eşit düzeyde vergi artışıile finanse edildiğinde milli
gelir denge düzeyindeki değişme Kamu
harcamasındaki artışkadar artar .
Keynesyen yaklaşıma göre yatırım talebi faiz
esnekliği Sıfırdır.
Esnek döviz kurunun benimsendiği bir ekonomide
fiyatlar genel seviyesinde meydana gelecek bir
artıştan dolayıÜlke parasının değeri düşer, İhracat
azalır, İthalat artar, Yurt dışına döviz çıkışıartar.
Yatırım talebi faiz esnekliğinin sonsuz kabul edildiği
bir ekonomide Para arzıartışıyoluyla milli gelir
arttırılabilir.
İhtiyari maliye politikasıyönteminde önlemlerin
fiilen uygulamaya konmasıile ekonomik
istikrarsızlığın giderilmesi arasındaki süre
Etkilemeye ilişkin gecikmeye örnektir.
Gider vergileri içinde konjonktürel esnekliği en
düşük olan vergi Özel tüketim vergisidir.
Kişisel gelir vergisinin konjonktürel esnekliğini
arttıran etkenler: Artan oranlılık derecesinin
kuvvetli olması, Verginin kaynaktan kesme usulü ile
tahsil edilmesi , Vergi matrahnın konjonktürel
gelişmeye hassas gelir türlerinden oluşması,
Verginin tahsil süresinin kısa tutulması
Anti-enflasyonist politikaların gündeme geldiği
dönemlerde en şiddetli darbeyi Yatırım harcamaları
almaktadır.
Kamu cari harcamalarında yapılacak bir kısıntı
aşağıdaki etkilerden hangisini ortaya çıkan etkiler:
Önceden yapılmışkamu yatırım harcamalarının
veriminin düşmesine yol açar. Personel ödemelerinde
yapılan kısıntısosyal adalet ilkesi ile çatışır. Uzun
dönemde üretimde kalite kaybına yol açar. Toplam
kamu harcamalarıüzerindeki baskıazalır.
Anti-enflasyonist politika aracıolarak servet
vergilerinin doğurabileceği en önemli sakınca Servet
dağılımınıbozmasıdır.
"Artan Kamu HarcamalarıHipotezi" iktisatçı
Wagner tarafından ortaya atılmıştır.
Devlet tahvillerinin halka satılmasıdurumunda
Vadeleri içinde kişi ve kurumların portföyünde
tutulmasılikiditeyi kısıcıetki en yüksektir.
Enflasyonda uzun vadeli borçların kısa vadeli
borçlara tercih edilmesinin temel nedeni Likiditeyi
daha fazla kısabilmeleridir.
Devlete borç verenlerin ileride bu borca ait faiz yükü
geleceğinden dolayıtasarruf oranlarını
arttıracaklarınısöyleyen görüşBarro Hipotezidir.
Durgunluk dönemlerinde gelir vergisi otomatik
istikrar sağlayıcıolarak Artan oranlıtarife yapısıile
etkili olur.
1930'lara gelininceye kadar kuram ve uygulamadaki
hakim görüştam istihdam ve fiyat istikrarının
Otomatik olarak sağlanacağınısavunmaktaydı.
B.Kitching'in 1971'de yapısal işsizlik ve enflasyonun
bir arada görünmesi olayınıaçıkladığıyaklaşım Real
Crowding Out Hipotezi
Keynesyen Yaklaşıma göre geçici bir vergi azalması
toplam talep üzerinde ani ve önemli bir etki
yaratarak milli gelirin yükselmesine neden olur.
Neo klasik yaklaşıma göre sermaye hareketlerinin de
kapsandığıdışa açık küçük bir ekonomide bütçe
açıklarıNet ihracatın dışlanmasına neden olur.
İthal girdi fiyatlarının çok artması, gelişmekte olan
ülkelerde karşılaşılan enflasyonun mali olmayan bir
nedenidir.
Gelişmekte olan ülkelerde görülen iç istikrarsızlık
kaynakları: Tarımsal üretimdeki değişmeler ,
Devletin mali sorunlarıyönetmedeki hataları, Politik
karışıklık ve istikrarsızlıklar , İzlenen yanlışpara
politikaları
Maliye politikasında klasik görüşten sapmalar
özellikle 1930 yılından sonra önem kazanmaya
başlamıştır.
Para arzı, IS-LM eğrileri analizinde LM eğrisini
hareket ettiren bir değişkendir.
Gelir düzeyini artırmak için para arzının artırılması
gerektiğini savunan yaklaşım Monetarist
yaklaşımdır.
Otomatik istikrar sağlayıcımaliye politikasına
yöneltilen en önemli eleştiri Ekonomik büyümenin
otomatik frenlenmesini ortaya çıkarmasıdır.
Enerji, hammadde veya nitelikli eleman kıtlığıgibi
nedenlerle üretim artmadan fiyatların yükselmesine
Yapısal enflasyon denir.
Artan kamu harcamalarıhipotezini savunan iktisatçı
Wagner'dir.
Gelişmekte olan ülkelerde genişletici maliye
politikasının etkin olamamasının nedeni Yapısal
darboğaz ve kapasite eksikliğidir.
Stagflasyon tanımıiçinde yer alanlar: Kullanılmayan
üretim kapasiteleri, Yüksek bir fiyat artışı, Yetersiz
iktisadi büyüme, İşsizlik
Bir ekonomide bütçe açığıve vergilemenin ekonomi
üzerindeki etkisinin aynıolduğu görüşünü savunan
yaklaşım Ricardian yaklaşımıdır.
Keynesyen maliye politikasının gelişmekte olan
ülkelerde uygulanabilirliğini yitirebilmesinin nedeni
Gözlemlenen ekonomik dalgalanmaların yapısının ve
kaynağının farklıolmasıdır.
Genel bir harcama vergisi öneren ve gelir vergisinin
böyle bir vergi ile ikame edilmesi halinde iktisadi
büyümenin hızlandırılacağınıileri süren iktisatçı
Kaldor'dur.
Ani amortisman, otofinansman olanağınıen fazla
artırır.
Gelişmekte olan bir ekonomide geleneksel
yöntemlerin hakim olduğu tarım kesiminde
gözlemlenen durumlar: Paralıdeğişimin azlığı,
Düşük verimlilik, Hızlınüfus artışı, Düşük gelir
düzeyi
Ekonomide net bir yararın oluşmadığı, fakat
bölgelerarasıve kişilerarasırant aktarımının ortaya
çıktığıyarar tipi Parasal yarardır.
Ortalama oranın yüksek, marjinal oranın düşük
uygulandığıdolaysız vergilerde Gelir etkisi, ikame
etkisine ağır basarak faktör arzıartar.
Borç faiz ödemeleri, Türkiye'de 1990'lıyıllarda
kamu transfer harcamalarının önemli bir miktarını
oluşturmuştur.
Fonksiyonel gelir dağılımı, çeşitli üretim
faktörlerinin üretime katılmalarıkarşılığında milli
gelirden aldıklarıpaylarıgösterir.
Bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik
mali araçların etkisiz kalmasına yol açan en önemli
faktör Olumsuz iktisadi ve sosyal koşullardır.
Bölgesel dengesizliği gidermeye yönelik olarak
altyapıyatırımlarının getirdiği en önemli yarar
Maliyet tasarrufu sağlamasıdır.
Bir ekonomide, üretim ve istihdam hacminin, toplam
talebe bağlıolduğunu savunan iktisatçıKeynes'tir.
Bütçe açığıveya fazlasıölçüsünün maliye politikası
işlemlerinin ekonomik etkilerini ölçmede sakıncalı
olmasının nedeni Ekonomik faaliyet düzeyindeki
değişiklikler tarafından etkilenmesidir.
Keynes'e göre, bir ekonomide üretim ve istihdam
düzeyi Toplam talep düzeyine bağlıdır.
Gelir düzeyini artırmak için para arzının artırılması
gerektiğini savunan yaklaşım Arz ekonomisi
yaklaşımıdır.
Gider vergisi türlerinden Kişisel bir harcama
vergisinin konjonktürel esnekliği en fazladır.
IMF kökenli istikrar programlarına yöneltilen
eleştiriler:
Yapısal sorunlara gereken önemi göstermemesi
Gerçek gelirleri azaltması
Ekonomik büyümeye önem vermemesi
Gelir dağılımında eşitsizliklere neden olması
1980 öncesi dönemdeki ekonomik istikrarsızlığın
nedenleri:
Tarımsal üretimin doğa koşullarına bağlıolması
Şehirleşmenin hızlıolması
Değişen talebe karşıüretim yapısının değişmemesi
Sanayi sektörünün dışpiyasalarla rekabet
edebilmeolanağının olmaması
Tüketim mallarıüzerine salınan dolaylıvergilerin
tasarrufu artırmasının nedeni Tüketimi kısmasıdır.
Türkiye'de 5 yıllık kalkınma planlarının ilk üçünde
özellikle, sanayi sektöründeki üretimin niteliğive
üretim teknolojisi gibi konularda herhangi bir
düzenleme bulunmamasının sonuçları:
İthal girdilere bağlıkalması, Teknolojik etkinliğin
sağlanamaması, Üretimin yüksek maliyetle
gerçekleşmesi, Sanayi sektörünün kendi kaynaklarını
yaratamaması
Bir ekonomide vergilerin kişisel gelir dağılımı
üzerindeki etkilerini gösteren yöntem Lorenz eğrisi
yöntemidir.
Kışaylarında hava kirliliğini azaltmak için tek
plakalıaraçlarla, çift plakalıaraçların trafiğe
çıkışlarına farklıgünlerde izin vermek İdari önleme
bir örnektir.
Bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik
mali araçların etkisiz kalmasına yol açan en önemli
faktör Olumsuz iktisadi ve sosyal koşullardır.
Bölgesel dengesizliği gidermeye yönelik olarak
altyapıyatırımlarının getirdiği en önemli yarar
Maliyet tasarrufu sağlamasıdır.
Y.Müh. Naim Uygun tarafından hazırlanmıştır.
Tarafsız maliye, klasik yaklaşımın savunduğu bir
görüştür.
Bir ekonomide devletin önemli bir vergi azaltması
programıyürütmesinin arzulanan mal ve hizmetleri
üretmek açısından gerekli teşviki sağlayabileceğini ve
böylece gerçek gelirde hızlıbir gelişme yaratacağını
savunan yaklaşım Arz ekonomisi yaklaşımı'dır.
IS-LM analizine göre Vergilerde yapılan bir azalışIS
eğrisini sağa doğru kaydırır.
Ekonomi eksik istihdamda dengede iken Merkez
Bankasının Pm (para arzı) artırmasıkarşısında Gelir
artar , Yatırımlar artar , Tahvil fiyatlarıyükselir ,
LM eğrisi sağa kayar .
Enflasyonun sonuçları: Faiz oranlarıyükselir
yatırımlar düşer Gelir dağılımısabit gelirlerin lehine
bozulur Kısa vadeli ve spekülatif yatırımlarıartırır
Göstermelik tüketim artar ve tasarruflar azalır.
Transfer harcamalarıTransfer geliri elde edenlerin
marjinal tüketim eğilimi 1 olduğunda , cari ve
yatırım harcamalarıkadar gelir artırıcıetkiye sahip
olur.
Stagflasyonla mücadelede alınacak önlemlerden biri
Genişletici maliye politikasıile daraltıcıpara
politikasının optimal bileşimi oluşturulmalıve
uygulanmalıdır.
Büyük bütçe açıklarısonucunda ortaya çıkan
olgular: Yüksek fiyat düzeyi Yüksek faiz Yüksek
borç servisi Yüksek dışticaret
Genel olarak gelişmekte olan bir ekonomiye özgü
istikrarsızlık kaynakları: İhracat miktarında
değişmeler Bütçe açıklarındaki değişmeler
UluslararasıTicaret hacmindeki değişiklikler
Tarımsal üretimdeki değişmeler
Türkiye'de ocak 1980'de uygulanmaya başlanan
ekonomik istikrar politikasıönlemleri: İhracatın
artması, Yüksek faiz oranları, Ücretlerin
sınırlandırılması, Kamu harcamalarının azaltılması
Türkiye'de 5 Nisan 1994 kararlarının alınmasını
gerektiren nedenler: Dövize olan talebin artması, İç
borç faizlerinin artması, Dışticaret açığının
artması, Kamu açıklarının artması
Tasarruf eğilimi, ekonomik büyümenin temel
öğelerinden biridir.
Gelişmekte olan bir ekonomide vergi kapasitesini
belirleyen etkenler: Nüfus artışhızı, Bozuk gelir
dağılımı, Fert başına düşen gelir düzeyi , vergi
denetiminin etkinliği
Gelişmekte olan ülkelerde vergi yönetiminin zayıf
olmasıGümrük vergisini ön plana çıkarmaktadır.
Yüksek faiz oranıile yatırımların getiri süresi
arasındaki ilişki: Kısa sürede getiri sağlayan
yatırımlar tercih edilir.
Gelişmekte olan ülkelerde özellikle artan oranlı
vergilerin kullanıldığıdurumda kamu ve özel
yatırımların birbirine rakip olduğu iddia edilebilir.
Bu mantık Kamu yatırımları, teşvik edici olduğunda
genel verimlilik artışısağlayacağıgerekçesi ile
reddedilebir.
Kamu kesimi projeler değerlendirilirken dikkate
alınanlar: Dışsal maliyetler , Doğrudan faydalar ,
DolaylıFayda , Doğrudan maliyetler
Gerçek gelir üzerinden alınan dolaysız vergilerin yol
açabileceği en önemli sakınca Toplam birikim
düzeyinin azalmasıdır.
Bir ekonomide gelişmenin ilk aşamalarında Gider
vergisi ağırlıklıolarak uygulanır.
Ortalama vergi oranıyüksek , marjinal vergi oranı
düşük olan bir vergi sisteminde Gelir etkisi en
fazladır.
Dolaylıvergilerin özellikleri: Tüketim üzerine
salınır , Malların fiyatınıyükseltir , Uyarılmış
yatırımlarıartırır , Tüketim harcamalarının
azalmasına neden olur .
Türkiye'de 1980'li yıllarda uygulanan ekonomi
politikasıİhracatın artırılmasına bağlıbir kalkınma
anlayışına dayanır.
Türkiyede 1970'lilerden sonra Türkiye'yi
istikrarsızlığa iten ve 28 Ocak 1980 kararlarına
sürükleyen unsurlar: Üretim niteliği ve üretim
teknolojisinin geri kalması, Fiyatların hızla
yükselmesi , İthal girdilere aşırıbağlıkalınması,
Spekülatif faaliyetlere ağırlık verilmesi
1980'li yıllarda izlenen ekonomi politikasının
uygulama sonuçlarıincelendiğinde İhracatın
artırılmasıamacının öne çıktığıgörülmektedir.
Devlet depresyonla mücadele etmek için bütçe açığı
verir bunu borçlanmayla finanse etmek isterse
konjonktür politikasına ters düşmemek için
borçlanmanın Merkez Bankasından yapılması
gerekir.
Vergilerin kişisel gelir dağılımıüzerindeki etkilerini
gösteren yönteme Lorenz eğrisi yöntemi denir.
Gerçek gelir üzerine salınan dolaysız vergilerden
vergi kaçırma kanallarının fazla olmasının sonuçları:
Kamu kesimine aktarılan fonların az olması,
Tasarruf kanallarının özel birimlerce verilmesi ,
Sermaye birikiminin özel sektörde oluşması,
Vergilemede adalet ilkesinin sarsılması
Yeniden gelir dağılımıdeğiştirilmesi maliye
politikasının temel amaçlarından biri değildir.
Yerel yönetimlerin kendi gelir kaynakları: Emlak
vergisi , Bazımeslek vergileri , İşyeri kurma izin
rüsumları, Hemşehrilik mükellefiyetleri
Ani amortismanın getirisi ilk yıllarda elde edilen
yatırımlarıdaha avantajlıhale getiren bir teşvik
aracıdır.
Klasik yaklaşımın temel varsayımları: Her arzın
kendi talebini yaratması, Bütün piyasalarda tam
rekabetin geçerli olması, Ekonominin tam
istihdamda olduğu , Miktar kuramının geçerli olması
Keynesyen Yaklaşıma göre Kamu harcamalarının
arttırılmasıtoplam talebi doğrudan doğruya ve
kesinlikle artırır.
Post Keynesyen beklentilerin ekonomik davranışa
hakim olduğunu ve bir ekonomide yatırımların temel
belirleyicisi olduğunu savunur.
Philips Eğrisi analizi Tam istihdam - Fiyat istikrarı
arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla
kullanılmaktadır.
Tam istihdam bütçe fazlasında bir değişikliğe yol
açabilen öğeler: Vergi oranları, Kamu harcamaları,
Fiyat düzeyi , Potansiyel gayrisafi milli hasıla
Maliye politikasının araçları: Kamu cari
harcamaları, Kamu yatırım harcamaları, Katma
Değer Vergisi hasılatı, Gelir vergisi oranı
Transfer harcamalarındaki değişikliklerin, milli gelir
üzerinde aynımiktardaki reel harcamalara oranla
daha az bir etkiye sahip olmasının temel nedeni
Transfer harcamalarından yararlananların
gelirlerinin bir kısmınıtasarruf etmeleridir.
Kamu harcamalarında gerçekleştirilecek bir artış
eşit düzeyde vergi artışıile finanse edildiğinde milli
gelir denge düzeyindeki değişme Kamu
harcamasındaki artışkadar artar .
Keynesyen yaklaşıma göre yatırım talebi faiz
esnekliği Sıfırdır.
Esnek döviz kurunun benimsendiği bir ekonomide
fiyatlar genel seviyesinde meydana gelecek bir
artıştan dolayıÜlke parasının değeri düşer, İhracat
azalır, İthalat artar, Yurt dışına döviz çıkışıartar.
Yatırım talebi faiz esnekliğinin sonsuz kabul edildiği
bir ekonomide Para arzıartışıyoluyla milli gelir
arttırılabilir.
İhtiyari maliye politikasıyönteminde önlemlerin
fiilen uygulamaya konmasıile ekonomik
istikrarsızlığın giderilmesi arasındaki süre
Etkilemeye ilişkin gecikmeye örnektir.
Gider vergileri içinde konjonktürel esnekliği en
düşük olan vergi Özel tüketim vergisidir.
Kişisel gelir vergisinin konjonktürel esnekliğini
arttıran etkenler: Artan oranlılık derecesinin
kuvvetli olması, Verginin kaynaktan kesme usulü ile
tahsil edilmesi , Vergi matrahnın konjonktürel
gelişmeye hassas gelir türlerinden oluşması,
Verginin tahsil süresinin kısa tutulması
Anti-enflasyonist politikaların gündeme geldiği
dönemlerde en şiddetli darbeyi Yatırım harcamaları
almaktadır.
Kamu cari harcamalarında yapılacak bir kısıntı
aşağıdaki etkilerden hangisini ortaya çıkan etkiler:
Önceden yapılmışkamu yatırım harcamalarının
veriminin düşmesine yol açar. Personel ödemelerinde
yapılan kısıntısosyal adalet ilkesi ile çatışır. Uzun
dönemde üretimde kalite kaybına yol açar. Toplam
kamu harcamalarıüzerindeki baskıazalır.
Anti-enflasyonist politika aracıolarak servet
vergilerinin doğurabileceği en önemli sakınca Servet
dağılımınıbozmasıdır.
"Artan Kamu HarcamalarıHipotezi" iktisatçı
Wagner tarafından ortaya atılmıştır.
Devlet tahvillerinin halka satılmasıdurumunda
Vadeleri içinde kişi ve kurumların portföyünde
tutulmasılikiditeyi kısıcıetki en yüksektir.
Enflasyonda uzun vadeli borçların kısa vadeli
borçlara tercih edilmesinin temel nedeni Likiditeyi
daha fazla kısabilmeleridir.
Devlete borç verenlerin ileride bu borca ait faiz yükü
geleceğinden dolayıtasarruf oranlarını
arttıracaklarınısöyleyen görüşBarro Hipotezidir.
Durgunluk dönemlerinde gelir vergisi otomatik
istikrar sağlayıcıolarak Artan oranlıtarife yapısıile
etkili olur.
1930'lara gelininceye kadar kuram ve uygulamadaki
hakim görüştam istihdam ve fiyat istikrarının
Otomatik olarak sağlanacağınısavunmaktaydı.
B.Kitching'in 1971'de yapısal işsizlik ve enflasyonun
bir arada görünmesi olayınıaçıkladığıyaklaşım Real
Crowding Out Hipotezi
Keynesyen Yaklaşıma göre geçici bir vergi azalması
toplam talep üzerinde ani ve önemli bir etki
yaratarak milli gelirin yükselmesine neden olur.
Neo klasik yaklaşıma göre sermaye hareketlerinin de
kapsandığıdışa açık küçük bir ekonomide bütçe
açıklarıNet ihracatın dışlanmasına neden olur.
İthal girdi fiyatlarının çok artması, gelişmekte olan
ülkelerde karşılaşılan enflasyonun mali olmayan bir
nedenidir.
Gelişmekte olan ülkelerde görülen iç istikrarsızlık
kaynakları: Tarımsal üretimdeki değişmeler ,
Devletin mali sorunlarıyönetmedeki hataları, Politik
karışıklık ve istikrarsızlıklar , İzlenen yanlışpara
politikaları