Mani (Anonim Halk Edebiyatı Nazım [Şiir] Biçimi)

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Edebiyat Dilinde Mani:
Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir.Dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa'dır. aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Bir çok mani çeşidi vardır. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani'dir.

Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.

Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri "aman aman" ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.


Örnek Kesik Maniler:

-Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca

-Dağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana

-Ayağı
Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı

Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.

Yedekli (artık) mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.


Örnek Yedekli Maniler:

-Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi

-Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok

Deyiş: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.

Örnek Deyişler:
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım

Adilem sen naçarsın
La’l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım

Adilem sen naçarsın
La’lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım
 
Mani Nedir?
Mani, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.


Mani Özellikleri
1- Sözlü edebiyat ürünlerindendir.
2- Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5678 hatta 14 olan maniler de vardır.
3- Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
4- Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler.
5- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
6- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
7- Üçüncü mısranın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar.
8- Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir.
9- Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk toplum olayları ölüm iyilikler hasret evlat sevgisi vb. konuları işlenir. Not: Divan Edebiyatındaki tuyuğun karşılığıdır.



Mani çeşitleri
Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.

1- Düz mani
Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.

2- Kesik mani
Birinci dizesi 7 heceden az anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul maniLeri denir.

3- Cinaslı mani
Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.

4- Yedekli mani

Düz mani'nin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.
Manilerin Edebiyatımızdaki Yeri
Maniler, Anonim Halk Edebiyatı’nın en tanınmış folklorik ürünlerinden birisidir. Kafiye sırasına göre dağılımı (aaba) bakımından halk şiirleri içinde görülmeyen tek türdür.

Maniler her türlü hayati olayları (Aşk, gurbet, hasret, kıskançlık, kırgınlık ve tabiat vb.) işleyen bir türdür. Mani, halk şiirinin nazım şekli bakımından en küçük olanıdır. Maniler, Halk edebiyatının bilinmeyen şairleri tarafından söylenmiş, halka mal olmuş kıymetli gönül yadigarlarıdır.Türk insanının mani söyleme geleneği, terkedilmeyen bir gelenektir. Evlerde, toplantılarda, köylerde karşılıklı mani söyleme yarışları yapılır ve böylece hayatlarını renklendirmeyi başarırlar. Türk insanının bu geniş tabaksının, duygularını manilerle dile getirmesi, çeşitli gönül ürperişlerinin böyle kısa öz ve kesin ifadeyle dile getirilişi; onun sevgi, aşk gibi konulardaki hassasiyetini ve fıtri zekasının işlekliğini gösterir.


Mani Örnekleri


Kesik Mani Örnekleri
Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca

Dağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana

Ayağı
Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı
Yedekli Mani Örneği
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi

Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok
Deyiş Mani Örneği
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım



Adilem sen naçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım



Adilem sen naçarsın
La'lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım
Düz Mani Örneği
Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
İnce boncuk çizmeye

Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman

Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim

Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına

Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek

Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni

Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?

Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden

Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması

Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi

Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.

Merdiven indirdiler,
Atlara bindirdiler,
Kızım seni kahır eline gönderdiler,
Ağlar silinir silinir ağlar.

Gelin geldi evimize,
Şenlik kurdu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Sefa geldin pullu gelin.

Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun.

Haydı kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.

Allah muradını verdi bugün,
Anasını kızsız koyan
Evlerini ıssız koyan,
Testisini susuz koyan.

Kahve doktum kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.

Bayburt’a giden yollar
Uzadıkça uzarlar,
Geçme bizim kapıdan
Eller bana kızarlar.

Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı askın kolayı.

Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden
Deli olmuş gezerim.

Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara

Gayadan öküz bakar
Öküzün arnı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar

Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe

Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste

Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek

Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor

Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya

Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki

İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim

Tavanlarda tencere
El vurmadım incire
Gavur babam duymasın
Çeker beni zencire
 
Geri
Top