Mantıkta Kavramlar Arası İlişkiler
İki kavram arasında dört türlü ilişki olabilir: Eşitlik (müsavat), Ayrıklık (mübavenet), tam-girişimlik (umum ve husus mutlak), ve eksik-girişimlik (umum ve husus min vech).
Eğer iki kavramın herbiri diğerinin bütün fertlerini karşılarsa aralarında eşitlik vardır denir: Konu-şan ile gülen gibi.
İki kavramdan herbiri diğerinin hiçbir ferdini içine almazsa ayrıklık vardır denir, insanla at gibi.
İkisinden yalnız biri diğerinin bütün fertlerini içine alırsa aralarında tam-girişimlik vardır denir, insan ile hayvan gibi.
Eğer iki kavramdan her biri diğerinin bazı fertlerini içine alırsa aralarında eksik - girişimlik vardır denir, memeli ile balık gibi.
BEŞ TÜMEL
Porphyrios (233-304) Aristo'nun mantık kitaplarına giriş olarak İsagoji adı altında bir kitap yazmış, burada, cins, tür (nevi), ayırım, hassa ve ilinti'den bahsetmiştir. İsağojiyi ilk defa Ammonios'un, mantık kitapları arasında saydığını ve İbni Sina'dan sonra İslâm mantıkçılarının bu fikri benimsediklerini önceden söylemiştik.
Beş tümelin kolayca anlaşılabilmesi için Porphyrios Ağacı denen şu şemayı göz önünde bulundurmak faydalı olur.
Cevher
+
Cismi olmayan= Cansız = Duygusuz = Akılsız
+
Cismi olan= Canlı = Duygulu (hayvan-animal)= Akıllı (insan)
NOT: Beş tümelden ilk defa bahseden Porphyrios değildir. Aristo da bunları ele alır, fakat ilk defa Porphyrios bunları açık bir şekilde incelemiştir.
Cins:
Porhyrios cinsi şöyle tanımlıyor: "Birtek varlığa nisbetle herhangi bir tarzda bulunan fertler topluluğudur". Başka deyimle "altında türlerin sıralandığı şeydir". İslâm mantıkçılarının tanımı daha açıktır:' "Cins gerçeklikleri (hakikat) çeşitli olanlardan, bunlar nedir, diye sorulunca verilen cevaptır." Meselâ insan, at kuş... nedir ? denilince verilecek cevap hayvandır olacaktır. Hayvan bir cinsin ifadesidir. Verilen tanımlar cinsin kaplamı dikkate alınarak yapılmıştır.
İçlem açısından da cinsin tanımı yapılabilir: "Cins bir vasıflar yığınıdır". Aristo'nun tarumı da içlem açısındandır, "Cins bir çok türde ortak olan ve cevher kategorisinde onlara yüklenebilen şeydir".
Cinsin çeşitleri: Uzak cins, yakın cins diye ikiye ayrılır. Bir tür'ün hemen üstünde bulunan cinse ya-kın diğerlerine uzak cins denilir. Yukarıdaki şemada, insan türünün yakın, cinsi hayvan, uzak cinsleri ise, canlı, cismi olan ve cevherdir.
Cinsin" dereceleri: En üstte bulunan cinse üstün cins, altında başka cins bulunmayana aşağı cins, her ikisi arasında bulunanlara da. orta cins denilir. Yine aynı şemada, cevher, üstün cins; hayvan, aşağı cins, diğerleri orta cinsdir.
Tür:
Gerçeklikleri aynı olan birçok şeye bunlar nedir diye sorulunca verilecek cevaptır. Meselâ Ali, Ahmet, Fatma vs... nedir? diye sorulunca insandır, denilir, işte insan bir türdür. Porhyrios'un tanımı: "Tür, cins altında sıralanan ve cinsin öz bakımından kendisine yüklendiği şeydir". Ahmet Cevdet de şöyle tanımlıyor: "bir gerçekliğin aynı olan özel tümel (külli-i zati) dir".
Tür'ün çeşitleri: Özel tür ve göreli tür diye ikiye ayrılır. Özel tür (bazan buna gerçek tür de denilir) tür olmakla cins olmayan yani artık türlere bölünmeyen tür'e denir. Tür olmakla cins de olabiline de göreli tür denir. Yukarıdaki şemada insan özel türdür. Çünkü altında başka tür yoktur. Canlı ise göreli bir türdür.
Ayırım (fasıl) :
Ayırım, cins içinde türü gösteren karakter veya karakterler toplamıdır. Ayırımın izahında Port-Royal mantığı daha açıktır, iki türlü bir cins düşünelim, her türün cinste bulunmayan bazı şeyleri ihtiva etmesi zorunludur. Aksi takdirde yalnız cins vardır. Yani türlerin ihtiva ettiğini cins de ederse, cins ve tür ayırımı yapılmaz. Böylece cinsten farklı olarak her türün ihtiva ettiği birinci esas, vasıf ayırımıdır. Her türün kendisine has ayırımları vardır. Meselâ, cisim ve ruh, cevher'in iki türüdür. Cismin öyle bir şey ihtiva etmesi gerekir ki cevherde olmasın, ruhun da öyle. Cisimde birinci olarak gördüğümüz bu ayrı vasıf, yayılım (etendu)dir, ruhunki ise düşüncedir, öyle ise cismin ayırımı yayılım, ruhun ayırımı düşüncedir.
Ayırımın çeşitleri: Ayırım uzak ayırım ve yakın ayırım diye ikiye ayrılır. Eğer türü yakın cinsindeki ortaklarından ayırıyorsa yakın; uzak cinsindeki ortaklarından ayırıyorsa uzak ayırım denir. Meselâ hareket etme, insanin uzak, hayvanın yakın ayırımıdır.
İslâm mantıkçıları bu üç tümele özsel tümeller (külli-i zati) der ve tanımlarını şöyle yaparlar: "nelikler (mahiyet) birisi kendisine eşitdiğeri kendisinden genel olmak üzere iki "cüz"den meydana gelmiştir. İşte neliğe tür, genel cüz'üne cins, eşit cüz'üne ayırım denir. Meselâ, insan neliği (mahiyeti) hayvan ile konuşan (natık.) dan meydana gelmiştir. Burada, hayvan cins, insan tür, kenuşan ayrımdır".
Hassa:
Hassa bir türe ait olan ve zorunlu olarak ayırıma bağlı bulunan vasıftır. Porphyrios'a göre dört türlü hassa olur.
1 Türün bazı fertlerine ait olan.hassa. Meselâ hekimlik insanın hassasıdır ve bazı fertlerine aittir.
2 Türün bütün fertlerine ait olan hassa. Meselâ, iki ayaklı olma insanttı bütün fert¬lerine ait olan hassasıdır.
3 Türün fertlerine belli bir anda ait olan hassa. Meselâ insanın ihtiyarlayınca saçlarının ağarması gibi.
4 Türünün bütün fertlerine ait olmakla beraber daimi değildir. Meselâ insan için gülme bu tip hassadır.
İlinti:
Aristo ilintiyi şöyle tanımlıyor: "ilinti ne tanım ne hassa, ne de cins olmayıp nesneye ait olan şeydir; veya hangisi olursa olsun bir tek ve aynı şeye ait olabilen veya ait olmayan şeydir, söz gelimi oturmuş olmak aynı bir varlığa ait olabildiği gibi ak da böyledir, çünki hiçbirşey aynı nesneyi kâh ak kâh ak-olmayan olmaktan alıkoyamaz". Bu şu demektir: İlintinin ait olduğu şeyin varlığı ilintiye bağlı değildir.
İlintinin çeşitleri:
Ayrılabilen ve ayrılmıyan ilinti olmak üzere iki tip ilinti vardır. İnsan için uyumak ayrılamıyan bir ilinti, Habeşistanlı veya karga için kara olmak ayrılabilen ilintidir. Her nekadar Habeşistanlı ve karga için karalık aynlmazsa da, onların varlığı kara olmaya bağlı değildir. Konu yok olmadan, rengini kaybetmiş bir Habeşistanlı veya karga tasarlanabilir.
Bu iki tümelin tanımlarında da İslâm mantıkçılarının tanımları daha açıktır. İslâm mantıkçıları, hassa ile ilintiye ilintisel tümel (külli-i arızi) deyip şöyle tanımlarlar: "Bir türe bir takım sıfatlar ilinti olur. Bu sıfatlar eğer bir türe ait ise hassa, çeşitli türlere mahsus ise ilinti denilir". Meselâ gülmek insanın hassası, uyumak ilintisidir. Çünki gülmek vasfı yalnız insan türüne hasdır, uyumak ise bütün hayvanlara has bir niteliktir.