Marmara Bölgemizdeki Mani ve Türkü sözleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
Marmara Bölgemizdeki Mani ve Türküler

Balıkesir ve çevresinde geçmişte söylenmi5, derlenip TRT repertuarına geçmiş veya halen söylenegelen pek çok türkü vardır. Kemal Özer'in 1948 yılında yayımladığı Balıkesir Yörük ve Çetmi Türküleri ile İsmail Hakkı Akay'ın Balıkesir Halkıyatı C. I gibi çok değerli çalışmalarını bunlar arasında sayabiliriz. Bu türkülerden eskilerde kalmış birkaç tanesini örneklemek istiyoruz:

Atina Türküsü:
Hikmet Turhan Dağlıoğlu'nun 1932 yılında Dursunbey'de derlediği bir türkünün bazı dörtlükleri ile türkünün hikâyesi şöyledir: "İstiklal Savaşı sırasında Yunan komutanı gelin giden bir kızı zorla alır ve evlenir. Çocukları olur. Bu sırada Türk ordusu İzmir'e doğru ilerlerken Yunan komutanı kadını da alarak Atina'ya kaçar. Kadın, yedi yıl Atina'da yaşadıktan sonra Ahmet Bey isminde bir Türk'ün yardımıyla kaçar ve eski nişanlısına döner. Bu kaçış sırasında Yunan komutandan olan çocuklarını da denize atmıştır. Türkünün önemli birkaç hanesi şöyledir:

Atina da köşeli
İçi mermer döşeli
Tam yedi yıl oldu
Ben Yunan'a düşeli

Turnam turnam
Ben Atina'da durmam

Atina'nın urganı
Telli olur yorganı
Üç çocuğu sorarsan
Balıkların kurbanı

Turnam turnam
Ben Atiııa'da durmam


Çete Türküsü:Çeteler, yani efeler... Onlar Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarıdır. Ülkenin karanlık günlerinde Atatürk'ün işaretiyle harekete geçmişler, vatan savunmasına koşmuşlardır. Türküde adı geçen Kurban adlı çete, Çağışlıdır. Bu nahiyenin Çömlekçi Köyü ile Değirmenli Köyü arasında Yunan askerleriyle meydana gelen bir çatışmada şehit düşmüştür. Onların hikâyesini anlatan bir türkünün sözleri şöyledir. Türkü mahallî ağız özellikleri korunarak alınmıştır.

Zabalan gaktım güneş parlıyo
Oturmuş çetele tüfek yağlıyo
Yunan esgerleri yaman ağlıyo
Dini bi oğruna ölen çetele

Atımı bağladım delikli daşa
On iki gaymakam bi Kemal Paşa
Yaşa, Kemal Paşa, şanınla yaşa
Yunanı dağıttın dağ ile daşa

Atıma binerken fişeğim düştü
Yunan esgerleri peşime düştü
Arkadaşım Gurban ah şehit düştü
Yunan ağzındaki galan çetele

Zabalan gaktım çivteme baktım
Ağlıya ağJıya goluma daktım
Ana ben bu canı vatana sattım
Dini bi oğruna ölen çetele

Maniler :İlimiz ve civarında özellikle kadınlar arasında iş sırasında, eğlencelerde veya çeşitli vesilelerle maniler söylenmektedir. Mısır ve buğday tarlalarında hem işi kolaylaştırma, hem vakit geçirme, hem de eğlence için özel bir nağmeyle söylenen bu manilerde, Balıkesir köy gençliğinin benliği sezilir. Köylerimizin velveleden uzak sakin ve ıssız muhitlerinde, yeşil dağlarla billur gibi sular akan yemyeşil vadilerinde, genç kızlarımızın ince ve yanık sesleriyle söyledikleri maniler yürek delecek kadar hazindir. Kadınlarımızın, genç kızlarımızın duygu dünyasına ait önemli ipuçları veren bu manilerden bazı örnekler aşağıdadır:


Yemenimin uçları
Çıkamam yokuşları
Selâm edin yârime
Yedi dağlar kuşlar

Kasaturam çelikten
Nam almışım felekten
Türk askeri korkar mı
Vatan için ölmekten?

Şu dağdan kuş uçmaz mı?
Askerlik yakışmaz mı?
Ağlamayın anneler
Ayrılan kavuşmaz mı?

Kazan kaynar taşmaz mı?
Gün gedikten aşmaz mı?
Sen kayırma sevgilim
Ayrılan kavuşmaz mı?


Mevcut yazılı kaynaklarda derlenmiş özgün manilere rastlanmaktadır. Günümüzde düğünlerde, kına gecelerinde mani söyleme geleneği kimi yörelerde canlılığını korumaktadır. Yörede gelini ağlatmak için, ya da geline söyletilen maniler şunlardır.


Evlerim ıssız kaldı
Destiler susuz kaldı
Evdeki yengelerim
Görümcesiz kaldı.

Potin bağım çözüldü
Bağla hey anam bağla
Yarın öğleden sonra
Otur da beni ağla

Gelinlik çarşafı
Belime bağlasınlar
Beni seven dostlarım
Arkadan ağlasınlar.

Avlu dibinde keser
Bizim köye yel eser
Bizim köyün kızları
Hem eserdir hem güzel

Ayağımda yemeni
Altı yok üstü yeni
Babam köye kız vermez
Yeminlidir yeminli

Alan düzün yolları
Tahtadan tahtaya mı?
Yar bizim buluşmamız
Haftadan haftaya mı?

Bugün hava yaz yarim
Mintanı beyaz yarim
Bisikletin üstünde
Bana mektup yaz yarim

Mektup yazarsan yarim
Koy kibrit kutsuna
Bizim oradan geçerken
At evin arkasına

Oturdum arsına
Acıyor musun yarim
Ağanın parasına
Masa üstünde pekmez

O pekmez bana yetmez
Sakarya’nın kızları
Başlıksız gelin gitmez
Ev üstüne ev yaptım

Çıktım üstüne baktım
Yarim gelecek diye
Çifte lambalar yaktım
Çapa kazarım çapa

Hayrola da hayrola
O kız bana yar ola
Yar olmazsa can ola
Derdime derman ola

İn dereye dereye Bahçenin kapısını
Sarı erik yemeye Bir vuruşta açarım
Annem yumurta satmış Dünür yolla sevdiğim
Seni evlendirmeye Vermezlerse kaçarım

Ayakkabımın teki Hey babam hain babam
Yarimin adı Zeki Hayattan attın beni
İste beni babamdan Bin lira para için
Sana verirler belki Ellere verdin beni.


Maniler, yoğun olarak Hıdrellez de kullanılır.Hıdrellez dışında kına gecelerinde de kadınlar arasında söylenilen türkülerin çoğu da mani bağlantılı türlülerdir.



Kara, kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar

Mendilimin ucuna
Şeker bağladım şeker
Bizim günahımızı
Annenle baban çeker.


Kara kuzu ak kuzu
Kuzuyla verin tuzu
Mala tamah etmeyin
Sevdiğine verin kızı


Gelibol’a girerken
Sağ tarafta karakol
Öp babamın elini
Babamın damadı ol

Ramazan Ayın da sahur zamanın da Ramazan Manileri olarak adlandırılmış ve davul eşliğinde söylenilen maniler vardır.Ramazan ayının son günlerinde davul çalıp mani söyleyen kişilere bahşiş veriler.Bahşiş genellikle paranın dışında yiyecek maddelerinden oluşmaktadır.Bu tip manilerden bazıları şunlardır.

Yeni cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur amma
Arkadaşım börek ister


Ne uyursun ne uyursun
Bu uykuda ne bulursun
Al aptesi kıl namazı
Cennet alayı bulursun

Keçisin otlatırım
Dövenden hoplatırım
İki gözüm Bekir Ağa
(Sen benim bahşişimi verirsen )
Ben bu davulu patlatırım.

Edirne’nin Camisi
Doksan dokuz penceresi
Çok bekletme Ayşe Teyze
Yandı pilav tenceresi

 
Geri
Top