MATBAANIN BULUNMASI
İnsanlık tarihinde yazının keşfi kadar matbaanın icadı da önemli bir yer tutmaktadır. Matbaanın icadıyla kitap güçlenmiş, bilginin paylaşımı daha kolay ve ekonomik hale gelmiştir.
Hareketli parçalarla işleyen matbaayı ilk olarak Alman Johannes Gutenberg 1447 yılında icat etmiştir. Ancak bundan daha ilkel matbaaların kullanımı 8. yüzyılda Uzak Doğu'da başla- l mıştır. Bilinen ilk baskı Japonya’da yapılmıştır. İmparatoriçe [ Shotoko, Budist inancı yaymak için Budizm'in metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı ise Pi Sheng adlı bir Çinli denemiştir. Pi Sheng porselenden harfler kullanarak matbaanın gelişimine hız kazandırmıştır. Çin'de baskıya bu kadar önem verilmesinin nedeni kendi inançlarına göre kutsal olan metinlerin çoğaltılması amacıyladır.
Çin'de tahta üzerine oyulmuş işlemelerden kumaşlara çıkarılan deseni yapmak eski bir halk sanatıydı. 3. yüzyılda Çinliler yanan yağlardan ya da tahta parçalarından elde ettikleri kandil isini toplayıp bir tüpün içine yerleştirdiler. Siyah bir sıvıya dönüşen bu madde, çin mürekkebidir. Arkeolojik çalışmaıarı daha sonra matbaanın Çin'den Uy urlara geçtiğini gösterir. 1902'de Tun-Huang mağarasındaki bulunan Uygurca metin ve kitaplar Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir.
Avrupa'da ise matbaacılık özellikle 15. yüzyılda gelişmiştir. Johannes Gutenberg isimli Alman kuyumcu, metal harflerle hareketli basım tekniğini uygulamıştır. Almanya Mainz'de varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Gutenberg, ailesiyle birlikte Strassburg'a taşındıktan sonra burada zanaatkarlık yaptı. Aynı zamanda basım teknikleriyle de ilgilenmeye başladı. O dönemde kitaplar ya doğrudan elle yazılır ya da her sayfanın basımı için ayrı ayrı elle oyularak hazırlanan tahta blok kalıplar kullanılırdı. Gutenberg ise bu işlemi daha da geliştirerek her harf için ayrı kalıplar hazırladı. Bu kalıplara sıcak metal sıvı doldurup harflerin metal örneklerini çıkardı. Bu şekilde basımcı metal harfleri istediği gibi dizebiliyor, basımdan sonra saklayarak bir başka kitap için yeniden kullanabiliyordu.
Gutenberg'in bu buluşundan sonra matbaacılık yaygın ve hızla gelişen bir sektör haline geldi. Yaptığı çalışmalar için parça bulmak zorunda olan Gutenberg, 1450'de, Main/li bir engin olan Jochann Fust'la ortaklık kurdu. 1455'te bastıkları ilk kitap Latince bir kutsal kitaptı. Gutenberg Kutsal Kitabı denen bu yapıt Kırk İki Satirli Kutsal Kitap ya da Mazarin Kutsal Kitabı olarak da bilinir. Gutenberg bu çalışmalara bilgi ve birikimlerini, Fust ise sermayesini katmıştır. 1457'de Gutenberg borcunu ödeyemediği için Fust'la olan ortaklıkları bozudu ve Fust butun matbaa araç ve gereçlerine el koydu. Daha sonra Konrad Hu- mery adlı bir Alman memurun sağladığı para yardımıyla yeni bir baskı makinesi kuran Gutenberg, bir dilbilgisi kitabı, bir sözlük ve başka bazı kitaplar daha bastı. Başarıyla vürüttüğıi bu çalışmaları sırasında Gutenberg büyük zorluklara katlanmış ancak bu işten kar edememiştir. Son yıllarında iyice yoksullaşan ve gözleri bozulan Gutenberg'i, Mainz Başpiskoposu olan \as- sau Kontu sarayına alarak geçimini sağlamıştır.
Gutenberg'in buluşu kendisinden sonra da hızla yayıldı ve 15. yüzyılın sonlarına gelmeden Avrupa'da, 1000'den fazla baskı makinesi oldu. Bu basım yöntemiyle daha çok kitabın basılabil-mesi kitap fiyatlarının düşmesini sağladı. Böylece daha çok kitap okunmaya başlandı. Kitabın ve kitap okumanın yaygınlaşması, bilimsel çalışmaların gelişmesine ve bilginin daha geniş kesimlere ulaşmasına yardımcı oldu. Tüm bu nedenlerden dolayı Gutenberg'in bulduğu baskı yöntemi, fikirlerin hızlı yayılmasını, bilimsel araştırmalarının gelişmesini sağlayan, reformların yapılmasını hızlandıran önemli olaylardan biri olarak kabul edilir.
kaynak:
Nurşah Aksoy'un Tarihe Yön Veren Olaylar kitabı
İnsanlık tarihinde yazının keşfi kadar matbaanın icadı da önemli bir yer tutmaktadır. Matbaanın icadıyla kitap güçlenmiş, bilginin paylaşımı daha kolay ve ekonomik hale gelmiştir.
Hareketli parçalarla işleyen matbaayı ilk olarak Alman Johannes Gutenberg 1447 yılında icat etmiştir. Ancak bundan daha ilkel matbaaların kullanımı 8. yüzyılda Uzak Doğu'da başla- l mıştır. Bilinen ilk baskı Japonya’da yapılmıştır. İmparatoriçe [ Shotoko, Budist inancı yaymak için Budizm'in metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı ise Pi Sheng adlı bir Çinli denemiştir. Pi Sheng porselenden harfler kullanarak matbaanın gelişimine hız kazandırmıştır. Çin'de baskıya bu kadar önem verilmesinin nedeni kendi inançlarına göre kutsal olan metinlerin çoğaltılması amacıyladır.
Çin'de tahta üzerine oyulmuş işlemelerden kumaşlara çıkarılan deseni yapmak eski bir halk sanatıydı. 3. yüzyılda Çinliler yanan yağlardan ya da tahta parçalarından elde ettikleri kandil isini toplayıp bir tüpün içine yerleştirdiler. Siyah bir sıvıya dönüşen bu madde, çin mürekkebidir. Arkeolojik çalışmaıarı daha sonra matbaanın Çin'den Uy urlara geçtiğini gösterir. 1902'de Tun-Huang mağarasındaki bulunan Uygurca metin ve kitaplar Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir.
Avrupa'da ise matbaacılık özellikle 15. yüzyılda gelişmiştir. Johannes Gutenberg isimli Alman kuyumcu, metal harflerle hareketli basım tekniğini uygulamıştır. Almanya Mainz'de varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Gutenberg, ailesiyle birlikte Strassburg'a taşındıktan sonra burada zanaatkarlık yaptı. Aynı zamanda basım teknikleriyle de ilgilenmeye başladı. O dönemde kitaplar ya doğrudan elle yazılır ya da her sayfanın basımı için ayrı ayrı elle oyularak hazırlanan tahta blok kalıplar kullanılırdı. Gutenberg ise bu işlemi daha da geliştirerek her harf için ayrı kalıplar hazırladı. Bu kalıplara sıcak metal sıvı doldurup harflerin metal örneklerini çıkardı. Bu şekilde basımcı metal harfleri istediği gibi dizebiliyor, basımdan sonra saklayarak bir başka kitap için yeniden kullanabiliyordu.
Gutenberg'in bu buluşundan sonra matbaacılık yaygın ve hızla gelişen bir sektör haline geldi. Yaptığı çalışmalar için parça bulmak zorunda olan Gutenberg, 1450'de, Main/li bir engin olan Jochann Fust'la ortaklık kurdu. 1455'te bastıkları ilk kitap Latince bir kutsal kitaptı. Gutenberg Kutsal Kitabı denen bu yapıt Kırk İki Satirli Kutsal Kitap ya da Mazarin Kutsal Kitabı olarak da bilinir. Gutenberg bu çalışmalara bilgi ve birikimlerini, Fust ise sermayesini katmıştır. 1457'de Gutenberg borcunu ödeyemediği için Fust'la olan ortaklıkları bozudu ve Fust butun matbaa araç ve gereçlerine el koydu. Daha sonra Konrad Hu- mery adlı bir Alman memurun sağladığı para yardımıyla yeni bir baskı makinesi kuran Gutenberg, bir dilbilgisi kitabı, bir sözlük ve başka bazı kitaplar daha bastı. Başarıyla vürüttüğıi bu çalışmaları sırasında Gutenberg büyük zorluklara katlanmış ancak bu işten kar edememiştir. Son yıllarında iyice yoksullaşan ve gözleri bozulan Gutenberg'i, Mainz Başpiskoposu olan \as- sau Kontu sarayına alarak geçimini sağlamıştır.
Gutenberg'in buluşu kendisinden sonra da hızla yayıldı ve 15. yüzyılın sonlarına gelmeden Avrupa'da, 1000'den fazla baskı makinesi oldu. Bu basım yöntemiyle daha çok kitabın basılabil-mesi kitap fiyatlarının düşmesini sağladı. Böylece daha çok kitap okunmaya başlandı. Kitabın ve kitap okumanın yaygınlaşması, bilimsel çalışmaların gelişmesine ve bilginin daha geniş kesimlere ulaşmasına yardımcı oldu. Tüm bu nedenlerden dolayı Gutenberg'in bulduğu baskı yöntemi, fikirlerin hızlı yayılmasını, bilimsel araştırmalarının gelişmesini sağlayan, reformların yapılmasını hızlandıran önemli olaylardan biri olarak kabul edilir.
kaynak:
Nurşah Aksoy'un Tarihe Yön Veren Olaylar kitabı