gülüşüm
Uzman
Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt'tendir.
...Abdullah b. Mesud (r.a.) dan; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
...Biz öyle bir ev halkıyız ki; Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.
Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve darbe maruz kalacaklardır.
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 14
.
Bütün enbiya (a.s.) ve evliya (r.a.) Allah-u Teala'nın gönderdiği dini tebliğ etmek ve yaymak yüzünden insanlar tarafindan anlaşılamamış, onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır.
Allahu alem Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi (a.r.) de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacaktır. Aşağıdaki peygamberimizin hadisi böyle bir durumu "Mehdi'nin biat sırasında kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir.
Naim b. Hammad Hz.Ali'den (r.a.) rivayet etmiştir:
...Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildigi bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun ehl-i beyti çok belalar gördü, ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık."
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 55
Resulullah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
- Dininde kavi, güçlü olanın başına gelecek belalar büyük olur.(1)
-Hak Teala bir kulunu sever veya kendine yaklaştırmak isterse, üzerine bela ve musibetleri ardı ardına gönderir.(2)
-Hak Teala bir kimseye bir hayır diledimi, ona bela ve musibet verir (3)
(1) Ibni Hibban (2) Ibni Ebi'd Dünya (3) Imam Malik ve Buhari
Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u fethedecek Hz.Mehdi (a.r.) ve yardımcılarında, fetihten önceki devrede hastalık sıkıntı ve üzüntülerin bulunacağı ve daha sonra bu sıkıntının kaldırılacağı bildirilmektedir.
Allah Konstantiniyye'yi (Istanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak
Kıyamet Alametleri, 181
İşari manada ayet mealleri:
6/34- "Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler..."
44/14- Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."
51/52- İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
23/25- "O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."
26/29- (Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım."
33/69- Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti.
37/97- Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın."
68/51- O inkar edenler, zikri (Kur'an'i) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.
46/35- Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme..."
...Abdullah b. Mesud (r.a.) dan; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
...Biz öyle bir ev halkıyız ki; Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.
Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve darbe maruz kalacaklardır.
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 14
.
Bütün enbiya (a.s.) ve evliya (r.a.) Allah-u Teala'nın gönderdiği dini tebliğ etmek ve yaymak yüzünden insanlar tarafindan anlaşılamamış, onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır.
Allahu alem Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi (a.r.) de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacaktır. Aşağıdaki peygamberimizin hadisi böyle bir durumu "Mehdi'nin biat sırasında kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir.
Naim b. Hammad Hz.Ali'den (r.a.) rivayet etmiştir:
...Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildigi bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun ehl-i beyti çok belalar gördü, ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık."
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 55
Resulullah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
- Dininde kavi, güçlü olanın başına gelecek belalar büyük olur.(1)
-Hak Teala bir kulunu sever veya kendine yaklaştırmak isterse, üzerine bela ve musibetleri ardı ardına gönderir.(2)
-Hak Teala bir kimseye bir hayır diledimi, ona bela ve musibet verir (3)
(1) Ibni Hibban (2) Ibni Ebi'd Dünya (3) Imam Malik ve Buhari
Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u fethedecek Hz.Mehdi (a.r.) ve yardımcılarında, fetihten önceki devrede hastalık sıkıntı ve üzüntülerin bulunacağı ve daha sonra bu sıkıntının kaldırılacağı bildirilmektedir.
Allah Konstantiniyye'yi (Istanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak
Kıyamet Alametleri, 181
İşari manada ayet mealleri:
6/34- "Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler..."
44/14- Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."
51/52- İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
23/25- "O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."
26/29- (Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım."
33/69- Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti.
37/97- Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın."
68/51- O inkar edenler, zikri (Kur'an'i) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.
46/35- Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme..."