çılgınım_www
Forum Tutkunu
Merhaba Karanlık Dünyam ;
İçimde garip bir his var… Avuçlarımın içi durup dururken terliyor ve gözlerim yanıyor… Anlam veremediğim gözyaşlarım gözlerimden akıyor… Odamın ahşap penceresinden gözlerimi, bomboş sokağa uzattığımda ıslak yollar, dökülmüş sarı yapraklar ve sinsi karanlık uzanıyor bana doğru… Artık hiç düşünmeden ,içimden geçenleri konuşacağım.Ağlamamak için yıllardır tuttuğum gözyaşlarımı artık tutmayacağım ve birikmiş yıllarımı dökeceğim gözlerimin altına… Ne diyebilirim ki sana Ey içimdeki karanlık dünya !!! Seni bir paçavra gibi attım karanlık sokaklara ,sen hala ısrarla içimde misin yoksa ! Yoooo! Hayır; ben seni içimdeki benden attıkça geri geliyorsun, üstelik bir öncekinden daha da büyüyerek intikam alırcasına geri geliyorsun içimdeki bana… Sen geldikçe ben sana inat gülümsüyorum hayata… Bilirsin ; gülmek , eğlenmek , sevmek , sevilmek , aşk, meşk hepsini yaşıyorum doyasıya… Sırf sana inat yutuyorum gözyaşlarımı…
Biliyorum… ! Evet ; haklısın ! Boş avuntular bunlar… Sadece, yenilmediğimi düşünmek rahatlatıyor beni… İşte bu yüzden avuntularımla kandırıyorum kendimi… Ve içimdeki seni sessizliğe boğuyorum… bırakıyorum çıkmazlara …
Merhaba Sessizlik ;
Ne diyor bu insanlar …? Öylece sessizliğin içinde ne fısıldıyorlar…? Bende duymak,bilmek istiyorum . Acaba benim hakkımda mı konuşuyorlar??? Varsayalım ki konuşuyorlar… benim bu durumda BANANE mi demem gerekiyordu … yoksa gidip yanlarına gözüme en güçsüz olanını kestirip yakasından tutarak : benim hakkımda ne konuşuyorsunuz diye sormam mı gerekiyordu… Yooo yooo !!! hayır; bu büsbütün ön yargı olurdu … Ama neden herkes konuşuyorve neden ben yanlış anlıyorum … Acaba sessizlik mi çöktü içime ben konuşmuyorum diye mi bütün bu olanlar …! Yoksa sırf bu yüzden yanlış anlaşılan benmiydim… Susuyorum… sessizlik sırf senin yüzünden susuyorum … Çaresiz değilim ama tek çarem susmak…
Merhaba Suskunluğum;
Çok işe yarıyorsun afferim sana…hep böyle devam et…hep içimde bir yerlerde varol…
Hiçbir zaman terk etme beni… Özellikle savunmasız kaldığım zamanlarda yetiş imdadıma…
Seni seviyorum ama bazen canımı çok sıkıyorsun… sıkıyorsun çünkü en konuşmak istediğim ve konuşmaya en çok ihtiyaç duyduğum anda susturuyorsun beni… ve tabi gözyaşlarımı da susturuyorsun zaman zaman…
Merhaba Zaman;
Hatırlar mısın senden bir kere durmanı istemiştim… Ama n’oldu sonrasında… asi geldin bana…Hatta ben dur dedikçe sen inadına daha hızlı gittin… İsyan edemem varlığına…sen de nimetsin benim için…Ancak kınıyorum seni çünkü sen yoluna devam ettikçe ben bir adım daha yaşlanıyorum…Yorgunum anlasana Ey gençliğime susamış zaman! seninle mücadele etmekten yorgunum.Artık gençliğimi isteme,çocukluğumu aldığın gibi gençliğimi de alma benden…Ama ne desem boş çünkü sen akıp gitmektesin…
Gitmektesin…
Avuçlarımdan gittiğin gibi gözlerimden de gitmektesin…Sana ellerimi uzattıkça,seni istedikçe,seni aradıkça sen gitmektesin kaybolurcasına…
İçimde garip bir his var… Avuçlarımın içi durup dururken terliyor ve gözlerim yanıyor… Anlam veremediğim gözyaşlarım gözlerimden akıyor… Odamın ahşap penceresinden gözlerimi, bomboş sokağa uzattığımda ıslak yollar, dökülmüş sarı yapraklar ve sinsi karanlık uzanıyor bana doğru… Artık hiç düşünmeden ,içimden geçenleri konuşacağım.Ağlamamak için yıllardır tuttuğum gözyaşlarımı artık tutmayacağım ve birikmiş yıllarımı dökeceğim gözlerimin altına… Ne diyebilirim ki sana Ey içimdeki karanlık dünya !!! Seni bir paçavra gibi attım karanlık sokaklara ,sen hala ısrarla içimde misin yoksa ! Yoooo! Hayır; ben seni içimdeki benden attıkça geri geliyorsun, üstelik bir öncekinden daha da büyüyerek intikam alırcasına geri geliyorsun içimdeki bana… Sen geldikçe ben sana inat gülümsüyorum hayata… Bilirsin ; gülmek , eğlenmek , sevmek , sevilmek , aşk, meşk hepsini yaşıyorum doyasıya… Sırf sana inat yutuyorum gözyaşlarımı…
Biliyorum… ! Evet ; haklısın ! Boş avuntular bunlar… Sadece, yenilmediğimi düşünmek rahatlatıyor beni… İşte bu yüzden avuntularımla kandırıyorum kendimi… Ve içimdeki seni sessizliğe boğuyorum… bırakıyorum çıkmazlara …
Merhaba Sessizlik ;
Ne diyor bu insanlar …? Öylece sessizliğin içinde ne fısıldıyorlar…? Bende duymak,bilmek istiyorum . Acaba benim hakkımda mı konuşuyorlar??? Varsayalım ki konuşuyorlar… benim bu durumda BANANE mi demem gerekiyordu … yoksa gidip yanlarına gözüme en güçsüz olanını kestirip yakasından tutarak : benim hakkımda ne konuşuyorsunuz diye sormam mı gerekiyordu… Yooo yooo !!! hayır; bu büsbütün ön yargı olurdu … Ama neden herkes konuşuyorve neden ben yanlış anlıyorum … Acaba sessizlik mi çöktü içime ben konuşmuyorum diye mi bütün bu olanlar …! Yoksa sırf bu yüzden yanlış anlaşılan benmiydim… Susuyorum… sessizlik sırf senin yüzünden susuyorum … Çaresiz değilim ama tek çarem susmak…
Merhaba Suskunluğum;
Çok işe yarıyorsun afferim sana…hep böyle devam et…hep içimde bir yerlerde varol…
Hiçbir zaman terk etme beni… Özellikle savunmasız kaldığım zamanlarda yetiş imdadıma…
Seni seviyorum ama bazen canımı çok sıkıyorsun… sıkıyorsun çünkü en konuşmak istediğim ve konuşmaya en çok ihtiyaç duyduğum anda susturuyorsun beni… ve tabi gözyaşlarımı da susturuyorsun zaman zaman…
Merhaba Zaman;
Hatırlar mısın senden bir kere durmanı istemiştim… Ama n’oldu sonrasında… asi geldin bana…Hatta ben dur dedikçe sen inadına daha hızlı gittin… İsyan edemem varlığına…sen de nimetsin benim için…Ancak kınıyorum seni çünkü sen yoluna devam ettikçe ben bir adım daha yaşlanıyorum…Yorgunum anlasana Ey gençliğime susamış zaman! seninle mücadele etmekten yorgunum.Artık gençliğimi isteme,çocukluğumu aldığın gibi gençliğimi de alma benden…Ama ne desem boş çünkü sen akıp gitmektesin…
Gitmektesin…
Avuçlarımdan gittiğin gibi gözlerimden de gitmektesin…Sana ellerimi uzattıkça,seni istedikçe,seni aradıkça sen gitmektesin kaybolurcasına…