Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye Ekonomisinin 2010 Yılı Ortalarına Doğru Bugünkü Noktadan Daha İyi Bir Durumda Olacağını Söyledi. Piyasalardaki Canlanmanın İşaretlerini Aldıklarını Belirten Yılmaz, "Ancak, Bunun Kademeli ve Zayıf Olacağını Ölçüyoruz.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 2010 yılı ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iyi bir durumda olacağını söyledi. Piyasalardaki canlanmanın işaretlerini aldıklarını belirten Yılmaz, "Ancak, bunun kademeli ve zayıf olacağını ölçüyoruz. Dışarıdan ikinci bir dalgalanma gelmezse, 2010 ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iye bir noktada olacağımızı söyleyebiliriz." dedi. Yılmaz, Türk ekonomisinin Çin ve Hindistan gibi durgunluktan erken çıkan ülkeler arasında olduğunun altını çizdi.
Yılmaz, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Dünya gazetesi işbirliğiyle Eskişehir Anemon Otel'de düzenlenen, "Para Politikaları" konulu konferansta konuştu. Türkiye'de açıklanan ekonomik verilerin ülkede iktisadi faaliyetlerin toparlanmaya başladığının en önemli göstergesi olduğunu belirten Başkan Yılmaz, bankaların kredi verme iştahında kayda değer artış gözlendiğini, finansal koşullardaki sıkılığın azaldığını kaydetti.
İşgücü piyasasında da sınırlı ölçüde iyileşme görülmekte olduğunu, 2008 yılı Kasım ayından bu yana sürdürülen faiz indirimlerinin etkisinin ekonomide iyi yönde olduğunu dikkat çeken Başkan Yılmaz, "Küresel risk algılamalarındaki desteğiyle önümüzdeki dönemde kredi kanalının toplam talebe olan esnekliğinin artacağını değerlendiriyoruz. Bununla birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını tahmin ediyoruz." dedi.
Özel tüketim talebinde gözlenen belirgin artışın dönemsel teşviklerden kaynaklanan kısmi bir canlanmayı yansıtmakta olduğuna dikkat çeken Yılmaz, ikinci çeyrekte kayda değer yükselişten sonra, daha zayıf bir seyir izlemesinin beklendiğine işaret etti.
"BANKALAR HENÜZ SAĞLIĞINA KAVUŞMADI"
Piyasaların likiditeye boğulduğunu, ancak bütün bunlara rağmen özellikle bankaların istenilen ölçüde sermayelendirilemediğinin altını çizen Başkan Yılmaz şöyle devam etti: "Bankaların yeterli sıhhat ve sağlığına kavuşturulmadığı ortadır. Kredi piyasalarında sıkıntı devam ediyor. Bu kredi piyasalarındaki sıkılık bir şekilde, kredi kanalıyla ticaret kanalıyla etkilenmeye çalışılacak. Türkiye açısındaki dış cephedeki gelişmeler bizim için çok önemlidir. İçerideki canlanmanın işaretlerini alıyoruz. Ancak, bunun kademeli ve zayıf olacağını ölçüyoruz. 2010 ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iye bir noktada olacağımızı söyleyebiliriz. Önemli bir işaret var. İkinci bir dalga gelmezse. İkinci dalga gelirse her şey değişir."
TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇİN VE HİNDİSTAN GİBİ DURGUNLUKTAN ERKEN ÇIKAN ÜLKELER ARASINDA
Dünyada, risk algılaması ve likidite anlamında bir rahatlamanın söz konusu olduğunu kaydeden Yılmaz, ''Dünyadaki büyümeye bakıldığında, sanayi üretimi gibi göstergeler küresel ekonominin hala zayıf olduğuna işaret ediyor. Küçülme eğiliminin azalmaya başlamasına karşın ciddi toparlanmadan söz etmek için erken diye düşünüyoruz. Endekslere bakıldığında Türkiye ekonomisi Çin ve Hindistan gibi durgunluktan erken çıkan ülkeler arasında yer aldı. Küresel risk algılamalarındaki toparlanmanın Türkiye'deki piyasalara da olumlu yansıdığını görüyoruz. Bu gelişmeyi döviz ve reel faiz oranlarında, Türk Lirası'nın Dolar karşısındaki değerinde görebiliyoruz." diye konuştu.
Finansal istikrar açısından bakıldığında geçen sürede yapılan düzenlemeler sonucu Türkiye'nin, yaşanan oynaklıklardan az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını anlatan Yılmaz, kredi notlarının da Türkiye'de hala yatırım yapılabilir özelliği taşıdığını hatırlattı.
TÜRK LİRASI DEĞERLENMEYE BAŞLADI
Yılmaz, finansal istikrar açısından kurlara bakıldığında Türk Lirası'nın yeniden değerlenmeye başladığının görüldüğünü dile getirdi.
İhracatçılarda Türk Lirası'nın değerli olması nedeniyle bazı tedirginliklerin olduğunun altını çizen Yılmaz, şu anda yaşanan hususun tamamen dolar-euro paritesindeki değişkenliklerden kaynaklandığını ifade etti. Yılmaz, "Şu anda Türkiye'de risk algılanması olumluya doğru gidiyor. Yatırım açısından da olumlu görünüyor. Bu paritedeki değişkenlerde Dolar aşağı giderken euro ve TL neredeyse aynı gidiyor. Bu, Dolar euro paritesinden kaynaklanan olgu. Türk Lirası'nda bir miktar değerlenme söz konusu.'' (CİHAN)
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 2010 yılı ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iyi bir durumda olacağını söyledi. Piyasalardaki canlanmanın işaretlerini aldıklarını belirten Yılmaz, "Ancak, bunun kademeli ve zayıf olacağını ölçüyoruz. Dışarıdan ikinci bir dalgalanma gelmezse, 2010 ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iye bir noktada olacağımızı söyleyebiliriz." dedi. Yılmaz, Türk ekonomisinin Çin ve Hindistan gibi durgunluktan erken çıkan ülkeler arasında olduğunun altını çizdi.
Yılmaz, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Dünya gazetesi işbirliğiyle Eskişehir Anemon Otel'de düzenlenen, "Para Politikaları" konulu konferansta konuştu. Türkiye'de açıklanan ekonomik verilerin ülkede iktisadi faaliyetlerin toparlanmaya başladığının en önemli göstergesi olduğunu belirten Başkan Yılmaz, bankaların kredi verme iştahında kayda değer artış gözlendiğini, finansal koşullardaki sıkılığın azaldığını kaydetti.
İşgücü piyasasında da sınırlı ölçüde iyileşme görülmekte olduğunu, 2008 yılı Kasım ayından bu yana sürdürülen faiz indirimlerinin etkisinin ekonomide iyi yönde olduğunu dikkat çeken Başkan Yılmaz, "Küresel risk algılamalarındaki desteğiyle önümüzdeki dönemde kredi kanalının toplam talebe olan esnekliğinin artacağını değerlendiriyoruz. Bununla birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını tahmin ediyoruz." dedi.
Özel tüketim talebinde gözlenen belirgin artışın dönemsel teşviklerden kaynaklanan kısmi bir canlanmayı yansıtmakta olduğuna dikkat çeken Yılmaz, ikinci çeyrekte kayda değer yükselişten sonra, daha zayıf bir seyir izlemesinin beklendiğine işaret etti.
"BANKALAR HENÜZ SAĞLIĞINA KAVUŞMADI"
Piyasaların likiditeye boğulduğunu, ancak bütün bunlara rağmen özellikle bankaların istenilen ölçüde sermayelendirilemediğinin altını çizen Başkan Yılmaz şöyle devam etti: "Bankaların yeterli sıhhat ve sağlığına kavuşturulmadığı ortadır. Kredi piyasalarında sıkıntı devam ediyor. Bu kredi piyasalarındaki sıkılık bir şekilde, kredi kanalıyla ticaret kanalıyla etkilenmeye çalışılacak. Türkiye açısındaki dış cephedeki gelişmeler bizim için çok önemlidir. İçerideki canlanmanın işaretlerini alıyoruz. Ancak, bunun kademeli ve zayıf olacağını ölçüyoruz. 2010 ortalarına doğru bugünkü noktadan daha iye bir noktada olacağımızı söyleyebiliriz. Önemli bir işaret var. İkinci bir dalga gelmezse. İkinci dalga gelirse her şey değişir."
TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇİN VE HİNDİSTAN GİBİ DURGUNLUKTAN ERKEN ÇIKAN ÜLKELER ARASINDA
Dünyada, risk algılaması ve likidite anlamında bir rahatlamanın söz konusu olduğunu kaydeden Yılmaz, ''Dünyadaki büyümeye bakıldığında, sanayi üretimi gibi göstergeler küresel ekonominin hala zayıf olduğuna işaret ediyor. Küçülme eğiliminin azalmaya başlamasına karşın ciddi toparlanmadan söz etmek için erken diye düşünüyoruz. Endekslere bakıldığında Türkiye ekonomisi Çin ve Hindistan gibi durgunluktan erken çıkan ülkeler arasında yer aldı. Küresel risk algılamalarındaki toparlanmanın Türkiye'deki piyasalara da olumlu yansıdığını görüyoruz. Bu gelişmeyi döviz ve reel faiz oranlarında, Türk Lirası'nın Dolar karşısındaki değerinde görebiliyoruz." diye konuştu.
Finansal istikrar açısından bakıldığında geçen sürede yapılan düzenlemeler sonucu Türkiye'nin, yaşanan oynaklıklardan az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını anlatan Yılmaz, kredi notlarının da Türkiye'de hala yatırım yapılabilir özelliği taşıdığını hatırlattı.
TÜRK LİRASI DEĞERLENMEYE BAŞLADI
Yılmaz, finansal istikrar açısından kurlara bakıldığında Türk Lirası'nın yeniden değerlenmeye başladığının görüldüğünü dile getirdi.
İhracatçılarda Türk Lirası'nın değerli olması nedeniyle bazı tedirginliklerin olduğunun altını çizen Yılmaz, şu anda yaşanan hususun tamamen dolar-euro paritesindeki değişkenliklerden kaynaklandığını ifade etti. Yılmaz, "Şu anda Türkiye'de risk algılanması olumluya doğru gidiyor. Yatırım açısından da olumlu görünüyor. Bu paritedeki değişkenlerde Dolar aşağı giderken euro ve TL neredeyse aynı gidiyor. Bu, Dolar euro paritesinden kaynaklanan olgu. Türk Lirası'nda bir miktar değerlenme söz konusu.'' (CİHAN)
