Mevlana'nın bilinen güzel sözleri

  • Konuyu açan Konuyu açan CeBuR
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

CeBuR

[maximum hokeli]
Özel üye
Sevgide güneş gibi ol,
Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
Hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol.
Öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründügün gibi ol.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.
Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.
Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.
Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.
Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamaesından ileri gelir.
Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır.
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır.
Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.
Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar
Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir.
Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.
O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
Genişlik, sabırdan doğar.
Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur.
Kıskançlık ateşten meydana gelir.

*Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...

MEVLANA
 

En güzel ve anlamlı Mevlana sözleri​

Hoşgörü ve başarın sembolü olarak bilinen Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin vefatının 745. yıl dönümü ülkemizin dört bir yanında etkinliklerle anılmaya devam ediyor. Birbirinden anlamlı ve 13. yüzyılın en önemli şair ve mutasavvıfı olan Mevlana'nın en güzel ve anlamlı sözlerini bir araya getirdik. İşte Mevlânâ'nın en anlamlı sözleri...

Asıl ismi Muhammed Celaleddin olan Mevlana, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde dünyaya gelmiştir. Hoşgörü ve barışın sembolü olarak adlandırılan Mevlana, yüzyıllarca hoşgörünün öncüsü ve din bilginidir. Çok eski zamanlarda Diyarı Rum olan Anadolu' nun vilayetinden Konya' da uzun süre ikamet ettiği için Mevlana Rumi denilmiştir. Mevlana ise efendimiz anlamını taşımaktadır. Yüce gönüllü, güzel fikirli olan Mevlana hazretleri, Şems tebrizi ile tanışmasının bir soru ile başladığı bazı kaynaklarda açıkça belirtilmiştir. İlk karşılaşmalarında Şems' in Mevlana' ya Bayezid' i Bistami ile Hz. Peygamberi kıyaslayan bir soru sorulduğunda Mevlana' nın vermiş olduğu cevabı çok beğenerek Mevlana ile kucaklaştığı belirtilmiştir. Bu güzel gönüllü Mevlana'nın birbirinden önemli ve değerli sözleri de bulunmaktadır. Örneğin en meşhur sözü "Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel" dir.

- Dediler ki: Gözden ırаk olаn gönülden de ırаk olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırаk olsа ne olur?
  • Bir günah işlediğinde hemen tövbe et. İnsan suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur.
  • Birini seviyorsanız O'nu Allahtan isteyin. Kalpler Allah'ın Elindedir.
  • Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
  • Minarеdеn düşеnin parçası bulunur, bulunur da; Gönüldеn düşеnin parçası bulunmaz.
- Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil.
  • Güzeli güzel yapan ‘edep’tir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.
  • Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana ya da yazık olur adabına.
  • Neyi ararsan o olursun. Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.
  • Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.
 
Bir Can var, Canında O Canı ara..! Beden dağındaki, gizli mücevheri ara..! Ey yürüyüp giden dost, bütün gücünle ara..! Ama dışarıda değil, aradığını kendi içinde ara..! Hz. Mevlana
 
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım...
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
öğrendim...

(Hz.Mevlana
 
Susuyorum, cümlelerim küsüyor yalan dünyaya bekliyorum. Sabredenlerden olmak muradıyla."

Mevlana
 
Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir. Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen!
 
Geri
Top