Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
Yabancı Dil Eğitimi-The Foreign Language Education
Pratik İngilizce - Practical English
Meyvelerin İngilizce Okunuşu ve Örnek Cümleler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="yesim434" data-source="post: 1105007" data-attributes="member: 41"><p><strong>Greyfurt:</strong> Grapefruit /greypfrut/</p><p></p><p>“I don’t like eating grapefruit because it is very sour.”</p><p></p><p>“Çok ekşi olduğu için greyfurt yemeyi sevmiyorum.”</p><p></p><p><strong>Kumkat:</strong> Kumquat /kamquvat/ </p><p></p><p>“Kumquat is an orange fruit and it resembles a small orange.”</p><p></p><p>“Kumkat turuncu bir meyvedir ve küçük bir portakala benzer.”</p><p></p><p><strong>Karpuz:</strong> Watermelon /votırmelın/</p><p></p><p>“Watermelon grows in summer.”</p><p></p><p>“Karpuz yazın yetişir.”</p><p></p><p><strong>Kavun:</strong> Melon /melın/</p><p></p><p>“How many kilos is this melon?”</p><p></p><p>“Bu kavun kaç kilo?”</p><p></p><p><strong>Hindistan Cevizi:</strong> Coconut /kukınat/</p><p></p><p>“I have never drank any coconut milk before.”</p><p></p><p>“Daha önce hiç hindistan cevizi sütü içmedim.”</p><p></p><p><strong>Kivi:</strong> Kiwi /kiwi*/ *okunuştaki ‘w’ sesi ıslık çalarkenki dudak hareketi gibi çıkarılır</p><p></p><p>“Don’t put any kiwi in the fruit salad, please.”</p><p></p><p>“Meyve salatasının içine kivi koymayın lütfen.”</p><p></p><p><strong>Kayısı:</strong> Apricot /eyprikat/</p><p></p><p>“I have allergy to apricots.”</p><p></p><p>“Kayısıya alerjim var.”</p><p></p><p><strong>Şeftali:</strong> Peach /piiç/</p><p></p><p>“Can you give me some peach juice?”</p><p></p><p>“Bana biraz şeftali suyu verir misin?</p><p></p><p><strong>Erik:</strong> Plum /pılam/</p><p></p><p>“Ripe plums fall off the tree.”</p><p></p><p>“Olgunlaşmış erikler ağaçtan dökülür.”</p><p></p><p><strong>Çilek:</strong> Strawberry /sıtroberi/</p><p></p><p>“When I was a child, I loved strawberry yogurt.”</p><p></p><p>“Ben çocukken, çilekli yoğurda bayılırdım.”</p><p></p><p><strong>Frambuaz:</strong> Raspberry /rezberi/</p><p></p><p>“I will buy a raspberry cake for my birthday.”</p><p></p><p><strong>Kiraz:</strong> Cherry /çeri/</p><p></p><p>“Can you put some cherry in the fruit salad?”</p><p></p><p>“Meyve salatasına biraz kiraz koyar mısın?</p><p></p><p><strong>Vişne:</strong> Sour cherry /savur çeri/</p><p></p><p>“Don’t put any sour cherry in the fruit salad.”</p><p></p><p>“Meyve salatasına vişne koyma.” </p><p></p><p><strong>Kurt Üzümü:</strong> Goji Berry /gouci beri/</p><p></p><p>“Where did you buy these goji berries?”</p><p></p><p>“Bu kurt üzümlerini nerden aldın?</p><p></p><p><strong>Mango:</strong> Mango /mengo/</p><p></p><p>“How many mangoes do you want?”</p><p></p><p>“Kaç tane mango istersin?”</p><p></p><p><strong>Avokado:</strong> Avocado /avıkado/</p><p></p><p>“You should eat an avocado every morning if you want to lose weight.”</p><p></p><p>“Kilo vermek istiyorsan her sabah avokado yemelisin.”</p><p></p><p><strong>Nektarin:</strong> Nectarine /nektırin/</p><p></p><p>“Nectarines are just like plums and peaches.”</p><p></p><p>“Nektarinler erik ve şeftalilere benziyor.”</p><p></p><p><strong>Karadut:</strong> Black Mulberry /bılek malberi/</p><p></p><p>“Black mulberries are a source of vitamin C.”</p><p></p><p>“Karadut C vitamini kaynağıdır.”</p><p></p><p><strong>Böğürtlen:</strong> Blackberry /bılekberi/</p><p></p><p>“A blackberry pie sounds good.”</p><p></p><p>“Bir dilim böğürtlenli tart kulağa hoş geliyor.”</p><p></p><p><strong>Yabanmersini:</strong> Blueberries /buluberiiz/</p><p></p><p>“Blueberries are low in calories.”</p><p></p><p>“Yabanmersini kalorisi düşüktür.”</p><p></p><p><strong>Kızılcık:</strong> Cranberry /kırenberi/</p><p></p><p>“Is there any cranberry juice in the fridge?”</p><p></p><p>“Buzdolabında kızılcık suyu var mı?”</p><p></p><p><strong>Nar:</strong> Pomegranate /pamıgrenit/</p><p></p><p>“It is hard to peel a pomegranate.”</p><p></p><p>“Bir narı soymak zordur.”</p><p></p><p><strong>İncir:</strong> Fig /fig/</p><p></p><p>“Do you want black figs or green figs?”</p><p></p><p>“Kara incirlerden mi yeşil incirlerden mi istiyorsun?</p><p></p><p><strong>Limon:</strong> Lemon /lemın/</p><p></p><p>“Can you squeeze some lemon in the salad?”</p><p></p><p>“Salataya biraz limon sıkar mısın?”</p><p></p><p><strong>Misket limonu:</strong> Lime /laym/</p><p></p><p>“I would like to drink lime soda”</p><p></p><p>“Misket limonlu soda içmek istiyorum.”</p><p></p><p><strong>Ayva:</strong> Quince /kuins/</p><p></p><p>“She wanted two slices of quinces from her father.”</p><p></p><p>“Babasından iki dilim ayva istedi.”</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="yesim434, post: 1105007, member: 41"] [B]Greyfurt:[/B] Grapefruit /greypfrut/ “I don’t like eating grapefruit because it is very sour.” “Çok ekşi olduğu için greyfurt yemeyi sevmiyorum.” [B]Kumkat:[/B] Kumquat /kamquvat/ “Kumquat is an orange fruit and it resembles a small orange.” “Kumkat turuncu bir meyvedir ve küçük bir portakala benzer.” [B]Karpuz:[/B] Watermelon /votırmelın/ “Watermelon grows in summer.” “Karpuz yazın yetişir.” [B]Kavun:[/B] Melon /melın/ “How many kilos is this melon?” “Bu kavun kaç kilo?” [B]Hindistan Cevizi:[/B] Coconut /kukınat/ “I have never drank any coconut milk before.” “Daha önce hiç hindistan cevizi sütü içmedim.” [B]Kivi:[/B] Kiwi /kiwi*/ *okunuştaki ‘w’ sesi ıslık çalarkenki dudak hareketi gibi çıkarılır “Don’t put any kiwi in the fruit salad, please.” “Meyve salatasının içine kivi koymayın lütfen.” [B]Kayısı:[/B] Apricot /eyprikat/ “I have allergy to apricots.” “Kayısıya alerjim var.” [B]Şeftali:[/B] Peach /piiç/ “Can you give me some peach juice?” “Bana biraz şeftali suyu verir misin? [B]Erik:[/B] Plum /pılam/ “Ripe plums fall off the tree.” “Olgunlaşmış erikler ağaçtan dökülür.” [B]Çilek:[/B] Strawberry /sıtroberi/ “When I was a child, I loved strawberry yogurt.” “Ben çocukken, çilekli yoğurda bayılırdım.” [B]Frambuaz:[/B] Raspberry /rezberi/ “I will buy a raspberry cake for my birthday.” [B]Kiraz:[/B] Cherry /çeri/ “Can you put some cherry in the fruit salad?” “Meyve salatasına biraz kiraz koyar mısın? [B]Vişne:[/B] Sour cherry /savur çeri/ “Don’t put any sour cherry in the fruit salad.” “Meyve salatasına vişne koyma.” [B]Kurt Üzümü:[/B] Goji Berry /gouci beri/ “Where did you buy these goji berries?” “Bu kurt üzümlerini nerden aldın? [B]Mango:[/B] Mango /mengo/ “How many mangoes do you want?” “Kaç tane mango istersin?” [B]Avokado:[/B] Avocado /avıkado/ “You should eat an avocado every morning if you want to lose weight.” “Kilo vermek istiyorsan her sabah avokado yemelisin.” [B]Nektarin:[/B] Nectarine /nektırin/ “Nectarines are just like plums and peaches.” “Nektarinler erik ve şeftalilere benziyor.” [B]Karadut:[/B] Black Mulberry /bılek malberi/ “Black mulberries are a source of vitamin C.” “Karadut C vitamini kaynağıdır.” [B]Böğürtlen:[/B] Blackberry /bılekberi/ “A blackberry pie sounds good.” “Bir dilim böğürtlenli tart kulağa hoş geliyor.” [B]Yabanmersini:[/B] Blueberries /buluberiiz/ “Blueberries are low in calories.” “Yabanmersini kalorisi düşüktür.” [B]Kızılcık:[/B] Cranberry /kırenberi/ “Is there any cranberry juice in the fridge?” “Buzdolabında kızılcık suyu var mı?” [B]Nar:[/B] Pomegranate /pamıgrenit/ “It is hard to peel a pomegranate.” “Bir narı soymak zordur.” [B]İncir:[/B] Fig /fig/ “Do you want black figs or green figs?” “Kara incirlerden mi yeşil incirlerden mi istiyorsun? [B]Limon:[/B] Lemon /lemın/ “Can you squeeze some lemon in the salad?” “Salataya biraz limon sıkar mısın?” [B]Misket limonu:[/B] Lime /laym/ “I would like to drink lime soda” “Misket limonlu soda içmek istiyorum.” [B]Ayva:[/B] Quince /kuins/ “She wanted two slices of quinces from her father.” “Babasından iki dilim ayva istedi.” [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
Yabancı Dil Eğitimi-The Foreign Language Education
Pratik İngilizce - Practical English
Meyvelerin İngilizce Okunuşu ve Örnek Cümleler
Top