Midemiz Yiyecekleri Yeme Sırasına Göre mi Sindirir?
Sindirim sistemimizin yiyecekleri hangi sıra ile sindirdiğini hiç merak ettiniz mi? Yiyecekler yediğimiz sıra ile mi sindirilir yoksa sindirim süreçleri farklı olduğundan farklı bir sıra mı uygular? Sindirim sistemi gerçekte nasıl çalışır?İlk Isırık
Sindirim sürecimiz ağzımıza besini attığımız anda başlar. Tükürük bezleri tarafından üretilen tükürük, gıdalardaki nişastayı parçalayan amilaz adı verilen enzimlere sahiptir. Bunun yanı sıra yağları parçalayan lipaz adı verilen bir enzim daha vardır. Sonuç olarak tükürükte var olan kimyasal parçalayıcılara, çenemizin mekanik hareketi eşlik eder ve ve ağzımıza attığımız lokma yutulmaya hazır hale gelir ve buna bolus adı verilir.Üç Temel Aşama
Sefalik (başla ilgili) evre; yeme düşüncesi ile başlar, çiğneme ve tat alma ile devam eder. Düşünceler ve dokusal duyular; medulla oblongata (soğanilik)’ya kaydedilir. Medulla oblongata, vagus siniri yoluyla mide hücrelerini uyarır böylece enzimler, hormonlar ve diğer salgılar salınır.Mide evresi; yiyeceğin mideye girmesi ile başlar. Mide kasları ve mide salgıları ile yiyecek karıştırılır ve parçalanır.
Bağırsak evresi; son aşama bağırsak evresidir. Mide, yiyecekleri sert bir şekilde döndürdüğü için, pilorik sfinkter (ince bağırsak ve midenin birleşme noktasında bulunur), yiyeceklerin bir kısmının ince bağırsaktan geçmesine izin verir. Asidik kimüs ve kimüsteki yağ damlacıkların karşılaşması sonucunda ince bağırsağın ilk bölümü olan onikiparmak bağırsağı, midenin boşalmasını sağlayan hormonların salgılanmasını tetikler.
Mide
Sindirim sürecinin büyük bölümü midede meydana gelir. Midemizde pepsinojen gibi pek çok enzim salgılanır. Pepsinojen gıda bileşenlerini peptidlere ayırır. Ayrıca midemiz gastrin gibi hormonlar üretir. Bunlar da midenin hareketini artırır. Sanıldığı gibi sindirimde midedeki parietal/oksi hücreler tarafından salgılanan hidroklorik asit çok önemli bir fonksiyona sahip değildir. Hidroklorik asit, temelde iki amaca hizmet eder: Yiyecekle gelen patojenleri öldürmek ve midenin düşük pH’ına uyum sağlamayan tükürük enzimlerini etkisiz kılmak.Midenin esas işi karıştırmaktır. Örneğin bir hamburger yedikten hemen sonra bir de tatlı yedik diyelim; bu durumda midemiz bu ikisini birbirinden ayırt edilmeyecek şekilde birbirine karıştıracaktır. Midenin kasları öylesine güçlüdür ki içindeki yiyecekleri adeta yayık gibi çalkalayarak kimüs (yemeklerin mide öz suyuyla karıştıktan sonra aldığı hal) haline getirir.
İnce Bağırsak
Kimüs ince bağırsağa girerken pek çok şey olur: Kısaca; karaciğer, safra kesesi yoluyla safra tuzları salgılar. Pankreas, onikiparmak bağırsağında bikarbonat ve çeşitli sindirim enzimleri salgılar. Bikarbonat iyonları, asidik kimüsü daha bazik hale getirir. Safra tuzları ise yağı emilsiyon haline dönüştürür. Böylece lipazlar, yağı parçalayabilir. Sindirim enzimlerinin çoğu pankreas tarafından salgılanır.Bu enzimlere ilave olarak ince bağırsakta da sindirim enzimleri üretilir.
Besinlerin emiliminin çoğu ince bağırsakta gerçekleşir. İnce bağırsağın üç kısmı vardır: Onikiparmak bağırsağı, jejunum (ince bağırsağın üst kısmı) ve ileum. Bunlar emilim konusunda farklı kapasitelere sahiptir. Aslında emilimin çoğu ilk iki kısımda gerçekleşir ama ileum da önemlidir.
Yiyecekler kalın bağırsağa girerken, çoğu besin maddesi çoktan emilmiştir. Kalın bağırsak, suyu ve geriye kalan bazı mineralleri emer ve mukus salgılayarak dışkı dönüşümünü başlatır ardından bağırsak mikroflorasının (bağırsaktaki bakteriler) neden olduğu kimyasal dönüşüm devreye girer ve sonuç olarak yiyecek dışkı olarak vücudu terk eder.