ÜLKENİN İÇ DURUMU VE CEMİYETLER
Mondros ateşkes antlaşmasının uygulanması ile Osmanlı ordularının büyük kısmı terhis edilmişti.Bu sırada İtilaf devletlerinin Anadolu’da işgale başlaması ve İstanbul Hükümetinden büyük tepki görmemesi halk arasında karamsarlığa neneden olmuştu.Bu karamsarlıkla birlikte bazı aydınlar işgallere karşı direnişe geçilmesini planlamakta idi.bazı azınlık cemiyetlerinin yıkıcı çalışmaları da bu arayışı hızlandırmaktaydı.
Terhis edilerek köylerine dönen Osmanlı askerleri,memleketlerinin işgal altında olduğunu görünce işgalcilere karşı silahlı çeteler kurarak bölgesel direnişe geçmişlerdi.Bunun yanında bazı aydınlar da diplomatik açıdan işgallere karşı direnişi yönlendirmek amacıyla çeşitli cemiyetler kurmuşlardı.Ülke içinde faaliyet gösteren cemiyetleri başlıca iki grupta inceleyebiliriz.
Zararlı Cemiyetler
Mondros ateşkes antlaşması sonrasında faaliyetlerini gördüğümüz zararlı cemiyetleri başlıca ikiye ayırabiliriz:
Birinci grup azınlıkların kurduğu “azınlık cemiyetleri”dir.Bunlar faaliyet yürüttükleri bölgeyi Osmanlı Devletinden kopararak buralarda bağımsız devletler kurmayı ya da başka bir devletin yönetimi altına girmeyi hedeflemişlerdir.Uluslar arası kamuoyunun desteğini de kazanmak için bu isteklerini Wilson İlkelerine dayandırmışlardır.Azınlık cemiyetleri işgalci itilaf devletleri tarafından desteklenmiş zaman zaman da kullanılmışlardır.
İkinci grup zararlı cemiyetler ise Osmanlı yönetimindeki Müslümanlar tarafından kurulan “Milli varlığa Düşman Cemiyetlerdir.Bu kişiler işgalleri engellemenin mümkün olmadığını bu nedenle direniş yapılmaması gerektiğini savunmuşlardır.Direniş hareketleri yerine İtilaf devletleri ile iyi geçinerek tavizler koparmaya çalışılması gerektiğini savunmuşlardır.Bu ikinci gruba giren cemiyetler ulusal kurtuluş düşüncesine karşı çıkmışlardır.
1)Azınlıkların Kurdukları Cemiyetler:
Mavri Mira Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tarafından yönetilen bu cemiyet Yunan Hükümetinin istekleri doğrultusunda faaliyet yürütmekteydi.Bu cemiyetin amacı Trakya İstanbul Marmara bölgesi ve Batı Anadolu’yu Yunanistan’a bağlayarak “Megola İdeayı” yani Büyük Bizans’ı yeniden kurma idealini gerçekleştirmekti.Bu amaçla bu bölgelerdeki Rumları silahlandırmışlar ve Batı Anadolu da Yunan ordusunun işgallerinde yardımcı olmuşlardır.Yunan Kızılhaç Cemiyeti Yunan Göçmenler komisyonu Rum İzci Kuruluşları ile Anadolu’daki Rum Kiliseleri Mavri Mira Cemiyetine destek vermişlerdir.
Pontus Rum Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesine bağlı hareket eden bu cemiyetin amacı Doğu Karadeniz’de 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı yönetimine katılan “Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu”nu yeniden kurmaktı.Bölgedeki otorite bulunduğundan da yararlanan cemiyet Rumları silahlandırarak amacına ulaşmaya çalıştı.Bunun için bölgeye yurt dışından da Rum getirmişlerdir.
Etnik-i Eterya Cemiyeti:Yunan subayları tarafından 1894’te kurulan bu cemiyet daha önce kurulmuş olan Rum cemiyetlerinin amaçlarını daha da genişletmiştir.Rumların yaşadığı bütün toprakların Yunanistan’a katılmasını gerçekleştirmeye çalışmıştır.Girit Yunanistan’a bağlanmasında önemli faaliyet gerçekleştirmiş olan bu cemiyet Mavri Mira ve Pontus Rum cemiyetine her konuda destek vermiştir.
Kardos Cemiyeti:Anadolu da faaliyet gösteren Rum asıllı cemiyetler için gönüllü Rum nüfusunu bulup Anadolu’ya geçmelerini sağlamak için çalışmıştır.
Taşnak ve Hınçak Cemiyetleri:Ermeniler tarafından kurulmuş olan bu cemiyetler Doğu Anadolu ve Çukurova Bölgesini de içine alan bağımsız bir Ermenistan kurmayı amaçlamışlardır.Oluşturdukları silahlı çeteler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da katliamlar yapmışlardır.Bu bölgelerde Ermenilerin çoğunlukta olduklarını iddia ederek Wilson ilkelerinden yararlanmayı ve bu sayede uluslar arası kamu oyununda desteğini sağlamayı amaçlamışlardır.TBMM’ye bağlı olarak hareket eden XV.kolordunun başarılı mücadeleleri ve Gümrü antlaşmasının imzalanmasıyla ayrılıkçı Ermenilerin kurduğu bu cemiyetler Anadolu’daki amaçlarına ulaşamamıştır.
Alyans İsrailit ve Makabi Cemiyetleri:Museviler tarafından kurulan bu cemiyetler Ortadoğu da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamışlardır.Bu amaçlarına ulaşabilmek için anadoludaki diğer azınlık cemiyetlerine maddi destek sağlamışlardır.
Azınlık Cemiyetlerinin Genel özellikleri:
- Osmanlı Devletinin parçalanması için faaliyet yürütmüşlerdir.
- Bağımsız devletler kurmayı amaçlamışlardır.
- Rum ve Ermeni patrikleri ile Musevi hahambaşılığı tarafından yönlendirilmişlerdir.
- İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
- İtilaf Devletlerinin işgallerine zemin hazırlamışlardır.
- Kamuoyunun tepkisini çekmemek için Wilson İlkelerine göre hareket ettiklerini savunmuşlardır.
2)Milli Varlığa Düşman Cemiyetler
Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası:Ülkenin kuruluşunun padişahın emrine sıkı sıkıya bağlı kalınarak sağlanabileceğini savunan kişiler tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile birlikte hareket ettikleri için İstanbul Hükümeti üzerinde etkili olmuşlardır.
Hürriyet Ve İtilaf Fırkası:1911’de kurulmuş olan bu fırka 1919’dan itibaren aşırı bir İttihat Ve Terakki düşmanlığı yaparak kendisine destek sağlamaya çalışmıştır. İttihat ve Terakkinin devamı olarak gördükleri Milli Mücadele hareketine karşı en sert muhalefeti yapmış ve TBMM’ye karşı çıkan bazı isyanları da desteklemiştir.
İslam Teali Cemiyeti:Ülkenin korunmasının dini kurallara uymakla mümkün olabileceğinin savunan bu cemiyet 1919 yılında medrese hocaları tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf fırkasını destekleyerek Anadoludaki ulusal direnişe karşı çıkmıştır.
Kürt Teali Cemiyeti:Wilson İlkelerine dayanarak Doğu Anadolu’nun bir kısmında bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamıştır.Amerikalılar ve İngilizlerle sıkı bir ilişkiye girmiştir.Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyetine katılmayı reddetmiş bunun da etkisiyle halktan büyük oranda destek alamamıştır.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti:Sömürgelerinde milyonlarca Müslüman barındıran İngiltere ile Osmanlı halifelik ve padişahlığı arasında samimiyeti kuvvetlendirmek amacıyla kurulmuştur.İngilizlerden aldıkları destekle Anadolu da ulusal direnişe karşı çıkan isyanları desteklemişlerdir.Bu şekilde ortaya çıkacak olan otorite boşluğu sayesinde ülkede İngiliz manda yönetimini kurmayı hedeflemişlerdir.
Wilson İlkeleri Cemiyeti:Amerikan manda yönetimini isteyenler tarafından 1919 da kurulmuştur.Bu sayede ülkenin İtilaf devletleri arasında parçalanmasını önlemeyi ve Milletler Cemiyeti içine diğer devletlerle eşit haklara sahip olunmasını sağlamaya çalışmıştır.
Milli Varlığa düşman Cemiyetlerin genel Özellikleri:
- Müslümanlar tarafından kurulmuşlardır.
- İşgallerin kolaylaşmasına neden olmuşlardır.
- Ulusal direnişe karşı faaliyet yürütmüşlerdir.
- İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
- Hürriyet ve İtlaf Fırkasıyla birlikte hareket etmişlerdir.
- Saltanat ve Hilafet yanlısıdır.
Milli Cemiyetler(Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri)
İşgaller sırasında İstanbul Hükümetinin tepkisiz kalması üzerine halkın sesini duyurmak amacıyla yine halk arasından çıkan aydınlar tarafından kurulan cemiyetlerdir.Birbirlerinden bağımsız olarak kuruldukları için önceleri ortak bir faaliyet alanına sahip değillerdi.Temel amaçları bulundukları bölgelerin işgalini önlemekti.
Bu cemiyetlerden bazıları ve amaçları şunlardır:
Trakya-Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra kurulan bu cemiyetin amacı Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini engellemektir.Bu amaçla Lüleburgaz ve Edirne’de bölgesel kongreler düzenleyerek silahlı bir direnişi teşkilatlandırma kararı almıştır.Sivas Kongresi ile yurdun tamamındaki direniş cemiyetlerini tek çatı altında toplayan “Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.
İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verileceği söylentilerine karşı tepki olarak kurulmuştur.Bölgenin Türklere ait olduğunu belirten yayınlar yaparak işgali önlemeye çalışmıştır.Ancak 15 Mayıs 1919’da başlayan Yunan işgalini engelleyemedikleri için bu tarihten itibaren etkinlikleri azalmıştır.
Redd-i İlhak Cemiyeti:İzmir’in işgalinden önce kurulmuştur.Balıkesir ve Alaşehir’de bölgesel kongrelerde Yunan işgaline karşı silahlı direnişi teşkilatlandırıp yönetme kararı almıştır.Böylece Batı cephesi kurulmuştur.Yine ilk kez bu cemiyetin çalışmalarıyla Kuvay-ı Milliye birlikleri batı Anadolu’da Yunan İşgaline tepki olarak kurulmuş ve kısa sürede Yunan ordusuna karşı önemli başarılar elde etmiştir.
Kilikyalılar Cemiyeti:Adana ve çevresinde Fransız işgali ve Ermeni saldırılarına karşı halkın haklarını savunmak amacıyla kurulmuştur.
Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:Doğu Karadeniz’de Pontus Rum devletinin kurulmasını engellemek amacıyla faaliyet yürütmüştür.Silahlı mücadele kararı alarak direnişe geçmiştir.Erzurum Kongresinin toplanmasına yardım eden cemiyet bu kongrede kurulan “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.
Milli Kongre Cemiyeti:İstanbul’daki yazar ve aydınlar tarafından kurulan bu cemiyet Anadolu’daki bütün işgallerin haksızlığını basın-yayın yoluyla dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamıştır.İşgallere karşı Avrupa’daki kamu oyunun da desteğini çekebilmek için Fransızca eserler hazırlatmıştır.Bölgesel silahlı direniş grupları için “Kuvay-ı Milliye”(Milli Kuvvetler) ifadesini ilk kullanan cemiyet olmuştur.
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:Doğu Anadolu’da Ermenilerin çalışmalarını engellemek amacıyla kurulmuştur.Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını ispatlayan nüfus sayımları yapmış ve Ermenilerin iddialarının asılsızlığını ortaya koymuştur.Doğu illerindeki işgallere karşı organize olabilmek amacıyla bölgedeki direniş cemiyetlerinin de katıldığı Erzurum Kongresinin toplamıştır.Bu kongreye başkan seçilen Mustafa kemal Paşa cemiyetleri birleştirme yolunda ilk adımı bu kongrede atarak Doğu Anadolu’daki bütün direniş cemiyetlerini “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında toplamıştır.
Yukarıdaki cemiyetlerin yanında Anadolu’daki ulusal direnişe silah kaçırmak ve istihbarat sağlamak amacıyla Karakol cemiyeti,Mim Mim Grubu,Felah Grubu gibi Cemiyetlerde kurulmuştur.
Milli Cemiyetlerin Genel Özellikleri:
- Bulundukları bölgenin Türklere ait olduğunu bu nedenle işgallerin haksızlığını dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamışlardır.
- Ulusal Mücadeledeki teşkilatlanmanın temelini oluşturmuşlardır.
- İşgalci devletlerin azınlık cemiyetlerinin ve İstanbul Hükümetinin faaliyetlerine karşı mücadele etmişlerdir.
- Genellikle ittihatçı düşünceye sahip olan kişiler tarafından kurulmuşlardır.
- Birleştirici bir liderden yoksun olmaları nedeniyle önceleri bölgesel kurtuluşu savunmuşlardır.
- Kuruluşlarında milliyetçilik duygusu etkilidir.
- Sivas Kongresinde ”Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir.
- Öncelikle Basın yayın yoluyla direnişi yönlendirmeye çalışmışlar bunun yanında silahlı direnişe de destek vermişlerdir.
- Bölgesel direnişi yönlendirmelerine rağmen seslerini daha iyi duyurabilmek amacıyla İstanbul’da faaliyet yürütmüşlerdir.