İlk insanların günümüzden yaklaşık 60 ila 100 bin yıl önce Afrika kıtasından dünyaya dağıldıklarını biliniyordu. Ancak yeni keşfedilen bir fosil, bugüne kadar karşımıza çıkan en eski insan fosili ünvanı aldı. Kökenimize dair bilinenleri unutmanın vakti geldi.
Modern insan tarihinin 200 bin yıl öncesine tarihlenen bir fosil, türümüzün biyolojik kökeninin neredeyse yarım milyon yıl öncesine dayandığı gerçeğini gün yüzüne çıkarttı. Bulgulara göre insanlar bir noktada var olup farklı kıtalara dağılmadılar, insanlar farklı bölgelerde zaten yaşıyorlardı.
Günümüzde İsrail sınırları içerisine dahil olan bir bölgede antik bir insana ait çene kemiği keşfedildi. Türümüzün tarihini unutturup, modern insana dair yazılan evrim teorilerini kökünden silip atacak keşif, büyük tartışmalara neden oluyor.
Bilim insanlarına göre bulunan çene kemiği fosili, 170 ila 200 bin yıl öncesine dayanıyor. Bugün dünya üzerinde yaşayan bütün insanların üyesi olduğu Homo Sapiens’in Afrika’da var olduğu ve sonrasında farklı bölgelere yayıldığı düşünülüyordu. Bu düşüncenin ardında ise en eski bulgular 60 bin yıl öncesine kadar dayanıyordu. Fakat söz konusu fosil Afrika dışında olup, maksimum 200 bin yıl öncesine tarihlenince işler karıştı.
Söz konusu fosil aslında tarih öncesi insanların yaşadığı bilinen İsrail’deki Misliya Mağarası’ndaki kazılarda 2002 yılında keşfedilmişti. Ardından günümüze kadar birçok disiplinden bir araya gelen geniş bir bilim insanları ekibi tarafından araştırıldı. Yaklaşık 15 yılın sonunda, üzerinde birkaç dişin bulunduğu çene kemiği 200 bin yıl öncesine kadar tarihlendi.
Misliya Mağarası'nın girişi
"Homo Sapiens evriminin tüm anlatısı en az 100 ila 200 bin yıl geriye ötelenmelidir.”
Misliya Mağara’sındaki bulguların bize anlatmaya çalıştığı şey, modern insanların Afrika’yı 100 bin yıl değil, 200 bin yıl önce terk ettikleri gerçeğinden başka bir şey değil. Bilim insanları, açıklamalarına şu sözlerle devam ediyor:
"Bu, kendi türümüzün evrimini anlama biçimimizde bir devrim yaratacak. Bu, modern insan evriminin bütününü kökten değiştirecek.”
Araştırmacılar bulguları incelerlerken, çenedeki dişlerin klasik antropolojik ölçümlerinin yanı sıra, tomografi ve bilgisayarlı mikrotomografi analizleri yaptılar. Fosilin iç anatomisi incelendi ve şekillerin yeniden yapılandırılması sağlandı.
Afrika, Avrupa ve Asya kökenli insan fosilleri ile ve son zamanlardaki insan popülasyonlarıyla yapılan karşılaştırma, fosilin günümüzde hayatta olan tek insan türü Homo Sapiens’a ait olduğunu doğruladı.
Etiyopya'da bulunan insan fosilleriyle ilgili daha önceki araştırmalara göre bilim insanları, modern insanın kökenini 60 bin yıl öncesine kadar dayandırabilmişlerdi.
Bulunan çene kemiği sayesinde insan evriminin tarihinin yeniden yazılması gerekiyor. Bu noktada çoğu gereksiz tartışmanın kaynağı olan bir konuyu hatırlamakta fayda var: Bilim, mutlak doğrular üzerine değil, sürekli değişebilecek ve aksi ispatlanmadıkça kabul edilen doğrular üzerine kuruludur.
Kaynak :ancient-code
Modern insan tarihinin 200 bin yıl öncesine tarihlenen bir fosil, türümüzün biyolojik kökeninin neredeyse yarım milyon yıl öncesine dayandığı gerçeğini gün yüzüne çıkarttı. Bulgulara göre insanlar bir noktada var olup farklı kıtalara dağılmadılar, insanlar farklı bölgelerde zaten yaşıyorlardı.
Günümüzde İsrail sınırları içerisine dahil olan bir bölgede antik bir insana ait çene kemiği keşfedildi. Türümüzün tarihini unutturup, modern insana dair yazılan evrim teorilerini kökünden silip atacak keşif, büyük tartışmalara neden oluyor.
Bilim insanlarına göre bulunan çene kemiği fosili, 170 ila 200 bin yıl öncesine dayanıyor. Bugün dünya üzerinde yaşayan bütün insanların üyesi olduğu Homo Sapiens’in Afrika’da var olduğu ve sonrasında farklı bölgelere yayıldığı düşünülüyordu. Bu düşüncenin ardında ise en eski bulgular 60 bin yıl öncesine kadar dayanıyordu. Fakat söz konusu fosil Afrika dışında olup, maksimum 200 bin yıl öncesine tarihlenince işler karıştı.
Söz konusu fosil aslında tarih öncesi insanların yaşadığı bilinen İsrail’deki Misliya Mağarası’ndaki kazılarda 2002 yılında keşfedilmişti. Ardından günümüze kadar birçok disiplinden bir araya gelen geniş bir bilim insanları ekibi tarafından araştırıldı. Yaklaşık 15 yılın sonunda, üzerinde birkaç dişin bulunduğu çene kemiği 200 bin yıl öncesine kadar tarihlendi.
Misliya Mağarası'nın girişi
"Homo Sapiens evriminin tüm anlatısı en az 100 ila 200 bin yıl geriye ötelenmelidir.”
Misliya Mağara’sındaki bulguların bize anlatmaya çalıştığı şey, modern insanların Afrika’yı 100 bin yıl değil, 200 bin yıl önce terk ettikleri gerçeğinden başka bir şey değil. Bilim insanları, açıklamalarına şu sözlerle devam ediyor:
"Bu, kendi türümüzün evrimini anlama biçimimizde bir devrim yaratacak. Bu, modern insan evriminin bütününü kökten değiştirecek.”
Araştırmacılar bulguları incelerlerken, çenedeki dişlerin klasik antropolojik ölçümlerinin yanı sıra, tomografi ve bilgisayarlı mikrotomografi analizleri yaptılar. Fosilin iç anatomisi incelendi ve şekillerin yeniden yapılandırılması sağlandı.
Afrika, Avrupa ve Asya kökenli insan fosilleri ile ve son zamanlardaki insan popülasyonlarıyla yapılan karşılaştırma, fosilin günümüzde hayatta olan tek insan türü Homo Sapiens’a ait olduğunu doğruladı.
Etiyopya'da bulunan insan fosilleriyle ilgili daha önceki araştırmalara göre bilim insanları, modern insanın kökenini 60 bin yıl öncesine kadar dayandırabilmişlerdi.
Bulunan çene kemiği sayesinde insan evriminin tarihinin yeniden yazılması gerekiyor. Bu noktada çoğu gereksiz tartışmanın kaynağı olan bir konuyu hatırlamakta fayda var: Bilim, mutlak doğrular üzerine değil, sürekli değişebilecek ve aksi ispatlanmadıkça kabul edilen doğrular üzerine kuruludur.
Kaynak :ancient-code