Gençbir adam kendi kalbinin yörenin en güzel kalbi olduğunu ilan etmişti.Onu görenler de bunu onaylamıştı. Birden kalabalığı tam ortadan yaranyaşlı bir adam genç adama doğru yürüdü ve :
"Senin kalbin benim ki kadar güzel değil "dedi.
İştetam o anda kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine doğru baktılar.Çok hızlı çarpıyordu, fakat içinde çok fazla yara ve zaten çok az kalanboşluklarda çentikler vardı, onların da üzeri keskin çentiklerle doluidi. Yaşlı adamın yaşlı kalbinin çok acı çektiği belli oluyordu
İnsanlar şaşırmıştı, yaşlı adam nasıl bu kalbin en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi.
Gençadam gülerek "şaka ediyor olmalısın" dedi yaşlı adama, "benim kalbimpürüzsüz mükemmellikte iken seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuşyara izleri ile dolu"
"Doğru" diye yanıt verdi yaşlı adam
"Seninkalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi senle değişmem.O gördüğün her yara benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor.Onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim, onlar da kendilerindenbir parçayı bana verdiler. Bu yüzden bu parçalar benim verdiğimparçalara bazen tam uymadılar ve üstünde ya da köşelerinde pürüzleroldu. Fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum, çünkü onlarınher biri paylaşılan sevgileri, dostlukları bana hatırlatıyor. Bazen desevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım. O kalbimin içindekiyara dolu boşluklar da bu yüzden, ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça daacı verir. Fakat hala boşturlar ve başka kalplerin de bana sevgi vedostluklarını verebileceklerini, böylece de bu boşluklarıdoldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar.
Şimdi söyle genç adam, sence hangi kalp daha güzel ?"
Gençadamın gözleri sevgi gözyaşlarıyla dolmuştu. Yaşlı adama doğru yürüdüve kalbinden genç ve güzel bir parçayı dostça ona doğru verdi. Yaşlıadamın kalbinde hala birçok boşluk vardı. Yaşlı adam genç adamıncömertçe verdiği kalbi dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi, üzerineçentikler attı ve yerine bir güzel oturturdu. Genç adam kendi kalbinedoğru baktı, artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi. Tâkiyaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar.
Sonunda genç adam ve oradaki kalabalık gerçek kalbin güzelliğini anlamıştı.
Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu. İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiç bir kalp gerçekten güzel olamazdı.
"Senin kalbin benim ki kadar güzel değil "dedi.
İştetam o anda kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine doğru baktılar.Çok hızlı çarpıyordu, fakat içinde çok fazla yara ve zaten çok az kalanboşluklarda çentikler vardı, onların da üzeri keskin çentiklerle doluidi. Yaşlı adamın yaşlı kalbinin çok acı çektiği belli oluyordu
İnsanlar şaşırmıştı, yaşlı adam nasıl bu kalbin en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi.
Gençadam gülerek "şaka ediyor olmalısın" dedi yaşlı adama, "benim kalbimpürüzsüz mükemmellikte iken seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuşyara izleri ile dolu"
"Doğru" diye yanıt verdi yaşlı adam
"Seninkalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi senle değişmem.O gördüğün her yara benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor.Onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim, onlar da kendilerindenbir parçayı bana verdiler. Bu yüzden bu parçalar benim verdiğimparçalara bazen tam uymadılar ve üstünde ya da köşelerinde pürüzleroldu. Fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum, çünkü onlarınher biri paylaşılan sevgileri, dostlukları bana hatırlatıyor. Bazen desevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım. O kalbimin içindekiyara dolu boşluklar da bu yüzden, ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça daacı verir. Fakat hala boşturlar ve başka kalplerin de bana sevgi vedostluklarını verebileceklerini, böylece de bu boşluklarıdoldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar.
Şimdi söyle genç adam, sence hangi kalp daha güzel ?"
Gençadamın gözleri sevgi gözyaşlarıyla dolmuştu. Yaşlı adama doğru yürüdüve kalbinden genç ve güzel bir parçayı dostça ona doğru verdi. Yaşlıadamın kalbinde hala birçok boşluk vardı. Yaşlı adam genç adamıncömertçe verdiği kalbi dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi, üzerineçentikler attı ve yerine bir güzel oturturdu. Genç adam kendi kalbinedoğru baktı, artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi. Tâkiyaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar.
Sonunda genç adam ve oradaki kalabalık gerçek kalbin güzelliğini anlamıştı.
Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu. İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiç bir kalp gerçekten güzel olamazdı.