Muş İsminin Tarihçesi
Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferinin kazanıldığı, her tarafı târihî ve tabiî güzelliklerle dolu olan ilimiz. Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat,Van bölümünde kalan il toprakları 39°29’ ve 38°29’ kuzey enlemleri ile 41°06’ ve 41°47’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Ağrı, kuzeyden Erzurum, batıdan Bingöl, Güneyden Bitlis, güney batıdan Batman ve Diyarbakır illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 49’dur.
Su ve nehirlerin bolluğu sebebiyle şehre “bol su” mânâsına gelen “Muşa” denmiştir. Evliyâ Çelebi ise; “Muş kelimesi Farsça “Fâre” demektir. Allahü teâlâ Nemrud’un kavmini cezalandırmak için mağaralardan kedi büyüklüğünde fâre göndermiş, bu fâre sürüleri de Nemrud’un şehirlerini yok etmişti. Bu fârelerin soyunu Makedonya Kralının bilgini Filikos bir ilâçla kurutmuştur. O günden beri Muş bölgesinde fâreye rastlanmaz.” demektedir.
İlk çağlarda bu bölgeye “Taran” ve İslâm kaynaklarında “Tarun” denilmektedir. Türkiye’deki her şehrin ismini Türklük öncesine bağlayan Hıristiyan emperyalizmi, Muş şehrini Urartu Kralı Muşet’in M.S. 4. asırda kurduğunu ifâde ederek, bu ismi Muşet’e izâfe ederler. Türkler bu şehri fethettikten sonra ismini “Muş” olarak söylediler.
Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferinin kazanıldığı, her tarafı târihî ve tabiî güzelliklerle dolu olan ilimiz. Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat,Van bölümünde kalan il toprakları 39°29’ ve 38°29’ kuzey enlemleri ile 41°06’ ve 41°47’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Ağrı, kuzeyden Erzurum, batıdan Bingöl, Güneyden Bitlis, güney batıdan Batman ve Diyarbakır illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 49’dur.
Su ve nehirlerin bolluğu sebebiyle şehre “bol su” mânâsına gelen “Muşa” denmiştir. Evliyâ Çelebi ise; “Muş kelimesi Farsça “Fâre” demektir. Allahü teâlâ Nemrud’un kavmini cezalandırmak için mağaralardan kedi büyüklüğünde fâre göndermiş, bu fâre sürüleri de Nemrud’un şehirlerini yok etmişti. Bu fârelerin soyunu Makedonya Kralının bilgini Filikos bir ilâçla kurutmuştur. O günden beri Muş bölgesinde fâreye rastlanmaz.” demektedir.
İlk çağlarda bu bölgeye “Taran” ve İslâm kaynaklarında “Tarun” denilmektedir. Türkiye’deki her şehrin ismini Türklük öncesine bağlayan Hıristiyan emperyalizmi, Muş şehrini Urartu Kralı Muşet’in M.S. 4. asırda kurduğunu ifâde ederek, bu ismi Muşet’e izâfe ederler. Türkler bu şehri fethettikten sonra ismini “Muş” olarak söylediler.