MUTSUZ ÇOCUK
Mutsuz çocuk çok mutsuzdu. Niye mi? Çünkü hiçbir şey onu mutlu edemiyordu. Ailesi doğum gününde ona hediyeler aldı. Çeşit çeşit oyuncaklar, rengarenk giysiler. Ama mutsuz çocuk hiç sevinmedi. Onlara bir teşekkür bile etmedi.
Annesi sevdiği yemeklerden, pastalardan yaptı. Babası kumbarasına atması için para verdi. Mutsuz çocuk yine mutlu olmadı.
Bir gün okula giderken ağlayan bir çocuk gördü. Yanına yaklaşıp sordu:
- Neden ağlıyorsun?
Çocuğun üstü başı yırtık içindeydi. Ağlayarak cevap verdi:
- Karnım çok aç. Hiç kimsem yok. Ailem de yok.
Mutsuz çocuk ona çok acıdı. "Gel benimle" diyerek evine götürdü.
Mutsuz çocuğun ailesi ağlayan çocuğa çok iyi davrandı.
Anne onu yıkayıp saçlarını taradı. Mutsuz çocuğun giysilerinden giydirdi. Hazırladığı yiyeceklerden yedirdi. Baba para verdi.
Mutsuz çocuk da oyuncaklarıyla oynamasına izin verdi.
Zavallı çocuk o kadar çok sevindi ki üzüntüsünü unuttu. Ağlamayı kesti. Mutsuz çocuğa "Ne kadar şanslı bir çocuksun! Güzel bir evin, iyi bir ailen, giysilerin, oyuncakların, yiyeceğin var. Her halde sen çok mutlu bir çocuk olmalısın" dedi.
Mutsuz çocuk onun bu sözlerinden nelere sahip olduğunu ve nankörlük ettiğini anladı; çok utandı.
O günden sonra hiç mutsuz olmadı.
Mutsuz çocuk çok mutsuzdu. Niye mi? Çünkü hiçbir şey onu mutlu edemiyordu. Ailesi doğum gününde ona hediyeler aldı. Çeşit çeşit oyuncaklar, rengarenk giysiler. Ama mutsuz çocuk hiç sevinmedi. Onlara bir teşekkür bile etmedi.
Annesi sevdiği yemeklerden, pastalardan yaptı. Babası kumbarasına atması için para verdi. Mutsuz çocuk yine mutlu olmadı.
Bir gün okula giderken ağlayan bir çocuk gördü. Yanına yaklaşıp sordu:
- Neden ağlıyorsun?
Çocuğun üstü başı yırtık içindeydi. Ağlayarak cevap verdi:
- Karnım çok aç. Hiç kimsem yok. Ailem de yok.
Mutsuz çocuk ona çok acıdı. "Gel benimle" diyerek evine götürdü.
Mutsuz çocuğun ailesi ağlayan çocuğa çok iyi davrandı.
Anne onu yıkayıp saçlarını taradı. Mutsuz çocuğun giysilerinden giydirdi. Hazırladığı yiyeceklerden yedirdi. Baba para verdi.
Mutsuz çocuk da oyuncaklarıyla oynamasına izin verdi.
Zavallı çocuk o kadar çok sevindi ki üzüntüsünü unuttu. Ağlamayı kesti. Mutsuz çocuğa "Ne kadar şanslı bir çocuksun! Güzel bir evin, iyi bir ailen, giysilerin, oyuncakların, yiyeceğin var. Her halde sen çok mutlu bir çocuk olmalısın" dedi.
Mutsuz çocuk onun bu sözlerinden nelere sahip olduğunu ve nankörlük ettiğini anladı; çok utandı.
O günden sonra hiç mutsuz olmadı.