Yuzüm
yok anlatmaya
Derd-i gamıyla yanmak
için dinmeyen ah u figana
Titreten
narın seraplaşan insicamıyla,
ağlatan hicran yarasıyla
Nasıl
hakkım bilirim,
edepten ari bir nefesim,
ihlas için yitiktir hıçkıran vecdim
Çaresiz
döküldüm yollara
Vesilelerin
sırrından nüksedecek
bilmem ki nedir bahtıma
Sabır azığım,
kanaat sukutum olunca,
nefs çeresizdir hakikat yolunda
İman ne bekler,
azim bahşedilen en büyük değer,
zafiyet ne eker, aşk bağında
Gel diyen
kimdir, neden sessizdir
Dilin
hasretmediği hakikati hal
ancak anlatınca rikkat kesilir
Ruh o vakit
hangi darın ikliminden,
vicdan vaktin mizan dilinden midir
Aşk kalbin nasibi,
ruhun naibi, aklın hakikati
şehreden vecdinden söz eden iradedir
Ne zaman hayıflansan
Nazı hale bulaştırıp hıçkırırsan,
hevesin umut sanırsan
Fani olana
tevessül edip, ruhundan ve
kalbin vecdinden uzak bir cansan
Hiç durma,
yakacak ateş için sızlanma,
inşirahına hasret kaldığın aşkı anlasan
Akılda,
dinde bazen uzaklaşır
Ruhunun aidiyetine vakıf
olmayana hangi vecd yakışır
Müddet-i nefes
aşka muhtactır, aşk hak
ve hakikat adına açılmış kapıdır
Gözyaşı latiftir,
hissiyatına heba etme, kalbi
olmayan her neyse tevessül etme cefadır
Kuşlar gibi tuzağa düşme
Akıl ve iştişareden vazgeçip
sefillik zerkeden heyecana yenilme
Feraset
kalbin nazarından nükseder,
idrak ruhun yetisidir, hangi vakte davet eder
Aman deyip
avuntuyla bilenme,
nefs tatminsizdir, kalbi
lekeleyen sefih bir vakittir, eza biçer
Mustafa CİLASUN
yok anlatmaya
Derd-i gamıyla yanmak
için dinmeyen ah u figana
Titreten
narın seraplaşan insicamıyla,
ağlatan hicran yarasıyla
Nasıl
hakkım bilirim,
edepten ari bir nefesim,
ihlas için yitiktir hıçkıran vecdim
Çaresiz
döküldüm yollara
Vesilelerin
sırrından nüksedecek
bilmem ki nedir bahtıma
Sabır azığım,
kanaat sukutum olunca,
nefs çeresizdir hakikat yolunda
İman ne bekler,
azim bahşedilen en büyük değer,
zafiyet ne eker, aşk bağında
Gel diyen
kimdir, neden sessizdir
Dilin
hasretmediği hakikati hal
ancak anlatınca rikkat kesilir
Ruh o vakit
hangi darın ikliminden,
vicdan vaktin mizan dilinden midir
Aşk kalbin nasibi,
ruhun naibi, aklın hakikati
şehreden vecdinden söz eden iradedir
Ne zaman hayıflansan
Nazı hale bulaştırıp hıçkırırsan,
hevesin umut sanırsan
Fani olana
tevessül edip, ruhundan ve
kalbin vecdinden uzak bir cansan
Hiç durma,
yakacak ateş için sızlanma,
inşirahına hasret kaldığın aşkı anlasan
Akılda,
dinde bazen uzaklaşır
Ruhunun aidiyetine vakıf
olmayana hangi vecd yakışır
Müddet-i nefes
aşka muhtactır, aşk hak
ve hakikat adına açılmış kapıdır
Gözyaşı latiftir,
hissiyatına heba etme, kalbi
olmayan her neyse tevessül etme cefadır
Kuşlar gibi tuzağa düşme
Akıl ve iştişareden vazgeçip
sefillik zerkeden heyecana yenilme
Feraset
kalbin nazarından nükseder,
idrak ruhun yetisidir, hangi vakte davet eder
Aman deyip
avuntuyla bilenme,
nefs tatminsizdir, kalbi
lekeleyen sefih bir vakittir, eza biçer
Mustafa CİLASUN