Sanki yalnızca yaşayansın
Farkı fark etmeyecek kadar idrakin firkatinden uzaksın
Kendi adına bir yangınsın, caziben için nefes alan hicransın, ne aldanansın
Kal ediyorsun hiç düşünmüyorsun, gönül kırmayı niye bu kadar çok beceriyorsun
Vakit beklenen esrardır
Bilmem ki seni hangi zamanda vuracak ve dağlayacaktır
Gün ağarmadan sineni yakacaktır, düşlerinde bin hüzün ile ağlatacaktır
Kader kimin kaleminden yazar, cüz-i irade niye bu kadar zafiyet için haline bakar
Çiçekler zahiriyle farktır
İçinde beslediği bin bir umut kalbin inşirahıyle anlaşılacaktır
Ruhun aşina olan ummandır, sığ sular nefsiyle yol alan canların arzularıdır
İraden azmin için vardır, serdettiğin bahanelerin sadece seni kandıran bir hardır
Seven umuda sadıktır
Ruhu ve kalbine yabacı olan ne kadar bu hakikati anlayacaktır
Feda olmak ancak sevdanın firkati için nazardır, aşkın her sahnesinde vecd ardır
Şekliyet için yol alan nasıl bir candır,akıl ve idrak ki bunun için en makbul sanattır
Ey canan nasıl dilersen
Sevebilmeye erişemeyecek kadar muhabbetten ari hicransan
Yalancı umutların için yaşayan bir kansan, taltif edilmek için var olan adaysan
Nasıl itibar etmeliyim ve hangi çehreni muhatap alıp güvenmeliyim şayet insansan
Niye harap ediyorsun
Tarumar etmek adına gayretini esirgemiyor, hasrediyorsun
Söyle nasıl bir maksada hizmet ediyorsun, kul, köle olmak için mi gizleniyorsun
Niçin nefsini önceliyorsun,her zaman bahaneler içinde rekabet ediyor, üzüyorsun
İnsan bir bedel öder
Gerekçesi için neden avuntuları seçer, kalbinden vazgeçer
Ruhunun bizar olmasına şahitlik eder, aklını ve izanını buna hasredip iniler
Muhabbetin her lahzasını hunharca lekeler ve sonra çekilip bir köşeye kıs kıs güler
Artık sana ne deyim
Teslim olduğum umdeler için boynumu büküp düşüneyim
Aklım ve izanımı hissiyata mı havale edeyim, titreten hicrana şimdi meyledeyim
Bahtım için şehr edemediğim esrarın halinde nefesleneyim, Rabbime iltica edeyim
Mustafa CİLASUN
Farkı fark etmeyecek kadar idrakin firkatinden uzaksın
Kendi adına bir yangınsın, caziben için nefes alan hicransın, ne aldanansın
Kal ediyorsun hiç düşünmüyorsun, gönül kırmayı niye bu kadar çok beceriyorsun
Vakit beklenen esrardır
Bilmem ki seni hangi zamanda vuracak ve dağlayacaktır
Gün ağarmadan sineni yakacaktır, düşlerinde bin hüzün ile ağlatacaktır
Kader kimin kaleminden yazar, cüz-i irade niye bu kadar zafiyet için haline bakar
Çiçekler zahiriyle farktır
İçinde beslediği bin bir umut kalbin inşirahıyle anlaşılacaktır
Ruhun aşina olan ummandır, sığ sular nefsiyle yol alan canların arzularıdır
İraden azmin için vardır, serdettiğin bahanelerin sadece seni kandıran bir hardır
Seven umuda sadıktır
Ruhu ve kalbine yabacı olan ne kadar bu hakikati anlayacaktır
Feda olmak ancak sevdanın firkati için nazardır, aşkın her sahnesinde vecd ardır
Şekliyet için yol alan nasıl bir candır,akıl ve idrak ki bunun için en makbul sanattır
Ey canan nasıl dilersen
Sevebilmeye erişemeyecek kadar muhabbetten ari hicransan
Yalancı umutların için yaşayan bir kansan, taltif edilmek için var olan adaysan
Nasıl itibar etmeliyim ve hangi çehreni muhatap alıp güvenmeliyim şayet insansan
Niye harap ediyorsun
Tarumar etmek adına gayretini esirgemiyor, hasrediyorsun
Söyle nasıl bir maksada hizmet ediyorsun, kul, köle olmak için mi gizleniyorsun
Niçin nefsini önceliyorsun,her zaman bahaneler içinde rekabet ediyor, üzüyorsun
İnsan bir bedel öder
Gerekçesi için neden avuntuları seçer, kalbinden vazgeçer
Ruhunun bizar olmasına şahitlik eder, aklını ve izanını buna hasredip iniler
Muhabbetin her lahzasını hunharca lekeler ve sonra çekilip bir köşeye kıs kıs güler
Artık sana ne deyim
Teslim olduğum umdeler için boynumu büküp düşüneyim
Aklım ve izanımı hissiyata mı havale edeyim, titreten hicrana şimdi meyledeyim
Bahtım için şehr edemediğim esrarın halinde nefesleneyim, Rabbime iltica edeyim
Mustafa CİLASUN