Ruhsal ve fiziksel yanımız kitap okuduğunda neden daha sağlıklı hissettirir?
Gelişen teknoloji, bizi caydıracak kocaman bir sanal dünya derken ne çok uzağız kitaplardan. Peki Instagram'da dönen her bir posta sırtını dönüp kitaplara sarılmak neden bu kadar zor? Bize ne kadar iyi geleceğini bile bile neden vermeyiz yaralı yerlerimizi iyileştirecek ilacı?
Sevgili Instagram senin bir suçun yok
Aslında evet, gerçekten de yok! Sonuçta hayatımızla ilgili her kararda sorumlu bir tek kişi var, o da kendimiz. Yani birkaç story eksik izlesek, birkaç cümle fazla okusak kazanacaklarımızın yanında kaybettiklerimiz bir hiç. Ama büyülü dünya bizi içine fazla çekiyor. Tolkien ile hayal dünyamızda savrulabilecekken,
Cemal Süreya ile aşkı yeniden tatmanın zevkini çıkaracakken, insanların yalan dünyaları daha cezbedici geliyor. Çünkü daha kolay…
İnsan tembelliğinin kölesi
Aslında miskinlik o kadar kolay ve cezbedici ki, haliyle insan, tembelliğinin kölesi oluyor. Çünkü kendi hayatındaki sorunları keşfedip bir de onlara çözüm aramak durumunda kalmaktansa, bir mekaniğin önünde durup, kıskançlıkla hiçlik arasında bir yerde başka hayatlar izlemek daha kolay.
Neden kitap okumalı
Öğrenecek onca şey varken bizi aslında içinde bulunduğumuz girdaptan bir tek kitapkurtarır gibi. Çünkü bir noktaya kitlenip kalmak, kısır döngü. Kendinden kaçtıkça mutsuzluğa yakalanıp, her şeyden daha çok şikayet ederken buluyor insan kendini.
Instagram sadece bir örnek. Sonuçta o yokken de insanlar sığınacak başka bir şey buluyordu. Ancak o kadar çok ihtiyacımız var ki okumaya. Her şeyden önce kendimizi. Kim olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi bize anlatacak bir rehber bulmanın yolu kelimelerden geçiyorsa, ruhumuzu dinlendirecekse bir kitap, o zaman kendimize bir şans vermeli ve bir noktadan başlamalı. Çünkü ne çok şey biz değiştiğimizde değişmeye başlayacak. Velhasıl, işte bundan sebep, hepimizin okumaya çok ihtiyacı var…
Damla Karakuş