ORUÇ
İslam’da oruç (Şeytan’ın) cinlerin gücünü kırmak için yapılan bir ibadettir. İnsanların çoğu bunu bilmez. Yoksa açın halinden anlamak için yapılan ibadet değildir. Fazla yemek gaflet verir, cinlerin etkinliğini arttırır. Günah yüklü zevk ve arzulara düşkünlük verir. Peygamberimiz dönemindeki oruç ile günümüz orucu çok farklıdır. Türkiye’de oruç yanlış uygulanıyor. Akşama kadar aç kalıp akşam tıka basa doyuncaya kadar yemek oruç değildir. Aslında peygamber diyet yapmıştır. Bir hadisinde oruçlu iken ikram edilirse ikrama uyunuz demiştir. Ve kendisi oruç tutarken bazı ikramları geri çevirmezdi. Bu söylediklerim orucunuzu bozun anlamına gelmez. Ancak oruca yüklediğiniz anlamın ne olduğuna dikkat çekmekteyim. Günümüzde oruç tutanlar akşam ezanıyla doyuncaya kadar yemektedirler. Ama orucun anlamı mideyi doldurmadan bir dönem vücudunuzun gücünü kırmak yada ‘yeteri kadar enerji almak’ anlamına gelmektedir. Peygamber diyet yapmıştır. Midesini tam doldurmamıştır. Ve bir hadisinde ‘İnsanın doldurduğu en kötü kap midesidir.’ demiştir. İslam’ın beş şartından biri olan oruç günümüz diyetiyle aynıdır. Ve ne amaçla aç kaldığınıza dikkat etmelisiniz. Aç kalmak günahlardan sakındırır. Vücuda meleki bir güç verir. Oruçta diyet kuralları uygulanmalıdır. İki öğün yemek ve ara öğünler olmadan ağızı yememeye alıştırmalıyız. Zaten bu oruçtur ancak fark doymadan yemektedir. Zayıf bir vücuda sahip olmak bedenin meleklerle ve nurla dolmasına neden olur. Peygamber bir hadisinde (Nur’un iki nedeni abdest ve oruçtur.). İnsanoğlu cinlerin etkilerinden kurtulmak istiyorsa inançlarında ve alışkanlıklarında değişiklik yapmalıdır. Yanlış inanışlar ve yanlış alışkanlıklar insanı kötü duruma düşürmüştür. Çala kaşık, hızlıca yemek ve tıka basa yemenin geri planında mutlaka düşünsel bir neden vardır. Düşünceler zamanla inanca inançlar da yanlış alışkanlıklara neden olmaktadır.
Yemek yemek için yaşayanlar vardı. Yaşamak için yemek yenmelidir. Yetecek kadar yemek yeterlidir. Günlük harcadığınız enerji kadar kalori alın. Hayatınızdan önce ekmeği kaldırın. Fazla yemenize neden olan yiyecekleri tespit edin. Porsiyonları küçültün.
Kilo almaya yönelik bilinçaltımızdaki yıkıcı bilgileri değiştirerek obezite ve aşırı kiloları ortadan kaldırabilirsiniz. Obezite şeytanın etkisiyle ortaya çıkar. Az yemenin kuralları ve yöntemleri vardır. Tüm bu bilgileri internetten bulabilirsiniz. Bilinciniz değişmeye başlayınca kiloları vermekte kolay oluyor.
Cinlerin üç güçlü kudreti vardır. Bu temel kuvvetler, insanı kontrol etmekte yeterlidir. İlki zenginlik için dünya hırsıdır. Kökeni inançsızlıktır. Dünya hayatı tercih edilir ahret ve inanç reddedilir. Kökeninde haz, rahatlık ve saltanat yatar. Diğer ikisi yemek ve cinselliktir. Bunlar temel ihtiyaçlardır. İnançlı insan bunları az dozda uygulamalıdır. Yetecek kadarın fazlası cinlerin esiri olmayı mutlak kılar. Tok iken yemek ve sürekli cinsellik hazzı istemek kesinlikle şeytani cinlerdendir. Cinlerin bu isteğinin yerine getirilmesi beden yönetiminin tamamen şeytani cinin egemenliğine geçmesine neden olur. İşte bu dönemde sinirli, saçma sözler, kontrolsüzlük, tezat davranışlar, saldırganlık, menfaatçilik, kötü niyet, kötülük, iyi düşünememe gibi daha sayısız olumsuz haller yaşanmaktadır. İnsanlar yemek yemenin ve cinselliğin ne kadar kötü olduğunu bilseydi bunları çok az yaşamakta ellerinden geleni yapardı. Adem’in cennetten çıkma nedenleri bu üç kudrettir. Adem yaşadığı cennet bahçesinin ve hayatının ebediyetini istemekle dünya hayatını tercih etti. Adem tok olduğu halde yasaklı meyveden yedi . Havva ile Adem birbirlerine avret yerlerini gösterdi ve ilk birliktelik saygısızca oldu. Şeytani cinlerin atası iblis, Adem ile Hava’yı cennetten çıkarmayı başardı. Ve Tanrı bir afetle o cennet diyarını yok etti. Bu nedenle günahların kökeni cinlerin bu üç kudretinde yatmaktadır. Her insan bu üç günahı işlerdi. Yeter ki kötü olduğunu fark edip tövbe etsin ve akabinde doğru olanı seçsin. Adem’de aynen böyle yaptı. Boş ve bilgisiz Adem, kötüyü yaşayarak doğruyu gördü. Ve Allah’a dua edip affetmesini istedi ve doğruyu seçtiğini söyledi. Bu nedenle büyük babamız doğal bir süreç yaşadı. Olması gerekenleri en iyi haliyle yaşadı. Ölürken evlatları için dua etti. Ve şimdi altı milyar evlat yeryüzünü kapladı. Ve herkes bu üç köken günahla pençeleşmektedir.
Fazla yemek günahtır. Dikkat edin yemek değil. ‘Fazla yemek’ çünkü tüm günahların kökeninde fazla yemek vardır. Fazla enerji aldığınız için cinselliğin ardında fazla yemek vardır. Hırsın açgözlülüğün kökeninde fazla yemek vardır. Düşmanlığın saldırganlığın kökeninde fazla yemek vardır. Fazla yemek ile şeytanınızı beslemiş olursunuz.
İslam’da oruç (Şeytan’ın) cinlerin gücünü kırmak için yapılan bir ibadettir. İnsanların çoğu bunu bilmez. Yoksa açın halinden anlamak için yapılan ibadet değildir. Fazla yemek gaflet verir, cinlerin etkinliğini arttırır. Günah yüklü zevk ve arzulara düşkünlük verir. Peygamberimiz dönemindeki oruç ile günümüz orucu çok farklıdır. Türkiye’de oruç yanlış uygulanıyor. Akşama kadar aç kalıp akşam tıka basa doyuncaya kadar yemek oruç değildir. Aslında peygamber diyet yapmıştır. Bir hadisinde oruçlu iken ikram edilirse ikrama uyunuz demiştir. Ve kendisi oruç tutarken bazı ikramları geri çevirmezdi. Bu söylediklerim orucunuzu bozun anlamına gelmez. Ancak oruca yüklediğiniz anlamın ne olduğuna dikkat çekmekteyim. Günümüzde oruç tutanlar akşam ezanıyla doyuncaya kadar yemektedirler. Ama orucun anlamı mideyi doldurmadan bir dönem vücudunuzun gücünü kırmak yada ‘yeteri kadar enerji almak’ anlamına gelmektedir. Peygamber diyet yapmıştır. Midesini tam doldurmamıştır. Ve bir hadisinde ‘İnsanın doldurduğu en kötü kap midesidir.’ demiştir. İslam’ın beş şartından biri olan oruç günümüz diyetiyle aynıdır. Ve ne amaçla aç kaldığınıza dikkat etmelisiniz. Aç kalmak günahlardan sakındırır. Vücuda meleki bir güç verir. Oruçta diyet kuralları uygulanmalıdır. İki öğün yemek ve ara öğünler olmadan ağızı yememeye alıştırmalıyız. Zaten bu oruçtur ancak fark doymadan yemektedir. Zayıf bir vücuda sahip olmak bedenin meleklerle ve nurla dolmasına neden olur. Peygamber bir hadisinde (Nur’un iki nedeni abdest ve oruçtur.). İnsanoğlu cinlerin etkilerinden kurtulmak istiyorsa inançlarında ve alışkanlıklarında değişiklik yapmalıdır. Yanlış inanışlar ve yanlış alışkanlıklar insanı kötü duruma düşürmüştür. Çala kaşık, hızlıca yemek ve tıka basa yemenin geri planında mutlaka düşünsel bir neden vardır. Düşünceler zamanla inanca inançlar da yanlış alışkanlıklara neden olmaktadır.
Yemek yemek için yaşayanlar vardı. Yaşamak için yemek yenmelidir. Yetecek kadar yemek yeterlidir. Günlük harcadığınız enerji kadar kalori alın. Hayatınızdan önce ekmeği kaldırın. Fazla yemenize neden olan yiyecekleri tespit edin. Porsiyonları küçültün.
Kilo almaya yönelik bilinçaltımızdaki yıkıcı bilgileri değiştirerek obezite ve aşırı kiloları ortadan kaldırabilirsiniz. Obezite şeytanın etkisiyle ortaya çıkar. Az yemenin kuralları ve yöntemleri vardır. Tüm bu bilgileri internetten bulabilirsiniz. Bilinciniz değişmeye başlayınca kiloları vermekte kolay oluyor.
Cinlerin üç güçlü kudreti vardır. Bu temel kuvvetler, insanı kontrol etmekte yeterlidir. İlki zenginlik için dünya hırsıdır. Kökeni inançsızlıktır. Dünya hayatı tercih edilir ahret ve inanç reddedilir. Kökeninde haz, rahatlık ve saltanat yatar. Diğer ikisi yemek ve cinselliktir. Bunlar temel ihtiyaçlardır. İnançlı insan bunları az dozda uygulamalıdır. Yetecek kadarın fazlası cinlerin esiri olmayı mutlak kılar. Tok iken yemek ve sürekli cinsellik hazzı istemek kesinlikle şeytani cinlerdendir. Cinlerin bu isteğinin yerine getirilmesi beden yönetiminin tamamen şeytani cinin egemenliğine geçmesine neden olur. İşte bu dönemde sinirli, saçma sözler, kontrolsüzlük, tezat davranışlar, saldırganlık, menfaatçilik, kötü niyet, kötülük, iyi düşünememe gibi daha sayısız olumsuz haller yaşanmaktadır. İnsanlar yemek yemenin ve cinselliğin ne kadar kötü olduğunu bilseydi bunları çok az yaşamakta ellerinden geleni yapardı. Adem’in cennetten çıkma nedenleri bu üç kudrettir. Adem yaşadığı cennet bahçesinin ve hayatının ebediyetini istemekle dünya hayatını tercih etti. Adem tok olduğu halde yasaklı meyveden yedi . Havva ile Adem birbirlerine avret yerlerini gösterdi ve ilk birliktelik saygısızca oldu. Şeytani cinlerin atası iblis, Adem ile Hava’yı cennetten çıkarmayı başardı. Ve Tanrı bir afetle o cennet diyarını yok etti. Bu nedenle günahların kökeni cinlerin bu üç kudretinde yatmaktadır. Her insan bu üç günahı işlerdi. Yeter ki kötü olduğunu fark edip tövbe etsin ve akabinde doğru olanı seçsin. Adem’de aynen böyle yaptı. Boş ve bilgisiz Adem, kötüyü yaşayarak doğruyu gördü. Ve Allah’a dua edip affetmesini istedi ve doğruyu seçtiğini söyledi. Bu nedenle büyük babamız doğal bir süreç yaşadı. Olması gerekenleri en iyi haliyle yaşadı. Ölürken evlatları için dua etti. Ve şimdi altı milyar evlat yeryüzünü kapladı. Ve herkes bu üç köken günahla pençeleşmektedir.
Fazla yemek günahtır. Dikkat edin yemek değil. ‘Fazla yemek’ çünkü tüm günahların kökeninde fazla yemek vardır. Fazla enerji aldığınız için cinselliğin ardında fazla yemek vardır. Hırsın açgözlülüğün kökeninde fazla yemek vardır. Düşmanlığın saldırganlığın kökeninde fazla yemek vardır. Fazla yemek ile şeytanınızı beslemiş olursunuz.