Her ne kadar
insan olmaya çalışsak
Önünü
ve arkasını düşünmeden
yaşamak adına savrulsak
Hiçbir hesabın
lahzasında idrake ve
izana kapı aralamadan uyusak
Keşkeleri hiç
anmasak, nederleri sinemizde
barındırmadan, ruhun vecdiyle durulsak
Edep olmadan,
erdem kalpte barınmaz
Hesabı
olmayan bir akıl, irade
bakımından muhatap alınmaz
Gönül hu derken,
vicdanın maveranın dingin
sedasından bahsederken, izan bozulmaz
Muvazenesi
olmayan bir can, kullluk adına
müsterih olup, kalbi sürur arzına kavuşamaz
Suçlamak,
nefs için hır çıkarmak kerihtir
Kalbi
olmayan herşey, şer için
avdet edilmiş yegane tercihtir
Ruhun lisanı bellidir,
hak ve hakikatin ecrinden
söz eden bereket ve feyzin aşikar dilidir
Düşünmek insan için
ne kadar ulvi bir tercihtir,hakka
kul olmak için mizanın alinden payedir
Zihnini tazelemezsen,
takviye etmeyi bilmezsen
Hangi fikrin
irfanından dem alacak, ruhunu
ve aklını aşkın sadrıyla yaşatacaksın
Utku adına
nasıl bir çığlık atacaksın, cezbeden
bir nefes olmak için mi huzura çıkacaksın
Kırılmış bir aynaya
bakarken, ruhunun ve kalbinin
kitabından ibret mi bulup ağlayacaksın
En yakınını kaybedince,
kalbi sızın dinmiyor her nedense
Sana senden daha
yakın olan kim var, aklının ve kalbinin
iradi tercihine kim sabırla bakar o vakitte
Kurumuş ağaç,
solmuş yaprak, gübresiz toprak nasıl
bir teslimiyetin halinde ki kederdir söyle
Nebadatın
dili var, izanın vecdinde
sessizce açar, tefekkür etmek için
nefesin aklına sukut ederek bakar imrensene
Hangi halde
bulunuyorsan hamdet, hayıflanma
Her vaktin
bir sabahı olduğunu unutma,
verdiğin bela ahdinin sadrında ki kazada
Gül koparılınca,
kalp kırılınca, aklı tutukluk yaşatınca
Melal
susar,idrak anlamaya
başlar derin bir hüzünle
İnsanı
yaşatmak aslolandır,
kalbi lisanla konuşmak en mühim
sevdadır, nefsi esaret şer adına ne müthiş beladır
Mustafa CİLASUN
insan olmaya çalışsak
Önünü
ve arkasını düşünmeden
yaşamak adına savrulsak
Hiçbir hesabın
lahzasında idrake ve
izana kapı aralamadan uyusak
Keşkeleri hiç
anmasak, nederleri sinemizde
barındırmadan, ruhun vecdiyle durulsak
Edep olmadan,
erdem kalpte barınmaz
Hesabı
olmayan bir akıl, irade
bakımından muhatap alınmaz
Gönül hu derken,
vicdanın maveranın dingin
sedasından bahsederken, izan bozulmaz
Muvazenesi
olmayan bir can, kullluk adına
müsterih olup, kalbi sürur arzına kavuşamaz
Suçlamak,
nefs için hır çıkarmak kerihtir
Kalbi
olmayan herşey, şer için
avdet edilmiş yegane tercihtir
Ruhun lisanı bellidir,
hak ve hakikatin ecrinden
söz eden bereket ve feyzin aşikar dilidir
Düşünmek insan için
ne kadar ulvi bir tercihtir,hakka
kul olmak için mizanın alinden payedir
Zihnini tazelemezsen,
takviye etmeyi bilmezsen
Hangi fikrin
irfanından dem alacak, ruhunu
ve aklını aşkın sadrıyla yaşatacaksın
Utku adına
nasıl bir çığlık atacaksın, cezbeden
bir nefes olmak için mi huzura çıkacaksın
Kırılmış bir aynaya
bakarken, ruhunun ve kalbinin
kitabından ibret mi bulup ağlayacaksın
En yakınını kaybedince,
kalbi sızın dinmiyor her nedense
Sana senden daha
yakın olan kim var, aklının ve kalbinin
iradi tercihine kim sabırla bakar o vakitte
Kurumuş ağaç,
solmuş yaprak, gübresiz toprak nasıl
bir teslimiyetin halinde ki kederdir söyle
Nebadatın
dili var, izanın vecdinde
sessizce açar, tefekkür etmek için
nefesin aklına sukut ederek bakar imrensene
Hangi halde
bulunuyorsan hamdet, hayıflanma
Her vaktin
bir sabahı olduğunu unutma,
verdiğin bela ahdinin sadrında ki kazada
Gül koparılınca,
kalp kırılınca, aklı tutukluk yaşatınca
Melal
susar,idrak anlamaya
başlar derin bir hüzünle
İnsanı
yaşatmak aslolandır,
kalbi lisanla konuşmak en mühim
sevdadır, nefsi esaret şer adına ne müthiş beladır
Mustafa CİLASUN