Ahh... Nerede hani nerde, bilmem kaç asır önce nerede nasıl yaşamışlar bilinmez ama, şu biliniyorki; komşusu açken tok yatamazlardı onlar... Tabiki her zamanın iyileri kötüleri var, elbet o zamanlarda herkes aynı anlayış ve merhamette değildi. Bu zamanda olduğu gibi... Ama derler ya gelen gideni aratır, o misal... Çorbanın kokusu daha henüz pencereden çıkmadan sokağa, bir tasta komşu için hazırlanırdı. Daha ilacını bile alıp içemeyen adam, hasta komşusu için seferber olmuş çareler aramakta. Kadın biçare, dertler derya olmuş o durumda komşusuna moral vermekte... Karşılk beklemeden yaşanırdı aşkları, sokaklara dökülmeden sırları. Oysa şimdilerde bırakın sırları, en mahrem yerler dökülmüş ekranlara (sokaklara) Misket tutan eller, şimdilerde polise taş tutyor... Sahil kenarlarında oturmanın bile lüx sayıldığı o zamanların aksine şimdilerde yer beğenemez olduk(oturmak için, tatil yapmak için v.s.) Elektiriğin bile mumla arandığı o dönemlerden esr yok şimdi. Elektirik odalarımızı aydınlatmıyor sadece hayellerimizinde ötesinde... Tabiki olumlu olumsuz bir çok şeyler var yaşanan dünlerde bugünlerde. Tabiki yenilikler olmalı herşey daha güzele koşmalı.. Ve tabiki insanlar en güzel şekilde faydalanmalı... Ama tüm bunlar yaşanırken kendi özlerimizden kopmadan, insanlığımızı unutmadan... EMİ.( Dertlerin geride kaldığı, güzel günlerin yaşandığı, kaygısız yarınların yaşanması ümidiyle)